Seçim Sonuçları-I

0
Latest posts by Süleyman Karagülle (see all)

2002 yılında AK Parti kazanacak diye Sermaye seçimi iptal etmeye kalkıştı. Hüseyin Kıvrıkoğlu Genelkurmay Başkanı idi; “Seçim olacak mı diye?” diye sordular. O da cevap verdi: “Seçim olacak, bu millet diama isabetli oy vermiştir.”

Bu seçimde de halkımız en uygun oyu vermiştir.

1- Halkımız seçime büyük oranda iştirak etmiştir. Uygun olmayan mevsimde, hazırlıksız yapılan ve Ak Parti’nin normal olmayan hareketleri içinde oyunu kullandığı halde, çok büyük bir iştirakle seçimi sonuçlandırmıştır. Bu seçimin anlamı budur. Benim eskiden beri savunduğum bir görüşüm vardır. Dünyada en ileri demokrasi Türkiye’de vardır. Seçim barajları ülkesi olmasına rağmen Meclis’te her zaman en az dört grup kurabilmiş bir ülkedir.

2- Ülkemiz büyük darbeler geçirmiştir. Ergenekon ve Balyoz, Gezi olayları, 15 Temmuz, olağanüstü hal (OHAL), HDP’lilerin hapiste olması ve Sermaye’nin karıştırıcı olduğu durumda bile seçim olaysız, kimsenin itiraz edemeyeceği bir olgunluk içinde geçmiştir. Halk sükûnetle sandık başına gitmiş ve özgürce oyunu kullanmıştır. Sermaye Türkiye seçimini hep bir ağızdan “Erdoğan’ın seçimi kazandığını ilan etti, muhalefet itiraz ediyor” şeklinde verdi. Sanki seçimi kazanmamış ama o ilan etti, muhalefet direniyor şeklinde yayınladı. Türkiye’de seçim son derece adilane olmuştur. Şemsettin Günaltay ‘Seçim Kanunu’ hazırladı. Nihat Erim ile Kasım Gülek itiraz ettiler. Günaltay direndi, ‘istifa ederim’ dedi. İnönü Günaltay’ı tuttu. Böylece öyle bir yasa hazırlandı ki hile ancak %1 veya %2 içinde yapılabiliyor. Yüksek Seçim Kurulu da hep iyi sınavlar vermektedir.

3- İki liderin balkon konuşmaları da dünyaya ibret olacak şekilde etkileyici ve olumlu olmuştur. Her iki ismi de içtenlikle tebrik ediyorum. Erdoğan’ın tüm tespitleri doğru idi. Gerçekten bu seçim o mesajları verdi. Muharrem İnce’nin de seçim sonucunu mertçe kabullenmesi Türkiye’de belki ilk defa olmaktadır. Muharrem İnce’nin çalışmalarından vazgeçmeyeceğini beyan etmesi de Türk milleti için bir kazanımdır. Ekmeleddin İhsanoğlu gibi yapmadı. Demek ki kendisi Sermaye’nin kotardığı bir aday değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin çıkardığı bir adaydır. CHP’yi ve hassaten K. Kılıçdaroğlu’nu tebrik etmemiz gerekir. Kılıçdaroğlu Sermaye tarafından oraya getirilmiştir; Deniz Baykal’ı gönderip Kemal Derviş’i getirmek için kolay gönderebileceği bir kimseyi getirmiştir. Kemal Kılıçdaroğlu Baykal ile beraber oldu, kendisini getiren Sermaye’ye karşı direndi. Böylece bir Dersimli Alevi Kürt olmasına rağmen Türk siyasetine uyum sağladı, M. İnce’yi aday yapmakla da olumlu adımlar attı.

4- Başkanlık sistemi, olağanüstü hal, erken seçim, cumhurbaşkanının aynı zamanda parti başkanı olması, faize karşı oluğu halde üst üste faizin artırılmasına izin vermesi olumsuzluklarına rağmen, halkımızın Erdoğan’ı birinci turda -hem de açık farkla- başkan yapmış olması, ulusumuzun ne derece isabetli oy kullanmakta olduğunu gösterir. Halk hislere göre değil gerçeklere göre oy vermiştir. Erdoğan’ı güçlü bir şekilde başkan yapmamız ulusumuza ve ülkemize karşı oyun oynayanlara ders olmalı idi; öyle de oldu.

5- Ak Parti’nin kendi oyu %40’tır. Bunun %20’si Millî Görüş’ten gelmiştir. Kalan %20 de tasfiye olan DYP ve ANAP partileri Müslüman kanadının oyudur. Yani oyun tamamı geçicidir. Bir gün barajı geçemeyebilir ve o da DP, AP, DYP ve ANAP gibi unutulup gidebilir. Bu seçimde buna benzer bir hezimete uğrayacağını sanmıştım. Öyle olmadı, iki oyunu da muhafaza etti. Ak Parti’nin bir de %10 denge oyu vardır, onlar şartlara göre destekler. Bu oy İyi Parti’ye gitti. Tam olmamakla beraber Ak Parti ile Erdoğan oyları arasında %10 fark var. M. İnce ile CHP arasında da %8 fark var. Bu fark oy nispetinde Ak Parti’den daha büyüktür. Son derece isabetli bir uyarıdır. Her iki parti aklını başına toplamalıdır. Bu durumdan Erdoğan da ders almalıdır. Ak Parti Erdoğan’a yüktür. Başkanlık görevini yapmasını engellemektedir. Halk Erdoğan’ın hatırı için Ak Parti’ye de oy vermiştir. Yani parti başkanlığı hiçbir işe yaramamıştır. Erdoğan parti başkanlığından istifa etmelidir. Milletin oyu ile oraya geldi, artık milletin başkanı olmalıdır.

6- Af konusunda Erdoğan tarafsız olmalıdır. AK Parti ile MHP anlaşırsa ve af çıkarırlarsa başkan direnmemelidir. Bu iki partinin birlikte Meclis’te kalabilmesi için tarafsız bir devlet başkanına ihtiyaç vardır. Yürütme madem yasamadan ayrılmıştır, yasama işlerine karışmamalıdır.

Sonuç olarak seçim ülke için en uygun sonucu vermiştir. Şimdi devlet başkanının işlerini zorlaştırmayacak bir şekilde başkanı herkes desteklemelidir. Üçüncü bin yıl uygarlığına milletçe böyle geçebiliriz. Meclis’i de hükümetlerin vesayetinden kurtarmalıyız. Yasama bağımsız olmalıdır.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz