Veysi Dündar DYP sözcüsü Kemal Abdullahoğlu ile görüştü… DYP de iddialı…

0

DYP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Kemal ABDULLAHOĞLU: “Tarihi bir süreçten geçiyoruz; bu süreçte biz de iddialıyız.”

Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Kemal Abdullahoğlu hafta sonu beni ziyaret etti. Ben de ziyareti fırsat bilerek kendisine sorular yönelttim. Siyasetçi ile siyaset konuşulur elbette, ama Kemal beyin donanımı bir kaç röportaj yapmayı gerektirecek kadar geniş. Kur’an ve Mevlana, haricen de ekonomi alanındaki düşüncelerini paylaşmayı bir dahaki röportaja erteledik.

Siyasi konulardaki mülahazayı aşağıda istifadelerinize sunuyorum.


(Veysi Dündar – VD)-
Sayın Abdullahoğlu; 2018 yerel ve 2019 genel seçimlerinde çıkması muhtemel netice nedir sizce? Meclis aritmetiği nasıl olacak?

 

 

 

 


Kemal Abdullahoğlu – KA-
Önümüzdeki seçimler Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimleri olup Türkiye’ye yaşamsal sonuçlar getirmesi kaçınılmaz görünüyor. Adeta yangından mal kaçırır gibi büyük bir telaşla gidilen bir referandumla parlamenter demokrasi rafa kaldırılıp tek adam döneminin önü açılmak isteniyor. Bu gidişin tek ve son önlenebilme tarihi 2019 seçimleri olup, eğer başarılamazsa sonrası ülke için tam bir belirsizlik olacaktır.

 

 

VD- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni sistemi getirdiğine pişman mıdır sizce? Tek başına yüzde 51 mümkün değil gibi?

KA- Sayın Erdoğan’ın genel politikasında rüzgara ve şartlara göre hareket etme, uygun gördüğünde anında U dönüşü yapma özelliği olduğu için hiç bir manevrası süpriz olmaz. Irak başbakanı ile 15 gün arayla ne tür zig zag dialoglara girip çıktığını gördükten sonra bu konuda artık yorum bile yapmak gereksiz. 

Sayın Erdoğan AKP’nin özellikle son beş yılda sürekli kan kaybettiğinin farkında; zaten bu nedenle demokratik parlamenter sistem yerine tek adam yönetimine geçmeyi bir kurtuluş olarak görüyor. Bence pişman değildir, zira karşısında güçlü bir muhalefet ve lider olmadığını düşünüyor. Hele Bahçeli’yi de şemsiyesinin altına aldıktan sonra. Yine yaratılacak yapay kriz ve gerilimler siyasetiyle 2019 seçimlerini zor olsa da alacağını düşünüyor.

İnancım odur ki, bu planı belki de siyaset tarihinde ilk kez Meclis’teki muhalefet değil bu millet bozacak ve seçimlerde AKP’yi önce belediyelerde sonra da Meclis’te muhalefete düşürecek.

VD- 2019 seçimlerini Kürtlerin oyu belirleyecek diye bir tezim var. Siz ne dersiniz?

KA- Tabii ki, Doğu ve Güney Doğu illerimizdeki yurttaşlarımızın her seçimde önemli belirleyiciliği vardır ve bu seçimlerde de bu durum söz konusudur. Ancak nüfus ve oy yoğunluğuna bakıldığında önümüzdeki seçimlerde sonuçları belirleyecek temel faktör büyük şehirlerdeki oy dağılımıdır. Buralarda da AKP’nin ciddi düşüşler yaşadığı kesin. Zaten telaş ve panik de bundan dolayı.

VD- Güçlü Türkiye için, Güçlü İktidar ve bir o kadar da Güçlü Muhalefet gerekir zannımca. Bu vesile ile yeni kurulan İyi Parti’nin kadın liderliğinde kurulmuş olmasını da pozitif bir gelişme olarak addediyorum. Sizce İyi Parti’nin oy yüzdesi nedir? 

