Kütahya seçmeni ve Kütahya’da sokakta gezememek…

0

İktidar partisinin Kütahya il başkanı, önceki gün, “31 Mart’ta, bu milletin değerlerine karşı siyaset yapan 4’lü çete, şer ittifakı, illet ittifakı ve kim bir araya gelirse gelsin, bu sokaklarda, mahallelerde gezme şansı olmayacak” ifadelerini kullanmış. Hemen arkasından da anamuhalefetten bir milletvekili de savcıları göreve çağırmış.

Evet, haber doğru ama ciddi bir abartma var. Abartma olan kısım haberin servis tekniği yada muhalefetin çıkışı değil. Haberin abartı kısmı haberin konusu olan “Kütahya”… Bu sözleri başka bir şehrin, başka bir partinin farklı bir başkanı söylemiş olsaydı, bu durum, benim için de oldukça “önemli” olurdur; ama söz konusu eğer Kütahya ise inanın bana bu abartılmış bir propaganda ifadesinden başka bir şey değildir.

Evet, bunu iddia ediyorum, çünkü ben bir Kütahyalıyım… Kütahya’da doğdum, o şehirde büyüdüm. Belli bir yaşta ayrılmak gerekti. Ve tüm bu geçirdiğim zaman ve arkada kalan siyasi birikimimden kaynaklı olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Kütahya’da seçimi kim kazanırsa kazansın bir kişi bile sokağa çıkmayacaktır! Çıkmaz! Çıkmamıştır da!

Bu tip siyasi eylemler Kütahyalıların karakterinde yoktur. Kütahya, Türkiye çok partili sisteme geçtiğinden beri her zaman “iktidar partisine” oy vermiş bir şehrimizdir. Asla muhalefette olmamıştır ve olmayı da sevmez. Bakınız geçmiş seçimlere. Hangi parti iktidarsa Kütahya’dan en çok milletvekili o partiden çıkmıştır.

Çünkü Kütahya halkının kemikleşmiş bir siyasi ideolojisi yoktur. AKP iktidardadır, AKP tüm milletvekilleri alır… DSP gelir, o alır… DYP, ANAP kim gelirse gelsin… Benim Kütahyam her zaman iktidardan yana olmuştur. Dünya tersine dönse ve TKP iktidar olsa benim Kütahya’mdan başka hiç bir il daha ileri sosyalist olamaz. CHP geldiğinde Kemalist, AKP geldiğinde muhafazakâr liberal…

Neden böyledir peki? Küçük bir şehrin, küçük orta sınıf burjuvasının fısıltı gazeteleriyle yayılır seçim öncesi haberler… “Falanca aile kime oy verecekmiş; biz de gidip o partiye verelim…”; “Filanca ailenin oyları kime gidecek bu seçim? Aha biz de onları seçelim…”

Örnek verilebilecek birçok varlıklı ailenin (Ki bunların kimler olduğunu her Kütahyalı bilir) siyasi ideolojisi, Kütahya orta sınıf burjuvasına, oradan da işçi sınıfı ve diğer tabakalarına yansır. O veya bu aile tercihte bulunurken kendi gelir düzeylerini biraz daha yükseltecek olana giderler, ama işçi emeklisi amcamız, neden olduğunu anlamadığım bir şekilde, gidip oyunu onların tercih ettiği partiye verir.

Siyasi ve ideolojik kimliği şehrin önde gelen ailelerine göre oluşan bir sınıf “neden” ve “nasıl” kendi istediği parti seçilemeyince sokaklara çıkacak? Bunun izahı yok. Kanımca o açıklamaları yapanlar da izah edemez. Sanırım yerel siyasiler biraz gündem eksikliği hissettiler…

Biz Kütahyalılar çocuklarımızı – kardeşlerimizi il dışına okumaya gönderirken; “Aman oğlum, aman kızım sakın olaylara karışma…” diyerek uğurlarız. Onlara siyasi bilinç vermek yerine, “yağmur nereye yağıyorsa tarlanı oraya taşı” diye öğütleriz. “En çok nerede toplanmış insanlar, sen de orada ol” diye tembihleriz en fazla… “Sakın sen anarşistlerle bir olma, git okulunda oku” deriz. “Ülkücü…” veya “Radikal İslamcı” olmanın bir önemi yoktur. Önemli olan çocuklarımızın – kardeşlerimizin “olaylara karışmadan” gidip gelmeleridir. Bu bizler için yeterlidir. Siyasi reaksiyon, eylem, yürüyüş, pankart açmak, protesto hakkı ve bu hakkı kullanmak! Bunlar Kütahya’da zinhar yasaklı kelimelerdir. Böyle bir siyasi kimliği olan bir halk Allah aşkın neden sokağa çıksın ve kendilerinden olmayanlara karşı dursun…

Germiyan beyliği, Osmanlı Beyliği ile düğün yaptığında Kütahya’dan ciddi sayılabilecek oranda toprakları Osmanlı Beyliğine çeyiz olarak hediye etmiştir. Osmanlı beyliği de Kütahya’ya şehzadelerini gönderip, eğitme, yetiştirme merkezi olarak kullanmaya başlamıştır. Sanırım o günlere dayanmaktadır Kütahya’nın “İktidar Sevdalısı” bir kent olması.

Demokrat Parti ilk seçimlere girdiğinde Kütahya’dan tulum çıkartmış. Adnan Menderes bir dönem Kütahya milletvekilliği de yapmıştır. Doğrusu muhteşem bir seçim yapmış. Keza bir yanlışlık olup da Kütahya’dan seçilmemesi mümkün değil… Ancak aynı Adnan Menderes 1960 darbesi sırasında Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında tutuklanmıştır. Kaderin cilvesi sanırım…

İbre ne tarafa doğru gidiyorsa Kütahya’nın siyasi kimliği de hemen o tarafa doğru şekilleniyor. Çok partili sisteme geçildiğinin hemen ertesindeki ilk seçimlere koşarak DP’ye, darbeden sonraki seçimde tam muhalif kanada oy vermek şehrimizin anlattığım özelliğinden kaynaklanmaktadır.

AKP 15-16 yıldır iktidarda… AKP biraz sallansın, ilk zılgıtı hemen ve anında Kütahya’dan yiyecektir. Hemen hemen her seçim tulum çıkarttığı il olan Kütahya’dan…

Sayın siyasilerimiz Kütahya’yı ve Kütahyalıyı muhtemelen benden daha iyi tanırlar. Onların böyle bir çıkış yapması diğer illerde yaşayanlar ve ilimizi bilmeyenler tarafından “hoş ya da nahoş” karşılanabilir… Ancak Kütahya’yı bilen, Kütahyalıyı tanıyan kimse buna inanmaz.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz