- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. “Türkiye’nin soğanlarla değil soyanlarla ilgilenmesi icap eder.” diyen Karamollaoğlu, şunları söyledi:
“Malumunuz olduğu üzere geçen hafta iktidar ekonomiyi düzeltmek için son derece önemli bir karar aldı. Ekonomimize zarar veren ne kadar ‘Soğan Lobisi’ varsa diz çöktürmek için kolları sıvadı. Depo depo soğan stoğu arıyorlar. Üreticinin kış ayı için sakladığı bir kamyon dahi gelmeyecek soğanı stokçulara ağır darbe diye millete anlatıyorlar.
Neymiş 30 ton soğan ele geçirmişler! Bugün 30 ton soğanın en iyi ihtimalle ederi 150 000 liradır. Bugün Türkiye’nin sadece 2018 yılında ödenecek olan dış borç faizi 9 milyar dolardır. 2017 bütçesinde faize ayrılan miktar 57.5 milyar liradır.
Çok açık ve net bir biçimde ifade etmek istiyorum: Bugün Türkiye’nin problemi soğanlar değil Türkiye’yi soyanlardır. Bugün Türkiye’nin problemi depocular değil repoculardır. Yetkililer; üreticimizi töhmet altında bırakıp üç kuruşluk malına göz dikeceğine, Çukurambar’daki komisyoncuların peşine düşmeleri daha isabetli olur.
Bugün ne yazık ki içinde bulunduğumuz durum tam anlamıyla bir trajediye dönüşmüş durumdadır. Stokçuluk bahanesi ile hal esnafının depolarını basacağız diyen iktidara, sormak istiyorum belediyelerde ve kamu kurumlarında ihalelerde yolsuzluk yapanları da israf edenleri de aynı şekilde denetleyecek mi? Yoksa yolsuzlukları belgeleyenleri görevden almaya devam mı edecek? Bu yapılan stokçuluk mücadelesi fiyatları düşürmek için mi? Yoksa tarımda ithalatın üstünü örtmek için mi? Enflasyonu düşürmek için rapor yayınlayanı görevden alıyorlar. Ürünlerin fiyatını düşürmek için üreticinin boğazına sıkıyorlar. Türkiye bu zihniyet ile daha fazla idare edilemez. Esnafımızın ve üreticimizin içine düştüğü durum ne yazık ki tam manasıyla Mahzun-i Şerif’in dediği gibidir yoksulun sırtından doyan doyana bunu gören yürek nasıl dayana, yiğit muhtaç olmuş kuru soğana bilmem söylesem mi söylemesem mi.
Bugün gelinen noktada iktidar yaşanan ekonomik krize komik tedbirler almaktan başka bir şey yapamıyor. Çarşı, Pazar her geçen gün daha da ateş pahası oluyor. Ürünlerin gramajı düşürülüyor, fiyatlar artıyor. Ne yazık ki Türkiye’nin bu ekonomi yönetimini taşıması mümkün gözükmüyor. Bakınız 5 Kasım 2018 tarihli bir araştırmaya göre ülkelerin asgari ücretle alabildiği toplam benzin litresi bu vahim durumu bir kere daha ortaya koyuyor. Listede 21 Avrupa ülkesi içerisinde asgari ücret ile 317 LT benzin alarak Türkiye en sondan ikinci sırada bulunuyor. Eğitimde en son sıralardayız, Adalette en son sıralardayız, basın özgürlüğünde en son sıralardayız, akademik kalitede ilk 500’e giremiyor durumdayız. Geldiğimiz noktada ne yazık ki alım gücünde de en son sıralara düşmüş durumdayız.
Sayın Kılıçdaroğlu bir nezaket ziyaretinde bulundu. Bizim ‘ittifak’ diye bir konu gündemimizde kesinlikle yok, bunun bilinmesini istiyorum. Kanaatimizi de çok açık ve net olarak söyledik ki mahalli seçimler genel merkezler tarafından yapılacak ittifakların oluşturulacağı seçimler değildir. Biz daha önceden de ifade etmiştik, genel seçimlerdeki ittifak, adeta anayasanın bir zorlaması neticesinde yapılmış bir ittifaktı. Yüzde 10 barajı vardı, o barajı geçebilmek, alınan oyların daha fazla değer kazanmasını sağlayabilmek için böyle bir teşebbüste bulunulmuş ve adım atılmıştı.
Bugün ziraat odalarını ziyaret ediyoruz çiftçimiz kan ağlıyor. Esnaf ve Ticaret odalarını ziyaret ediyoruz sanayicimiz, işçimiz kan ağlıyor. İnsanlarımız ay sonunu getiremiyor. Önümüzdeki günlerde Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanacak. Biz şimdiden uyarılarımızı yapmak istiyoruz. Bugün Türkiye’de yoksulluk sınırı 6 bin 328 TL, açlık sınırının ise 1972 TL’dir. Asgari ücret ile bu rakamlar arasındaki makas her geçen gün artmaktadır. Bizim bu konudaki önerimiz asgari ücrete enflasyon oranınca zam yapılması ve asgari ücretten vergi alınmamasıdır. Unutulmamalı ki göstermelik zamlar bugün insanımızın derdine derman olmayacaktır.”