KA- Bugün tahmin için çok erken, ancak Türkiye’de bir kadın liderliğindeki bir siyasi oluşum en azından gelecek için umut ve heyecan vericidir. Öte yandan ilk izlenim olarak bu partinin hedef, ilke ve prensiplerinde eksik ve soru işaretleri gördüğümü belirtmem gerekiyor.

Yeni bir parti için İlk altı ayı doldurmadan tünelin ucundaki ışığı görmek zaten pek mümkün değildir.

VD- DYP olarak anket yaptırıyor musunuz? DYP misyonunu tamamlamış bir parti midir? 

KA- Demokrat siyaset misyonunun temsilcileri rahmetli Adnan Menderes ve Süleyman Demirel’in açtığı yolda yürüyor DYP.

Bu misyonun son kullanma tarihi yoktur, hele misyonunu tamamlama söz konusu bile değildir. Böyle bakılırsa 65 yıldır tek başına bir kez bile iktidara gelememiş, son 15 yılda 11 kez üst üste seçim kaybetmiş CHP’nin ya da MHP’nin misyonuna ne demeli ?

80 darbesinin yarattığı antidemokratik yüzde 10 seçim barajıyla bin bir güçlük ve engellerle girilen seçimlerle zaten milli iradenin önü tıkanmış, siyaset tıkanmış ve millet üç buçuk partiye mahkum edilmiştir. Medya yıllardır kilitlenmiş, Ankara’ya endeksli hale gelmiştir. Dolayısıyla milletin DYP’nin görüş ve düşüncelerinden haber alma şansı neredeyse yoktur.

Bugün milli iradenin tam anlamıyla Meclis’e yansıdığını iddia etmek mümkün müdür? Hatırlayalım DYP’nin Meclis dışına düşmesi % 9.6 oyla olmuştur. Bu bir demokrasi cinayeti değil de nedir?

Yurt çapında billboardlarda DYP sık sık yer aldığında ve görsel medyada sık sık göründüğünde siyasi iklimin değişeceğinden kuşkumuz yok. AKP’nin yok pahasına sata sata bitiremediği ülkenin mevcut baraj, rafineri, demir çelik, çimento fabrikaları ve benzeri tesislerine bakınız; altında ya Adnan Menderes’in ya da Süleyman Demirel’in imzası vardır. 

Daha çok üretim ve daha çok istihdam ekonomisine dayalı artan refahı temsil eden siyasi misyona ömür biçilemez.

 VD- Yüzde 10’luk baraj mağduru partilerden biri olarak seçmenin, “Nasıl olsa barajı aşamıyor” diye başka partilere yönelmesinin önüne nasıl geçebilirsiniz?

KA- AKP’nin en büyük yanlışlarından biri 12 Eylül darbe yasalarından bir çoğuna el bile sürmemesidir. Üstelik salt Meclis çoğunluğuyla 15 yıl bu ülkeyi yönetirken. Neden? 

İşine öylesi geldiği için tabii. İleri demokrasi ve milli irade masallarıyla bu ülke 15 yıl uyutulmuştur.

DYP iktidarında demokratik parlamenter sisteme mutlak dönüş yapılacağı gibi seçim barajı gibi milli iradenin Meclis’e tam yansımasını engelleyen tüm uygulamalar kaldırılacaktır.

VD- Adayınız var mı ya da kimi destekleyeceksiniz? Ne tip birleşmeler söz konusu olur?

KA- Önümüzdeki süreç henüz çok belirsiz. DYP olarak aday seçiminden çok referandumdaki % 48.5 luk ”hayır” bloku daha da güçlendirilerek tek çatı altında tek blok olarak seçimlere girilmelidir diyoruz. Hangi çatı altında sorusunun yanıtı parti genel başkanlarının görüşmesiyle belirlenmelidir.

VD- Partiler arası transferler söz konusu mu, belediye başkanları ya da vekil düzeyinde?

KA- DYP bu tip transferlerle ilgilenmez. Bu ülkenin bayrağına, sınırlarına ve Cumhuriyet’in temel ilkelerine saygılı her yuttaşımıza kapılarımız sonuna kadar açıktır. DYP din, dil, ırk, mezhep, renk ayırımı asla yapmaz. İnançlara saygılı laiklik anlayışını benimser.

VD- Ali Babacan ismi de öne çıkmaya başladı. Bu konudaki düşünceleriniz nedir? Zira dört eğilimden de oy alması muhtemel ender isimlerden biri de Babacan. Ne dersiniz?

KA: Bir başka kimlik ve siyasi görüş için yorumu doğru bulmuyorum. Ancak bakanlığı döneminde ılımlı ve barışcıl görüşleriyle dikkat çektiğini söylemek mümkün.

VD- Dış politikamız ile ilgili görüşünüzü de merak ediyorum. Suriye, Irak, İran ve Rusya düzleminde bizi bekleyen sorunlar ve sonuçları nasıl olur?

 

 

 

 

KA- Türkiye’nin son on yılda tutarlı bir dış politikası var mıydı ki? Tamamen duruma göre değişen ya da zigzag çizen, bölge gerçeklerinden kopuk ve sadece  duygusal beklentilerin yönlendirdiği ilişkiler. Buna dış politika bile denmez aslında. Son yıllarda tek bir dış politika başarısı var da, biz mi bilmiyoruz?Fiyaskolarla dolu bir dış ilişkiler söz konusudur ve ne yazık ki, ülkeye ciddi itibar ve enerji kaybettirmiştir bu fiyaskolar.

Bu nedenle hiç bir ülke adı vermeden şunu söylemek mümkün: AKP hükumetlerinin ciddi ve gerçekçi bir dış politikası hiç olmamıştır, sadece çoğu başarısız dış ilişkileri olmuştur.

VD- Ekonomide hareketsizlik had safhada. Bekleyen handikaplar nelerdir? Dolar 4 tl’ye dayandı. Nasıl bir gelecek bekliyor piyasaları?

KA- Üretim, ihracat, istihdam yaratıcı yatırımlardan uzak, turizmin ne olduğunu bile anlayamayan AKP iktidarları bir de tarım ve hayvancılığı adeta yok edince ülke ekonomisi tam bir çıkmaza girmiştir. Dışarıdan gelecek sıcak paraya dayalı ekonomi nasıl uzun süre ayakta kalır? Bu mümkün değildir.

Nitekim 220 milyar dolar iç-dış borç toplamıyla devraldıkları Türkiye’yi 650 milyar dolar iç-dış borca sokan AKP, bu yetmemiş gibi, bir de aldığı bu borçları çarçur etmiş, betonda, istihdam ve katma değer yaratmayan alanlarda kullanmıştır.

AKP iktidara geldiğinde dolar 1.20 tl idi. İhracat yerinde sayıyor, Yabancı sermaye akışı durdu, hatta geriye gidiyor.

Soruyorum, bir yılı aşkın OHAL ve KHK ile yönetilen bir ülkeye hangi yatırımcı yatırım yapar? AKP bunu bile göremiyor.

Ne demişlerdi ”yoksulluğu, yasakları ve yolsuzluğu bitireceğiz” 15 yıl geçti, neyi bitirdiler?

Milyonlarca açlık sınırında yaşayan ya da yoksul vatandaş var. Emekliler perişan. Eğitim yaz-boz tahtasına döndü. Öğrenci-veli şaşkın.

Düzelen iyileşen herhangi şey var mı?

Millet bunu hesabını seçimlerde AKP’ye çok ağır fatura ödeterek soracaktır.

VD- Son olarak neler söylemek istersiniz?

KA- Milletimiz asla umutsuzluğa kapılmasın. Rahmetli Demirel ”Demokrasilerde çare tükenmez” ve ”Siyasette 24 saat uzun bir süredir” demiştir. İlk seçimde milletimiz o büyük sağduyusuyla AKP’yi sandığa kilitleyerek bir muhalefet partisine dönüştürecek inancındayız.

Doğru Yol Partisi bu tarihi süreçte milletimizin teveccühü ile göreve hazırdır. 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz