BM’in Kudüs Kararı ve…

1
Latest posts by Süleyman Karagülle (see all)

İnsanlığın geçmişi 60 bin seneye dayanır. İşçilik dönemi 500, tüccar mübadelesi dönemi 1000, pazar mübadelesi dönemi 2000, çiftçilik dönemi 4000 sene sürmüştür. Bunlar ilmen sabit olmuştur. Bundan öncesini Süleyman Akdemir kıyas yoluyla “Sosyal Denge I / Devlet Yapısının Tarihi Seyri, İşaret Yayınları, İstanbul 1990” isimli kitabında yazmış ve çobanlık dönemini 8 bin, avcılık dönemini 16 bin, toplayıcılık dönemini 32 bin sene kabul ederek o tarihlerde ortaya koymuştur. Doçentlik çalışması olarak sunulan bu eseri Jüri reddetmiştir! Sonra DNA’lar keşfedilmiş, o sayede ilk insanın yaratıldığı köy bulunmuş ve insanlığın yaratılış ve göç tarihleri net olarak ortaya konmuştur. Süleyman Akdemir’in bu tezi ileri sürmesinden on seneden fazla zaman sonra bu sonuçlar çok yakın olarak netleşmiştir.

Kâinatın ikili ve onlu sisteme göre yaratıldığını Kur’an söylemektedir. Bugün bu varsayım onaylanmaktadır. Biz geçmişi ve geleceği bu varsayımlara dayanarak bulmaktayız. Bin yılda bir yeni uygarlığın geleceği hususu da aynı varsayıma dayanmaktadır.

İşçilik dönemi sona ermiştir ve onun yerine ortaklık dönemi gelmektedir.

İşçilik döneminin merkezi sistemi de sona eriyor ve yerine halk düzeni başlıyor.

Sanayi inkılabında mal mübadelesi yerine emek mübadelesine geçilmiştir. Bunu bugün ortaklar yapacaktır. Para olarak “kuruyemiş, hayvan derisi, yün, tahıl”ın kullanılması döneminden sonra “maden ve altın” dönemlerini geçirmiş ve “altın karşılığı para”dan “karşılıksız para”ya geçilmiştir. Faizli sistemde “faizli yeni para” üretilmiş ve bununla yatırımlar yapılmıştır. Böylece tarım döneminden sanayi dönemine “faizli para” ile geçilmiştir.

Bugün ise sanayileşme tamamlanmıştır. Artık sanayiye geçmek isteyen yeni işçi yoktur. Eskiden iş yerleri az, işçi çoktu, işsizlik vardı. Şimdi işyerleri çok, işçi yoktur. Dolayısıyla işyeri fazlalığı var, işçi eksikliği söz konusudur. Artık yeni paraya ihtiyaç yoktur. Dolayısıyla “faizli sistem” artık çalışamaz hal almıştır.

Sermaye’nin sağladığı imkânlarla devletler çok güçlenmişlerdir. Artık devletlerin varlığı toprağa bağlı değildir ve savaşlar da sorunları çözmemektedir. Bu sebepledir ki sermaye gücünü kaybetmektedir. İşçilik döneminden ortaklık dönemine geçilmektedir. Sermaye savaş çıkararak binaları yıkmak, sonra da kendi bankasına faizli kredi verme alanını açmak istemektedir.

Sermaye bunun için dünyayı ikiye ayırmıştır. Rusya ve Çin bir tarafta, ABD ve AB bir tarafta. Müslümanlardan da Araplar bir tarafta, Acemler bir tarafta. Sermayenin son birkaç yıl içindeki siyaseti budur. ABD Başkanı Trump ile anlaşmış, Mısır ve Suudi Arabistan’ı yanına almış, İran’ı dışlamıştır. Türkiye’yi devre dışı bırakmak istemiştir. Ve son olarak Kudüs denemesi de budur.

BM’deki Kudüs oylamasında Suudi Arabistan ve Mısır eğer lehinde oy kullansaydı sorun yüzde elliden fazla hallolmuş olacaktı. Biraz daha karşılıksız dolar parasını kullanarak Arapları acemler aleyhinde birleştirecek, üçüncü dünya savaşını İran’a veya Türkiye’ye saldırmakla başlatacaktı. Sanıyorum Sermaye İran’a saldırmayı öneriyordu. Pentagon ise Türkiye’ye saldırmayı öneriyordu. Bu konuda aralarında anlaşamıyorlar…

BM’deki Kudüs oylaması şunu gösterdi ki, ülkelerin yöneticileri ABD’den daha çok kendi halklarından korktular ve oylarını ona göre kullandılar. Aslında Kudüs, İsrail’in yönetimindedir. Müslümanların buna müdahaleleri manasızdır. Papa’nın karşı çıkması makuldür. Müslümanların da Papa’nın yanında yer almış olması Sermayenin iflası anlamına gelmektedir.

Birleşmiş Milletlerdeki Kudüs oylaması Sermayenin üçüncü cihan savaşı planını suya düşürmüştür. Sermaye belki yine üçüncü cihan savaşını çıkarmayı deneyecektir. Ancak bunun anlamı şudur; bütün bu gelişmeler Müslümanların Kudüs’ü fethetmeleri ile sonuçlanacaktır ve Kur’an’da işaret edilen 2019 Kudüs’ün fethi gerçekleşecektir demektir.

Bizim halk olarak yapmamız gereken şey Adil Düzen çalışmalarına hız vermektir. “Yüz Villalık Ahşap Dinlenme Evleri” ile “Yüz Lojmanlı İşyeri Apartmanları” bir an önce gerçekleştirilmelidir. Bu hususta Kadıköy Adil Düzen Grubu çalışmalarımızı malen desteklemektedir. Çalışmalarımız da istediğimiz istikamette gidiyor. Çalışacak ortak bulamadığımız için çalışmalarımız yavaş gitmektedir.

Yalova’daki Ar-Ge çalışmalarımıza katılmak isteyenler internet üzerinden bizimle irtibata geçsinler. Onlara şartlarımızı bildirelim. Adil Düzen ufukta görünmeye başlamıştır. 2019 seçimleri bunu çok daha açık şekilde ortaya koyacaktır. Üzücü olan Akevlerin yeteri kadar hazır olmamasıdır. Asıl tehlike buradadır. Yanlış uygulama Akevler’i de, duyarsız yanlış davrananları da bitirir.

1 Yorum

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz