ERDOĞAN VE İSLAMİYET’İ GÜNCELLEME

2
Latest posts by Süleyman Karagülle (see all)

Muhterem Cumhurbaşkanımıza tekrar oy vereceğiz.
Bunun birçok nedenleri vardır.
Birinci neden;
Birinin makamını terk etmesi için bir sebep olması gerekir. Yoksa ne diye değiştirelim. Fıkıhta buna istishab denir. Hanefiler devam tebdilden ehvendir derler. Devam etmek isteyenlere delil gerektirmez. Ama tebdil etmek isteyenlere ise delil gerekmektedir. Newton’un meşhur kanunudur; her şey onu değiştirici olmadığı takdirde olduğu hal üzerindedir.
İkinci neden ise;
Ondan daha iyisinin gelmesi gerekir. Onun gibi ise onun kalmasın tercih edeceğiz. Gitmesi gerekiyor ama ondan daha iyisi yoksa zorunlu olarak o görevine devam edecektir.
Üçüncü sebep;
15 senelik iktidarında kendisine gelen her türlü saldırılara karşı ordunun desteği ile karşı çıkabilmiştir. Ordumuz zaferden zafere giderken Erdoğan’la iyi durumdadırlar.
Dördüncü sebep ise;
Erdoğan bizim eski yol arkadaşımızdır. Bizden ayrılmıştır. Bizi terk etmiştir. Yeni arkadaşlar bulmuştur. Beraber yürüdükleri kalmamıştır. Ancak kendi bildiği yolundan ayrılmamıştır. Birlikte çıktığımız yolda ayrı yürümektedir. Başka da bizim yolda yürüyen yoktur. Dolayısıyla başkasına oy vermemiz bu aşamada mümkün gözükmemektedir.
İşte…
Bizim oy vereceğimiz başkan diyor ki: Her kötülüğün anası faizdir, faizi düşüreceğiz ve/veya kaldıracağız. Bu zat daha önce diyordu ki: Faiz çağımızın gerçeğidir.
O halde bu hakkı gördüğü zaman, yanlıştan rücu etmeyi biliyor demektir.
Günah kimdedir?
Ona bu hakkı tebliğ etmeyenlerdedir. İtiraf edeyim ki ben Erbakan’a verdiğim önem kadar Erdoğan’a önem vermedim. Hayrettin Karaman ve Sabahattin Zaim’i de bu konuda zorlamadım. Demek ki asıl günah bizdedir.
Erdoğan’a biz Kadıköy grubu ile her zaman ulaştık ama onunla Erbakan veya Gülen ile çalıştığımız gibi yakından çalışmadık.
Yeni Akit gazetesi yazılarımı neşrediyordu. Şimdi de Ocak Medya neşrediyor. Ben yazılarımı Reşat Erol’la birlikte www.akevler.org’da yayınlıyorum. Hiçbirisinin resmi yazarı değilim ama yayınlamalarını memnuniyetle karşılıyorum; biliniz ki sadece eskiden birlikte yürüdüğümüz insanlara ulaşsın da eksik bilgilerini tamamlasınlar diye…
Önce…
Erdoğan son derece doğru bir ifade kullanmıştır; İslamiyet’i güncellemek gerekir.
Kur’an diyor ki; Kur’an inerken (nazil olurken) bir şey sormayın. Cevap verilirse sonra yapamazsınız. Resule de diyor ki; Sen Kur’anı açıklamaya kalkışma, onu biz indirdik, sonra biz açıklayacağız. O halde Kur’an sonra her çağda açıklanacak, Allah tarafından açıklanacaktır. Yeni Resul yok, yeni kitap yok. Peki, kim açıklayacak? Kur’an hiçbir tereddüde mahal bırakmadan çok açık bir şekilde “ilimle tafsil edeceğiz” diyor.
Sonra…
Kur’an’dan sonra vahiy yok, ancak onun yerini ilim almış olacaktır. Âlimler içtihat yapacaklar, icma yapacaklar ve onların içtihat ve icmaları Allah’ın vahyi olacaktır. Allah “Biz onu ilim üzerine tafsil ettik” diyor. Hazreti Peygamber ise bunu çok açık bir şekilde ifade etmiştir: “Ümmetimim âlimleri İsrail nebileri gibidir.” Yine Hazreti Peygamber diyor ki: “Âlimler enbiyanın vârisleridir.”
Bütün fıkıh içtihat ve icmadan ibarettir. Gerek Kur’an gerekse hadisler bunun böyle olduğunu bize bildiriyor. İnsan aklı da bundan başka bir yolun olmadığına hükmediyor.
Erdoğan bunu öğrendikten sonra beyan etti.
Bakıyorum da herkes ona saldırıyor. Adil Düzen’e sahip çıkması gereken Saadet Partisi de saldırıyor. Saldıranlar Erdoğan’ın sözlerini tahrif ediyorlar.
Biz hayırcı olduk. Biz olağanüstü hale şiddetle karşıyız. Biz 15 Temmuz’un Gülen’e fatura edilip günah keçisi olarak arka plandakiler göz ardı edilmek suretiyle sadece ona saldırılmasına karşıyız.
Tahkime dayalı adil yargıyı kuralım. Tahkimin vereceği kararları içimize sinerek kabullenelim. O takdirde bir milyon kişi de suçlu çıksa sorun etmeyelim. Elbette karar verirlerse cezaları uygulamada tereddüt etmeyelim Tahkim sistemi özel hukukta atılan adımları ceza hukuku alanına da genişletelim. Yeter ki kararları tarafların seçeceği hakemlerle hakemlerin seçeceği başhakemler versin. Atanmış hakimlerle verilen kararlar adil bile olsa taraflar seçmedikleri için kararlardaki şaibeler ortadan kalkmaz. Algı operasyonları devam eder.
Erdoğan ne diyor?
İslam’ın güncellenmesi lazımdır diyor. Kadınlara hitap ediyor. Kur’an’ın bugünkü sorunları bugün çözmesi gerekir. Kadınlar yanlarında erkek bir akrabası olmadıkça seyahat edemez, hacca da gidemez. Bu hüküm Kur’an’da yoktur. Kadının bir iş yapması için, bir yere gitmesi için izin alması yoktur. İşte, onun kastettiği güncelleme budur.
Erdoğan’ın eksik bıraktığı nedir; bu haftaki ikinci makalemde o eksiği yazıyorum.

2 YORUMLAR

  1. Değerli Süleyman Karagülle Ağabeyimiz.
    Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum, önemsiyorum ve çok da istifade ediyorum. Saadet Partisi saflarında ömrümüz, Sizden ve Erbakan Hocamdan öğrendiğimiz Adil Düzeni dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışarak yetmişli yaşlara geldik. Sayın Cumhurbaşkanımızın doğrularına sevindik yanlışlarına üzülüp uyarı görevimizi de yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Zaman zaman sizin de yaptığınız gibi. Ancak son yazınızdaki, ” Adil Düzene sahip çıkması gereken Saadet Partisi de (Erdoğan’a) saldırıyor.” ifadesindeki, kimseye hakaret etmeden yaptığımız kardeşhane uyarı görevimizi ”SALDIRI” olarak sizin
    ifade etmeniz bizim için üzücü olmuştur. Gene de canınız sağ olsun, biz sizi seviyoruz, sağlık ve afiyetle hayırlı uzun ömürler diliyoruz.
    08.04.2018
    Celal Özay
    Saadet Partisi Ataşehir İlçesi
    Danışma Kurulu Üyesi

  2. Hocam selamınaleykum. yorumunuza bakınca bilgiler vermeye çalışıyorsunuz. Fakat açıklamanızın daha en başında newton dan örnek verdiniz. bu adam kafir değilmi esas şu ki o kimki kanun koyucu olmuş. siz onun kanunu diyorsunuz. o evrende var olanı akli ve bilimsel verilerle buna ulaşmış aciz bir insan. Herşeyin onu değiştirici olmadığı takdirde olduğu hal üzerindedir. bu benzetmelerle görüyorumki yaradılmışa yaratan ölçüsü de eklemişsiniz. herşey onu nasıl değiştirmiyor. örnek zaman, yaş,ve nefsi kararlar acizhane, nefes almak gibi bir muhtaciyet içinde olan. sadece iktidar söylemi üzerinde siyasi ölçüde farklı bir sıfat lar ve benzetmelerle makamına yada ona dair benzetmeler. sizi benim gibileri neyi ne ölçüde ifade ettiğinizi anlamakta çok zorlanıyoruz. ifadeleriniz ölçü bakımından daha yola başlarken hatalı ve bu hataya sebep olan kaleminizin fikrinizin neyi yansıttığını farkedemediniz sanırım.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz