Yapılan haberlere tazminat, ifade ve basın özgürlüğünü ihlal..

0

Anayasa Mahkemesi, yapılan haberlerden dolayı tazminata hükmedilmesini, ifade ve basın özgürlüklerini ihlal saydı. Yüksek Mahkeme, Kayseri Yeni Haber Radyo Televizyon Gazetecilik Matbaacılık ve Yayıncılık Sanayi Ticaret Ltd. Şti. başvurusunda, Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verdi.

Mahkemenin karara ilişkin açıklaması şöyle: Davacı H.P., olay tarihinde bir siyasi partinin milletvekili olarak görev yapmaktadır. Davacı, partinin ilçe kongresine bir milletvekili ile birlikte katılmıştır. İl başkanı, şehir dışından kendi bilgisi dışında milletvekillerinin ilçe kongresine katılmasına tepki göstermiş ve kürsüye çıkarak konuşma yapmıştır. Daha sonra davacı, kürsüye çıkmış ve il başkanına cevap vermiştir. İlçe kongresinde yaşanan bu polemik yerel bir gazete olan Kayseri Yeni Haber gazetesinin (gazete) çeşitli tarihlerde yayımlanan nüshalarında haber olarak yer almış, ayrıca gazetenin başyazarı da olayla ilgili olarak gazetedeki köşesinde çeşitli değerlendirmelerde bulunmuştur.

Davacı, anılan haber ve köşe yazılarında dile getirilen iddialar nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde (Mahkeme) gazete aleyhine manevi tazminat davası açmıştır. Mahkeme davanın kısmen kabulü ile başvurucunun 2.000 TL manevi tazminat ödemesine karar vermiştir. Başvurucunun istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunun esastan reddine miktar itibarıyla kesin olarak karar vermiştir.

İddialar

Başvurucu, bir siyasetçi hakkında yaptığı haberler nedeniyle aleyhine tazminata hükmedilmesiyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Somut olayda davacı, haber ve yazılarda kendisi tarafından sarf edildiği iddia olunan ifadeleri kullanmadığını beyan etmiş, nitekim mahkeme de davacıyı haklı bularak davanın kabulüne karar vermiştir. Mahkeme, gerekçesini konuşmanın kaydedildiği CD üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine dayandırmış ve haber ile yazıların doğru olmadığı kanaatine vararak hüküm kurmuştur.

Somut olayda gazete tarafından ileri sürülen iddiaların polemiğin bir tarafı olan ve olay sırasında kongrede bulunan parti il başkanı tarafından doğrulandığı görülmektedir. Ayrıca partililer tarafından davacı hakkında söylediği iddia olunan sözler nedeniyle parti içi disiplin işlemlerinin başlatılması yönünde imza toplandığı da anlaşılmaktadır. Bunun dışında gazetecilerden ileri sürülen iddiaların doğruluğunu haber yapmadan önce bağımsız bir araştırma ile kanıtlamaları beklenemez.

Başvurucu gazetenin konuyla ilgili olarak davacının gazeteye gönderdiği açıklamalara yer verdiği hususu da gözardı edilmemelidir. Şu hâlde gazetenin il başkanı ve toplantıda bulunan diğer partililere dayanarak dile getirdiği iddialar ile anılan iddiaları yalanlayan davacının açıklamalarını birlikte okuyucuya sunduğu görülmüştür. Bütün bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde gazetenin üzerine düşen ödev ve sorumluluk içinde hareket ettiği, olguları bilerek tahrip ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı kabul edilmelidir.

Bir milletvekilinin ilçe parti kongresinde parti il başkanına birtakım sözler sarf ettiğine dair iddianın kaynağı gösterilerek kamuoyuna aktarılmasının şeref ve itibarı koruma gerekçesiyle yaptırıma tabi tutulması kamuyu ilgilendiren konularda serbest ve açık tartışmaların önlenmesi sonucunu doğuracak, basının kamu yararına ilişkin konuların tartışılmasına yönelik katkılarına ciddi şekilde engel oluşturacaktır.

Mahkeme; haberin içeriğini, haberde dile getirilen iddiaların tanık beyanı ile desteklenmesini, başvurucunun davacının açıklamalarını yayımlamış olmasını, başvurucunun kötü niyetle hareket ettiğine dair yeterli delilin bulunmamasını yeterince tartışmadan yapılan haber nedeniyle başvurucuyu tazminat ödemeye mahkûm etmiştir. İlk derece mahkemesince ifade ve basın özgürlüklerinin korunması ile şeref ve itibar hakkının korunması arasında adil bir denge kurulmamıştır. Bu sebeple mahkemenin başvurucunun tazminat ödemesine karar verilmesine ilişkin ileri sürdüğü gerekçeler, başvurucunun ifade ve basın özgürlüğü haklarına yapılan müdahale için ilgili ve yeterli olarak kabul edilemez. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar vermiştir.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz