Veysi Dündar’dan Haftasonu Ocakbaşı (21-27 Ocak 2019)

0

HAFTANIN EMSALSİZ OCAĞI #1:

Kışlalar Hazineye devrediliyor, parklardan kışla yapılıyor. Bu ne perhiz oluyor ?

HAFTANIN KAFKA OCAĞI:

Hiç bitmeyecek bir dava. Kafka yaşasa ancak bundan daha fazlasını yazamazdı. Kaç fezleke var sayamadık ? Dallas bile daha kısa sürmüştü. Yoksa başka bir dizi miydi?

HAFTANIN MAHŞERİ OCAĞI:

Neden mahkeme değil de mahşer? İnsan merak ediyor.

HAFTANIN DOĞU OCAĞI:

Hayatını Amerikan icadı twitterda geçiren hocadan batıya tokat gibi meşaz.

HAFTANIN ANAYASA OCAĞI:

Anayasa derken bildiğimiz anayasa değil mi?

HAFTANIN EMSALSİZ OCAĞI #2:

O son AVM’yi yapmasaydınız inanırdık. Sesli gülmek isteyenler için.

HAFTANIN ZEYBEK OCAĞI:

Romantizm çisil çisil yağan yağmurun elleri ile geldi. İzmir’e kondu.

HAFTANIN ORDU OCAĞI:

Ordu derken şehir olan, yanlış anlaşılmasın.

HAFTANIN DOĞRU OCAĞI:

Tuzla‘dan daha batıya gitmemesi lazım. Tuzla sınır. İmamoğlu’nu pastanın kaymaklı bölgelerinden uzak tutmak doğru stratejidir.

HAFTANIN EMSALSİZ OCAĞI #3:

Kışlalar hazineye devrolursa, yeni kışlalar sonra mı devrolur? Sorular sorular…

HAFTANIN EKŞİ OCAĞI:

Ekşi sözlük sen kimsin ya?

HAFTANIN OCAĞI SÖNENİ:

Tabii ki Ayşen Gruda… Onunla vedalaştık bu hafta. Domates güzeli olmak herkesin harcı değildi. Yılmaz Gruda ile evliliğinden kalan soyadından hiç vazgeçmedi. Birbirlerini nedense hiç andırmayan soyaddaş olarak eski Türkiye’ye damga vurdular. Yılmaz Gruda kadar güzel dizelerin şairi imiş meğer. Kabri nur dolsun :
Bir kanat çırpar içimdeki martılar
Bir kanat
Gökyüzüne
Maviye
Buluta
Özgürlük dediğin şeydi seni sevmek
Hiç bitmeyen, bitmesini istemediğim filmler gibisin
Eyy benim gözü kara yüreğim
Ağzım
Dilim
Gelmişim
Geçmişim
Artık yalnızlıktır senin adın

OCAKTA HAFTANIN SÖZÜ: Fitne

Beka’dan kapıyı açan Bahçeli’nin her sözünün arka planını kapsayan bir kavram aslında. Tanıl Bora’nın çok fonksiyonlu sözlüğüne girmesine şaşmamak lazım.
Yazının giriş bölümünü paylaşıyor gayet faydalı yazıyı herkese tavsiye ediyorum : Hollanda’daki ırkçı Özgürlük Partisi’nin lideri Geert Wilders’in 2008’de yaptığı 17 dakikalık İslamofobik propaganda filminin adı Fitna idi, fitne yani. Avrupa’da hiçbir televizyon kanalının yayımlamayı kabul etmediği, internetten yayılan “film”, Kur’an sureleri eşliğinde zamanımızın şiddet felâketlerinin kolajlanmasından ibaret bir ‘iş’ti. İslâmiyet’ten ve Arapçadan devralınan fitna/fitne kavramı, Batı dillerinde arabozuculuk, kavga-karışıklık çıkartma (fesat, nifak) veya kaos diye açıklanmıştı. Wilders, kimi tedhişçi İslâmcıların falan değil bizzat İslâmın, bu anlamda fitne kaynağı olduğunu söyleyerek, göçmen karşıtı refah şovenizmini tahrik ediyordu, hâlâ da ediyor.
***
Türkiye’de milliyetçi-muhafazakâr ve İslâmcı dilde fitne kavramı, sebildir.

OCAKTA HAFTANIN FİLMİ:

Ayşen Gruda’yı kaybettiğimiz hafta bir kolaycılık diye değil ama gayet bağendiğim için Mynet sitesinin seçkisini paylaşmak istedim. Tam 10 Ayşen Grudalı film.
Hepsi birbirinden güzel. Ama ben siyaseten ve de geç yaşında müthiş bir algı ile ortaya koyduğu Kam Ana’yı ayrı görürüm. Ayşen Gruda Türk sinemasının olmazsa olmazı idi. Nurlar içinde yatsın.

OCAKTA HAFTANIN KİTABI:

Kitap okumayan ülkede kitabı gündeme taşıyan Yılmaz Özdil’e ve onun yayıncısı Kırmızı Kedi’ye ve tabii sevgili caddedaşım Haluk Hepkon’a bin selam olsun. Pahalı kitaptan yakınana 9 liralık kitap. AKP’nin köprü parası kadar. Hem de Bob Dylan’dan. Bakın ne demiş:
“Eğer biri bana günün birinde Nobel Edebiyat Ödülü almak konusunda en ufak bir şansım olduğunu söyleseydi bu ihtimalin Ay’a ayak basmamla eşdeğer olduğunu söylerdim. Doğrusunu isterseniz benim doğduğum ve büyüdüğüm yıllarda dünyada bu Nobel Ödülü’ne layık görülecek kadar iyi sayılan pek kimse yoktu. En azından nadir bir azınlıktan olduğumu biliyorum diyebilirim.”
Kitabın çevirisini Pelin Batu yapmış.

OCAKTA HAFTANIN BEYOĞLU MEKANI:

Van kahvaltısı beni kesmedi ben yine Beyoğlu’nda kahvaltı edeceğim diyene bu defa yine bir Cihangir civarı öneri.
Kendi ifadeleri dünyanın en güzel manzarası. Ben demiyorum. Onlar diyor.

OCAKTA HAFTANIN İSTANBUL KÖŞESİ:

Bu hafta hava güzel. Caddebostan sahilinde bir yürüyüş için hiç de yanlış zaman değil. Hafta içi röportajını yayınladığımız Nurettin Sözen’in vizyonu ile temelleri atılan sahil yolu projesi bugün İstanbul’un en güzel peyzajı hükmünde. Adalara bakarak 10 km yürüyebilirsiniz. Hiç de fena bir program değil.

OCAKTA HAFTANIN MÜZİĞİ:

Madem Venezuela favori biz de verelim mehteri. Bob Dylan’dan cevabı esen yeldedir. AKPartili sosyalistlere bizim küçük bir hediyemiz olsun.

 

 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz