ÇÖZÜM

1
Latest posts by Süleyman Karagülle (see all)

Yeryüzü gün geçtikçe daha da karanlık yerlere gelmektedir. İnsanlık sosyal tufana doğru adım adım ilerlemektedir. Üçüncü cihan kıyameti gün gün ayak seslerini duyurmaktadır.

Bunu önleyecek iki kilit devlet vardır; İran ve Türkiye.

Bu iki devlet eğer Adil Düzen’i kabul ederlerse ve kendi ülkelerinde inkılap yaparlarsa, İslam âlemi fevç fevç bu inkılabı yapmış olur, dünya üçüncü cihan savaşından kurtulur. Bu iki devlet Sermaye’nin oyunlarına aldanırsa üçüncü cihan savaşı kıyameti gelir.

Üçüncü Binyıl Uygarlığı iki ana temele dayanacaktır; biri Kur’an ilimleri, diğeri de müspet ilimler. İran Kur’an ilimlerinde Türkiye’den ilerdedir. Türkiye de müspet ilimlerde İran’dan ilerdedir. Bu iki devlet İstanbul’da Bin Dil Üniversitesi’ni kurmalıdır. Kum’daki âlimler buraya gelip Arapça ders vermeli. Dünyadaki başarılı Türk mühendisleri de Türkiye’ye gelip bu üniversitede ders vermeli. Rusya’nın ilim adamlarından da yararlanabiliriz.

Bu üniversite “Adil Düzen” üzerinde çalışacaktır. Akevler’in 50 senelik kazanımları bunların emrinde olacaktır. Bunlar çözümleri ortaya koyacaklar ve İran ile Türkiye uygulamaya başlayacaktır. Uygulamaya başlayınca kısa zaman sonra, belki üç dört sene içinde, Ortadoğu’da süper güç ortaya çıkacaktır. Bu silaha (siyasete) dayalı bir güç olmayacaktır, dolara (ekonomiye) dayalı güç de olmayacaktır. Laik (lâ ikrahe fi’d-dîn) Kur’an düzeni olacaktır. Bir dine değil hak dine dayanacaktır. İlme dayanacaktır. Kur’an’a ve müspet ilimlere dayanacaktır.

Bundan sonra ikinci adım atılacak. İstanbul’da kurulacak ve tüm dünyada örgütlenecek Kuyumcular Kooperatifi “Altın Bono” çıkaracak ve bu iki devlet dış ticareti Altın Bono ile yapacaktır. Halk doları veya euroyu kullanabilir ama devletler sadece Altın Bono ile iş yapacaklardır. İki devlet paraları ve altın bonosu ile alıp satacaklardır. Değerlerini arz-talep kanunlarına göre değerlendirecekler, alış ve satış arasında fark koymayacaklar, kaça alıyorlarsa ona satacaklardır. Böylece hem kendi paralarını işler hale getirirler hem de uluslararası sömürü aracı olan dolar ve eurodan kurtulurlar.

Üçüncü atacakları adım ise hakemlik sistemidir. Her türlü anlaşmazlıklar, ceza davaları dâhil, hakemler yoluyla çözülmelidir. İçte veya dışta çıkacak nizaların çözümü için taraflar birer hakem seçecekler, hakemler de başhakemi seçecek, böylece hakemlerin alacakları karar bağlayıcı olacaktır. Bu iki devlet yalnız aralarındaki anlaşmazlıkları değil, diğer devletlerle olan anlaşmazlıkları da hakemler yoluyla çözmelidir.

Dördüncü yapacakları iş ise yerinden yönetim sistemini getirmedir. Ülkeler yüze yakın illere bölünmeli, iller de yüze yakın bucağa bölünmelidir. İnsanlıkta devletler bağımsız olmalıdır. İller devlet içinde bağımsız olmalıdır. Bucaklar da iller içinde bağımsız olmalıdır. Bütün devletlerin kendi paraları olacaktır. İllerinde paraları ve dilleri olacaktır. Bucaklarında de öyle olacak, şeriat/hukuk düzeni bucaklarda oluşacaktır. Merkezler taşraların iç işlerine karışmayacaklardır. Bucaklar hukuk düzenini oluşturacaklar, iller iç güvenliği sağlayacaklar, ülkeler ise dış savunmayı yapacaklar, insanlık da uygarlık mücadelesini verecektir.

Beşinci yapacakları iş ise ulusal orduların oluşmasıdır. Ordular askerlerden oluşacak ve her bölgeyi bir ordu koruyacaktır. Barışta ordular üretim yapacaklardır. Serbest rekabet sistemine göre değil, askeri mükellefiyet olarak üretim yapacaklardır.

İşte bu şekilde oluşan İslam birliği etkin devletlerin arasına girecektir. Böylece insanlık üçüncü cihan savaşı afetinden kurtulacaktır. Sermaye varlığını koruyacaktır. Ekonomide tekeli kaldırmış olacak, karşılıksız parayı devre dışına bırakacaktır. Laik düzene saygılı olacaktır. Yani Sermaye siyasete, ekonomiye, ilme ve dine hükmetmeyecektir. Bu kurumlardan her biri başkanlarının önderliğinde kendi aralarında dengeli olarak faaliyet göstereceklerdir.

Muhterem Devlet Başkanımız;

Var mısınız Kur’an düzeni için çalışmaya.

Aşın barajı ve Akevler ile irtibat kurun.

Siz şimdi hapistesiniz. Sermaye sizi Akevler’den uzak tutmak için her çareye başvuruyor. Sizin çok yakınlarınız sizi tecrit ediyorlar. Siz kendinizi kurtarabilirsiniz.

OCAK Medya’da da bu yazılar yayınlanmaktadır. Okumanız gerekir.

Kulaklarınızı tıkar gözlerinizi kaptırsanız beyniniz de çalışmaz.

Biz sizi desteklemeye hazırız. Kadronuzu dağıtın demiyoruz. Başkanımız olarak bizimle de ilgilenin. Siz devlet başkanısınız; katilin, hırsızın, asinin de başkanısınız. Gerekli cezaları siz değil yargı verir.

Sizin göreviniz tarafsızlık içinde denge kurmanızdır. Parti başkanlığından vazgeçin. Siz bütün partilerin başkanı olun. Ordu sizi destekliyor. Halk sizi destekliyor. Sizin partiye ihtiyacınız yoktur.

1 Yorum

  1. Sayin Karagulle , cozum projeniz mantikli ama olabiliritesi gorunmuyor.Ozellike devlet yapilanmasi kismi,zaman icinde pekcok soruna neden olabilir. Bu sistem ABD nin basariyla uyguladigi, ama bizim cografyamiz gibi kalin cizgilerle sinirlari belirlenmis bir bilincine sahip insan topluluklarinda cozum imkani vermez.Sayin Koru’nun bir yazisinda alintiladigi bir anket sonucuna goreinsanlarin birbirine guveninin son derece az oldugu ulkemizde sonuc alinabilecegini dusunmuyorum.(ABD de % 60 civari olan insanlarin birbirine guven orani Turkiyede sadece yanilmiyorsam %12) Yinede soyledikleriniz kulaga hos gelen seyler.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz