Asgari ücret, açlık sınırının altına düştü!..

0

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), dört kişilik bir ailenin ocak ayı açlık sınırının 8 bin 864 lira, yoksulluk sınırının ise 28 bin 874 lira olduğunu açıkladı. Bu verilere göre 8 bin 506 liralık asgari ücret, açlık sınırının altına düştü.

Mutfak enflasyonu aylık yüzde 9,02; son 12 ayda yüzde 108,57 arttı. Bekar bir çalışanın aylık toplam yaşam maliyeti 11 bin 557 lira oldu. TÜRK-İŞ’in konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklaması şu şekilde:

Yeni yılın ilk günlerinde ücretli çalışanlar ve emeklileri için geçerli olacak ücret maaş artışları yapılmadan önce -beklenmedik oranda- duraklayan enflasyon, yeni yıla hızlı bir giriş yaptı. Aralıktaki baz etkisi ile gerileyen yıllık gıda enflasyonu bu ay %9,02 artış ile yıllık temelde yeniden üç haneli yerine oturdu. Böylece, belirlenen gelir artışları enflasyon karşısında yine aşınmaya başladı. 2023 yılının hemen başında, milyonlarca çalışanı ve emeklisini doğrudan ilgilendiren asgari ücret ile memur ve emekli maaşlarına yapılan artışların, mal ve hizmetlere ardı ardından gelen zamlarla eridiğine yaşayarak tanık olunmakta…

Türkiye’de dar gelirli hanelerin en büyük tüketim kalemlerinden birisi olan gıdaya gelen çok yüksek zamlara kıyasla ücret, maaş ve yevmiye artışlarının güdük kalmasıyla var olan hayat pahalılığı gözler önüne seriliyor. İnsanlar her market-çarşı-pazara alışverişe çıktıklarında aynı -hatta daha az ve/veya daha kalitesiz- mal ve hizmetleri daha pahalıya almak zorunda kalıyorlar. Geçinecek geliri olmayan ve harcamalarından daha fazla kısamayan bireyler borçlanmak durumunda kalıyor.

Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre son bir yıl içinde hem kredi kullanan kişi sayısı hem kullanılan kredi miktarı, hem finans kuruluşlarının ödenemeyen ve tasfiye olacak bireysel kredi kartı ve bireysel kredi alacak miktarları yükseliyor. Bu çetin geçim koşulları hanelerin gelir/gider dengesinin bozulmasından kaynaklanırken 1990’lar Türkiye’sinde yaşanan enflasyon-ücret-enflasyon sarmalına benzer koşullar yeniden yaşanıyor.

Net asgari ücret işveren ve hükümet oy çokluğuyla aylık net 8.506 TL olurken yıllık temelde %100’lük bir artış yapılmış oldu. Ancak açlık sınırı bu süreçte %108’lik bir artış gösterdi ve aslında bu zam 2022 yılı içinde aylarca sürmüş olan alım gücü kayıplarını ortadan kaldırmış olmadı. İçerisinde olduğumuz yeni yıl yeni alım gücü kayıpları ile başlamış oldu.

Mevcut görünümde sabit gelirliler, 2023 yılında yapılacak ikinci ücret zamlarına kadar alım güçleri bakımından şimdiden 2022’nin başındaki hâlinden bile daha aşağı bir seviyede yaşamlarını sürdürmek durumunda kalacaklar. Çünkü OECD ve IMF tahminlerine göre; devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, yaklaşan seçim, ülkenin yüksek risk primi ve düşük kredi notları gibi sebeplerle Türkiye’de 2023 yılında da enflasyon yüksek seyretme eğilimi içerisinde olacak.

TÜRK-İŞ Araştırmasının 2023 Ocak ayı sonucuna göre;

  • Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı)  8.864,48 TL’ye,
    • Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 28.874,55 TL’ye,
    • Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 11.556,56 TL’ye yükseldi.
 Ocak 2022Aralık 2022Ocak 2023
Yetişkin Erkek Gıda Harcaması 1.290,772.451,552.669,57
Yetişkin Kadın Gıda Harcaması 998,981.951,202.142,34
15–19 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcaması 1.273,922.421,552.632,07
4–6 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcaması 686,281.306,271420,52
Açlık Sınırı 4 Kişilik Aile (Gıda Harcaması)4.249,958.130,568.864,48
Yoksulluk Sınırı 4 Kişilik Aile (Toplam Harcama)13.843,4826.483,9328.874,55

Çizelge 1: Dört Kişilik Ailenin Açlık ve Yoksulluk Sınırı(TL/Ay)*

  • Harcama tutarları, yuvarlama nedeniyle, toplamda farklı olabilmektedir.

TÜRK-İŞ’in verilerine göre “mutfak enflasyonu”ndaki değişim Ocak 2023’te şu şekildedir:

  • Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre % 9,02 oranında gerçekleşti.
  • Son on iki ay itibariyle değişim oranı  % 108,57 oldu.
  • On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı % 109,77 olarak hesaplandı
 Ocak’2022Aralık’2022Ocak’2023
Bir Önceki Aya Göre Değişim Oranı3,714,419,02
Bir Aylık Değişim Oranı3,714,419,02
Son On İki Ay İtibariyle Değişim Oranı59,6298,41108,57
On İki Aylık Ortalamalarla Değişim Oranı106,28109,77

Çizelge 2: Gıda Harcamasındaki Değişim %

Özellikle son birkaç yıldır ekseriyetle düşük gelirli hane halklarını etkileyen yüksek gıda enflasyonunun önüne geçilebilmesi için çeşitli önlemler alındı:

  • Gıdada KDV indirimi yapıldı.
  • Tarım Kredi Marketlerinin şube sayısı artırıldı.
  • Belli dönemlerde bazı ürünler için ihracat engellendi.
  • Süte sabit, kırmızı ete taban fiyat getirildi.
  • Et, bakliyat, hububat, yağlı tohumlar gibi temel gıdalarda ithalatın önü açıldı.
  • Fiyat istikrar komitesi kuruldu.
  • Tanzim satış yerleri oluşturuldu.

