Yazarımız Emrullah Bayrak yazdı: Tek Tip..

0
Latest posts by Emrullah Bayrak (see all)

Bahsedeceğim konu, elbette tek tip kıyafet değil. Bunun ötesinde tek tip düşünce.

Hep söyleriz ya; bir toplumun en büyük zenginliği çeşitliliğidir diye. Amerika’da bilmem ne kadar çeşit millet yaşar ancak herkes Amerikalıyım diye övünmekten de geri durmaz.

Aslında Osmanlı’yı Osmanlı yapan da işte bu zenginlik değil miydi? Dünyanın dört bir yanında hükümdarlık sürdürüldü ama toplumsal zenginliğe dokunulmadı. Herkes kendi inandığı değerleri yaşatmada bir zorlukla karşılaşmadı.

Hikmetinden sual olunmaz fakat Osmanlı’nın devamı Türkiye Cumhuriyeti bu geleneği yaşatmayı başaramadı. Tek tipleştirme hastalığından maalesef 80 yıldır kurtulamadık.

Tek tip elbiseyle başlayan tek tipleştirmenin geldiği son nokta tek tip düşünce. Hatta öyle ki yargılananlar için tek tip kıyafet uygulaması dahi fiiliyata geçirilmeye çalışılıyor.

Anlayacağınız, 80 yılda bir milim dahi yol alamamışız.

Siyasi düşüncelerimiz, inançlarımız, geleneklerimiz farklı olabilir. Bunda bir sıkıntı yok. Sıkıntı şu ki gücü eline geçiren “Herkes benim gibi düşünecek” hastalığına duçar oluyor.

Kur’an-ı Kerim’de Maide Suresi 48. ayette, “(Ey Muhammed!) Sana da o Kitab’ı (Kur’an’ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. Artık, Allah’ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı. Öyle ise iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size bildirecektir” buyuruluyor.

İslam kültüründe ‘istişare’ çok önemlidir. Öyle ki Uhud Savaşı öncesi yapılan istişarede Hz. Muhammed (s.a.v), savunma yapmayı isterken; Sahabeler, düşmana şehrin dışında, açık arazide taarruz savaşıyla karşılık verilmesinde ısrar ettiler. Ağırlıklı görüş böyle olunca Hz. Peygamber (s.a.v) istişare kararına uyarak taarruz savaşını gerçekleştirdi.

Peki ya bizler?

Gittikçe tek tipleşen, farklı görüşlere tahammül edemeyen, bırakın tahammül etmeyi yok etmeyi vazife edinen bir noktaya geldik.

Özellikle siyaset dünyamızdaki tek tipleştirici, kutuplaştırıcı söylem ve eylem, maalesef giderek toplumun tüm hücrelerine yayılmış durumda.

Birinin ak dediğine başkası kara; başkasının kara dediğine bir başkası mavi deme basiretsizliğini gösterebiliyor.

Ocak Medya’dan da okumuşsunuzdur; İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin “Türkiye’de Kutuplaşmanın Boyutları” başlıklı araştırması da aslında toplumun geldiği noktayı çok iyi özetliyor.

Eskiden aykırı fikirle konuşurduk; şimdi bırakın konuşmayı aynı havayı dahi teneffüs etmekten hicap duyar hale geldik.

Belki olayı abarttığımı düşünebilirsiniz. Keşke öyle olsaydı.

Haberlerin altına yapılan yorumları okumaya meraklı birisiyimdir. İnsanların ne düşündüklerini çok iyi ortaya koymaktadır yorumlar. Orada yazılanlara bakınca toplumsal kutuplaşmanın geldiği noktayı daha iyi görebiliyorsunuz.

İyi bir gelişmede dahi bir noktada buluşulamıyor. Hele işin içine bir de siyaset karışınca, mesele iyice karmaşık bir hal alıyor.

Toplum, karpuz gibi ikiye bölünmüş durumda.

Konuşmalardaki ifadelere bakar mısınız?

“Hain”, “Terörist”, “Vatan Haini”, “İşbirlikçi”, “Yerli ve Milli”, “Gayri Milli”, “Terör destekçisi”, “FETÖ’cü”, “Kemalist”, “Ulusalcı”, “Nurcu”, “Laik”, “Atatürkçü”, “Dinci” vs.

Bunlar uzayıp gidiyor. Kötü tarafı ise bu ifadeleri kullananların gücüne göre söylemlerin toplumda karşılık buluyor olmasıdır. Gücünüz ölçüsünde toplumu baskılayabiliyorsunuz.

Eskiden mazlumun, mağdurun kimliğine, fikrine, zikrine bakılmazdı. Maalesef şimdi bu ölçü kalktı. Bir olayı nasıl değerlendirdiğimiz, kafamızdaki tek tip düşüncenin göstergesine göre değişiyor.

Ya bizden ya da değil.. Gerisi teferruat.

Korkum o dur ki; içimizdeki bu ayrılık, gayrılık felaketimiz olacak.

Gelin işe önce dilimizi düzeltmekten başlayalım.

Olmaz mı?

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz