1984 yılında Ankara Ziraat F., Zootekni B.’nü bitirdi. 1997'de Birleşik Krallık, U. of Aberdeen’de yüksek lisans, 2007'de Ankara Ü., Fen Bil. Enst. (Zootekni B.)’nde doktora çalışmasını tamamladı.
Mesleği ziraat dışında, Çerkez Kültürü ve Alevilik gibi sosyal alanlarda da amatörce akademik çalışmalar yapmaktadır.
Kitap okumak ve motosiklet kullanmak özel ilgi alanlarıdır.
“Hayvanları sevmeyen, insanları da sevmez” görüşünü savunan, hararetli bir hayvan sever ve hayvan hakları savunucusudur.
- Elveda - 23 Şubat 2023
- Prof. Dr. Celal Şengör’ü Nasıl Bilirim? - 22 Şubat 2023
- Sayın Bahçeli, Allah Rızası İçin, Şu Millet İttifakının CB Adaylığı Konusuna da Bi El Atsan!.. - 21 Şubat 2023
Hatırlanacağı gibi, yaklaşık 2 yıl önce patlayan pandemi nedeni ile cezaevlerinde Kovid-19 bulaşması olaylarını azaltmak amacıyla yaklaşık 120.000 mahkum zorunlu izine gönderilmişti.
An itibari ile açık cezaevlerindeki bu izine gönderme uygulaması 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatılmış durumda. Böylece açık cezaevlerindeki 120.000 mahkûm, bir şekilde erkek tahliye olmuş olacaklar.
Yaklaşık 3 yıl boyunca izinde olan bu mahkûmların durumunu göz önüne alan yetkililer, bir defaya mahsus olmak üzere “İnfaz iyileştirmesi” yapılmasını konusunu inceliyorlar.
Yaklaşık 3 yıldır izinde olan bu mahkûmlar, dışarıda yerleşik düzene geçtikleri, aile geçimine katkıda bulundukları, iş kurdukları, eğitime devam ettikleri için, bunların tekrar cezaevine alınması sorunları büyütecektir.
Çünkü bu 120.000 mahkûm, 3 yıl önce kendi istekleri ile izine gönderilmemişler, hükümet yetkililerinin aldığı karar nedeniyle zorunlu izine gönderilmişlerdir.
Bu 120.000 mahkûmun tekrar zorla cezaevine alınması durumunda, birçoğunun cezaevine girmek istemeyeceği, firar edeceği aşikârdır.
Bu nedenle, bu durumdaki mahkûmlar için bir infaz düzenlemesi adı altında bir örtülü af çıkartılması yetkililerce görüşülmektedir.
Adalet Bakanlığı verilerine göre, kapalı ve yüksek güvenlikli cezaevlerindeki mahkum kapasitesi de oldukça yüksek seviyededir. Yani, cezaevleri dolup, taşmaktadır.
Açık cezaevlerindeki mahkûmların yaklaşık 3 yıldır pandemi nedeni ile izinli olması, kapalı cezaevlerindeki mahkûmların aleyhine ve adaletsiz bir durum ortaya koymaktadır.
Bu cezaevlerinde kalan mahkûmlar da, bir kısmi af veya infaz düzenlemesi beklentisi içindedir.
2023 yılı, hepimizin bildiği üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümüdür.
Kişi veya kurumların önemli yıldönümlerinde af çıkarılması olağan ve faydalı bir uygulamadır.
Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılı vesilesi ile bir kısmi af veya infaz düzenlemesi yapılmasının, toplumsal barışın korunması adına faydalı olacağını düşünüyorum.
Mevcut hükümet de bu kısmi af veya infaz düzenlemesini 29 Ekim 2023 tarihine kadar bekletmek yerine, yılbaşından hemen sonra yapabilir.
Sürekli girdi-çıktı yapan müzmin, ıslah olmayan kriminal tipler her zaman mevcuttur. Ancak cezaevi, normal insanlar üzerinde her zaman ıslah edici bir etki meydana getirmektedir.
Bunun en canlı örneği, henüz 18 yaşında iken, üniversiteye başladıktan 2 ay sonra Mamak Askeri Cezaevine giren bu satırların yazarıdır.
İçeri girdikten sonra tutuklandım ve toplam 44 gün yattım. Senelerce askeri cezaevlerinde kalanları düşününce, bu 44 gün çok az bir süredir.
Her fırsatta söylerim;
-“Askeri cezaevinde 44 gün yatacağıma, sivil cezaevinde 44 ay yatmayı tercih ederim” diye (Bunu söylerken, cezaevinde birçok olay yaşadım ama kestaneyi çizdirmedim, bunu özellikle vurgulayayım).
Ancak neticede şunu söyleyebilirim ki, “Allah kimseyi mapus damına düşürmesin”.
İlgili haber bağlantısı:
