- Kamuoyuna Duyuru…! - 30 Nisan 2023
- 1915 Olayları ve Konuşulmayanlar - 25 Nisan 2023
- Neden Ak Partiliyim? - 24 Nisan 2023
Siyasal İslamcı olarak tanınan ve kendisini de öyle tanımlayan Ömer Turan’ın bir kitabı yayınlandı: ‘Osmanlı’dan günümüze Türkiye’de siyasal İslam’.
Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin bu kitabı köşesine taşıdı. Köşesine taşımasının sebebi de şu: Kendisini ‘Ölümüne Erdoğancı’ olarak niteleyen Ömer Turan’ın, siyasal İslamcı olarak ‘siyasal İslamcılığı’ eleştirmesi ve bunun Nato’nun bir projesi olduğunu ifade etmesi.
Beni ilgilendiren tarafı nedir derseniz cevabım şu olacak: ‘Her zaman ifade ettiğim gibi farklı bir pencere açmak’.
Ülkemizdeki siyasal İslam’ın kökeninin kuzey Afrika bağımsızlık mücadelelerini temel aldığını, bu sebeple de başlangıç olarak çok yanlışlıklar olduğunu ifade etmiştim.
Bağımsızlık mücadelesi için yapılan İslami çalışmalarla, kendi ülkesinde normal hayatı yaşayan insanların İslami çalışmaları tamamiyle farklıdır.
Bu yanlışlıklar sebebiyle bugün Ak parti’nin bakış açısı sert, mücadeleci, ötekini tanımaz ve hedef-sonuç endeksli.
Gelelim asıl konuya, siyasal İslam bir proje mi? Daha da önemlisi dış güçlerin hazırladığı bir proje mi?
Önce bir şeyi açıklamak gerek. Dış güçler, üst akıl, dünyayı yönetenler gibi kavramları kullanarak bir söylem içine girmek çok keskin ayrımı olan iki grubu oluşturmakta. Bir tarafta bu söylemlere tamamen inanan ve hayata o gözle bakanlar; diğer tarafta da ‘bunlar komplo teorileri’ diyen ve aldırış etmeyenler.
Gene siyah-beyaz, gene kapalı-açık.
Üçüncü ihtimali hep göz ardı ediyoruz.
İşte bu yüzden ‘siyasal İslam bir proje mi?’ sorusuna cevabım, hem evet hem hayır.
Hayır.
Çünkü İslam’da yönetim konularını içeren buyruklar var. Bizzat Hz. Peygamber Medine Vesikası’nı oluşturmuş, Medine’de yönetimsel icraatlarda bulunmuştur.
Zekat vermeyenlerle savaşılması, zekatın devletsel bir yönünün olduğunun ispatıdır.
Eğer bu ve benzeri konular gerektiği gibi ele alınmazsa, dengesizlik başlar, birileri bu konuları fazlasıyla öne çıkaran çalışmaların içine girerler.
Siyasal İslam bir proje değildir, çünkü Kuran’da birçok ayetler vardır:
‘Hani Rabbin meleklere: “Muhakkak Ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim” demişti…’ (Bakara, 30)
‘Ey Davud, gerçek şu ki, Biz seni yeryüzünde bir halife kıldık…’ (Sad, 26)
‘Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın’. (Maide, 8)
‘Andolsun, Biz elçilerimizi apaçık belgelerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye, onlarla birlikte kitabı ve mizanı indirdik’. (Hadid, 25)
Yönetim konusu içinde olan ekonomi de Kuran’ın buyrukları içindedir:
‘Tartıyı adaletle tutup-doğrultun ve tartıyı noksan tutmayın….’ (Rahman, 9)
‘Ey iman edenler, faizi kat kat artırılmış olarak yemeyin..’. (Ali İmran, 130)
‘Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar. Bu, onların: “Alım-satım da ancak faiz gibidir” demelerinden dolayıdır…’ (Bakara, 275)
‘Sadakalar, -Allah’tan bir farz olarak- yalnızca fakirler, düşkünler, (zekat) işinde görevli olanlar, kalpleri ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış(lar) içindir…’ (Tevbe, 60)
Burada paylaşımı ve dağıtımı yapacak olan yönetimdir.
Evet.
Siyasal İslam bir projedir, çünkü Müslümanların gideceği yollara ‘siyasal İslam’ reklamları özellikle yerleştirilmiştir.
Müslümanların gideceği yollar derken neyi kastediyorum?
Müslümanları, İslam dünyasını okuyan, gözlemleyen, araştıran insanlar elde ettikleri verilerle her yöne bakan analizler yaparlar. Her yöne bakan demek, birinci-ikinci-üçüncü alternatifleri olan demektir. Bunları psikolojik, sosyal psikolojik, İslami açılardan da analizden geçirerek bütün verileri birleştirirler.
Sonrasında, ortaya çok yönlü alternatifler çıkar.
İşte siyasal İslam da bunlardan bir tanesidir.
Bu yönüyle siyasal İslam, evet projedir.
Proje olup olmadığından ziyade beni ilgilendiren: ‘Bu projeyse eğer, bunun neden tuttuğu?’
Teslimiyetçi şekilde buna iman eden milyonlar hayatlarını uzun yıllar bu konuya vakfettiler. Bilimsel, psikolojik, toplumsal ve İslami kaynaklara inerek incelemediler. Kelimenin tam anlamıyla buna teslim oldular.
Eğer böyle olmasaydı, biz bugün ‘Siyasal İslam bir proje’ demiyor olacaktık.
Siyasal İslam’ın ‘proje’ olan yönünün tutması, İslam’a ve Müslümanlara zarar vermesinde yanlış olan nedir?
Müslümanların siyasal İslam’a teslim olmaları ve iman etmeleridir. Bunun sebebi de sorgulama, inceleme yapmadan, Kuran’a sorular sormadan kabullenmeleridir.
Müslümanların bu özelliği değişmiş değildir, bugün de hala aynı teslimiyetçilik devam etmektedir.
Halbuki Kuran ne diyor:
‘İşte Allah, size ayetlerini böyle açıklar; ki akıl erdiresiniz….’ (Bakara, 242)
‘İşte bu (Kur’an) uyarılıp, gerçekten O’nun yalnızca bir tek İlah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahipleri iyice öğüt alıp düşünsünler diye bir bildirip-duyurma (bir belağ)dır…’ (Ibrahım, 52)
‘Andolsun Biz Kur’an’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?’ (Kamer, 17)
‘Andolsun Biz Kur’an’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? (Kamer,22)
‘Andolsun Biz Kur’an’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?’ (Kamer,32)
‘Andolsun Biz Kur’an’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?’ (Kamer, 40)
Sevgi ve Bilgiyle kalın