Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayını açıklıyorum

İki yıllık tezkere elimizde.

Joe Biden fotoğrafı da cebimizde.

Artık önümüze bakabiliriz.

Şimdi bizi tutana aşk olsun.

Fakat çok büyük bir derdimiz var:

Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı kim?

Allah başka dert vermesin.

Bir delinin kuyuya attığı taşı 40 akıllı çıkaramıyor.

Cumhur İttifakının adayı belli:

Şimdilik Recep Tayyip Erdoğan.

‘Özgür Basın’, mesaisini Millet İttifakının adayını bulmaya harcıyor.

Acaba kim?

Kemal Kılıçdaroğlu mu?

Mansur Yavaş mı?

Ekrem İmamoğlu mu?

Yoksa bir meçhul mü?

Bir bilinmezliğe doğru yol alıyoruz.

İsim borsası da açıldı.

Önce bir ekonomistin ismi geçti.

Sonra başkalarının.

“Bir dediği doğru çıksın dişimi kıracağım” dediğimiz için olsa gerek yazdıklarının hiçbiri tutmayan yazarımızın favorisi Ekrem İmamoğlu.

Sadece onun mu?

29 Ekim kutlamasında yaptığı konuşmadan dolayı okların yine İmamoğlu’na çevrildiğini yazanlar da yok değil.

Kılıçdaroğlu’nun konuya ilişkin son açıklaması ise şöyle:

“İş dünyasından, eski politikacılardan, bürokratlardan, başka kesimlerden rapor yazıp getirenler, özgeçmiş bırakanlar oluyor. Böyle bir beklenti var. Sanıyorum diğer liderlere de gidenler var. Ben herkese aynı şeyi söylüyorum. Buna Millet İttifakı olarak karar vereceğiz.”

Anlaşılan millet cumhurbaşkanlığına çalışıyor.

Kendisi aday olmayacaksa Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı kim?

Açıklıyorum:

Ertuğrul Günay.

Kılıçdaroğlu’na bir özgeçmiş bırakmasına gerek yok.

Çünkü CHP’nin bildiği, tanıdığı bir isim.

Farkındayım, Günay’ı ateşin ortasına bırakmış gibi oldum.

Umarım bana darılmaz.

Vikipedi’yadan derlediğim bilgilerle hukukçu ve siyasetçi Sayın Ertuğrul Günay’dan kısaca bahsetmek istiyorum.

1 Ekim 1948 yılında Ordu’da dünyaya geldi.

1969 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini tamamladı.

Ordu’da avukatlığa başladı.

1973’te CHP Genel Merkezi’nin 50. kuruluş yılı nedeniyle açtığı yarışmada “Devlet Partisi’nden Halk Partisi’ne” başlıklı yazısıyla birincilik ödülü aldı.

1974-1977 arasında CHP Ordu İl Başkanlığı yaptı.

1977 seçimlerinde en genç milletvekili olarak Meclis’e girdi ve 1977-1980 döneminde Ordu Milletvekilliği yaptı.

12 Eylül Darbesi’nde 1 yıl cezaevinde yattı.

1992-1994 arasında CHP Genel Sekreterliği görevini yürüttü.

1994 yılındaki yerel seçimlerde CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına aday oldu.

Karşısında Refah Partisi’nden Recep Tayyip Erdoğan, Doğru Yol Partisi’nden Bedrettin Dalan, Sosyal demokrat Halkçı Parti’den Zülfü Livaneli ve Anavatan Partisi’nden İlhan Kesici vardı.

1999 Türkiye genel seçimlerinde CHP’nin TBMM dışında kalması üzerine yeniden aktif siyasete döndü.

Genel Başkanlığa aday oldu.

2004 seçimlerinde Ordu’da DSP’li adayı desteklediği gerekçesiyle CHP’den ihraç edildi.

Sonraki süreçte Mehmet Bekaroğlu ile Müslüman-Sol perspektifli bir siyasi oluşum çalışması başlattı.

2007’de AK Parti’ye katıldı ve milletvekili seçildi.

60. ve 61. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetleri’nde Kültür ve Turizm Bakanı olarak görev yaptı.

TBMM’de 16. dönemde Ordu, 23. dönemde İstanbul milletvekili olarak yer aldı.

24. dönem İzmir milletvekili olarak Meclis’te görev yaptı.

17/25 Aralık yolsuzluk soruşturması sürecinde alınan bazı kararları gerekçe göstererek AK Parti’den istifa etti.

Şu an siyaseti dışarıdan takip ediyor.

Şimdi de Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı tarifine bakalım:

“Temiz bir adam olacak, vatandaşlar arasından ayrım yapmayacak, nefsine hâkim olacak, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçmeyeceğiz’ demeyecek, yolsuzluklar konusunda dikkat edecek. Aday olacak kişinin devleti bilmesi gerek. Bilen bir insan, kurumları, geleneklerini bilir.”

Tarif gayet net.

Kamuoyunun yakından tanıdığı ve tecrübeli bir isim olan Ertuğrul Günay da bu tarife uyuyor.

Neden olmasın?

Aday gösterilip gösterilmeyeceğini zaman gösterecektir.

Şahsi kanaatim Ertuğrul Günay makul bir aday ve Kılıçdaroğlu’nun kafasındaki isim.