Üç çeyrek asırlık acı.. Hiroşima ve Nagazaki.. Atom bombası

0

Japonya’nın Hiroşima kentine 6 Ağustos 1945 sabahı atılan atom bombası sonucu hayatını kaybedenler ve yaralananlar için kentteki Barış Anıt Parkında 75. yıl anma töreni düzenlendi.

Törene video mesaj gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hiroşima’ya atom bombası atılmasının insanlık tarihinin en karanlık günlerinden biri olduğuna dikkati çekti. Hiroşima’nın kurbanlarını taziyeyle anan Erdoğan, ¨Dost Japon halkına başsağlığı diliyorum. 75 senedir yüreklerindeki acıyı dindirmeye çalışan mağdurların yakınlarına başsağlığı diliyorum.¨ cümlelerini kullandı.

Erdoğan, ¨Bu meşum olaydan ders almayı başarmak zorundayız. Barış anıt parkında yer alan kaideye kazıldığı gibi Hiroşima, ‘yanlışı tekrar etmeme’ kararlılığımızın nişanesi olmalıdır.¨ dedi. İnsanlığın Hiroşima’dan ders alması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, Hiroşima Barış Parkı’ndaki kaidede yazılan ¨Bir Daha Asla¨ sözüne atıfta bulundu.

Kente atom bombası atıldığında 2 yaşında olan ve aldığı yaralara rağmen 10 yıl daha hayat süren, Hiroşima’dan etkilenen çocukların sembolü Sadako Sasaki’yi anımsatan Erdoğan, ¨Onlarca drama rağmen Suriye’de, Yemen’de, Filistin’de çocuklar ölmeye, savaşın tüm yükünü çekmeye devam ediyor. Ölüm mülteci teknesinde, okul sırasında, sokakta, kimi zaman en güvende hissettikleri annelerinin kucağında buluyor. Bu acının bir daha yaşanmaması için çocuklarımız ve gelecek nesillerimiz için ‘Bir Daha Asla¨ ifadelerini kaydetti.

Erdoğan, mesajını Türk şairi Nazım Hikmet’in ¨Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler.¨ dizeleriyle sonlandırdı. Anma törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan’a vekaleten Türkiye’nin Tokyo Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ve beraberindeki heyet katıldı.

Devletlere nükleer silahların tamamen yok edilmesini sağlayacak ortak yola dönmeleri çağrımı yineliyorum

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Japonya Başbakanı Abe Şinzo, Hiroşima’ya atom bombası atılmasının 75. yılı törenlerinde “nükleer silahlardan arındırılmış dünya” çağrısı yaptı.

Saygı duruşunun ardından konuşan Başbakan Abe, ülkelerin nükleer silahlara yönelik yaklaşım farklılıkları ve dünyadaki ciddi güvenlik endişelerine dikkati çekti. Abe, ”Nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya için Japonya ısrarla çalışacak. Ükelerin karşılıklı katılım ve diyalog yoluyla güvensizlik duygusunu ortadan kaldırması gerekiyor.” dedi.

Nükleer güce sahip devletlerle sahip olmayan devletler arasında Japonya’nın köprü görevi göreceğini belirten Abe, atom bombası mağdurlarının yaşadıkları sıkıntıların yeni nesillere aktarılmasını hedeflediklerini söyledi.

Törene video mesaj gönderen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ise nükleer silahların olmadığı bir dünya hedefinden uzaklaşıldığını vurguladı. Guterres, ”Parçalanma, güvensizlik ve diyalog eksikliği dünyayı pervasız bir stratejik nükleer rekabete döndürmekle tehdit ediyor.” ifadelerini kullandı.

Nükleer silahların kasıtlı veya yanlışlıkla kullanılması riskinin çok yüksek olduğunu belirten Guterres, “Devletlere, nükleer silahların tamamen yok edilmesini sağlayacak ortak vizyon ve yola dönmeleri çağrımı yineliyorum. Tüm devletler pozitif bir rol üstlenebilirken, nükleer silaha sahip devletlerin özel bir sorumluluğu var. Şimdi diyalog, güven inşa eden tedbirler ve nükleer mühimmat hacmimlerinin azaltılması ve en yüksek kısıtlama zamanıdır.” mesajını verdi. Törene, devlet başkanları ve ülke liderleri video mesajlar gönderdi.

Üç çeyrek asır geçti

ABD’nin, Eylül 1939-1945 arasında süren savaşın son yılında Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atması sonucu Japonya’nın teslim olmasının üzerinden 3 çeyrek asır geçti. İttifak devletleri İngiltere, Çin ve ABD liderlerinin Temmuz 1945 sonundaki “Potsdam Bildirisinde” teslim olma çağrısında bulunduğu Japonya önce sessiz kaldı.

Bildiriye karşı “şartsız teslim olunamayacağını” ilan eden Tokyo yönetimi, aynı yılın ağustos ayı başında İttifak cephesine “anlaşmalı barış” teklifi yaptı. Cephenin, teklifi kabul etmemesi üzerine 6-12 Ağustos haftasında ilk bomba pazartesi sabahı Hiroşima’ya, ikinci bomba perşembe öğlene doğru Nagazaki’ye atıldı.

İki şehrin yerle bir edilmesi sonucunda Japonya “Shouwa” dönemi İmparatoru Hirohito, 15 Ağustos’taki mesajında ülkesinin koşulsuz teslim olduğunu ilan etti. Uranyum katkılı atom bombası, merkezinde 3 bin santigrat derece ısı oluşturarak 1,5 kilometre çapındaki alanda her yeri dümdüz etti.

Hiroşima’nın yüzde 70’ini yok eden bomba, 1945 yılı sonuna dek ise 140 bin kişinin ölümüne yol açtı. Tıbbi yardım alamayan çok sayıda yaralı ölüme terk edilirken, şehre yardım götüren insanlar da bomba sonrası oluşan radyoaktif yağmura maruz kalarak can verdi.

Nagazaki’ye atılan bombanın yıkım gücünü şehrin etrafını çevreleyen tepeler sınırlarken, şehirde ilk aşamada 70 bine yakın kişi öldü ve Nagazaki’nin yarısı yok oldu.

Japonlara göre ölü sayısı yarım milyon

ABD için nükleer silah geliştirmek üzere kurulan Manhattan Proje Komitesi resmi rakamlarına göre bombalama öncesinde Hiroşima’da 255 bin kişi yaşıyordu. Hiroşima’da ilk etapta 66 bin kişi ölürken 69 bin kişi yaralandı. 195 bin kişinin yaşadığı Nagazaki’de ise 39 bin kişi öldü, 25 bin kişi yaralandı.

Yıl sonuna dek toplam ölü sayısı Hiroşima’da 135 bin, Nagazaki’de 75 bine çıktı. Ancak Japonlar, iki şehirdeki ölümlerin toplam 500 bine yakın olduğunu açıkladı. Ülkede, Hiroşima ve Nagazaki’ya atılan atom bombaları sonucu etkilenen ve hayatta kalanlara “Hibakuşa” adı veriliyor.

Atom bombaları, konvansiyonel bombalar gibi yıkıcı etkisi dışında, ısı ve radyasyon tepkimeleri sonucu etki çapını daha da genişletti. Bombalar, çok sayıda insanın vücudunda başta kanser olmak üzere tedavisi zor şekil bozukluğu ve sakatlık gibi hastalıklara sebep oldu.

Ayrıca mağdurların psikolojik çöküntü ve yaraları günümüzde de devam ediyor. Hibakuşalar, savaşın üzerinden 3 çeyrek asır geçmesine rağmen acılarının tazeliğiyle yaşlanıyor. Sayıları azalan ve yaşları ortalama 82’ye yaklaşan Hibakuşalar, nükleer silahlardan vazgeçilmesine yönelik mesajlarını her ağustos ayında düzenlenen anma törenlerinde dile getiriyor.

ABD yönetiminin, savaş sürerken atom bombası kullanılmasını “Sovyet tehdidini” gerekçe göstererek onaylaması dikkati çekiyor. Doğu Avrupa’dan sonra Doğu Asya’da da Sovyet tehdidinin yaygınlaşmasının ABD Başkanı Harry Truman’ın atom bombası kararında etkili olduğu biliniyor.

Savaşın kırılma noktaları olarak bilinen atom bombaları, Japonya’nın teslim olmasının yanında uluslararası ilişkilerin de dönüşüm geçirmesine sebep oldu. ABD ve Sovyetler, 1950’ye kadar geliştirdiği daha kuvvetli hidrojen bombalarını kıtalar arası balistik füzelere (ICBM) nasıl monte edeceğini formüle etti.

“Aşırı güç kullanabilme” çağına adım atan dünya, 1960-1990 dönemini nükleer savaşın gölgesinde yaşadı. Böylece dünya, iki nükleer gücün birbirlerine “doğrudan” savaş açma cesaretini gösteremediği “Soğuk Savaş” dönemine girdi.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz