Ekonomi Dersi; Dolar ve Para

0
Latest posts by Süleyman Karagülle (see all)

Kur’an’a kadar inkılapları peygamberler yaptı.

Artık inkılapları halkın içinden çıkıp yetişen ilim adamlarının kurdukları ekoller yapacaktır. Bunun ilk örneğini Fıkıh âlimleri verdiler. Şimdi de değişik yerlerde oluşan yeni ekoller vardır. Türkiye’de Risaleciler ve medreseciler, Arap ülkelerinde İhvanı Müslimin, Hindistan’da tebliğciler bunların ilklerindendir. Akevler bunların fikren oluşturduğu alanda bir kooperatif içinde elli senedir çalışmaktadır.

Bugün sizinle dolar ve para üzerinde bir ders yapmak istiyorum. Böylece eksikliklerim varsa tamamlamak istiyorum. Size öğretmek için değil, eksiklerimi ve hatalarımı öğrenmek için yazıyorum.

Bugün yeryüzünde banka parası vardır. Merkez Bankası para çıkarmakta, her devletin piyasası parası üzerinde kurulmaktadır. Ekonomide bir kural vardır. Piyasa aynı parayı kuranların oluşturduğu bir ortaklıktır. Bir piyasaya bir para hâkim olur. İkinci para ise mikrop gibidir, terör gibidir, piyasayı denetler.

Ulusal paramız TL’dir. Mikrop para dolardır. Uluslararası para dolardır. Mikrop para altındır. Ulusal para aynı zamanda uluslararası mikroptur. Doları elinde tutan Sermaye sonsuz kaynağa sahiptir. Devletler de ulusal paraları çıkarmakta sonsuz kaynağa sahiptir. Bunlar arasında sağlıklı mikrop dengeleri oluşmaktadır.

Bu iki para üzerinde reel ekonomi oturmaktadır. Sağlıklı devletlerde ulusal para hâkimdir. Mikrop para olan dolar ise vücuttaki mikroplar gibi spor haline etkilidir. Hastalıklı devletlerde ise ulusal paranın yanında dolar devreye girer ve dolarla TL arasında savaş devam eder. Sonunda dolar galip gelirse devlet yıkılır, TL galip gelirse dolar devreden çekilip siner.

Para reel ekonomiyi ölçme değeridir. Mikrop paranın gelişmesi demek reel ekonomide yeri olmayan bir paranın devreye girmesi, karşılıksız paranın üremesidir. Sonunda gerçek para hâkim olursa o düzen yaşar, mikrop para hâkim olursa o düzen çöker.

Dolar ve TL oyuncuları sonsuz paraları ile oynayarak birbirlerini yıkmaya çalışırlar veya dengeleyerek birlikte yaşarlar. TL dolar kapışması, TL ile Sermaye’nin kapışmasıdır. Kapışma devam ederse bu uluslararası kapışmaya dönüşür. Sermaye yıkılır ve dünyada yeni düzen kurulur. TL yenilirse o zaman Türkiye yıkılır ve ikinci cumhuriyeti kurarız. Kur’an düzeni mutlaka kurulur. Ama anlaşırlarsa Sermaye Kur’an düzenine gelir. Üçüncü cihan savaşı olmadan Kur’an düzenine geçilir.

Size Batı uygarlığını çok iyi kavramış bir mühendis olarak, Doğu uygarlığını da kavramış bir Adil Düzen çalışanı olarak, hiç tereddüt etmeden haber veriyorum. “Adil Düzen gelecektir, kanlı mı kansız mı geleceğine insanlar kendileri karar vereceklerdir.” Tav’an (isteyerek) gelirse savaşsız gelecek, tav’an gelmezse kanla gelecek ama mutlaka gelecektir. Kanı Adil Düzenciler akıtmayacak, Adil Düzene karşı olanlar birbirlerinin kanlarını akıtacaklardır. Dolar ihracat ve ithalatı düzenleyen araçtır, TL imalatla inşaatı dengeleyecektir.

Ekonomiyi iç dengede tutarsanız ülkenizde üretim dengesi kurulur, ülke güvenlik içinde ama yoksul olarak yaşar. Aksine dış ticaret üzerinde kurarsanız ekonomide güven kalkar. Dolar mikrobu her zaman boy gösterir ama ülke zengin olur, refah içinde yaşanır.

Cumhuriyetin ilk dönemlerinde CHP ekonomiyi iç denge üzerinde kurdu, güvenli ama fakir yaşadık. Demokrat Parti ekonomiyi dış ticaret dengesi üzerine kurmaya çalıştı, zenginleştik ama güven kalmadı, borç batağına saplandık.

Adil Düzen’de ise ekonomi iç denge üzerine kurulur. Hiçbir şey ihraç etmezsek, hiçbir şey ithal etmezsek bile yoksulluk içinde beş on sene yaşama gücümüz olur. Bu gücü koruyacak bir ekonomi oluşturmalıyız. Ama ekonomimiz dışa açık çalışmalıdır. Bizde ucuz üretilen malları satmalıyız. Başkalarının bizden ucuz ürettikleri malları almalıyız. Satarlarsa almalıyız, alırlarsa satmalıyız. Dünyayı zengin etmeliyiz. Biz de zengin olmalıyız. Bunu dolar mikrobunu dengede tutmakla başarmalıyız.

Devlet TL’yi ekonominin gelirine göre çıkarır veya çıkarmaz. TL’yi çıkarma ve kredilendirme devlete aittir. Bunun dışında devlet arz ve talep kanunlarının çalışması için gerekli tedbirleri alır ama kendisi arz veya talebe karışmaz. Fiyatları, ücretleri, kiraları devlet tespit etmez. Hükümetler de ancak anayasada belirlenmiş değişmez maddeler arasında yer alır. Bir mal dışarıda ucuzsa, daha az emekle üretiliyor demektir. Bizde ucuzsa, biz az emekle üretiyoruz demektir. Zenginlik böyle doğar.

*

Tarihte ilim halk ekolleri ile doğmuştur. Yani ne zaman sıradan halk ilme sahip çıkmışsa o zaman medeniyetler doğmuştur. İlk medeniyet Sümer medeniyetidir. Site devletleri oluşmuş, halk okuma yazma öğrenmiş ve çamur tabletleri üzerinde ilim yapmışlardır.

1900’lerde Yahudiler İslam-Hıristiyanlık arasında dengenin kurulamayacağına, dengenin dinler üzerinde değil rejimler üzerinde oturması gerektiğine karar vermişlerdir. Bu arada Avrupa Yahudileri ikiye ayrılmıştır. Birileri Sermaye’nin dünyayı Filistin’den değil, uygarlık merkezlerinden yönetilmesini, diğerleri ise İsrail devletinin kurulmasını istemişlerdir. Bu çatışmada Yahudilerin İsrail devletini kurmaktan vazgeçmeyecekleri görülünce, kendileri sahip çıkmışlardır.

Birinci Cihan Savaşı’nı çıkartmışlar, imparatorlukları yıkmışlardır. İkinci Cihan Savaşı’nı çıkarmışlar, Yahudileri İsrail’de toplamışlardır. Bu arada ABD Yahudileri güçlenmiş, güç Rothshildler’den Rockefeller’e geçmiştir. Rothshildler’in Rockefeller’i yenmesi için ABD Müslüman zencileri kullanmıştır. Sonunda BY Bush bu sayede başkan olmuş, bu defa Rockefeller yenilgiyi kabul etmiş ve kenara çekilmiştir.

Rothshildler birçok bakımdan Rockefeller’den Müslümanlara daha yakındır.

a) Rothshildler Avrupalı eski dünyalı olduğundan yeni dünyanın hâkimiyetine karşı çıkmıştır.

b) Rothshildler reel sermayenin sahibi olması sebebiyle üretimden yana olmuş ve böylece insanları sömürmeden insanlara hizmet vermeye çalışmıştır.

c) Rothshildler silah zoru ile değil dolar gücüyle dünyayı yönetmiştir.

d) Rothshildler bir devletin veya devletlerin silahı ile değil, tüm dünya devletlerini ayrı ayrı kullanarak yönetmek istemiştir.

Sorun faiz sorunu idi. Faizli düzende dünya ancak silah zoru ile yönetilebilir. Rothshildler görmüştür ki Rockefeller’in silahı kullanılmadan dünya yönetilememektedir. Üçüncü cihan savaşını çıkarmayı istemiştir. İngiltere’yi AB’ den ayırmıştır. Şimdi o savaşı da çıkaramamaktadır.

Durum budur.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz