- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Yunanistan’ın Türk halkının düşmanı değil, komşusu olduğunu belirtti.
Miçotakis, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu’ndaki BM’nin 77. Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitaben yaptığı konuşmadan alıntıladığı ifadelerini, Twitter’dan Türkçe paylaştı. Başbakan Miçotakis, paylaşımında, “Birleşmiş Milletler’den bu mesajla yalnız Türk liderlerine değil, Türk halkına da yönelerek şunu söylemek isterim: Yunanistan, Türkiye’yi tehdit etmiyor. Biz düşman değiliz. Biz komşuyuz ve aramızdaki dostluk ilişkilerine çok önem veririz.” ifadelerini kullandı.
Her iki ülkede de çoğunluğun çatışma ve anlaşmazlık istemediğini belirten Miçotakis, “Gelin, beraber karşılıklı saygı ve iş birliği içinde ve uluslararası hukukun çerçevesinde ileriye doğru adım atalım.” önerisinde bulundu.
Miçotakis, BM Genel Kurulundaki konuşmasında Türkiye’nin önemli bir ülke olduğunun altını çizerek “Türkiye, kendisi bunu seçerse Avrupa Birliği (AB) ve Yunanistan’ın müttefiki ve dostu olabilecek bir NATO üyesidir. Türkiye, yapıcı bir rol oynama kapasitesine sahiptir.” diye konuştu.
Ukrayna’dan tahıl ihracatına imkan sağlayan anlaşmada Türkiye’nin oynadığı rolü, “dünya gıda güvenliğine önemli bir katkı” olarak nitelendiren Miçotakis, Türkiye’nin buna rağmen Doğu Akdeniz, Orta Doğu ve Kafkaslar’da istikrarı bozan bir tavır sergilediğini ileri sürdü.
Miçotakis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz.” sözünü hatırlatarak Türkiye’nin Yunanistan’a karşı sert söylemlerde bulunduğunu savundu. Türkiye’nin Ege’ye dair tezlerini “hatalı iddialar” olarak nitelendiren Miçotakis, bu durumun Kardak krizinden bu yana devam ettiğini iddia etti.
Miçotakis, Türkiye’nin Yunanistan’a karşı aldığı “casus belli” kararını anımsatarak Türkiye’nin Doğu Ege adalarında da Yunanistan’ın egemenliğini sorguladığını ancak bunun kabul edilemez olduğunu öne sürdü.
Türkiye’den cevap
Türk heyeti, ”Türkiye’yi Doğu Akdeniz, Orta Doğu ve Kafkaslar’ı istikrarsızlaştırmakla” suçlayan Yunan Başbakan’ın sözlerini BM Genel Kurulu’nda değerlendirdi.
Heyet, ”Ne yazık ki bu açıklama gerçeklerin çarpıtılmasının ve Türkiye düşmanlığının bir başka örneğiydi. Türkiye’nin bölgesinde ve ötesindeki rolü uluslararası toplumca takdir ediliyor.” ifadesini kullandı. Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi tarafından alınan yaptırımları uyguladığını hatırlatan Türk heyeti, Yunanistan’ın kendisi gemiden gemiye petrol transfer edip yaptırımları delerken, Türkiye’yi yaptırımları uygulamamakla suçlamasının ”çifte standart” olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin Yunanistan’ın toprak bütünlüğüne ve birliğine meydan okumadığını, bu iddianın bir propaganda olduğunu belirten heyet, Türkiye’nin Yunanistan’ı aksine Ege’deki anlaşmazlıklara çözüm konusunda uluslararası hukuka dayalı dürüst ve anlamlı diyaloğa teşvik ettiğini ifade etti.
Yunanistan’ın 1 Haziran 1995’ten bu yana Türkiye’yi karasularını 6 deniz milinin üzerine çıkarmakla tehdit ettiğine dikkati çeken Türk heyeti, Yunanistan’ın bu tehdidini Ege Denizi’nin doğusundaki adalarda silahlanmayla daha da artırdığını söyledi.
Türk heyeti, ”İkili ilişkilerimizde hakim olan mevcut olumsuz hava maalesef Yunanistan’ın bilinçli bir tercihi. Neredeyse her gün, iş birliği ve iyi komşu ilişkileri yerine kışkırtıcı eylemleri ve tırmandırıcı söylemleri seçiyorlar. İkili görüşmeler ve NATO Güven Artırıcı Önlemler müzakerelerini donduran Yunan tarafıdır.” dedi.
Yunanistan’ın göçmenlere yönelik ”onur kırıcı ve hayati tehlike arz eden” tutumunun sadece Türkiye değil birçok uluslararası örgüt tarafından da belgelendiğini aktaran heyet, Yunanistan’a Ege Denizi’ndeki sorumluluklarını yerine getirme ve göçmenlere yönelik ”insanlık dışı” uygulamalarına son verme çağrısı yaptı. Heyeti, Türkiye’nin Kıbrıs Türklerinin egemen eşitlik hakkı ve eşit uluslararası statüsünü desteklemeye ise devam edeceğini bildirdi.
Türkiye, Yunanistan’ın Batı Trakya Türk azınlığına karşı tutumunun çağdaş azınlık hakları standartlarını ihlal ettiğine vurgu yaptı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Yüksek Düzeyli Haftası marjında Genel Kurul Başkanınca düzenlenen Azınlıklar Bildirgesi’nin kabulünün 30’uncu yıldönümü konulu yüksek düzeyli toplantıda Türkiye’nin yaptığı beyanda Batı Trakya Türklerinin temel hak ve özgürlüklerine yapılan ihlaller dile getirilirken AB temsilcisinin Türkiye’deki Rum azınlığa yönelik iddialarına da yanıt verildi.
Türkiye’nin beyanında asırlardır hoşgörülü ve kültürel çoğulculuk mirasına ev sahipliği yapıldığı belirtilerek, “Ülkemiz, tarihin her döneminde zulümden kaçanlar için bir sığınak.” ifadeleri kullanıldı. Avrupa’da mültecilere yönelik hoşgörüsüzlüğe de vurgu yapılan beyanda Türkiye’nin bu dönemde 4 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yaptığı belirtildi.
Anayasanın da temel hak ve özgürlükleri güvence altına aldığına işaret edilen beyanda, Türkiye’deki gayrimüslim azınlıklara mensup vatandaşların Lozan Antlaşması çerçevesinde kendi okullarına, ibadethanelerine, vakıflarına, hastanelerine ve basın-yayın organlarına sahip oldukları fakat Yunanistan’ın Batı Trakya Türk azınlığına davranış biçiminin, uluslararası insan hakları hukukunu ve çağdaş azınlık hakları standartlarını ihlal ettiği, Batı Trakya Türk azınlığının, Yunan hükümeti tarafından halen etnik azınlık olarak tanınmadığı, azınlık derneklerinde “Türk” kelimesini kullanmalarının dahi engellendiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Yunanistan hakkında bu konuda 10 yıldan fazla süre önce verdiği ihlal kararlarının halen uygulanmadığı hatırlatıldı.
Türkiye’nin beyanında ayrıcı Yunan makamlarının Türk azınlığın haklarından tam anlamıyla yararlanmalarının önündeki tüm engelleri kaldırması gerektiği belirtilerek, AB temsilcisinin beyanında gündeme getirdiği, Ankara’nın Rum azınlığın korunmasına yönelik yükümlülüklerini yerine getirmediği yönündeki asılsız iddiaları reddedildi.