Ancak tüm bu önlemler ve daha fazlası çözüm getirmedi. Cumhuriyetin 100. yılının ilk ayında yıllık gıda enflasyonu %108’e, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı olan “açlık sınırı” ile “asgari ücret” arasındaki açık şimdiden 360 TL’ye gelmiş oldu. Çareler sorunların başladığı yerde, üretim yerlerinde, yani tarlada ve ahırda aranmalıdır. Tarımsal girdilerde dışa bağımlılığın önlenmesi, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, ulusal üretimin planlaması, çiftçinin ve hayvancının para kazanmasının önünün açılması, yoksullaşan ve tüketimlerini kısmak ayrıca daha kalitesizlerini tüketmek zorunda kalan vatandaşların alım gücünün arttırılması gibi kapsayıcı plan ve çalışmalar gerekmektedir.

TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde Ocak 2023 itibariyle gözlemlenen değişim harcama gruplarına göre şu şekilde oldu:

●      Süt, yoğurt, peynir grubunda;

Bu gruptaki tüm ürünlerin fiyatları yükseldi. Bunun en temel sebebi önceki bültenlerimizin bir kaçında da belirttiğimiz üzere, maliyetlerini karşılayamayan üreticilerin hayvanlarını kesmeye başlamasıdır. Bunun en çarpıcı kanıtlarından birisi dünyada 1,5 kabul edilen sürdürülebilir süt/yem değer eşitliğine (parite) 2020 Ocak ayından beri ulaşılamamış, bu süreçte parite 0,87’ye kadar gerilemiştir. Bir ayda süt %6, yoğurt %10, peynir %13 zamlandı. Yoğurtta markalar 1000 gramlık paketlerin yerlerine 900 ve 800 gramlık paketler çıkartmaya başlamışlardı. Artık 750 gramlıklar da yaygınlaşmaya başladı.

●      Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta;

Bu gruptaki et ürünleri zamlandı. Bu zammın temel sebeplerinden birisi önceki bültenlerimizde de ifade ettiğimiz üzere; hayvan üretim maliyelerinin maddi getirisinden daha hızlı yükselmesi ve başta az sayıda hayvan varlığı olan aileler olmak üzere üreticilerin hayvanlarını keserek piyasadan çekilmeye başlamasıdır. Fiyatları baskılamak için hayvan ithal edilmesi girişimlerinin ise öncekiler gibi sadece zamları geciktirici bir girişim olduğu ve orta vadede hayvan ve süt üretiminin daha da azalmasına ve fiyatların daha fazla yükselmesine neden olduğu açıktır. Zaten Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü tarafından 2015’te yayınlanan Kırmızı Et Strateji Belgesi’nde “Artan talebi ithalat ile karşılamak da ülkemizdeki üreticiler ve tüketiciler açısından uzun vadede sürdürülebilir bir politika olarak görülmemektedir. Bunun en önemli gerekçesi olarak da dünyada az sayıda kırmızı et ihracatçısı ülkenin olması gösterilebilir.” ifadelerine yer verilmiştir.  Bir ayda dana etinde %8, kuzu etinde %16, tavukta %9, yumurtada %4, balıkta %10 fiyat artışı yaşandı. Baklagillerden fasulye, nohut ve yeşil mercimek fiyatları sınırlı düzeyde artarken kırmızı mercimek fiyatı geriledi. Yağlı tohumlarda yükseliş %10.

 ●      Ekmek ve tahıllar grubunda;

Bir önceki bültenimizde işaret ettiğimiz üzere Ankara’da 200 gramlık beyaz ekmek bu ay %25 zamla 5 TL’ye, 200 gramlık kepek, tam buğday, çavdar ekmekleri 8 TL’ye yükseldi. Meşhur Ankara simidi Ağustos ayından sonra bu ay %40 zamla 7 TL’ye çıktı. Bir ayda bulgur %6, makarna %5, un %8 fiyat artışı yaşadı. Pirinç ve irmik fiyatları hafif geriledi.

●      Taze sebze-meyve grubunda;

Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin ve pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları yükseldi. Patates 12,5 TL’den satılmaya devam etti. Salatalık, domates, biber gibi örtü altı sebzelerin fiyatları yine yükselirken karalahana, turp ve havuç fiyatları düştü. Kış meyvelerinden portakal mandalina ve greyfurtun fiyatları arttı. Muz fiyatı değişmedi. Ortalama sebze kg fiyatı 17,82 TL, ortalama meyve kg fiyatı 17,22 TL oldu. Hesaplamada 23’ü sebze ve 9’u meyve olmak üzere toplam 32 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı bu ay 16,94 TL olarak tespit edildi.

●      Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta;

Dünyada palmiye yağındaki fiyat gerilemesi ve Ukrayna’dan Türkiye’ye yapılan ayçiçek yağı sevkiyatlarının hızlanmasıyla ayçiçek yağı %6 ucuzladı. Zeytinyağı %7 zamlandı, Margarin ve tereyağı fiyatları değişmedi.

●      Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden;

Bir ayda tuz %28, bal %27, ıhlamur %18, reçel %5 zamlandı. Yeşil zeytin, siyah zeytin hafif arttı. Baharatlar, çay ve şeker fiyatı sabit kaldı. Salça fiyatları %5 geriledi.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz