Bugünkü (25 Mart 2017) FETÖ haberleri

0

40‘Fişleme bilgileri cevşende saklandı’

Mesut Hasan BENLİ / ANKARA
25 Mart 2017 – 00:04Son Güncelleme : 25 Mart 2017 – 00:05

İddianameye göre askerler ‘tam itaatkâr’, ‘ara sıra faaliyetleri aksatan’, ‘arada sırada gelen ya da gelmeyen’, ‘dost / dost – muhip’, ‘muhip / müntesip (başka cemaat mensubu)’, ‘müntesip /sol – ulusalcı’, ‘solcu / Alevi / din düşmanı veya yapıyı sevmeyen’ şeklinde fişlendi.

Örgüt üyesi askerlerin önünü açmak için diğer askerlerin sicillerinin bozulduğu belirtildi. İddianamede, örgüt üyelerinin bilgilerinin ‘SD’ kartında saklandığı anlatılarak “SD kartları taşınması gerektiğinde kirli peçete içine ya da pantolon içine yaptırılan gizli bir cebe veya cevşen içerisinde taşınmakta ve risk durumunda kolaylıkla atılması veya ince arama yapılmadan bulunamaması sağlanmaktadır” denildi.

İddianamede, örgüt üyelerinin telefon numaralarını şifreli kaydettikleri de vurgulandı.

Kaynak: Hürriyet

39‘Sırtımızı terör örgütlerine dayamadık’

Rıza ÖZEL / BURDUR
24 Mart 2017 – 23:39Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 23:40

“16 Nisan’da mühür millete geçiyor. Kurulduğumuz günden bu yana insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışından hiç ayrılmadık. Tek dayanağımız milletimiz oldu. Sırtımızı birileri gibi terör örgütlerine, vesayet odaklarına dayamadık. Mevcut hükümet sistemiyle Türkiye sürekli sorunlarla, krizlerle uğraştı. 14 yılda AK Parti olarak bir yandan kalkınma, hizmet için canla başla uğraşırken bir yandan da engellerle uğraştık.

17 Aralık’ta seçilmiş hükümete darbe yaptılar, Erdoğan’ı indirmeye çalıştılar. 15 Temmuz akşamı milletin silahlarını milletin üzerine doğrultup, demokrasimizi yıkmaya, parlamentomuzu lağvetmeye ve ülkemizi işgal etmeye kalktılar. 16 Nisan’a ‘Evet’ demek, cuntaya, PKK’ya, FETÖ’ye, terör örgütlerine ‘Dur’ demek. Kılıçdaroğlu, Allah ıslah etsin, her gün yeni yeni gün görmemiş yalanlarla meydana çıkıyor. Diyor ki, ‘Bu referandum ‘evet’le sonuçlandırılırsa Türkiye’de muhtarlıklar kaldırılacak’. İnanıyor musunuz? Ama o inanarak söylüyor. Dünyadan haberi yok üflüyor üflüyor. Babaannemin dediği gibi, kaval elin yel Allah’ın, üfle üfle üfle Kılıçdaroğlu. Bu referandumdan sonra başkent Ankara’dan İstanbul’a taşınacakmış. Zannediyor ki millet inandı. Millet inanmaz. Öyle yalanları var ki adeta vitesi freni boşalmış araba gibi ha babam gidiyor. Nereye toslayacağı belli değil. Ama 16 Nisan’da millete toslayacak, cevabını alacak.

Demokrasinin olduğu yerde, çok partinin olduğu yerde diktatörlük olur mu? Adam kafayı bozmuş. Bugünlerde HDP ile çok kol kolalar onlardan eş başkanlık hastalığı geçmiş. O zaman siz iki tane genel başkan seçin. Bir tane Kılıçdaroğlu yetmiyor. Hayır cephesine bir de Avrupa takıldı. Millet onlara inat 80 milyon vatandaşımızla, 59 milyon seçmenimizle Türkiye’nin geleceği için ‘evet’ diyecek.Hükümet devrilebilir, seçim olabilir, darbe olabilir’ gibi söylentilere artık yer olmayacak. Seçtiğiniz hükümet 5 yıl boyunca hizmet üretecek, eser üretecek, sizlerin hayalini gerçeğe dönüştürecek. Ekonomi kat kat büyüyecek, daha da ileri gideceğiz. 14 senedir, şeytan taşlaya taşlaya onlardan vakit buldukça iş yaparak bugünlere geldik, yani engelli koşu yaptık, artık bundan sonra engelli koşu yok, engelsiz var, koşar adımlarla Cumhuriyetin 100. yılına emin adımlarla gideceğiz.”
Kaynak: Hürriyet

38Süleyman Soylu: PKK’lılar sıçan gibi kaçıyorlar (2)

DHA
24 Mart 2017 – 23:37Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 23:37

ANTAKYA’DA HALKA SESLENDİ
Hatay ziyaretinin son durağında merkez Antakya İlçesi’nde Ak Parti İl Başkanlığı önünde vatandaşlara seslenen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Amanos Dağları’ndaki PKK’lı teröristler ile mücadelede her türlü önlemin alındığını söyledi.
Referandumda Hatay’dan çıkacak evet oylarıyla ülke hakkında hain emelleri olan herkesin korkacağını belirten Bakan Soylu, “Bugün Hatay kuvvetli ve kudretli bir ses verecek ki; bu sesi herkes duyacak. Bu sesi bize tuzak kurmaya çalışanlar duyacak ki, ürkecek ve korkacaklar, sinecekler ve takatleri kalmayacak. Bu sesi Amanoslar duyacak ki, bilesiniz ki her türlü tedbirimizi alıyoruz ve bunların canlarına ot tıkamazsak namerdiz” dedi.
‘İT GİBİ ORADAN HAVLAMANIN ÖNÜNE GEÇECEĞİZ’
Terör örgütü PKK’yı şehirlerden temizlemenin ülke ekonomisine artılar sağladığını belirten Bakan Soylu, “Bir kaç gün önce Van’a gittim. İnanın Van sokakları İranlı turistten geçilmiyor. Geçtiğimiz birkaç yıl terörden dolayı gelememişlerdi. Memleketimizin her tarafında bunlarla öyle bir mücadele ediyoruz ki, Gabar, Şırnak, Hakkari ve Cudi’de hava atıyorlardı, ama evlatlarımız bütün dağlarda bunları kovalıyor, bunlar da sıçan gibi kaçıyorlar. Ben İçişleri Bakanıyım, Kandil’in ne dediğini biliyorum, Kandil diyor ki, ‘evet çıkarsa biz bittik.’ Tabi evet çıkacak inşallah ve buraya yazıyoruz, Seni de bitireceğiz, it gibi oradan havlamanın önüne geçeceğiz” diye konuştu.
CHP, FETÖ İLE HAREKET EDİYOR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’yle ortak hareket ettiğini savunan Bakan Soylu, “Kılıçdaroğlu nasıl genel başkan oldu? Kasetle genel başkan olduğunu herkes biliyor, kaseti de FETÖ yaptı, peki bugün yine beraberler. Ben İçişleri Bakanıyım, günlerdir çağırıyorum, ‘Hadi bakın gelin de nasıl bu tezgah kuruldu, demokraside, siyasi hayatta nasıl bir genel başkanın ayağı kaydırıldı? Kılıçdaroğlu nasıl genel başkan oldu? Gel de göstereyim’ diyorum, sesi çıkmıyor sesi. Ya FETÖ’yle ortak, ya diyet ödüyor” şeklinde konuştu.
Ramazan ÇELİK/HATAY, (DHA)

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

37‘Hayır diyene saygı duyarız’

Osman NURİ BOYACI-Deniz TOKAT-Ramazan ÇETİN/DHA
24 Mart 2017 – 23:37Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 23:37

BİRBİRLERİNİ YEDİLER
“Yapacağımız iş gayet basit. Ülkemizin eski yönetim sistemiyle mi devam edeceğinin yoksa yeni bir yönetim sistemine mi geçeceğinin tercihini yapacağız. Eski mi yeni mi? 1960 darbesinin ardından ülkemizde öyle bir sistem kurulmuştu ki hiçbir sorumluluğu olmayan ama geniş yetkilerle donatılmış cumhurbaşkanları ile başbakanlar birbirlerini yemişlerdir. Hepsi çift başlılıktan rahatsızdı. Bakıyorsunuz Mustafa Kemal, İsmet İnönü ile kavgalıydı ve istifasını dahi istemişti. Bunları bu ülke yaşadı. Aynı şekilde İnönü kendi başbakanı ile kavgalıydı. Menderes’ten sonra istikrar geldi.

SİZE RAHAT OLMAYACAK
Ana muhalefet ‘Herkes uzaya giderken Türkiye ne yapıyordu?’ diyor. İşte o dönemlerde Türkiye koalisyonlarla, cumhurbaşkanı-başbakan kavgalarıyla uğraşıyordu ey Kılıçdaroğlu. Bizler ülkemizi sıçrattık. Bunların herkes uzaya giderken meşgul oldukları şey Gezi Parkı’nda oynamaktı. Şu andaki muhalefetin bu ülkede terör estirdiği zamanları biliriz. Bunlar Menderes idama götürüldüğü zaman alkışlayanlardı. Bunlarda demokrasi yok. İşte Avrupa Almanya’sında, Hollanda’sında demokrasi mi var? İsviçre’sinde, Belçika’sında demokrasi mi var? Bunlarda özgürlük adına bir şey yok. İnanç özgürlüğü adına bir şey yok. Sabah gazetesinin Avrupa baskısı Daily Sabah’ın AP’ye girmesini yasakladılar. Hani sizde medya özgürlüğü, basın özgürlüğü vardı, niye yasakladınız? Hesabını vereceksiniz.

EY DEVLET NEREDESİN
Tayyip Erdoğan’a ‘diktatör’ de o sana ‘faşist’ dediği zaman, ‘Nazi’ dediği zaman rahatsız ol. Size rahat olmayacak. Siz Tayyip Erdoğan’a ‘diktatör’ dediğiniz sürece Tayyip Erdoğan da sizlere ‘faşist’ de diyecek, ‘Nazi’ de diyecek. Bizim Avrupa’daki mabetlerimizin duvarlarına bunlar gamalı haç yapıyor mu? Ey devlet sen neredesin? Neden bunlara müsaade ediyorsun? Camilerin camları çerçeveleri indiriliyor, niye bunlara müdahale etmiyorsunuz.

Bakınız biz ‘hayır’ diyene, ‘evet’ diyene saygı duyduğumuz gibi saygı duyarız. Kimler ‘hayır’ diyor bu önemli. Bak Kandil’deki PKK terör örgütünün başındaki ‘hayır’ diyor. İmralı’daki ‘hayır’ diyor. Pensilvanya’daki FETÖ’cü ‘hayır’ diyor. ‘Hayır’ diyenin bunu iyi düşünmesi lazım: ‘Ben kimlerle beraberim.’ Kişi sevdikleriyle beraberdir. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu; mesele bu. Dün akşam (önceki akşam) Kanal D ve CNN Türk’te 1.5 saat açık açık anlattım. Niye ‘Evet’ dediğimizi anladınız değil mi? Şüphe kaldı mı?

PARTİM BENİ ADAY YAPARSA
Seçim Kasım 2019’da yapılacak. Eğer partim beni kalkar da aday yaparsa milletim de teveccüh gösterirse o zaman beraber yürürüz, başka birine teveccüh gösterirse o gelir yönetir. Bu sistemin işleyişi konusunda en büyük güvencem sizsiniz, millettir millet. Karşı çıkanların asıl itirazı sistemin kendisi değildir. Bugünlere demokrasi ile gelindi. Bundan sonra da yolumuza demokrasi ile devam edeceğiz.”

Kaynak: Hürriyet

36Yunanistan’a Türkiye’den 236 iltica talebi

Yorgo KIRBAKİ/ATİNA
24 Mart 2017 – 23:08Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 23:09

Kathimerini gazetesinin Yunanistan İltica Kurumu’na dayanarak verdiği sayıya göre, Temmuz 2016 – Şubat 2017 döneminde 236 Türkiye vatandaşı Yunan makamlarından iltica talebinde bulundu. İltica başvurusunda bulunanların çok büyük bir bölümünün FETÖ üyesi oldukları tahmin ediliyor. Türkiye’den 2015’te 43, 1 Ocak 2016 – 14 Temmuz döneminde ise 51 kişi Yunanistan’a sığınma talebinde bulunmuştu.  Bu arada 16 Temmuz’da askeri helikopterle Dedeağaç  şehrine kaçan, ancak Yunanistan Yüksek Mahkemesi’nin Türkiye’ye iade edilmemelerini kararlaştırdığı 8 FETÖ’cü asker yakın bir tarihte yeniden yargılanacak. Türkiye’nin 8 darbecinin iadelerine ilişkin yeni talebiyle ilgili süreç başladı.
Kaynak: Hürriyet

35Gözaltına alınan 10 eski öğretmen serbest bırakıldı

DHA
24 Mart 2017 – 23:06Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 23:06

Hasan YİĞEN/KULA (Manisa), (DHA) – MANİSA’nın Kula İlçesi’nde, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan 10 eski öğretmen, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
FETÖ/PDY’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında meslekten ihraç edilen 10 öğretmen için yakalama kararı çıkarıldı. Polis ekiplerinin yaptığı operasyonla 10 şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edilen şüpheliler, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Kaynak: Hürriyet

34FETÖ şüphelisi 21 öğretmen adliyede (2)

DHA
24 Mart 2017 – 22:52Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 22:52

15 KİŞİ TUTUKLANDI
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Kayseri ve Bursa’da gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen 21 eski öğretmenden 15’i tutuklandı, 6 şüpheli ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Kaynak: Hürriyet

33Özhaseki: İktidar güçlü olursa bürokrat milletin hizmetçisi olur (4)

DHA
24 Mart 2017 – 21:16Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 21:16

ÖZHASEKİ VE YILMAZ, ESNAF VE SANATKARLARLA BULUŞTU
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin düzenlediği ‘Esnaf ve Sanatkar Buluşması’na katıldı. Ak Parti Kayseri Milletvekilleri İsmail Tamer ve İsmail Emrah Karayel ile Vali Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik’in de katıldığı etkinlikte konuşan Bakan Özhaseki, şunları söyledi:
”Ülkemizin etrafı düşmanlarla dolu. Bir PKK belası başımıza bela oldu. Son zamanlarda çukurlar kazdı. Ancak biz de o çukurları kapatıp, şehirleri temizledik. Şimdi de dağları temizliyoruz. Bir de FETÖ belası çıktı. Şimdiye kadar içimizde masum bir kişi gibi girdiler, ama sonradan ne oldukları belli oldu. Kendi insanlarını bombalayan şerefsizler, bir kendini bilmezin arkasına takılıp, ülkeyi bölmeye, parçalamaya kalktılar. Allah’a şükürler olsun, bunları da temizledik. FETÖ’den mağduriyet masalları çıkarıyorlar. Sizin gibi hainlerle devlet çalışmak istemiyor kardeşim, bu temizlik bunun için yapılıyor. Siz işveren olarak, esnaf olarak yanınızda çalışan çırağın size her gün küfretmesini, makinalarınızı kırmasını, komşu esnafınızın sözünü dinlemesini ister misiniz? Devlet de bunlarla çalışmak istemiyor ve temizliyor. CHP istediği kadar mağduriyet masalları kursun. Bunlar temizlenecek. PKK’nın dünyasını nasıl dar ettiysek, bu FETÖ’nün de dünyasını dar edeceğiz. Ölümüne üstlerine gideceğiz, bunları temizleyeceğiz. Bu coğrafyada yaşamanın tek şartı var, güçlü olmak.”
BAKAN YILMAZ: YENİ SİSTEM DAHA DEMOKRATİK
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise Ak Parti iktidarlarında eğitimde yapılan çalışmaları anlattı. Yılmaz, ”Türkiye’nin 2023 hedefleri var. Bunun için de güçlü bir hükümete ihtiyacımız var. Türkiye şimdi güçlü ama, ileride ne olacağını kimse söyleyemez. 16 Nisan’daki referandum bu yüzden çok önemli. Biz milli iradenin tam yansımasını istiyoruz. Bu yapılması düşünülen sistem, daha demokratik” diye konuştu.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

32Afyonkarahisar’da FETÖ/PDY’de operasyonu: 34 gözaltı

DHA
24 Mart 2017 – 20:42Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 20:42

Sait KARADUMAN/AFYONKARAHİSAR, (DHA) – AFYONKARAHİSAR’da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan 34 kişi adliyeye sevk edildi.
Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında çoğunluğu esnaf, 44 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri, şüphelilerin yakalanması için çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Baskında 34 şüpheli gözaltına alındı.
Örgütün şifreli haberleşme programı ‘ByLock’ kullandığı iddia edilen şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Diğer 10 şüphelinin yakalanması için çalışmaların sürdüğü belirtildi.

 
Kaynak: Hürriyet

31FETÖ sanığı Yüzbaşı: Bu zıkkım emri ben mi verdim?

DHA
24 Mart 2017 – 19:08Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 19:08

Mutlu YUCA/BOLU, (DHA) – BOLU’da, aralarında 2’nci Komando Tugayı eski komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer’in de bulunduğu 3’ü tutuklu 10 sanığın FETÖ/PDY davasında yargılanmasına devam edildi. Tutuklu sanıklardan Yüzbaşı Nuri Kıyak, “Koca koca albaylar ‘Emri ben vermedim’ diyorlar. Bu zıkkım emri ben mi verdim” dedi.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY’nin darbe soruşturmasına ilişkin dava kapsamında tutuklu sanıklar Tuğgeneral İsmail Güneşer, Tugay Kurmay Başkanı Yarbay Veli Ceylan ve Yüzbaşı Nuri Kıyak ile 1’i yarbay, 4’ü üsteğmen, 1’i teğmen, 1’i astsubay 7 tutuksuz sanık ikinci kez hakim karşısına çıktı. 10 sanığın, Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘Anayasayı ihlal’ ve ‘Terör örgütüne üye olmak’ iddiasıyla ömür boyu hapis ve 10 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı davada eski Tugay Komutan vekili Albay Hüseyin Aziz Çetinkaya ile Bolu eski Emniyet Müdürü Mustafa Kızılkaya tanık olarak dinlendi.
‘MHP VE BBP TABANINDAN İSİM ARAŞTIR’
12 Temmuz’da görevi Albay Cahit Tirindaz’a devretmesine rağmen darbe girişiminin olduğu gece askeri üniformasını giyerek 2’inci Komando Tugay Komutanlığı’nın bulunduğu General Eşref Bitlis kışlasına gelen Albay Çetinkaya, olayları evinde televizyon izlerken öğrendiğini belirterek, “Güneşer’i telefonla aradığımda bana ‘Vali ve belediye başkanı görevden alınacak. Sen personelcisin. Tanıdıkların varsa önerirsin. MHP ve BBP tabanından olabilecek isimleri araştır’ dedi. Saat 03.00 sıralarında da Cahit Albay, telefonda görüştüğü Güneşer’in ‘Ne yaptınız neden hala askerleri çıkarmadınız?’ diye sorduğunu bana anlattı. İl Jandarma Komutanı’nın odasında otururken de askerlerin kışladan çıkmaması yönünde fikir birliğine vardık” dedi.
‘LOMANLARA YAKLAŞININ BEYNİNİ ALIRIM’
Diğer tanık Mustafa Kızılkaya ise 15 Temmuz gecesi Hakkari’de geçici görevde olan Bolu 2’nci Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Güneşer ile telefonda görüştüğünü söyleyerek, “Güneşer kente ve sokaklara sahip çıkmamızı istedi. Tugayın çevresine  gözetleme amacıyla sivil ekipler gönderdim. Tugay’da zırhlı araç ve askeri olarak sayısal durumun ne olduğu konusundaki belirsizlik en büyük handikap oldu” dedi. Kızılkaya ayrıca Güneşer’in, “Askeri lojmanlara yaklaşanın beynini alırım” dediğini de söyledi. Sanık Güneşer de Kızılkaya’nın ifadesinin doğru olduğunu, ancak bunu askeri lojmanlara yapılabilecek provakasyonlara karşı söylediğini iddia etti.
Tanıkların ardından söz isteyen tutuklu sanıklardan Yüzbaşı Nuri Kıyak, “Koca koca albaylar ‘Emri ben vermedim’ diyorlar. Bu zıkkım emri ben mi verdim” dedi. Duruşma, diğer tanıkların dinlenmesi için ertelendi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

30Erdoğan: Siz ‘Diktatör’ dediğiniz sürece Tayyip Erdoğan da size ‘Faşist’ diyecek, ‘Nazi’ diyecek

DHA
24 Mart 2017 – 18:25Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 18:25

Osman NURİ BOYACI- Deniz TOKAT- Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Almanya’sında, Hollanda’sında, İsviçre’sinde, Belçika’sında demokrasi mi var? Bunlarda özgürlük adına bir şey yok. İnanç özgürlüğü adına bir şey yok. Tayyip Erdoğan’a ‘Diktatör’ de o sana ‘Faşist’ dediği zaman, ‘Nazi’ dediği zaman rahatsız ol. Size rahat olmayacak. Siz Tayyip Erdoğan’a ‘Diktatör’ dediğiniz sürece Tayyip Erdoğan da sizlere ‘Faşist’ de diyecek, ‘Nazi’ de diyecek” dedi. Türkiye’nin 16 Nisan’da tarihi bir tercihte bulunacağını söyleyen Erdoğan, “Ülkemizin eski yönetim sistemiyle mi devam edeceğinin yoksa yeni bir yönetim sistemine mi geçeceğinin tercihini yapacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış törenine katılmak üzere geldiği Denizli’de, Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret ettikten sonra Delikliçınar Yeni Camii’nde cuma namazının kıldı. Ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile birlikte miting alanına giden Erdoğan’ı mehter takımı ve ellerinde Türk bayrakları olan Denizliler karşıladı.
‘NASIL BAKEM YORULMADINIZ DE Mİ?’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini dinlemeye gelen yaklaşık 20 bin kişiyi Ege şivesiyle konuşarak, şu sözlerle selamladı:
“İki yıllık bir aranın ardından bir kez daha sizlerle birlikte olmanın, kucaklaşmanın memnuniyeti içindeyim. Buradan Denizli’nin tüm ilçelerindeki mahallelerindeki kardeşlerime selamlarımı iletiyorum. Nasıl bakem yorulmadınız de mi? Maşallah maşallah. Sevginiz için sizlere teşekkür ediyorum. Denizli bağımsızlığın, özgürlüğün, hürriyetin kıymetini iyi bilir. Düşmanın İzmir’den başlayarak Anadolu’nun işgaline karşı en güçlü tepkiyi veren yerlerden biri de Denizli’dir. ‘Bu tecavüze karşı hareketsiz kalmak din ve devlete ihanettir’ diyen Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin çağrısıyla Denizli milli mücadeleye katılmıştır. Denizli düşman işgaline uğramadı ama milli mücadelede en ön saflarda yer aldı. Maşallah Malazgirt Zaferi’nden sonra bu toprakları bizlere vatan yapan Serdar Gaziler’in, Mehmet Gaziler’in izinden giden Denizli halkı terörle mücadele de yiğitliğini ortaya koymuştur. 1.5 yılda sınırlarımız içinde ve dışında yürütülen terörle mücadele operasyonlarında 15 Temmuz darbe girişiminde 16 şehit vardır. Buradan bir kez daha tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Rabbim öyle buyuruyor; Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz onlar diridirler. Ancak siz bilemezsiniz.”
‘HEPSİ ÇİFTBAŞLILIKTAN RAHATSIZDI’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1960 darbesinin ardından cumhurbaşkanları ile başbakanların birbirlerini yediklerini söyleyerek, şöyle konuştu:
“Kardeşlerim, Türkiye 16 Nisan’da tarihi bir tercihte bulunacak. Yapacağımız iş gayet basit. Ülkemizin eski yönetim sistemiyle mi devam edeceğinin yoksa yeni bir yönetim sistemine mi geçeceğinin tercihini yapacağız. Eski mi yeni mi? Eski yönetim siteminde hükümetler mecliste kuruluyordu eğer mecliste bir parti çoğunluğu elde edebilmişse mesele yok. Hükümet güvenoyu alıyor ve çalışıyordu. Bir parti çoğunluğu elde edemezse işte o zaman yandık demektir. Çünkü bu konuda çeşitli partilerin bir araya gelip koalisyon kurması gerekiyordu. Bu koalisyonu otellerde kuruyorlardı. Milletvekili pazarlarının açıldığı siyaset baronlarının, medya patronlarının hükümet kurup hükümet yıktığı günleri içimizde hatırlayan çoktur. 1960’lı yıllarda hükümetlerin ortalama ömrü 9 aydı. 1990’lı yıllarda neydi? 14 ay. 1950’den bu yana ülkemizde 16 ayda bir hükümet değişmişti. Böyle 9 ayda 16 ayda hükümetlerin kurulup indirildiği ülkede istikrar olur mu? Güven olur mu? 1960 darbesinin ardından ülkemizde öyle bir sistem kurulmuştu ki hiçbir sorumluluğu olmayan ama geniş yetkilerle donatılmış cumhurbaşkanları ile başbakanlar birbirlerini yemişlerdir. Hepsi çift başlılıktan rahatsızdı. Bakıyorsunuz Mustafa Kemal, İsmet İnönü ile kavgalıydı ve istifasını dahi istemişti. Bunları bu ülke yaşadı. Aynı şekilde İnönü kendi başbakanı ile kavgalıydı. Rahmetli Menderes geldi Menderes’ten sonra istikrar geldi.”
‘HERKES UZAYA GİDERKEN MEŞGUL OLDUKLARI ŞEY GEZİ PARKI’NDA OYNAMAKTI’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ana muhalefet gençlerin parlamentoya girmesini istemiyor ama varsın istemesin biz istiyoruz. Genç dinamik bir parlamentonun nasıl olacağını 16 Nisan’da göstermeye hazır mıyız? Cumhurbaşkanının bir tarafa başbakanın başka tarafa çektiği Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarsızlıktan başını kaldıramadı. Ana muhalefet ‘Herkes uzaya giderken Türkiye ne yapıyordu’ diyor. İşte o dönemlerde Türkiye koalisyonlarla cumhurbaşkanı başbakan kavgalarıyla uğraşıyordu ey Kılıçdaroğlu. 15 yıldır Türkiye nasıl kalkınıyor. Çünkü artık koalisyon diye bir şey olmadı. Bizler ülkemizi sıçrattık. Denizli 15 yıl önce neydi bugün ne oldu. Bakınız ben başbakan değildim Abdullah Gül başbakandı. Aydın’a geldim. Aydın- Denizli arası 105 kilometre bölünmüş yol meselesi vardı 14 yıl öncesinden söz ediyordum. Orada söz verdim. ‘Burayı süratle yapacağız’ dedim. Aydın- Denizli arasını bölünmüş yol yaptım mı? Biz buyuz? ‘Yol medeniyettir’ dedik yolları yaptık. ‘Havalimanı’ dedik, Çardak Havalimanını yaptık. Bunların herkes uzaya giderken meşgul oldukları şey Gezi Parkı’nda oynamaktı. Onlar onunla meşgul oluyordu. Biz ‘Dört temel direk’ dedik. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. 75 üniversitemiz varken 181’e çıkardık, şu anda üniversitesi olmayan il yok. Üniversitelerdeki öğrencilere ciddi rakamlarla burslar vermeye başladık. Burs ve kredi olarak kim başvurursa eli boş dönmez. İlla da burs diyor gençler. Krediyi iş bulduğun zaman ödemeye başlıyorsun üstelik faizsiz böyle bir imkan kaçırılır mı? Bununla kalmadık, Türkiye’deki bütün dersliklerin sayısını artırdık. 270 bin derslik ilave ettik, ilk ve orta öğretimde 70- 80 kişilik dersliklerde tahsil yapıyorduk. Bunun ortalaması 30 olacak dedik. En fazla payı eğitime ayırdık. Öğretmen sayısını artırmak için yoğun bir şekilde öğretmen alıyoruz yetiştiriyoruz. Derdimiz insan. Her şey insan için. Her şey Türkiye için diğerleri boş. Kardeşlerim eğitimde hatırlayın o günleri kitap bulamazdık kitap. 50’li yaşlarda olanlar iyi bilirler kitap bulamazdık. Biz ne yaptık sıraların üzerine kitapları koyuyoruz. Yavrularımız kitapları sıraların üzerinde buluyor. Artık bilgisayar tabletler akıllı tahtalarla sınıflarımız donatılıyor.”
Sağlıkta da çok önemli adımlar attıklarını söyleyen Erdoğan, “Şu anda hastanesi olmayan ilimiz var mı? İlçemizde bile hastaneler kurduk. Şimdi şehir hastaneleri kuruyoruz. Biz sıçramak zorundayız. Muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak zorundayız. Onun için çok çalışacağız. 16 Nisan neyi getirecek üretimi getirecek. 16 Nisan neyi getirecek? İnşallah süratle kalkınmayı getirecek. Bundan öncekiler neredeydi biz neredeyiz” dedi.
AVRUPA’YA; SİZE RAHAT OLMAYACAK
Erdoğan, Avrupa ülkelerine yönelik eleştirilerini şöyle sıraladı:
“Şu andaki muhalefetin bu ülkede terör estirdiği zamanları biliriz. Bunlar Menderes’i idama götürüldüğü zaman alkışlayanlardı. İki arkadaşı idama götürüldüğü zaman alkışlayanlardı. Bunlarda demokrasi yok. İşte Avrupa Almanya’sında, Hollanda’sında demokrasi mi var? İsviçre’sinde, Belçika’sında demokrasi mi var? Bunlarda özgürlük adına bir şey yok. İnanç özgürlüğü adına bir şey yok. Onun için 23 günde kapı kapı dolaşın. Gençler tüm arkadaşlarınızla bire bir çalışmaya var mısınız? Sabah Gazetesi’nin Avrupa baskısı Daily Sabah’ın AP’ye girmesini yasakladılar. Hani sizde medya özgürlüğü, basın özgürlüğü vardı, niye yasakladınız? Hesabını vereceksiniz? Tayyip Erdoğan’a ‘Diktatör’ de, o sana ‘Faşist’ dediği zaman, ‘Nazi’ dediği zaman rahatsız ol. Size rahat olmayacak. Siz Tayyip Erdoğan’a ‘Diktatör’ dediğiniz sürece Tayyip Erdoğan da sizlere ‘Faşist’ de diyecek, ‘Nazi’ de diyecek. Neden mi? Bizim Avrupa’daki mabetlerimizin duvarlarına bunlar gamalı haç yapıyor mu? Ey devlet sen neredesin? Neden bunlara müsaade ediyorsun? Camilerin camları çerçeveleri indiriliyor, niye bunlara müdahale etmiyorsunuz?”
‘KÖPRÜLER ŞAKIR ŞAKIR HİZMET GÖRÜYOR KENDİLERİ DE ÜZERİDEN GEÇİYOR’
Türkiye’nin tek parti hükümetleri döneminde ortalama büyüme oranının yüzde 6 olduğunu söyleyen Erdoğan, “Koalisyon hükümetlerinde ise yüzde 4. Türkiye tek parti iktidarıyla yönetilseydi bugünkünden iki kat zengin olacaktı. Kişi başı milli gelir, 11 bin dolarken 22 bin dolar olacaktı” dedi. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’de istikrar ve güven ortamı teminat altına alınacak. Cumhurbaşkanlığı sisteminin devreye girmesiyle 2023 hedeflerini yakalayacağız. Ulaşımda 79 yılda Türkiye’de 6 bin 100 km bölünmüş yol yapıldı, 14 yılda 19 bin km yaptık. 79 yılda 6 bin 100 km, 14 yılda 19 bin km. Halep oradaysa arşın Denizli’de. Bitmedi geldik kaç havalimanı vardı 25, kaç oldu 59. Medeniyet bu. Bu hayırcılar var ya bunlar bir garip. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken bunlar hayır diyordu. İstanbul Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapılırken hayır diyorlardı. Biz Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün temelini atıyoruz. Hayır dediler. Bu köprüler şimdi şakır şakır hizmet görüyor kendileri de üzerinden geçiyor. Çünkü bunlar hayır derken neden dediklerini bilmiyorlar. Osman Gazi Köprüsü’nü yaparken hayır dediler. İstanbul- İzmir arasına biz 3 saat 15 dakikaya indirelim istiyoruz. 18 Mart Çanakkale Köprüsü’nün temelini attık 2023’te açılışını yapacağız. Dünyanın 1 numaralı köprüsü olacak bu iki kule arasındaki açıklık itibariyle. Türkiye yapar. İman öyle bir şey. İman tekeden bile süt çıkarır. ‘Ekonomi çöktü ekonomi bitti’ dediler. Bitse 11 milyar TL. olan bu köprünün maliyeti eski parayla 11 katrilyon yarısı Kore’den geliyor. Yarısı Türk sermayesi, işbirliği bu. Bu köprünün temeli atıldı. Daha neler olacak neler. İstanbul’da önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde dünyanın bir numaralı havalimanının açılışını yapacağız. İlk etabında yıllık 90 milyon yolcu kapasitesi olacak. 2023 yılında 150 milyon olacak. Bunlara sorsan ‘hayır. Çünkü hayırcı bunlar. Marmaray’ın temelini attığımızda da hayır dediler. İnanmadılar denizin altından nasıl böyle bir şey yapacaklar diye. 3 yıl oldu geçenlerin sayısı 200 milyonu aştı. Bak şimdi insanlar raylı sistemden geçiyor. ‘Avrasya Tüneli’ dedik ‘istemezük’ dediler. Onu da yaptık. şimdi otomobilleriyle geçiyorlar.”
‘DÜN KANAL D VE CNN TÜRK’TE 1.5 SAAT ANLATTIM’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nasrettin Hoca fıkrası anlattığı konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Bakınız biz ‘hayır’ diyene, ‘evet’ diyene saygı duyduğumuz gibi saygı duyarız. Kimler ‘hayır’ diyor bu önemli. Bak Kandil’deki PKK terör örgütünün başındaki ‘hayır’ diyor. İmralı’daki ‘hayır’ diyor. Pensilvanya’daki FETÖ’cü ‘hayır’ diyor. ‘Hayır’ diyenin bunu iyi düşünmesi lazım ‘Ben kimlerle beraberim’. Kişi sevdikleriyle beraberdir. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu, mesele bu. Dün akşam Kanal D ve CNN Türk programında 1.5 saat bunları açık açık anlattım, izlediniz mi? Niye ‘Evet’ dediğimizi anladınız değil mi? Şüphe kaldı mı? Bizim ne içerde ne dışarda kimseyle kavga etmek gibi bir niyetimiz yok. Bizim milletimize karşı sorumluluğumuz var. 81 vilayeti ile bu ülkenin, yurtdışındaki kardeşlerimizin soydaşlarımızın hakkını hukukunu savunmak mecburiyetindeyiz. Bu ülke ve millet varsa hep birlikte biz de varız. Ülkemizin bütünlüğüne helal gelirse o zaman kıyamet hepimiz için kopmuş demektir. Nasrettin Hoca’ya sormuşlar; ‘Kıyamet ne zaman kopacak?’ diye. Hoca da ‘Karım öldüğü zaman küçük kıyamet, ben öldüğümde büyük kıyamet kopacak’ demiş. Ülkemizin başına kötü bir şey geldiğinde hep birlikte kıyameti yaşarız. Suriye’de yıkılmış yakılmış şehirleri görüyorsunuz. Irak’ta yaşananları takip ediyorsunuz. Türkiye’yi bu duruma düşürmek isteyenlere karşı en büyük gücümüz birliğimiz beraberliğimizdir. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız; beraber olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. 16 Nisan bunun tescilidir. 16 Nisan bunun teyididir. İstanbul’da 4.5 yıl belediye başkanlığı yaptım 12 yıl başbakanlık yaptım, 2.5 yıldır da cumhurbaşkanlığı yapıyorum. Bu güne kadar ülkemizin milletimizin vatandaşımızın aleyhine bir adımımız olmamıştır. Yaptığımız hizmetlerden hangi bölgeden hangi kökenden meşrepten olursa olsun herkes yararlanmıyor mu? Yüreğimiz milletimizin tamamı için atmıyor mu? Alın terimiz herkes için dökülmüyor mu? Bu anayasa değişikliğinde farklı olması için bir sebep mi var? Tüm kardeşlerimiz için iyi güzel faydalı olacağına inanmazsak böyle bir reformun arkasında neden duralım?”
Erdoğan, “14 yıldır ülkeyi yöneten bir cumhurbaşkanı olarak kendim için bir şey istiyor olabilir miyim? Bizler faniyiz. 1 Nisan’a çıkmaya elimizde senet var mı? Bazıları diyor ki; Tayyip Erdoğan iyi de ondan sonra ne olacak? Bu Tayyip Erdoğan için yapılan bir sistem değişikliği değil ki. Biz eski köhne sistemi bir kenara koyalım. Rejim 1923. Biz yeni bir yönetim sistemiyle bir adım atıyoruz. Tayyip Erdoğan fani bugün var yarın yok. Allah’ım böyle emrediyor. Öyleyse öyle bir sistem kuralım ki kim gelirse gelsin bu sistemle ülkemizi çok daha ilerilere taşıyacak yapıyı elinde bulsun. Tek amacım ülkeme ve milletime gelecek hedeflerine ulaşmamızı sağlayacak birliğimizi beraberliğimizi kardeşliğimizi güçlendirecek yönetim sistemini sağlamaktır” diye konuştu.
Seçimin Kasım 2019’da yapılacağını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Eğer partim beni kalkar da aday yaparsa milletim de teveccüh gösterirse o zaman beraber yürürüz başka birine teveccüh gösterirse o gelir yönetir. Bu sistemin işleyişi konusunda en büyük güvencem sizsiniz millettir millet. Bu milletin yarısından fazlasının teveccühünü kazanmak kolay değil. Bunun için milletle bütünleşmeniz gerekiyor. Karşı çıkanların asıl itirazı sistemin kendisi değildir. Bu sistemde milletin kendilerine teveccüh etmeyeceklerini biliyorlar. Denizli’den soruyorum öyle bir cevap verin ki tüm Türkiye ve dünya duysun. Tek millet için evet mi? Tek bayrak için evet mi? Tek vatan için evet mi? Tek devlet için evet mi? Allah’ın izniyle Türkiye’ye kimse diz çöktüremez. Biz Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Abhazası, Romanıyla tek milletiz. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanının rengi, hilal bağımsızlık, yıldız şehidimizin ta kendisidir. Bu vatanda kimse operasyon yapamaz. Askerimiz polisimizle Tendürek Dağları’nda Gabar’da, Besler Deresi’nde inlerine kadar girdik, giriyoruz. Bu terörü Allah’ın izniyle bitireceğiz. Bu ülkenin huzuruna mutluluğuna kast edenlere oralarda yaşam hakkı tanımayacağız. Denizli’den yükselen bu evetler 16 Nisan’dan da ötesinde istiklaline ve istikbaline sahip çıkan milletin arşa çıkan sadasıdır.”
‘KORKALAR ZAFER ANITI DİKEMEZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinge katılanların ‘İdam isteriz’ sloganı atmaları üzerine, “Öyleyse 16 Nisan kırılma noktasıdır. Kılıçdaroğlu ‘Ben varım’ diyor, Bahçeli de aynısını söylüyor, Yıldırım da. 16 Nisan’dan sonra parlamentodan geçip onay için bana geldiğinde ben bunu onaylarım. AB ne der beni enterese etmez. Biz Hans’a bakmayız biz Ayşe’ye Fatma’ya bakarız. Biz Rabbimize bakarız. Şehitlerimizin hesabını aksi takdirde veremeyiz. Türkiye 1923 yılında rejimi cumhuriyet olarak belirlemiştir. Gerçek anlamda cumhurun halkın yönetimi haline gelebilmemiz elbette biraz zaman alacak. Milletimiz demokrasiyi hak ve özgürlüklerin teminat altında olduğu rejimi benimsemiştir. Biz yerli milli bir başkanlıktan söz ediyoruz. Türk tipi bir başkanlık sistemi” diye konuştu.
Bugünlere demokrasi ile gelindiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
“Bundan sonra da yolumuza demokrasi ile devam edeceğiz. Aksi bir tehditle karşılaşırsak mücadelenin en başında biz yer alırız. Silah zoruyla ülkeye el koymaya çalışan FETÖ’cu ihanet çetesine yaptığımız gibi milletimizle el ele verip mücadele ederiz. Halktan daha güçlü bir güç tanımıyorum dedim. 81 vilayette meydanlara döküldü benim milletim. Biz de eşim, çocuklarım ,damadım tereddütsüz atladık ve son ana kadar İstanbul mu Ankara mı pilot dahi bilmiyordu. Pist karanlık. Pilota sordum ‘Karanlık piste inmesini bilmiyor musun?’ Dedi ‘Tanklar olabilir.’ ‘Alçak uçuşa geç bakalım’ dedim. Pistin üzerine gelindiğinde hiçbir şey yok. O zaman dedik, ‘İn.’ Alçak uçuşlar yaptılar üstümüzden. Bütün bunlara rağmen halkımızla kucaklaştık. 16- 17 saatti bu karşı operasyon neticesini verdi. Çil yavrusu gibi dağıldılar. Korkaklar zafer anıtı dikemez. Bunu böyle biliniz. Halbuki bunların altında F16’lar vardı, helikopterlerle, tanklarla modern silahlarla saldırıyorlardı. Bizim gencimiz hanım kardeşlerimiz, yaşlılarımız hiçbiri tereddüt etmedi. Şüheda fışkıracak toprağı sıktan şüheda etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Biz öyle bir İstiklal Marşı’na sahibiz ki ‘Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın. Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vaat ettiği günler Hakkın. Kim bilir belki yarın belki yarından da yakın.’ İşte o gece gövdesini siper eden bir milleti gördüm ben. 249 şehit verdik. 2 bin 193 gazimiz var. Ülke kurtuldu millet kurtuldu.”
ALMANYA İSTİHBARAT BAŞKANI’NA: SEN KİMSİN YA HADDİNİ BİL
Avrupa’ya yönelik eleştirilerini de sürdüren Erdoğan şöyle konuştu:
“Bu Batıllılar var ya, üç gün geçmeden bize başsağlığı dileğinde bulunan olmadı. Bunlara güvenmeyin çünkü FETÖ’yü bunlar destekliyordu. Almanya İstihbarat Başkanı açıklama yapıyor. Bir istihbarat başkanı açıklama yapamaz. ‘Bu olayların arkasında biz terör örgütü olarak FETÖ’yü görmedik’ diyor. Şunlara bak ya sen ne anlarsın FETÖ’nün terör örgütü olup olmadığından? MİT ile görüş. Sen kimsin ya? Haddini bil. Almanya’nın en üst düzeyinde olanlar diyor ki; ‘Ben söylemiyorum sen söyle.’ Bu bu demektir Araplar’ın bir sözü var. Men dakka dukka. Kime kötülük yaparsanız, karşılığını bulursunuz. AB ile olan sorunlarımız demokrasi, insan hakları konularında geri dönmeleri. Biz bu değerlere aykırı davrandığı için Avrupa ülkelerini eleştiriyoruz. 54 yıl AB Türkiye’yi kapısında bekliyor. Hiçbir ülke kapıda bekletilmedi. Türkiye bekletiliyor. Neden? AB’nin içinde bir tane Müslüman ülke var mı? Türkiye’yi hazmedemiyorlar. Bize gerekçe gösteriyorlar ‘Siz çok büyüksünüz nüfusunuz çok büyük.’ Almanya’da da aynı. Biz ilk müracaat edenlerdeniz ya. Bu değerleri AB kendi çıkarları söz konusu olduğunda rafa kaldıracak başka devletlere dayatılacak hale dönüştürülemez. Ben bunları söyleyince rahatsız oluyorlar. Kendilerini tehdit ettiğimi söylüyorlar. Türk atasözü der ki dost acı söyler ama gerçeği söyler. Bizim söylediklerimiz acı geliyorsa bilsinler ki dost kabul ediyorduk yüze gülüp arkadan kuyu kazmak yoktur bizde. Türk arkadan hançerlemez, kuyu kazmaz. Biz ne düşünüyorsak açıkça yaparız.”
‘BADIRDAYIP DURUYORLAR’
Ardından tekrar CHP’yi eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Anayasa değişikliği 18 madde. 180 tane yalan uydurmuşlar dere tepe onu anlatıyorlar. Badırdayıp duruyorlar. 60 maddeyi ortak hallettik. Hadi adım atalım, CHP kaçtı. Bunlar ekmeden biçmeye alışmışlar. Sorumluluk dedi mi hemen sıvışıyorlar. Millete hizmet sıvışarak yapılmaz ki. Bunun için çalışacaksın bedel ödeyeceksin. İstanbul’a hizmetin bedelini demir parmaklıklar ardında ödedik, ülkeye hizmetin bedelini tehditlerle şantajlarla ödedik. Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile daha iyi yönetilecek. Daha çok büyüyecek zengin olacak. Gensoru güvenoyu kalkacak. Hükümet 5 yıl ben bu işi götüreceğim diyor. Şikayet mi var. Yazılı soru önergeleri ile cumhurbaşkanı ve bakanlar hakkında önerge verebilirsin. Ülkemiz için dertlenirsek milletimizle birlikte biz dertleniriz. Onların her şeyi gibi ağıtları da yalandır. Türkiye dünyanın en müreffeh huzurlu mutlu toplumları arasında yer alacak. Gençler şimdi ne diyor? 18 yaşındaki gencin parlamentoda ne işi var? 18 yaş değil ki 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24 yaşındaki gençlerin hepsi de parlamentoya girme hakkına sahip. Bu demek değil ki meclis 18- 25 yaş arası gençlerle dolacak. 25- 30 yaş arası kaç genç var biliyor musunuz şu anda? 5. CHP’ye sorun kaç genç göndermiş? Gençler parlamentoya girmeye kararlı mısınız? Öyleyse daha çok çalışacaksınız. Bu benim ne kadar hakkımsa sizin de o kadar hakkınız. Şu anda 59 ülkede 18 yaş grubu parlamentoya girme hakkı yok. ülkemizde gençlerin önünü açacağız. çok koyacağız çok çalışacağız bu değişimi hayata geçirmeden hedeflerimize ulaşamadığımız gördük görüyoruz.”
DENİZLİ’YE YATIRIMLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli dış ticaret hacminde ülkedeki iller arasında 7. sırada olduğunu belirterek, “Bunun için Türkiye’nin ihracatını Denizli’nin bir evladına Nihat Zeybekci’ye emanet ettik. Geçen yıl 2.5 milyar lirayı bulan Denizli’nin bu gayretine 16 milyar lira kamu yatırımı ime destek verdik. Bugün de 953 milyon TL’lik yatırım yapıyoruz. 23 gün durmak yok çok gayret edeceğiz. Aynı zamanda 16 Nisan’da adeta nikah masasında gibi lider ülke Türkiye için ‘evet’. 16 Nisan’da vurulacak her evet mührü, 2023 hedeflerimizin hayata geçmesi için atılmış bir adımdır. Her evet mührü devam eden başlayan başlayacak projelerimizin tamamlanması için verilmiş bir destektir. 2053 ve 2071 vizyonlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımıza gençlerimize sunulacak bir imkandır. Denizli evlatlarına bu imkanı sunmaya var mı? 16 Nisan gecesi gözüm Denizli’nin oylarında olacak. Sizlerden tarihi bir oylamayla Türkiye’yi yeni sisteme taşımanızı bekliyorum.”
TOPLU AÇILIŞ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Denizli’de katıldığı törende Büyükşehir Belediyesi ve çeşitli kamu kuruluşlarına ait 1 milyar TL tutarındaki kamu yatırımlarının açılışını yaptı. Törende AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Erdoğan’a milli mücadelede 15 Mayıs 1919’da Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin vatandaşları milli mücadeleye çağırmak için açtığı sancağı hediye etti. 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Başkan Osman Zolan’ın Delikliçınar Meydanı’nda toplanan vatandaşlar için ikinci kez açtığı sancağı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3 kez öpüp alnına koyduktan sonra teslim aldı.
NOTLAR
– Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile Denizli Büyükşehir Belediyesi Osman Zolan ve Denizli Valisi Ahmet Altıparmak’ın konuşmasının ardından tören alanındaki yerine geldi.
– Erdoğan törende 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul’da şehit olan Ali Aras’ın Pamukkale İlçesi’nde oturan 10 yaşındaki kızı Arzu Aras ile yakından ilgilendi. Aras’a oyuncak ve içinde fındık bulunan çerez paketi veren Erdoğan’ın cep telefonundaki fotoğraflara bakıp uzun süre ilgilendi. Erdoğan ayrıca törene annesiyle gelen 7 yaşındaki Ümmügülsüm Kızılhan’ı da korumalara söyleyip yanına çağırdı. Erdoğan küçük kıza oyuncak hediye etti.
– Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan törende ilk kez ihracatçılara yeşil pasaportlarını da verdi. Erdoğan en fazla ihracat yapan 7 işadamına yeşil pasaportlarını verdikten sonra ihracat rakamlarını iki katına çıkarmalarını istedi. Erdoğan’dan ilk yeşil pasaportu Akça Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Akça aldı.
– Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Denizli Büyükşehir Belediyesi ziyaretinin ardından 15 Temmuz Şehitler Anıtı’nın açılışını yaptı. Anıtın yanında bulunan alana çınar ağacı dikerek can suyunu veren Erdoğan daha sonra kendisini bekleyen vatandaşların yanına gidip özçekim yaptı. Üzerinde evet yazılı çerez paketlerinden dağıtan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Valiliğe geçti.
Havanın sıcak olması nedeniyle etkilenen 4 kadına sağlık ekipleri müdahale etti. Meydana gelişinde bir engelli vatandaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tablo hediye etti.

FOTOĞRAFLI

 
Kaynak: Hürriyet

29Adana’daki FETÖ davasında Başsavcı iddia makamında(3)

DHA
24 Mart 2017 – 18:11Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 18:11

İFADE DEĞİŞTİRDİ
Adana 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamada savunma yapan meslekten ihraç tutuklu eski polis memuru Hakan Günez mahkemede ifade değiştirdi. Günez, polis ifadesinde ByLock programını kabul etmezken savcılıkta, “Alkol alıp çocuklarımla pek ilgilenmiyordum. Eşim, Kur’an kursundan bir arkadaşının eşi olan İsmi Muttalip D. ile tanıştırdı. Sürekli görüştük aile dostu olduk. İkinci el bir akıllı telefon almıştım. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olan bu şahıs benim telefonuma Eagle ve ByLock programlarını yükledi. Daha sonra dini metinler gönderiyordu” diye ifade verdi.
Mahkeme başkanı, ifadelerdeki çelişkiyi sorarak Günez’e etkin pişmanlıktan faydalanıp, faydalanmamak istediğini sordu. Bunun üzerine Günez, “Kimsenin günahını almak istemiyorum. Telefonu yeni aldığımda bir çok program indirmiştim ama ByLock yoktu. Adliye çıkışında polislerden ByLock programının resmini göstermelerini istedim. Resmi gördüğümde bu programı hiç indirmediğimi fark ettim. İfademi yenilemek istediğimi söyledim ancak bunu mahkemede yapabileceğimi söylediler. Emniyette verdiğim ilk ifadenin geçerli olmasını talep ediyorum. Hakkımdaki suçlamalar ispat edilirse idamımı istiyorum” diye konuştu.
Telefonunda ByLock çıktığı gerekçesiyle tutuklu yargılanan ve MİT TIR’larının durdurulması nedeniyle Ankara’da tutuklu yargılanan eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık’ın koruması Mehmet Pakdil ise suçlamaları kabul etmeyerek, “ByLock’u hiç indirmedim, kullanmadım” dedi.
Duruşma savunmalarla devam ediyor.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

28Bahçeli: Her vatan evladının kararına sonsuz hürmetimiz var

DHA
24 Mart 2017 – 18:08Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 18:08

Hüseyin TÜCCAR- Hasan BOZBEY/BURSA, (DHA)- BURSA’da düzenlenen mitingde konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bizim gönlümüzde evet, hayır iradesine sahip her vatan evladı değerli yeri dolmaz bir ve eşittir. Hepsinin kararına sonsuz hürmetimiz vardır. Hayır diyen kardeşlerim sizlere sesleniyorum. Türkiye’nin şartlarını düşünün gelişmeleri yorumlayın, araştırın sorgulayın inceleyin muhatap kalınan badirelere dikkat edin samimiyetle hayır karırınızı tekrar gözden geçirin ülkeniz için geleceğiniz için inisiyatif üslenin” dedi.
Devlet Bahçeli, anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sürecinde partisince Gökdere Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ABD’li askerlerin ardından Rus askerlerinin de PYD-YPG armalarıyla poz verdiklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Bu bir defa milletimize meydan okumaktır. Türkiye’nin, PYD’nin Menbiç’ten çekilmemesi halinde vururuz açıklamasını ciddiye ve dikkate alan yoktur. Sınırlarımızın hemen dibindeki Afrin, Cezire, Ayn El Arab, yani Kobani’de PYD sözde federal yönetim ilan etmiştir. Rusya, Suriye topraklarında özerk ve federal yönetim kurulmasından bahsetmektedir. 20 Mart günü, yabancı bir haber ajansı Rusya’nın Afrin’de üs kuracağını duyurmuştur. Rusya ise üs değil, Ateşkes İzleme Merkezi olacağını açıklamıştır. Ne var ki gerçekler Rusya’nın iddia ettiğinin tam tersidir. Rusya’nın Afrin’e zırhlı araçlarla askeri birlik yığdığı görüntülenmiş ve suçüstü basılanlar belgelenmiştir. PYD-PKK ofisleri Moskova’dadır. Rusya, Esad, PYD-YPG ittifak halindedir. ABD ise bu koalisyona örtülü destek vermektedir. Suriye’nin bölünmesi konusunda derin ve tesirli bir işbirliği devrededir. Bu durum, Türkiye için bir beka ve güvenlik sorunudur.”
FIRAT KALKANI HAREKATINDA SONUNA KADAR GİDİLMELİ
Bahçeli, IŞİD’le mücadele örtüsü altında ülkenin etrafındaki kuşatmanın daraldığını vurgulayarak, Türkiye’nin, 24 Ağustos 2016’da başlattığı Fırat Kalkanı harekatında başarısız olması halinde vatan topraklarının direkt tehlikeye gireceğini belirtti. Bu durumda Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun ateşe atılmış olacağına değinen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Karşımızdaki jeopolitik buhranın telafisi mümkün olmazsa toprak ve insan kaybımız kaçınılmaz hale gelecektir. Biz Fırat Kalkanı Harekatında sonuna kadar gidilmesini bu nedenle hep istedik, sürekli gündemde tuttuk. Kahraman Mehmetçiğin başarısı için dua ve desteğimizi hiç esirgemedik. Devletimizin ve hükümetin arkasında durduk, çünkü konu Türkiye’dir dedik. Çünkü konu vatan ve milletin selametidir kararlılığında olduk.”
Tüm dünyanın gözünün Türkiye’de olduğunu söyleyen Bahçeli, ülke üzerinde karanlık hesaplar söyledi. Avrupa ülkelerinin 16 Nisan Referandumundan rahatsız olduklarını hatırlatan Bahçeli, “Norveç, geçtiğimiz günlerde beş FETÖ’cünün sığınma talebini kabul etmiş, yani teröristlere kucak açmıştır. Milletimizin kaderine sahip çıkacak olması Hollanda’sından Almanya’sına kadar birçok ülkeyi korkutmaktadır. PKK’nın, FETÖ’nün 16 Nisan’da hayır diyecek olması, efendilerinin buyruk ve beklentisidir. Ancak çabalar boşunadır, tezgahlar nafiledir” dedi.
ABD’nin aralarında Türkiye’nin de bulunduğu sekiz ülkeden yapılacak direkt uçuşlara elektronik cihaz yasağı getirdiğini hatırlatan Bahçeli, 22 Martta menfur terör saldırısıyla sallanan İngiltere’nin de Türkiye’den yapılacak uçuşlara ambargo koyma hevesinde olduğunu ifade etti.
İngiltere’nin bu karara gerekçe olarak da ‘güçlü terör tehditlerinin ticari uçaklara sızabileceğini’ gösterdiğini belirten Bahçeli, “Türkiye’nin uluslararası güvenlik kurallarına uyması önemsenmemiştir. Türkiye’nin itibar ve saygınlığına gölge düşürme teşebbüsü demek olan ABD’nin siyasi kararı art niyetlidir, müttefiklik hukukuna aykırıdır. ABD terörizme verdiği desteği ne çabuk unutmuştur? ABD, dökülmesinde bir numaralı sorumlu ve suçlu olduğu Müslüman kanlarını nasıl telafi edecektir? PKK’ya verilen silah ve mühimmatları nereye koyacağız, nasıl izah edecekler? ABD’ye diyorum ki, Türk uçaklarını bırak da kol kola girdiğin, emel ve hedef birlikteliği yaptığın PYD-YPG’ye bak, onların caniliklerine kafayı tak” diye konuştu.
CHP’Yİ SERT SÖZLERLE ELEŞTİRDİ
CHP’ye tepki gösteren Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz’u neredeyse hiç ağzına almadığını ileri sürdü. Bahçeli, şunları söyledi:
” Yüzsüzce ‘freni olmayan bir anayasaya 80 milyonu bindiriyorlar’ sözleriyle eleştirilerini sürdürüyor. Aslında kendi partisinin freni patlamış, şanzımanı dağılmış görmüyor, göremiyor. 16 Nisan’da evet çıkması durumunda Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ne olduysa Türkiye’de olacağını pervasızca söyleyebiliyor. Sayın Kılıçdaroğlu, evet felakettir, kaostur diyor; ama zihniyetinin karanlık ve kriz olduğunu gizlemiyor, gizleyemiyor. Asıl hayır çıkarsa Türkiye’nin yeni darbelere, yeni kutuplaşma ve kavgalara gebe olduğunu ya anlamıyor, ya da kafası almıyor. CHP’nin yanında eli kanlı Aydınlıkçılar, PKK, PYD, YPG, FETÖ, DHKP-C, hayırcı yoldaşları varken, çok şükür bizim yanımızda Bursa vardır, Türk milleti ayaktadır. Israrla 16 Nisan’da yüzde 100 evet çıksa da meşruiyeti olmaz diyen çürümüşleri de duyuyoruz. Bunlar neredeyse 15 Temmuz ihanetinin yarım kalmasından dolayı infiale kapılan kanun kaçakları, milli irade karşıtları, milliyetçiliğin içine saklanmış niyeti karanlık siyaset eskileridir. 2007’deki 367 garabetinin mimarı olan emekli başsavcı da utanmadan, sıkılmadan 16 Nisan’ın meşruiyetini tartışmaya açmaya yelteniyor. Elbette hevesleri kursaklarında kalacaktır. Elbette Türk milleti bunlara gününü gösterecek, Bursa hak ettikleri demokrasi dersini her halde verecektir. Bunlar kaçamayacak, saklanamayacak, 16 Nisan’dan sonra yakayı ele vereceklerdir.”
“KARARLARA SAYGILIYIZ”
Bahçeli, başkanlığa değil, Cumhurbaşkanı hükümet sistemine evet dediklerini kaydederek, “Biz Türkiye’nin diriliş ve toparlanmasına evet diyoruz” dedi.
Kararlara saygılı olduklarını da ifade eden Bahçeli, “Bizim gönlümüzde evet hayır iradesine sahip her vatan evladı değerli, yeri dolmaz bir ve eşittir. Hepsinin kararına sonsuz hürmetimiz vardır. Hayır diyen kardeşlerim sizlere sesleniyorum. Türkiye’nin şartlarını düşünün gelişmeleri yorumlayın, araştırın, sorgulayın, inceleyin muhatap kalınan badirelere dikkat edin samimiyetle hayır karırınızı tekrar gözden geçirin ülkeniz için geleceğiniz için inisiyatif üslenin. Biliniz ki, hayırda hayır yoktur. 16 Nisan’a henüz vakit varken hayırdan vazgeçip evetle buluşun, Türkiye’nin bekası evet’e dönün” dedi.
Yeni darbeden bahsedenlerin olduğunu belirten Bahçeli, “FETÖ’cülerin, bunların kuklalarının entrika ve algı oyunları tutmayacaktır. Yeni darbeden bahsedenler ise bilsinler ki, eğer yeni bir istila harekatı olursa, can feda olsun, bu vatanı son damla kanımıza kadar, korkusuzca savunacağız, darbeye kalkışanları da rezil rüsva edeceğiz. Millet hakim ve hakem, biz ise hadimiz. Bursa dün evet dedi kuruluşa imza attı, 16 Nisan’da bir kez daha evet deyip bu defa da kurtuluş iradesini ilan edecektir.” ifadesini kullandı.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

27FETÖ şüphelisi 3 adli personel adliyede (2)

DHA
24 Mart 2017 – 17:37Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 17:37

SERBEST KALDILAR
Eskişehir’de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınıp bu sabah adliyeye sevk edilen zabıt katipleri Y.A. ve İ.A. ile infaz koruma memuru O.Y., savcılık tarafından serbest bırakıldı.
Kaynak: Hürriyet

26Bozdağ, FETÖ’nün yargıyı ele geçirmesinde CHP’yi suçladı

Gülseli KENARLI – Akın ÇELİKTAŞ/İSTANBUL, (DHA)�
24 Mart 2017 – 17:17Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 17:17

Bozdağ burada bir konuşma yaparak, “Şimdi bakın Türk Hava Yolları’nın rekabetini göze alamayanlar yasak koyuyorlar, Türk Hava Yolları’na binen yanına tablet alamaz. Kalitede rekabet edemiyor, hizmette rekabet edemiyor, müşteri memnuniyetinde rekabet edemiyor, dünyanın her yerine ulaşmada, her yerde buluşmada rekabet edemiyor. Yasaklarla Türk Hava Yolları’nın önünü kesmeye çalışıyorlar, 3. havalimanının önünü kesmeye çalışıyorlar. Güçleri yetti mi? Yetmedi. Yetecek mi? Allah’ın izniyle yine yetmeyecek. Onun için Türkiye’yi şaha kaldırmak için projeyi çizen, inşa ihalesini yapan, açılışını yapacak olan böylesi bir istikrarlı Türkiye ve bunları yapacak kadar zamanı olan güçlü iktidarlara bizim ihtiyacımız var” dedi.

“FAİLİ VE MÜSEBBİBİ CHP’DİR”

Bekir Bozdağ, “Biz 2010 anayasa değişikliğinde yargının kimsenin eline geçmemesi sağlayacak bir mekanizma kurduk, bir düzen kurduk. Ama bu kurduğumuz mekanizmayı o zaman CHP, Anayasa Mahkemesi’ne götürdü, iptal ettirdi. ’Her bir hakim ve savcı HSYK üyeliği için bir kişiye oy verecek’ kuralı vardı, bunu seçme hakkının önünde engel görüp iptal ettirdi. Ortaya çıkan olumsuzluk, Ak Parti’nin anayasada yaptığı değişikliğin sonucu değildir. Bu CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğü iptal davasının zorunlu sonucudur. FETÖ’nün Türk yargısının içerisinde güç sahibi, yetkisi sahibi olmasını sağlayan adımın faili ve müsebbibi CHP’dir. Böyle bir düzen olmasın, bunu engellemek istedik CHP’nin çıkardığı engelle başaramadık. İki seçim yaşadık, hakimlerle, savcılarla, HSYK ile konuşan ve onların taleplerini bilen biri olarak bana söyledikleri şey şu; Türkiye üçüncü defa böyle bir seçimi yaşamasın. Eğer Türkiye HSYK’yı aynı usulde seçerse, hukuk devleti de, yargı bağımsızlığı da, adalet de bundan en büyük zararı görür” diye konuştu.

DOWN SENDROMLULAR İÇİN YAPILAN KAFEYİ AÇTI

Bakan Bozdağ, programının ardından Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner ile birlikte, Bayrampaşa Adapark’ta down sendromlulara özel kurulan ’Sevgi Kafe’nin açılışını yaptı. Bakan Bozdağ burada down sendromlu çocuklarla sohbet etti, fotoğraf çektirdi.
Kaynak: Hürriyet

25Bahçeli: Gerçekler Rusya’nın iddia ettiğinin tam tersi

İHA
24 Mart 2017 – 17:15Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 17:16

16 Nisan’da yapılacak referandum öncesi ‘Evet’ çalışmalarını sürdüren MHP Lideri Devlet Bahçeli, Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki Gökdere meydanında partisi tarafından düzenlenen mitinge katıldı. Yaklaşık 10 bin vatandaşın katılımıyla gerçekleştirilen mitingde önemli açıklamalarda bulunan Bahçeli, sözlerine 16 Nisan’da yapılacak referandumunun barışa, huzura, dirilişe milli birlik ve beraberliğin güçlenmesine vesile olmasını temenni ederek başladı.

‘VAHŞİ OPERASYONLAR…’

Gelecek nesillere güçlü bir Türkiye bırakmak için vatandaşların sorumluluk üstleneceğini ifade eden Bahçeli, “Bugüne kadar tam 6 kez referandum gerçekleştirilmiştir. Bir yenisi daha önümüzdedir. Türk milletinin içine çekildiği fiili çıkmaz 16 Nisan’da tavsiye edilmelidir. Ülkemiz mevcut hal ve şartlarda daha fazla mesafe alamaz. Asla bile ayakta kalamaz, istikrarı kalıcı olamaz. İçinde bulunduğumuz geniş coğrafyaya bakınız. Komşu ülkelerin ağrılı, sancılı, kanlı tükenişine dikkat ediniz. Etrafımız husumet çemberidir. Küresel komple faal ve acımasızdır. Vahşi operasyonlar Türk İslam aleminin üzerine kapaklanmıştır. Suriye felakete düşmüş, günden güne erimektedir. Terör örgütleri Suriye’ye iyice konuşlanmıştır. Türkiye’nin milli bekasını tehdit eden risk ve olumsuzluklarda tehlikeli artış yaşanmaktadır. Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında El Bab’daki kahramanca mücadelemizi çekemeyenler yeni oyunlar peşindedir. ABD’deli askerlerin ardından Rus askerleri de PYD, YPG armalarıyla poz vermektedir. Bu bir defa milletimize meydan okumaktır. Türkiye’nin “PYD’nin Menbiç’ten çekilmemesi halinde vururuz” açıklamasını ciddiye ve dikkate alan yoktur. Sınırlarımızın hemen dibindeki Afrin, Cezire, Kobani’de PYD sözde federal yönetim ilan etmiştir” dedi.

”GERÇEKLER RUSYA’NIN İDDİA ETTİĞİNİN TAM TERSİDİR’

‘Rusya, Suriye topraklarında özerk ve federal yönetim kurulmasından bahsetmektedir’ diyen Bahçeli, “20 Mart günü yabancı bir haber ajansı Rusya’nın Afrin’de üs kuracağını duyurmuştur. Rusya ise üs değil ateşkes izleme merkezi olacağını açıklamıştır. Ne var ki gerçekler Rusya’nın iddia ettiğinin tam tersidir. Rusya’nın Afrin’e zırhlı araçlarla, askeri birlik yığdığı görüntülenmiş ve suçüstü basılanlar belgelenmiştir. PYD, PKK ofisleri Moskova’dadır. Rusya, Esed, PYD, YPG ittifak halindedir. ABD ise bu koalisyona örtülü destek vermektedir. Suriye’nin bölünmesi konusunda derin ve tesirli bir işbirliği yapılmaktadır. Bu durum Türkiye için güvenlik sorunudur. DAEŞ ile mücadele örtüsü altında etrafımızdaki kuşatma daralmaktadır. Türkiye’nin 24 Ağustos 2016’da başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı’nda başarısız olması halinde vatan topraklarımız direk tehlikeye girecektir. Güneydoğu ve Doğu Anadolu ateşe atılmış olacaktır. Karşımızdaki jeopolitik buğranın telafisi mümkün olmazsa toprak ve insan kaybımız kaçınılmaz hale gelecektir. Biz Fırat Kalkanı Harekatı’nda sonuna kadar gidilmesini bu nedenle hep istedik, gündem tuttuk. Kahraman Mehmetçiğin başarısı için duamızı esirgemedik. Devletimizin ve hükümetin arkasında durduk. Çünkü konu Türkiye’dir dedik. Çünkü konu vatan ve milletin selametidir kararlılığında olduk” şeklinde konuştu.

‘AĞIRLAŞAN SORUNLAR SADECE SURİYE’DE DEĞİL’

Ağırlaşan sorunların sadece Suriye’de olmadığını ifade eden Bahçeli, “Irak’ta Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atacak gelişmeler yaşanmaktadır. Bu ülkenin toprak bütünlüğü tartışılmaktadır. Türkmenlerin hak ve tarihsel çıkarları zedelenmektedir. Sözde Kürdistan bayrakları şerefsizce asılmaktadır. Barzani’nin tehdit ve tuzakları soydaşlarımızın varlığına kastetmektedir. PKK Kandil’den sonra Sincan’a yerleşmiştir. Milli güvenliğimiz doğrudan hedeftir. Bekamızın derdine düşmek, Türkiye’yi savunmak zorundayız. El ele vermek mecburiyetindeyiz. Gidecek yerimiz yoktur. Bu kutlu vatan topraklarında yaşamak dışında ikinci seçeneğimiz bulunmayacaktır” diye konuştu.

‘AVRUPA ÜLKELERİ RAHATSIZ’

Bursalı vatandaşlara, “Türkiye’nin düşmanlarına karşı aynı safta mısınız?” şeklinde soru yönelten Bahçeli, “Bu evetler Bursa’nın sarsılmaz iradesidir. Bu evetler hainleri hüsrana uğratacaktır. Tüm dünyanın gözü Türkiye’dedir. Avrupa ülkeleri 16 Nisan referandumundan rahatsızdır. Milletimizin kaderine sahip çıkacak olması Hollanda’sından Almanya’sına kadar birçok ülkeyi korkutmaktadır. Türk milleti 16 Nisan’da oyunu bozacaktır. Hollanda ve Almanya Türkiye Cumhuriyeti’nin bakan ve milletvekillerine her türlü zorluğu çıkarırken teröristlerle düşüp kalkacak kadar ilkeldir. Türkiye küstahça aşağılanmaktadır. PKK’lılar Almanya ve Hollanda sokaklarında cirit atmaktadır. İnsanlık değerlerinden bahsedenlerin gerçek yüzleri Suriye’de ve Irak’ta deşifre olmaktadır. Çifte standart Avrupa’ya hakimdir. Türkiye zulme baş eğmez, taviz vermez. Haçlı kalıntılarına eyvallah etmez” dedi.

TÜRKİYE’NİN YIKIMI BEKLEYENLER ÇOK BEKLEYECEK

‘ABD terörizme verdiği desteği ne çabuk unutmuştur?’ diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “PKK’ya verilen silah ve mühimmatları nasıl izah edecekler? ABD’ye diyorum ki, “PYD YPG’ye bak, onların caniliklerine kafayı tak.”FETÖ’nün ele başısı haini neden ülkemize iade etmekten sakınıyorlar? Bu alçak teröristin çetesi Türkiye’ye işgale kalkışmadı mı? ABD bunu neden görmez? Niye kabullenmez? 15 Temmuz’da FETÖ parmağını ABD’de görmek, Almanya anlamak istemiyorsa işgal girişiminin kumanda merkezinde hangi ülkeler vardır? ABD ve Almanya’nın bu soruya cevabı olacak mıdır? Türkiye’nin yıkımını bekleyenler çok bekleyeceklerdir. Türk milleti tek yürektir. Milli ruh kale gibi aşılmazdır. 16 Nisan’da millet için evet, devlet için evet, cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet diyeceğiz. 16 Nisan gelip çattığında tertemiz iradenizle sandığın başına gittiğinde Türkiye’ye sahip çıkacak mısınız? Evet diyerek hayırsızları deliye çeviriyor, alayını zelzele gibi sallıyorsunuz. Evet diyorsak bu Türkiye’nin yüksek çıkarları içindir.”

‘PARÇALANMANIN KIYISINDA DURDUK’

15 Temmuz’un vatan, millet ve istiklal kaybının an meselesi olduğunu çıkarttıklarını ifade eden Devlet Bahçeli, “Parçalanmanın kıyısında durduk. Felaket hepimizi yiyip bitirecekti. Böyle durumlarda sistemsel değişimler normaldir, beklenmelidir. ‘Hayır’da ısrar eden CHP lideri 15 Temmuz’u ağzına almıyor. Eleştirilerini sürdürüyor. Aslında kendi partisinin freni patlamış, şanzumanı dağılmış, göremiyor. Hayır çıkarsa Türkiye’nin yeni darbelere gebe olduğunu ya anlamıyor ya da kafası almıyor. CHP’nin yanında elikanlı PKK, FETÖ, ‘Hayır’cı yoldaşları varken çok şükür bizim yanımızda Bursa vardır, Türk milleti ayaktadır. Elbette hevesleri kursaklarında kalacaktır. Bursa hak ettiği demokrasi dersini verecektir. Bunlar kaçamayacak. 16 Nisan’dan sonra yakayı ele vereceklerdir. Biz bunlarla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Küresel güçlerin bölgemizdeki kanlı tezgahlarını devletle birlikte olarak dağıtacağız. Hayırsızların, hayır kuşağında buluşmuşların, ‘Cumhuriyet elden gidiyor, diktatörlük geliyor’ demelerine bakmayıp, ‘Evet’ diyeceğiz. Biz Türkiye’nin diriliş ve toparlanmasına evet diyoruz” dedi.

‘DÜNYAYI DAR EDECEĞİZ’

‘Bidon kafalı’, ‘makarnacılar’ diyenleri sandığa gömmek için ‘Evet’ diyeceklerini dile getiren MHP Lider Bahçeli, “Her vatan evladı bir ve eşittir. Hayır diyen kardeşlerim, Türkiye’nin şartlarını düşünün. Gelişmeleri yorumlayın, inceleyin. Samimiyetle hayır kararınızı tekrar gözden geçirin. Biliniz ki hayırda hayır yoktur. Henüz vakit varken hayırdan vazgeçin. Hayır lobisi içindeki örgüt ve partiler bekanın karşısındadır. Biz şahsa değil, sistemin bakiliğine ‘Evet’ diyoruz. Evet deyip bölücü düşmanlara dünyayı dar edeceğiz. En doğrusu neyse Bursa’nın onu yapacağına inanıyoruz. PKK ‘Hayır’ diyormuş varsın desin. Kendini Türk milliyetçisi sanan hayırsızlar düşünsün. Ülkücü hareket oy veren, vermeyen kardeşiyle beraberdir. FETÖ’cülerin algı oyunları tutmayacaktır. Yeni darbeden bahsedenler, yeni istila hareketi olursa bu vatanı korkusuzca savunacağız, darbeye kalkışanları rezil edeceğiz. Yemin Türklüğün bekasıdır. Yemin Türk milletinin birliğidir. Türkiye sizinle tarih yazacaktır” şeklinde konuştu.
Kaynak: Hürriyet

24Zabıta memuru FETÖ’den tutuklandı

DHA
24 Mart 2017 – 17:02Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 17:02

Gürkan YILMAZ/KASTAMONU, (DHA)- KASTAMONU Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nde görevli zabıta memuru M.S., FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklandı.
Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada zabıta memuru M.S. hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Polis ekipleri M.S.’yi dün gözaltına aldı. Emniyette sorgusu tamamlanarak bugün adliyeye sevk edilen M.S., nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kaynak: Hürriyet

23Tutuklu emniyet müdürlerinin eşleri adliyeye sevk edildi

DHA
24 Mart 2017 – 16:59Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 16:59

Selda Hatun TAN/İZMİT (Kocaeli), (DHA) – KOCAELİ’de, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan emniyet müdürlerinin eşleri gözaltına alınırken, 5 kadın adliyeye sevk edildi.
Kocaeli’de yürütülen FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan emniyet müdürlerinin eşleri düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Emniyette işlemleri tamamlanan 5 kadın adliyeye sevk edildi. Tutuklu emniyet müdürlerinin eşlerinin örgüte üye oldukları ve FETÖ üyeleri ile irtibatlı olduğu iddia edildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

22Gaziantep’te, 42 hakim ve savcıdan 7’si tutuklandı

DHA
24 Mart 2017 – 16:43Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 16:43

GAZİANTEP,(DHA)- GAZİANTEP’te, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan 42 hakim ve savcıdan 7’si tutuklandı.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada geçen 17 Mart günü HSYK kararıyla meslekten ihraç edilen 202 hakim ve savcıdan 42’si hakkında gözaltı kararı verildiği ve 7’sinin tutuklandığı kaydedildi.
Açıklamada, sorgulamalarının tamamlanmasıyla gruplar halinde adliyeye sevk edilen hakim ve savcılardan 35’i hakkında adli kontrol kararı uygulandığı belirtilerek şöyle denildi:
“Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu’nun 17/03/2017 tarih, 2017/113 Karar no.lu kararıyla, 202 hakim ve Cumhuriyet savcısının FETÖ/PDY örgütü ile irtibat ve iltisakları bulunduğu değerlendirildiğinden 667 sayılı KHK’nın ve 6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 3’üncü maddelerinin 1’inci fıkraları uyarınca meslekten çıkarılmalarına karar verilen ve bölge bazında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gözaltı işlemleri devam eden 17 hakim savcıdan, 3’ü sevk edildikleri Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmış, 14’ü hakkında adli kontrol kararı uygulanmıştır. Böylelikle toplam 42 hakim savcıdan 7’si tutuklanmış, 35’i hakkında adli kontrol kararı uygulanmıştır.”

 
Kaynak: Hürriyet

21Bakan Eroğlu: Bazı ülkelerde PKK’ya özel silah üreten fabrikalar var

DHA
24 Mart 2017 – 16:18Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 16:18

Murat ŞAHBAZ/EMİRDAĞ (Afyonkarahisar), (DHA) – ORMAN ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, PKK’nın yabancılar tarafından kurulduğunu belirterek, “Bazı ülkelerde PKK’ya özel silah üreten fabrikalar var. Bunu biliyoruz. PYD’yi kim üretti? Gerçekte dost gibi görünen, altımızı oyan bazı düşmanlar” dedi.
Bakan Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar’ın Emirdağ İlçesi’nde Orman Köylülerine Kullandırılan Gelir Getirici Tür ve Orköy Kredi Sertifikaları dağıtım törenine katıldı. Törenin açılışında konuşan Bakan Eroğlu, Türkiye’nin hızla büyüdüğünü, bazı kesimlerin bunun önünü kesmek istediğini söyledi. Kendi silahını, Atak helikopterlerini, Altay tankını, insansız hava araçlarını yapan bir Türkiye olduğunu anlatan Bakan Eroğlu, “Dünyanın sayılı harp gemilerini denize indiriyoruz. Neden? Öyle olmasa Fırat Kalkanı Harekatı’nı yapamazdık. Şu anda eksi 35 derecede PKK’nın inlerine giriliyor. Neden? Çünkü güçlü bir Türkiye var” dedi.
“PKK’YI YABANCILAR KURDU”
Yabancıların Türkiye’nin büyüyüp, gelişmesinin önünü kesmeye çalıştığını, ancak hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklarını vurgulayan Bakan Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“PKK’yı onlar kurdu. Bazı ülkelerde PKK’ya özel silah üreten fabrikalar var. Bunu biliyoruz. PYD’yi kim üretti? Gerçekte dost gibi görünen, altımızı oyan bazı düşmanlar. Onları söylemeye gerek yok. DEAŞ İslami olabilir mi? Bu hainler. Nasıl ki FETÖ terör örgütü bazı insanları özellikle kandırarak böyle bir örgüt kurdu. Tarihin en alçak kanlı terör örgütü darbe teşebbüsü yapmaya gayret etti. İşte DEAŞ da onun bir benzeri. Bunların hepsi birbirinin aynısı. Maşa olarak kullanılıyor ama maşayı tutanlar aynı ülkeler. Maksat ne? Türkiye çok büyüyor, gelişiyor, artık kendi kabuğuna sığmıyor. Dolayısıyla ‘Türkiye’nin önünü keselim.’ Fakat kesemeyecekler.”
REFERANDUM SÜRECİ
Bakan Eroğlu, konuşmasında 16 Nisan’daki referandum sürecine de değindi. Bakan Eroğlu, Kandil’deki PKK terörist başının ‘hayır’ oyu çıkması için çalıştığını söyledi. Bakan Eroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Teröristlere, ‘Türkiye’de ‘evet’ çıkarsa halimiz duman olur’ diyor. Zaten duman olacaksın. FETÖ alçağı var ya, o hain, ne idüğü belirsiz, suratında meymenet olmayan o hain, bakın suratında meymenet var mı? Bu din adamı olabilir mi? Suratına bir bakın nur var mı? Uğursuz bir insan. İçimize sokulmuş bir hain, 40 yıldır yetiştirilmiş bir hain. Bu hain ne diyor? Aman ‘evet’ çıkmasın. DEAŞ aynı şeyi söylüyor. Biz Fırat Kalkanı’yla girdik, temizleyip geçtik. DEAŞ’ın da korkusu bu; ‘Türkler gelirse halimiz nice olur.’ ‘Bir evet denirse zaten biz de biteceğiz’ diyor. Onlar da bitecek. ‘Hayır’cılar bunlar. ‘Evet’çiler vatanını, milletini düşünen yiğit insanlar.”
Sertifika töreninden sonra bir okulun bahçesine ağaç diken Eroğlu, Bayat İlçesi’nde de Orman Köylülerine Kullandırılan Gelir Getirici Tür ve Orköy Kredi Sertifikaları ve fidan dağıtım törenine katıldı.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

20CHP’li Şahbaz’dan ‘sivil darbe’ eleştirisi

DHA
24 Mart 2017 – 16:05Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 16:05

CHP Kütahya İl Başkanı Zeliha Aksaz Şahbaz, olağanüstü hal koşullarında hukukun askıya alındığını öne sürerek, “Bu aynı zamanda sivil bir darbe anayasasıdır. 15 Temmuz’dan sonra AKP eliyle olağanüstü hal ilan edilerek kanun hükmünde kararnamelerle devletin kurumları ortadan kaldırıldı” dedi.
Simav ilçesini ziyaret ederek gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtlayan CHP Kütahya İl Başkanı Zeliha Aksaz Şahbaz, CHP’liler olarak şu anda yürürlükte olan anayasayı savunduklarını ifade etti. Şahbaz, “Ülkemiz cebren getirilmek istenen bir anayasa değişikliği ile karşı karşıyadır. Şu anda olağanüstü hal koşullarında hukuk askıya alınmıştır. Getirilmek istenen anayasa değişikliği, savcı ve hakimlerin baskı altında tutulup, terörist olarak yaftalandığı bir anayasa değişikliğidir. Bu aynı zamanda sivil bir darbe anayasasıdır. 15 Temmuz’da FETÖ bir darbe girişiminde bulundu. Ama 15 Temmuz’dan sonra baktığınızda AKP eliyle olağanüstü hal ilan edilerek kanun hükmünde kararnamelerle devletin kurumları ortadan kaldırıldı. 100 binin üzerinde vatandaşımız hiç yargılama olmadan sadece kanun hükmünde kararnamelerle aileleriyle birlikte yaftalanarak, fişlenerek işsiz, ekmeksiz ve aşsız bırakıldı. Büyük bir baskı altında milletvekilleri tutuklandı, şu anda parlamentoda olan milletvekillerine de tutuklama baskısı altında bu anayasa paketi meclisten geçirildi” dedi.
Yeni anayasa ile meclisin bütün yetkilerinin elinden alınacağını öne süren Şahbaz, “Sadece başkanın atadığı sadece başkana ait bir yürütme oluşturuyorsunuz. Meclisin gensoru ve güven oylaması gibi bütün denetleme yetkilerini ortadan kaldırıyorsunuz. Buna da ‘bu ülkeyi ileriye götürecek bir anayasa değişikliğidir’ diyorsunuz. Biz buna karşı duruyoruz. Biz şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal olan anayasasını savunuyoruz” diye konuştu. Kütahya’da gün geçtikçe halkın bilinçlendiğini ve çoğunluğun ‘hayır’ oyu vereceğini savunan Şahbaz, “Biz halkın içerisindeyiz. Vatandaşlarımız baskı altında olduklarını söylüyorlar. İktidar yanlılarına evet oyu vereceklerini ancak tüm baskılara rağmen sandıkta hayır oyu kullanacaklarını söylüyorlar. Bu yüzden 16 Nisan’daki referandumda Kütahya’dan hayır oyu çıkacaktır. Biz buna inanıyoruz” dedi.

Mehmet YENEN / SİMAV (Kütahya), (DHA)
FOTOĞRAF

 
Kaynak: Hürriyet

19Antalya’da FETÖ’den toplam 1515 kişi tutuklandı

DHA
24 Mart 2017 – 15:14Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 15:14

ANTALYA, (DHA) – ANTALYA’da FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında toplam 1515 kişi tutuklandı.
Antalya Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, 15 Temmuz’da FETÖ/PDY’nin darbe girişimi nedeniyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘anayasayı ihlal’, ‘cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya TBMM’nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek’, ‘cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs’, ‘halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne karşı silahlı isyana tahrik’ suçlarından başlatılan soruşturmaların devam ettiği belirtildi.
Bu kapsamda 23 kişinin gözaltında, 1515 kişinin tutuklandığı belirtilen açıklamada, “19 kişi emekliliğe sevk edilirken, toplam adli işlem sayısı 4 bin 61’dir” denildi.

 

 
Kaynak: Hürriyet

18Isparta’da FETÖ/PDY soruşturması

DHA
24 Mart 2017 – 15:09Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 15:09

 

Nurettin ARKAN/YALVAÇ, (DHA) – SÜLEYMAN Demirel Üniversitesi (SDÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde anestezi teknisyeni olarak görev 25 yaşındaki H.Ç., FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklandı.

Yalvaç Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde anestezi teknisyeni olarak görev yapan H.Ç., gözaltına alındı. Terör örgünün şifreli haberleşme programı ‘ByLock’ kullandığı iddia edilen H.Ç., çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

 
Kaynak: Hürriyet

17FETÖ’den tutuklu doktor cezaevinde kalp krizinden öldü

ÇORUM,(DHA)
24 Mart 2017 – 14:24Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 14:24

Ankara Nallıhan Devlet Hastanesi’nde başhekim yardımcılığı görevindeyken FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve daha sonra da çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan Ali Özer, Çorum L Tipi Kapalı Cezaevine nakledildi.

Kaldığı koğuşta kalp krizi geçiren Ali Özer, cezaevinin revirinde ilk müdahalesi yapılarak ambulansla Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Özer’in cesedi, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Kaynak: Hürriyet

16Kurtulmuş, Besni’de vatandaşlara biraraya geldi

DHA
24 Mart 2017 – 14:20Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 14:20

 

Mustafa ÖNDOĞAN/BESNİ(Adıyaman) (DHA) – BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Adıyaman’ın Besni ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Adıyaman Valisi Abdullah Erin, Ak Parti Grup Başkan Vekili Ahmet Aydın, Adıyaman Milletvekili İbrahim Halil Fırat, Adnan Boynukara ve beraberindeki heyeti Besni Kaymakamı Ahmet Gencer, Besni Belediye Başkanı İbrahim Öztürk, partililer ve vatandaşlar karşıladı.

Burada partililerle bir araya gelen Numan Kurtulmuş, aylarca terörle mücadele ettiklerini ve Türkiye’nin büyümesini istemeyenlerin ülkeyi terörle muhatap hale getirmeye çalıştığını ifade ederek şöyle dedi:

“Aylarca hendeklerle mücadele edildi. Diğer taraftan DEAŞ denen terör örgütü Türkiye’nin başına bela edildi. Türkiye’de yılbaşı gecesi bile onlarca kişiyi öldüren bir saldırı gerçekleştirildi. Yetmedi bütün bunların üstüne 15 Temmuzda FETÖ denen terör örgütü ortaya çıkarıldı ve bu örgüt vasıtasıyla siyasete doğrudan doğruya müdahale edilmeye çalışıldı. Yani bir darbe teşebbüsü ortaya konuldu. Türkiye ayrıca kendi sınırları içerisinde değil, kendi sınırları dışarısında da ciddi bir şekilde terörle muhatap hale getirildi. İşte Fırat kalkanı operasyonu bunun için yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Türkiye’nin hemen sınırlarının ötesinde hem DEAŞ’ın hem PKK, PYD’nin Türkiye’ye karşı bir sürü saldırı ve eylemleri gerçekleştirdiğini biliyoruz. Bu örgütler bu kadar büyük destekleri nereden buluyor ? Bu kadar silah ve siyasi destekleri nereden buluyorlar ve niçin bu destekler bunlara veriliyor. Hiç şüphesiz ki amaç Türkiye’nin koşar adım, hızlı bir şekilde, güçlü ve kalkınmış bir Türki’ye olmamasıdır. Bunu istemiyorlar. Büyük bir Türkiye istemiyorlar”

16 Nisan’ın yeni bir siyaset döneminin başlangıcı olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Öyle tartışmalı, nereye gittiği belli olmayan, sağdan soldan çekiştirilen, ayakları üstünde duramayan bir Türkiye’yi 16 Nisanda birlikte tarihe gömüyoruz. 16 Nisanla birlikte darbeler geleneğini de tarihe gömüyoruz. Bir daha bu memlekette kafasına esen, sırtı sıvazlanıp sokağa bırakılan herhangi bir hain güç bu millete karşı darbe yapamayacak. 16 Nisan’da terör örgütlerini tarihe gömmek için evet oyu vereceğiz. 16 Nisan Türkiye’nin yeni bir siyaset döneminin başlangıcıdır” şeklinde konuştu.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

15FETÖ’nün ‘Iğdır imamı’ tutuklandı

DHA
24 Mart 2017 – 14:19Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 14:19

Suat DENİZ/IĞDIR, (DHA) – FETÖ/PYD’nin ‘Iğdır İmamı’ olarak uzun süreden beri aranan eski öğretmen Yaşar Y., yakalanarak tutuklandı.Iğdır’da 2013 yılından beri FETÖ/ PDY silahlı terör örgütü adına il sorumlu ve imamı olarak faaliyet gösteren, Iğdır Rengiz Fırat Eğitim Merkezinde öğretmen olarak görev yapan Yaşar Y. geçen 8 Mart günü Karaman’da yakalandı. FETÖ soruşturması kapsamında firari olarak aranırken yakalanan ve kriptolu haberleşme sistemi ByLock kullandığı belirtilen Yaşar Y., yapılan işlemlerin ardından 22 Mart günü Adliyeye çıkarıldı. FETÖ’nün Iğdır İmamı Yaşar Y., adli makamlarca ‘Silahlı terör örgütü kurma ve yönetmek’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Kaynak: Hürriyet

14Bakan Bozdağ “Kılıçdaroğlu’nu anlamakta ben gerçekten zorlanıyorum”

DHA
24 Mart 2017 – 14:01Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 14:01

Gülseli KENARLI-Akın ÇELİKTAŞ/İSTANBUL,(DHA) Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bayrampaşa’da “İç Anadolu Bölgesi Hemşehri Buluşması”na katıldı. Program sonrasında Bakan Bozdağ gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun başkanlık sisteminde muhtarlıkların kaldırılabileceği şeklindeki sözlerinin hatırlatması üzerine şunları kaydetti:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nu anlamakta ben gerçekten zorlanıyorum. Akıl sınırlarını zorlayan değerlendirmeler yapıyorlar. Nasıl bir muhakeme yaparak bu sonuçlara varıyorlar anlamış değilim. Konuşuyor muhtaralara ‘bir sabah kalkacaksınız muhtarlıklar kaldırıldı diye bir açıklamayla kalkacak. Nasıl olacak? Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle olacak’ diyor. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, siyasi haklar, insan hakları düzenlemesi yapılamaz. İnsanların özgürlüklerini de kısıtlayacak, haklarını kısıtlayacak siyasal alanı daraltacak laflarının tamamı yalandır. Çünkü Anayasa Cumhurbaşkanı’na bu alanlarda kararname çıkarma yetkisi vermemektedir. Kanunla düzenlenmiş hiçbir konuda kararname yetkisi vermiyor. Anayasada böyle 92 konu var. Burada da çıkaramaz. Şu anda kanunla düzenlenmiş hiçbir konuda kararname yetkisi vermiyor.
Bozdağ, bir gazetecinin PKK elebaşlarından Karayılan’ın internette yayınlanan video kaydıyla ilgili olarak yönelttiği soruyu “PKK terör örgütü başta olmak üzere, Fetö, DHKP-C, DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin tamamı Türkiye’de yaşanan halk oylaması süreciyle yakından ilgililer. PKK ele başlarından Murat Karayılan’ın yaptığı bu açıklama PKK’nın 16 Nisan’da yapılacak halk oylamasında nerede durduğunu çok açık biçimde ortaya koymaktadır.” diye yanıtladı. Konuşmasının devamında
Terör örgütlerinin tamamı; Türkiye’de siyasi istikrar kuracak, güçlü iktidar tesis edecek etkin yönetim oluşturacak, hızlı karar alma ve uygulamayı sağlayacak kriz ve kaoslarla Türkiye’nin daha kolay baş etmesini temin edecek yeni bir sistemin kurulmasını istemiyorlar. Çünkü terör örgütleri istikrarsızlıktan, zayıf iktidarlardan, krizden, kaostan, ekonomik çöküntülerden kendilerine alan açıyor ve oralarda bu mikroplar üreme ve çoğalma imkanları bulabiliyorlar. Yeni sistem terör mikroplarının Türkiye’de çoğalmasına imkan vermeyecek bir sistemdir. Çünkü kalıcı istikrar, güçlü iktidar ve etkin yönetim, karar alma ve uygulama terör örgütlerinin korkulu rüyası olmuştur şimdiden. O nedenle bütün örgütler telaştadır. Türkiye’nin yeni sistemi hayata geçirmesini engellemek için büyük baskılar yapmaktadır. Terörist elebaşlarında Karayılan da bu videosuyla aynı baskıyı yapmakta ve ‘hayır’ için sandığa gitmeye teşvik etmekte ve baskı yapmaktadır. Aziz Türk milletinin terörist ele başı Karayılan’ın ve onun gibi diğer teröristlerin bu tutumunu çok iyi göreceğini ve değerlendireceğini düşünüyorum. Türk milleti ve Türkiye devleti kendi geleceğini ilgilendiren sistemi oylarken terör örgütlerine, teröristlere ve zayıf Türkiye isteyen yabancı güçlere bakarak değil, kendi aklına, kalbine vicdanına danışarak oy verecektir. Bütün terör örgütlerine rağmen ve bazı yabancı ülkelere rağmen azis Türk milleti kendi rotasını her zaman olduğu gibi kendi çizecek, 16 Nisan’da Allah’ın izniyle milletimizin evet oylarıyla hayata geçirecektir. Korkunun ecele faydası yoktur, istedikleri kadar konuşsunlar bu milleti yolundan döndüremeyecekler” dedi.
Bekir Bozdağ, bir başka gazetecinin Avrupa Parlamentosu’nun “Daily Sabah” gazetesiyle ilgili kararını hatırlatmasına üzerine de “Avrupa Parlamentosu Başkanı tarafından böyle bir kararın alınmış olması çok ilginç” değerlendirmesinde bulunarak şöyle konuştu.
“Avrupa değerlerini yaşatan değil katleden bir karardır. AB’nin hangi değeri Avrupa Parlamentosu başkanının aldığı bu kararı haklı kılmaktadır. Resmen bu karar AB’nin üzerinde yükseldiği temel değerlerin tamamını yok eden bir karardır. Görülüyor ki Avrupa Parlamentosu başkanı ve o müracaata bulunan ve ona destek veren çevreler farklı bir sesi duymaya tahammül edememektedir….Avrupa Parlamentosu başkanının aldığı bu karar esasında Avrupalıların çirkin yüzünü ortaya çıkaran bir karardır. Biz bu çirkin yüzü kınıyoruz ve reddediyoruz. Böyle bir şey olmaz. Türkiye’ye her defasında terör örgütlerinin ağzıyla, Türkiye’de suç işleyen terör örgütlerine destek olan, propaganda yapan kişiler nedeniyle açılan soruşturmalarda itham yapanlar herhangi bir teröre, şiddete, olaya karışmayan suç işlemeyen sadece ve sadece salt haber yapan ve yorum yapan gazeteyi parlamentoya sokmaması çifte standardın çok net bir göstergesidir. Onun için kınıyorum onları.Avrupa’nın gerçek yüzünü göstermesi bakımından çok çok önemli. Bundan sonra Türkiye’ye dönüp ‘ifade hürriyeti çok önemlidir, basın hürriyeti çok önemlidir’ diye afralı tafralı laflar inşallah söylemezler. Türkiye’de bunlar önemli de, Avrupa Parlamentosu’nda bunlar önemli değil mi? diye konuştu.

(FOTOĞRAF)

Kaynak: Hürriyet

13Trabzon merkezli FETÖ operasyonu: 5 gözaltı

DHA
24 Mart 2017 – 13:42Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 13:42

Fatih TURAN/TRABZON, (DHA) – TRABZON merkezli 4 ilde Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik düzenlenen operasyon kapsamında 5 kişi gözaltına alındı.
İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, örgüte üye oldukları suçlamasıyla haklarında gözaltı kararı çıkarılan 5 kişinin Trabzon, Ordu, İstanbul ve İzmir’deki ev ve işyerlerine sabah saatlerinde baskın yaptı.  Gözaltına alınan 5 kişinin ev ve işyerindeki bazı belge ve evrak ile dijital cihazlara el konuldu. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Kaynak: Hürriyet

12Kurtulmuş: Kimse Türkiye’nin iç işlerine burnunu sokmasın

DHA
24 Mart 2017 – 13:42Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 13:42

Eyyüp BURUN- Mücahit YOLCU- Metin Faruk TAMER/GAZİANTEP, (DHA) – BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Hiçkimse Türkiye’nin iç işlerine burnunu sokmasın. Türkiye’deki Anayasa değişikliği İsviçrelileri, Almanları, Hollandalıları ne ilgilendirir? Onlar kendi işlerine baksınlar” dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Gaziantep’e gelen Numan Kurtulmuş, ilk olarak Valiliği ziyaret etti. Kurtulmuş, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. 16 Nisan öncesi son düzlüğe girildiğini belirten ve Kurtulmuş, referandumdan ‘evet’ çıkması ile Türkiye’nin ayağındaki prangalardan kurtulacağını ifade ederek, “Çok önemli bir referanduma gidiyoruz. İnşallah sürecin sonunu kadar, şimdiye kadar olduğu gibi güle oynaya bir seçim kampanyası olur. 16 Nisan’ın hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Benimde sahada gördüğüm aşağı-yukarı her gün başka bir şehrimizdeyiz. Türkiye’de gördüğümüz manzara her geçen gün ‘evet’ oyunun biraz daha arttığı şeklinde” dedi.
Avrupa Birliği ülkelerinin seçim kampanyasına davetsiz misafir olarak katıldığını aktaran Numan Kurtulmuş, bu ülkelerin ‘hayır’ bloğunun sözcülüğüne soyunduklarını dile getirerek şöyle dedi:
“Türkiye’de bir çok yerel seçim yapıldı, çok sayıda genel seçim yapıldı. Bu seçimlerin hepsinde içerideki siyasi aktörler tarafları oldu ve seçim kampanyalarını yürüttük. Ama maalesef ilk defa bu seçim kampanyasında bu referandum kampanyasında, kampanyanın davetsiz misafirleri var. Özellikle Avrupa Birliği üyesi ülkelerin bazılarında bu davetsiz misafirler ‘hayır’ bloğunun sözcülüğüne soyundu. Birinci adımda, sayın cumhurbaşkanımızın, Türkiye’nin seçilmiş siyasetçilerinin Avrupa’nın ülkelerine gitmemesi için bir kampanya başlatıldı. Avusturya Dışişleri Bakanının ilk başlattığı kampanya, sonra Almanya’ya sonra Hollanda’ya sirayet etti. Daha ileriye götürdüler, bakanlarımızın uçuş izinleri iptal edildi, orada vatandaşlarımızın üzerine polisler saldırdı. Köpeklerle, atlarla vatandaşlarımızın üzerine saldırdılar. Üçüncü adımda daha da ileriye gittiler, Avrupa’nın etkili bazı gazeteleri açıktan ‘hayır’ kampanyasına destek verdi. Örneğin İsviçre’de bir gazete hem de Türkçe, ‘Erdoğan’ın diktatörlüğüne son vermek için, hayır oyu kullanın’ diye manşet attı. Almanya’nın koskoca Bild gazetesi, ‘Erdoğan ve Türk siyasetçileri Avrupa’da görmek istemiyoruz’ diye manşet attı. Yani doğrudan doğruya gazeteleriyle ‘hayır’ kampanyasına destek verdiler.”
Eleştirilerine devam eden Kurtulmuş, “En son adımda da maalesef Avrupa siyasetinin de alışık olmadığı şekilde tamamıyla Türkiye’de ‘evet’ bloğunu köşeye sıkıştırmak, zayıflatmak için, önce Alman istihbaratının başı çıktı dedi ki, ’15 Temmuz darbe girişimini FETÖ’nün yaptığına ikna olmadık’ dedi. Allah aşkına FETÖ’cülerin bu darbe girişimine ikna olmak için 250 vatandaşımızın şehit olması yetmedi 250 bin vatandaşımızın mı şehit olması gerekiyordu? Tam bunun arkasından 2 gün evvel Norveç’te FETÖ’cü 5 kişi, 5 eşkıya iltica talebinde bulundu. Hem de gayet açık şekilde, ‘biz de bu gruptanız, onun için siyasi iltica talebinde bulunuyoruz’ diyerek talepte bulundular. Bu da aslında dolaylı olarak Türkiye’deki seçim kampanyasını etkilemek ve hükümetin üzerinde baskı oluşturmak için yapılmış bir adımdır” dedi.
Kurtulmuş, “Bizim oralarda legal ‘evet’ kampanyası yapmamıza müsaade etmeyenler, hem de kendileri tarafından illegal terör örgütü olarak kabul edilen PKK’nın orada polislerin gözetimi altında, polislerin kordonu altında gösteri yapmalarını ve ‘hayır’ı desteklemelerine hiçbir şekilde mahsur görmüyorlar. Buna açıkçası destek veriyorlar. Bütün bunlar vatandaşlarımız tarafından da görülüyor, anlaşılıyor. İnşallah gerekli cevap sandık başında verilecektir” diye konuştu. Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Hiçkimse Türkiye’nin siyaseten içişlerine burnunu sokmasın. Hiç kimse Türkiye’nin seçim kampanyasına müdahale etmeye kalkmasın. Müdahale ederlerse şimdiye kadar yaptıkları gibi ‘hayır’ kampanyasına destek vermeye devam ederlerse vatandaşlarımız tarafından gerekli cevap verilecektir ve sandıkta cevaplarını alacaklardır. Ayrıca Türkiye’de Anayasa değişikliği Allah aşkına İsviçrelileri, Almanları, Hollandalıları ne ilgilendirir? Kendi işlerine baksınlar. Anayasa değişikliğinde taraf olacaklarına, Avrupa kıtasında yükselen aşırı ırkçı, aşırı faşist, Neonazi siyasetine karşı gerekli tedbirleri almaya gayret etsinler. Eğer bu şekilde devam ederse, bir kez daha açıkça söylüyorum Avrupa kendisi sıkıntı çeker. Birkaç sene sonra Avrupa’daki makul siyasetçiler kendi seçim kampanyalarını yapamaz hale gelirler. Avrupa siyaseti, Avrupa’da artan bu İslam karşıtı, yabancı karşıtı, göçmen karşıtı ve özellikle Türkiye karşıtı siyasi dalgaya mahkum olmasın, bunun etkisinde kalmasın. Aksi taktirde bu dalga büyür büyür bir gün kendilerini de büyük bir girdabın içerisine çeker. Ben bu vesileyle bu uyarıyı da Avrupalı dostlarımıza yapmayı bir vazife olarak görüyorum.”

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

11Çorum’da FETÖ’ye 69 dava

DHA
24 Mart 2017 – 13:41Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 13:41

ÇORUM,(DHA)-ÇORUM’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturmalar kapsamında 113 sanık hakkında 69 ayrı dava açıldı.
Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz darbe girişiminde FETÖ/PDY’ye yönelik soruşturmalar sonucu, örgütün Çorum’daki yapılanmasının ortaya çıkarılması kapsamında şu ana kadar toplam 113 kişi hakkında 69 ayrı iddianame hazırlandığı belirtildi. Başta ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlarından çeşitli hapis cezaları istenen sanıklar hakkındaki iddianamelerin Çorum 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiği ifade edildi. Aralarında meslekten ihraç edilen kamu çalışanlarının da yer aldığı sanıkların, önümüzdeki günlerden itibaren yargılanmalarına başlanacak.
Kaynak: Hürriyet

10Başbakanlık eski çalışanlarının “FETÖ Davası”nda 2 tahliye

DHA
24 Mart 2017 – 12:59Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 12:59

Özden ATİK/İSTANBUL, (DHA) FETULLAHÇI Terör Örgütü’ye (FETÖ) mensup oldukları iddiasıyla Başbakanlık Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimi eski çalışanı 13 sanığın yargılandığı davada, 2 tutuklu sanığın tahliyesine karar verildi.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3′ üncü celsesi görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Yavuz Arslan ve Yusuf Kasarcı getirildi, tutuksuz sanıklar İsmail Özsoy, Eyüp Yılmaz, İhsan Murat Saygılı, Arif Karaşlar, Hüseyin Has ve Resul Ceviz da hazır bulundu.

TAHLİYELERİNİ TALEP ETTİLER

Tutuklu sanık Yavuz Arslan, “Bylock kullanmadım. Suçlamayı hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Meslek mensuplarının üye oldukları derneklere üyeydim. FETÖ ile ilgisi yoktur. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim” dedi. Tutuklu sanık Yusuf Kasarcı da “Ben de Bylock kullanmadım. 8 aydır tutukluyum. İki çocuğum vardır. Biri ciddi derecede astım hastasıdır. Dosyadaki tüm deliller toplanmıştır. Tahliyemi ve beraatimi isterim” diye konuştu. Diğer sanıklar da beraat veya lehlerine olan hükümlerin uygulanmasını talep etti. Tutuksuz sanık Resul Ceviz’in avukatı ise müvekkilinin iki ciltlik bir kitap çalışması olduğunu, ilk cildini yayınladığını ancak ikinci cilt ile ilgili çalışmanın polisin elkoyduğu laptop bilgisayarında bulunduğunu belirterek bilgisayarın iadesini ya da kayıtlarından bir suret verilmesini talep etti. Duruşma Savcısı, dosya kapsamı, kaçma şüphesininin bulunması, delillerin tam toplanmamış olması nedeniyle tahliye taleplerinin reddini istedi.

2 SANIĞA TAHLİYE

Mahkeme heyeti, sanıklar Yavuz Arslan ve Yusuf Kasarcı’nın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, sabit ikematgah sahibi olmaları ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak tahliyelerine karar verdi. Sanıklar hakkında yurtdışına çıkış yasağı koyan heyet, sanıkların üye oldukları derneklerle ilgili FETÖ / PDY terör örgütü ile iltisaklı olup olmadıklarının sorulması için İçişleri Bakanlığı Dernekler Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına karar verdi. Sanıklardan Resul Ceviz’in kitap çalışmasının bulunduğu laptop bilgisayarının imajının çıkarılarak bir kopyasının sanığa verilmesine de karar veren heyet, tüm sanıklarla ilgili herhangi bir sendikaya üye olup olmadıklarının da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’ne sorulmasına hükmetti. Duruşma, 4 Temmuz’a ertelendi.

İDDİANAME

İddianamede, şüphelilerden 4’nün örgütün şifreli haberleşme programı olan “Bylock” kullanıcısı olduğu diğer şüphelilerin de “Bylock” kullanıcılarıyla yoğun görüşme yaptıkları belirtildi. Şüphelilerin örgüt elebaşısı Fetullah Gülen’in talimatı sonrasında Bank Asya’da hesap açtıkları veya var olan hesaplarına yüklü miktarda para yatırdıkları vurgulandı. İddianamede, yapılan operasyonda bazı şüphelilerden 1 dolar ele geçirildiği, el koyulan şüphelilerin telefonunda yapılan incelemelerde örgüte ilişkin paylaşımların ve ifadelerin yer aldığı anlatıldı. İddianamede, şüphelilerin 17/25 Aralık sürecinden önce BDDK, SPK, TİB ve Maliye Bakanlığı gibi kritik yerlerde çalıştıkları, daha sonra da Başbakanlık Sektörel İzleme ve Değerlendirme Birimi’ne geçtikleri, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edildikleri belirtildi. İddianamede şüpheli Burak Tekalan’ın ise firari olduğu belirtiliyor. İddianamede 13 şüpheli hakkında “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Kaynak: Hürriyet

9385 sanıklı Şırnak FETÖ davası için nakil talebi

DHA
24 Mart 2017 – 12:37Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 12:37

ŞIRNAK, (DHA) – ŞIRNAK 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla subay, astsubay ve uzman erbaşlardan oluşan 49’u tutuklu 385 askeri personel hakkında açılan davanın güvenlik gerekçesi ve Şırnak’ta yargılamanın yapılacağı kadar büyük salon olmaması nedeniyle başka ile nakledilmesi talebinde bulundu.
Şırnak’ta, 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla 49’u tutuklu 385 askeri personel hakkında hazırlanan iddianame 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. 15 Temmuz darbe girişimine destek olmak için Ankara’ya gitmek üzere yola çıkan, Cizre İlçesi polis kontrol noktasında durdurulan ve gitmeleri engellenen Şırnak 23’üncü Sınır Jandarma Tümen Komutanlığı, Çakırsöğüt Komando Tugay Komutanlığı ve Akçay Tugay Komutanlığı’nda görevli 385 asker hakkında açılan davanın hazırlık duruşmasını yapan mahkeme, dosyasının başka ile nakledilmesini istedi. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nden nakil talebinde bulunan mahkeme, güvenlik gerekçesi ve yargılamanın yapılacağı büyüklükte salon olmaması nedeniyle davanın başka bir ilde görülmesini talep etti.
Hazırlanan iddianamede; general, subay, astsubay ve uzman erbaş rütbelerinde 49’u tutuklu 385 şüpheli hakkında, ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme’ suçlarından dava açılmıştı.
Kaynak: Hürriyet

8AK partili Kaya: “Bu oyunu bozacağız”

DHA
24 Mart 2017 – 12:28Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 12:28

AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya, Konak’ın tarihi Eşrefpaşa semtinde düzenlenen kahvaltıda vatandaşlarla bir araya geldi. Eşrefpaşa Merkez Kahvehanesi’nde toplanan yaklaşık 300 kişilik grupla birlikte kahvaltı yapan Kaya, 16 Nisan’da yapılacak referandum için destek istedi.

16 Nisan’ın vesayet odaklarına, demokrasiyi içselleştiremeyenlere, Türkiye’ye kumpas kurmaya çalışan hainlere karşı ders verilecek bir gün olduğunu öne süren AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya, şöyle konuştu:

“Her şey milletimizin gözleri önünde cereyan ediyor. 1960’da, 1971’de, 1980’de, 28 Şubat’ta, 27 Nisan’da ve son olarak 15 Temmuz 2016’da mili iradenin karşısına dikilenleri unutmadık. Vesayet odaklarını, Türkiye’nin büyümesini ve güçlenmesini istemeyenleri unutmadık. Biz bir mücadele veriyoruz. Verdiğimiz mücadele, Türkiye’nin beka mücadelesi. Ne kadar Türkiye düşmanı cephe varsa bir araya gelmiş, hep aynı türküyü söylüyor. Biz bu oyunu bozacağız. Bunlara öyle bir ders vereceğiz ki, bir daha Türkiye’ye düşmanlık etmeye fırsat dahi bulamayacaklar. Millet olarak kenetleneceğiz, bir olacağız, beraber olacağız, güçlü ve büyük Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Türkiye’nin bugün ihtiyacı olan şey, yerli ve milli bir duruşla, beka mücadelemize sahip çıkmaktır. Ne PKK, ne FETÖ, ne de DAEŞ, hiçbir terör örgütü bu birliğin karşısında duramayacak. Hainlerle mücadelemiz sonuna kadar sürecek, ülkemizin bağımsızlığına, egemenliğine ve bölünmez bütünlüğüne dokundurtmayız, bu böyle biline. Yok efendim Avrupa bunu diyormuş, başka bir ülke şunu söylüyormuş. Biz bu yolda kimin ne dediğine bakmayız. Biz bu yolda, binlerce yıllık tarihten gelen devlet olma vasfımız ve milli mirasımızın gerektirdiğini yapar geçeriz.”

İZMİR, (DHA)

FOTOĞRAF

 
Kaynak: Hürriyet

7FETÖ’nün ‘bilişim yapılanması’na yönelik düzenlenen operasyon: 20 gözaltı

DHA
24 Mart 2017 – 12:28Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 12:28

 

Çağatay KENARLI/İSTANBUL, (DHA) 15 ilde FETÖ’nün bilişim yapılanmasına yönelik düzenlenen operasyonda 20 kişi gözaltına alındı.

İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ’nün bilişim yapılanmasına yönelik İstanbul merkezli 15 ilde 75 adrese yönelik operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda hakkında gözaltı kararı bulunan 60 kişiyi yakalamak düzenlenen eş zamanlı operasyonda 20 kişi gözaltına alındı. Operasyonun çeşitli adreslere devam ettiği öğrenildi. Bazı şüphelilerin örgütün şifreli mesajlaşma programı ‘Bylock’ kullandıkları öne sürülüyor.

Kaynak: Hürriyet

6Son dakika: İtirafçı, ‘Büyük Patron’un kim olduğunu açıkladı

Hürriyet Haber
24 Mart 2017 – 11:48Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 12:02

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı içindeki ‘mahrem yapılanması’na ilişkin 157 şüpheli hakkında iddianame hazırladı. Mahrem hizmetlerde birimin, FETÖ’nün askeri yapılanması olduğu belirtilen iddianamede, her kuvvetin başında bir ‘bölge temsilcisi’, altında ‘müdürler’, ‘müdür yardımcıları’, ‘öğretmenler’ olduğu kaydedildi.

Müdürlerin örgütsel faaliyetlerini son zamanlarda data hatlı telefon ve tabletler üzerinden yaptığı, cihazlarda basıldığında tüm hafızayı bir daha geri getirilemeyecek şekilde silen “panik buton” uygulamasının yüklü olduğu kaydedildi.

İKİYE AYIRMIŞLAR

Örgütün Hava Kuvvetleri’nin Ankara Bölgesi Yapılanması’nı, Ankara 1. Bölge ve Ankara 2. Bölge olarak ikiye ayırdığı, 1. Bölge’de, Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığı, Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı, Hava Lojistik Komutanlığı, 11. Üs Komutanlığı/Etimesgut Hava Hastanesi ve Kayseri 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı’nın bulunduğu belirtildi.

Örgütün F-16 pilotlarının eğitildiği ve uçtuğu Akıncı’ya ayrı bir önem verdiği kaydedilen iddianamede, 2013-2016 arasında F-16 eğitimi için gelen kursiyerlerin ve pilot subayların neredeyse tamamının örgüt üyesi olduğu, darbe girişiminde pilotların çok küçük bölümünün yer almadığı anlatıldı.

ÖZEL KALEMİNDEYDİ

İddianamede, şüpheli Pilot Yarbay Bilgehan Bülbül’ün Ankara 11. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı’nda görev yaparken, komutanlığın ‘müdürü’ olan ‘Enes’ kod Ertuğrul Akkaya ile irtibatı bulunduğu, pilot eşi Yarbay Nail Bülbül’ün de ‘Kamil’ kod Kemal Alkan’a bağlı faaliyet yürüttüğü iddia edildi. İki şüphelinin de ‘silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçundan 7.5 yıldan 15’er yıla kadar hapsi istendi. Orduda ilk kadın general adayı olan Yarbay Bilgehan Bülbül, özel kaleminde görev yaptığı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Kardak kayalıklarında 29 Ocak’ta yaptığı ziyarette yer almış, ardından gözaltına alınıp serbest kalmıştı.

TRT UZMANI, AKINCI ÜSSÜ’NDE ‘ÖĞRETMEN’

İddianamede, şüphelilerden firari Hakan Malkoç’un son olarak TRT’de uzman olduğu, KHK ile ihraç edildiği, bir dönem HSYK’da çalışan memurlardan sorumlu olduğu iddia edildi. İddianamede Malkoç’un, Akıncı Üssü’nün örgütsel anlamda, “müdür yardımcısı” Salih kod Ufuk Işık’ın sorumluluğunda, “öğretmen” olarak faaliyet yürüttüğü, “Osman” kod adını kullandığı, TSK’ya sızmış örgüt üyeleri ile toplantılar yaparak talimatları ilettiği öne sürüldü. İddianamede, Akıncı Üssü’nün örgütsel anlamda müdürünün firari Murat Kara olduğu, “Selim” ve “Muhsin” kod isimlerini kullandığı belirtildi.

O VİLLAYI KİRALAMIŞTI

İddianamede, Hava Kuvvetleri imamı olduğu iddia edilen firari Adil Öksüz’ün Ankara’da darbe toplantılarını yaptığı tespit edilen villayı kiralayan firari şüpheli Serkan Aydın’ın, Kara’ya bağlı olarak müdür yardımcısı olarak faaliyet yürüttüğü, buradan “Bülent” kod Nebil Ekiz’in yerine Ankara Hava Lojistik Komutanlığı’nda örgütsel anlamda en üst statü olan müdür pozisyonunda görev yaptığı anlatıldı. İddianamede, Aydın’ın, villayı kiralayan Empati danışmanlık şirketiyle de yönetici ve ortaklığı bulunduğu kaydedildi. İddianamede, 15 Temmuz’da TBMM’yi bombalayan F-16 pilotu Kurmay Binbaşı HASAN Hüsnü Balıkçı’nın da cezalandırılması istendi.

‘MEYVESİNİ ALACAKSINIZ’

İddianamede, FETÖ’nün mahrem yapılanmasında yer aldığı iddia edilen subaylarla ilgili itiraflarda bulunan Ufuk Işık hakkında etkin pişmanlık hükümleri uyarınca takipsizlik kararı verildiği belirtildi. Işık’ın ifadesinde, YAŞ üyesiyken 15 Temmuz sonrasında tutuklanan Akın Öztürk’le ilgili şunları anlattığı kaydedildi:

“… Selim-Muhsin (K) Murat Kara’nın koordinesinde Müdür Yardımcılarının katılımı ile yapılan bir toplantıda Kamil (K) Kemal Alkan kendisinin ilgilendiği bir subay hanımına Gülen tarafından saat gönderildiğini, bu subay eşinin aynı saati Büyük Patron’un eşinde de gördüğünü söyledi, bu sohbet üzerine Murat Kara’nın ‘keşke bunları burada paylaşmasaydın deşifre ettin, iyi olmadı’ şeklinde söylemde bulundu, orada bulunan herkes bu söylem üzerine gülümsedi. Burada Büyük Patron olarak adı geçen kişinin Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk olduğunu tahmin ediyorum. Yine aynı toplantıda Kara, Öztürk ile ilgili olarak ‘Zamanında Akın Paşa yabancı bir pilot ile ilgilenmiş.

Bu pilotun Türkiye’de görev yaptığı dönemde de Akın Paşa kendisine yakınlık göstermiş. Pilot çok başarılı olduğundan onu terfi ettirmemişler ve bulunduğu yerde görevine devam ettirmişler’ şeklinde söyleyerek, bizlerin ve subayların bu tür davranışlar sergilememizi ve bunun meyvesini mutlaka bu örnekte de söylediği gibi alabileceğimizden bahsetti.”

ÜNİVERSİTEDEKİ ‘KRAL DAİRESİ’

Bursa’da FETÖ/PDY’ye yönelik soruşturma kapsamında eski Vali Şahabettin Harput’un da aralarında bulunduğu 59 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, Orhangazi Üniversitesi binasının üst katında ‘kral dairesi’ gibi döşenen ve örgütün ‘il imamı’ firari Cansun Sarıyıldız’ın toplantılarını yaptığı özel odaya yer verildi. Üniversite ile ilgisi bulunmayan Sarıyıldız’ın örgüt toplantılarını bu dairede yaptığı belirtildi.
Kaynak: Hürriyet

5MHP’li Karataş: Atatürk kırbacıyız

DHA
24 Mart 2017 – 11:39Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 11:39

MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş Karşıyaka’da Zübeyde Hanım’ın mezarlığını ziyaret etti. Karataş, “Atatürk’ün Çanakkale’de İngilizler üzerine savurduğu kırbaç, bugün Türk ve Cumhuriyet düşmanlarının sırtına vurulmuştur. Bizler de bu devletin ve milletin bölücü-yıkıcılara karşı Atatürk kırbacıyız” dedi.

MHP İzmir il Başkanı Necat Karataş, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın kabrini ziyaret etti. İl Yönetimi ve Karşıyaka ilçe teşkilatıyla beraber mezara çiçek koyan ve dua eden Karataş, şunları söyledi:

“Devletin ne olduğunu bilmeyenler ve Cumhuriyete düşmanlık edenler ‘hayır’ kampanyasının içinde yer alıyor. Bunu milletimizin ve hemşehrilerimizin dikkatine sunuyoruz. Anayasaya ‘hayır’ diyecek olanlar da ‘evet’ diyecek olanlar da bu konuda çok hassas olmalılar, aramıza sokulan nifakları çok iyi tespit etmeliyiz. HDP ve PKK ile birlikte Cumhuriyet düşmanlığı yapanların neden ‘hayır’ dediğini sorgulamamız gerekiyor. Biz Türk milliyetçileri olarak devletimizi kuran iradenin yani Atatürk ve ilkelerinin takipçisiyiz. Bundan da bir adım bile geri adım atmayız. Atalarımızın kurduğumuz milli devletin muhafızlarıyız. Dün HDP, CHP ve FETÖ ile dayatılan Türklük yoksunu anayasayı milletimizin gündemine sokanlar, bugün Devlet Bahçeli ve Türk milliyetçilerinden yedikleri Cumhuriyet tokadıyla sendelemiştir. Bunların alayının sonu 16 Nisan’da hazırdır. Atatürk’ün Çanakkale’de İngilizler üzerine savurduğu kırbaç, bugün Türk ve Cumhuriyet düşmanlarının sırtına vurulmuştur. Bizler de bu devletin ve milletin bölücü-yıkıcılara karşı Atatürk kırbacıyız.”

İZMİR, (DHA)

FOTOĞRAF
Kaynak: Hürriyet

4Boydak kardeşlerden darbe öncesi şüpheli para transferi

Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, (DHA) –
24 Mart 2017 – 11:00Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 15:00

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Diyarbakır’da görev yapan Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı 2 General ve 2 Albaya yönelik soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Müstakim Türkyılmaz, hazırladığı iddianamede çarpıcı ayrıntılara yer verdi. İddianamede, FETÖ/PDY terör örgütünün yapılanmasını anlatan savcı, dosyanın şüphelileri olan 2’nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli, 8’inci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Kurmay Albay Ali Durmuş ve 2’nci Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan’ın eylemlerini açıkladı.

“SEMİH TERZİ’YE UÇAK TAHSİSİ İÇİN ANKARA’YI ARADI”

İddianamede, Diyarbakır’da bulunan 8’inci Ana Jet Üssü’nde yaşanan gelişmeleri açıklayan savcı, şüphelilerden 2’nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Albay Bülent Gürdoğan’ın 15 Temmuz gecesi Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi’de bulunan ve kayıt özelliği olan 1348 no’lu MİLSEC telefonundan general Kemal Mutlum ile görüştüğünü belirten savcı, görüşmenin darbeci general Semih Terzi ve yanındaki özel kuvvet birliğini Ankara’ya götürmek için uçak tahsis edilmesine ilişkin olduğunu söyledi.

Diyarbakır 8’inci Ana Jet Üssü komutan vekilliğini yapan Albay Özkan Edip Akgülay’ın Semih Terzi ve yanındaki özel Kuvvetlere bağlı askerlerin Ankara’ya gidebilmeleri için talep edilen 2 adet Casa uçağının kalkışına izin vermediği belirtilen iddianamede, şüpheli Bülent Gürdoğan’ın ise, bu durumu general Kemal Mutlum’a ilettiği ifade edildi. İddianamede, şüpheli Gürdoğan’ın, Semih Terzi’nin talebini yerine getirmeyen Üs Komutan vekili Akgülay’ın ikna edilmesi için Ankara’dan aranmasını talep ettiği vurgulandı.

Şüpheli Bülent Gürdoğan’ın darbe teşebbüsü sırasında sürekli olarak darbecilerle telefon irtibatının bulunduğunu ifade eden savcı, darbecilerin Semih Terzi’nin uçaklarına kalkış izni vermeyen Albay Özkan Edip Akgülay’a baskı kurmaları konusunda şüpheli Gürdoğan’ı kullandıklarını vurguladı. Şüphelinin 6 adet F-16 tip savaş uçağının gasp edilmesi olayından sonraki bir saatlik dilimde Özkan Edip Akgülay’ın yanına geldiğini kaydeden savcı, Gürdoğan’ın yardım ve destekte bulunma bahanesiyle saat 23.00 sıralarında darbeci Semih Terzi’nin yanında bulunan özel kuvvet birliğinin Ankara’ya götürülmesi için 2 adet Casa nakliye uçağının temin edilmesi hususunda gayret gösterdiğini belirtti. Gürdoğan’ın darbeci olmaları nedeniyle Ankara’da tutuklanan hava kuvvetleri mensuplarıyla sürekli telefon irtibatında olduğu ifade edilen iddianamede, şüphelinin darbeci generalleri kendi telefonundan Özkan Edip Akgülay ile görüştürerek ikna etmeye çalıştığı belirtildi.

DARBE TEŞEBBÜSÜNDEN 3 AY ÖNCE BOYDAK KARDEŞLERDEN 6 MİLYON LİRA HAVALE

İddianamede, 22 Eylül 2016 tarihli Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna dikkat çeken savcı, raporun 26’ncı sayfasının 45 numara ile işaretlenen dipnotunda şüpheli Bülent Gürdoğan’ın isminin geçtiğini ifade etti. Hava Pilot Kurmay Albay Bülent Gürdoğan’ın, 25 Nisan 2016 tarihinde Memduh Boydak ve Bekir Boydak’tan 2 işlemde toplam 6 milyon lira havale aldığını ve aynı tarihte Şükrü Boydak’a tek işlemde 6 milyon lira gönderdiğini belirten savcı, transferlerin dikkat çekici bulunduğunu kaydetti.

Aynı analizde, şüphelinin birinci derece yakın akrabalarının Boydak grubuyla yakın ilişkide olduğunun tespit edildiğini ifade eden savcı, bu gruba FETÖ/PDY terör örgütüne finans sağlama ve bu örgütle irtibatlı ve iltisaklı olduğundan bahisle TMSF tarafından el konularak kayyum atandığını, şüphelinin bu analizle FETÖ/PDY terör örgütüyle irtibatı ve iltisakı olduğunun tespit edildiğini belirtti.

Kaynak: Hürriyet

3Bursa’da FETÖ’den gözaltına alınan 10 eski gelir uzmanı ve yardımcısı adliyede

DHA
24 Mart 2017 – 10:28Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 10:28

BURSA, (DHA)- BURSA’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Kanun Hükmündeki Kararname ile vergi dairesindeki görevlerinden ihraç edilen ve örgütün haberleşme programı olan ByLock kullandıkları belirlenen 10 eski gelir uzmanı ve uzman yardımcısı, ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi.
İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Bursa Vergi Dairesi’nde çalışan ve Kanun Hükmündeki Kararname ile görevlerinden uzaklaştırılan kişilere yönelik 17 Mart tarihinde operasyon düzenledi. Kurumda daha önce gelir uzmanı ve uzman yardımcısı olarak görev yaptıkları belirlenen 10 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin örgütün haberleşme aracı olan ByLock programını kullandıkları ve örgüte destek oldukları belirlendi. Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulamaları tamamlanan 10 kişi Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edildiler.

FOTOĞRAFLI

 
Kaynak: Hürriyet

2FETÖ şüphelisi 21 öğretmen adliyede

DHA
24 Mart 2017 – 10:00Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 10:00

Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ, (DHA)- KAYSERİ ve Bursa’da yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında ByLock kullandıkları belirlenerek gözaltına alınan Kayseri Gönüllü Eğitimciler Derneği’nin üyesi 21 öğretmen, Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) tarafından FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün kriptolu iletişim programı ByLock kullandıkları tespit edilen ve KHK ile kapatılan Kayseri Gönüllü Eğitimciler Derneğinin üyesi meslekten ihraç edilen 21 öğretmen, Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından sağlık kontrolü için Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tabipliğe getirildi. Zanlılar sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevkedildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

1Bakan Albayrak, Kırşehir’de (4)

DHA
24 Mart 2017 – 02:02Son Güncelleme : 24 Mart 2017 – 02:02

‘ARTIK MAŞA KULLANMIYORLAR’
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Ak Parti Konya Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından Konya Büyükşehir Belediyesi Spor ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Gençlik Buluşması’ adlı programa katıldı. Türkiye üzerinde oyunlar oynandığını belirten Bakan Albayrak, ”Özelikle 15 Temmuz’dan sonra gördük. Artık maşa kullanmıyorlar. Direk kendileri saldırıyorlar. Geçen hafta Hollanda’da, Almanya’da, Avrupa’nın birçok şehrinde yaşanan bu kepazelikleri gördük değil mi? Hani demokrasi, hani uluslararası evrensel hukuk. Yok öyle bir şey, hikaye” dedi.
‘EVET’ SAFININ ÖNÜNDE KANDİL YER ALIR’
Bakan Albayrak, referandumda ‘evet’ çıkması halinde Türkiye’nin bölüneceğini söyleyenlerin olduğunu belirterek, ”Evet’ deyip de Türkiye bölünecekse, ‘evet’ saflarının en önünde Kandil yer alır, FETÖ yer alır. FETÖ bir safta, Kandil bir safta, Avrupa’nın yıllarca Türkiye’nin zerre hayrını istemeyen ülkeler bir safta. Her gün onlarca ‘hayır’ mitingi düzenleniyor Avrupa’da ama, ‘evet’ mitinglerinde yasak var. Niye, Acaba sebebi duygusal olmasın? Acaba büyüyen Türkiye’nin, ekonomik olarak güçlenen Türkiye’nin, dünyadaki pastadan daha fazla pay almasından, pastaları küçülmesinden rahatsız olan bu ülkeler, Türkiye için bütün operasyonların arkasında olmalarının sebebi bu olmasın?” diye konuştu.
CHP’YE ELEŞTİRİ
Bakan Albayrak, ana muhalefet partisini de eleştirerek, ”Cumhuriyet diyorsun da, Cumhuriyet’in manasını bilmiyorsun. Ne demek Cumhuriyet; milletin iradesi, milletin yönetim gücü elde tutması demektir değil mi? Bizde onu söylüyoruz. 80 milyon tüm Türkiye olarak milletin sahip olduğu bu yetkiyi statükoya teslim etmek var mı, böyle şey. Teslim etmeye niyetimiz yok. Ama siz Cumhuriyeti sözde dilinize dolayacaksınız, tabelalarınıza asacaksınız, en büyük millet düşmanı, siz olacaksınız” dedi.
‘DÜNYANIN EN BÜYÜK GÜNEŞ TARLASINI KURUYORUZ’
Bakan Albayrak, Karapınar’da kurulacak olan güneş enerji santralinin geçen pazartesi günü ihalesinin yapıldığını hatırlatarak, ”Karapınar’da güneş enerji santrali, dünyanın en büyük güneş tarlasını kuruyoruz. Bu proje Türkiye’nin yerli ve milli enerji stratejisinin en önemli yapı taşlarından bir tanesidir. Başımızda öyle bir lider var ki, bize artık standart başarılar, basit ve güncel hedefler kesmiyor” dedi.
Bakan Albayrak’ın konuşmasının ardından sanatçı Mustafa Ceceli konser verdi. Bakan Albayrak da, salondan ayrılıp, 2014 yılı yerel seçimlerinde Konya’daki seçim çalışmalarında geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitiren Ak Parti Selçuk İlçe Gençlik Kolları üyesi Talha Bayrakçı’nın ölüm yıldönümü nedeniyle ailesini ziyaret edip, başsağlığı diledi.
İsmail AKKAYA- Tolga YANIK/KONYA, (DHA)

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz