Erdoğan: F-16’larla yolumuzdan döndüremediler; bunların kıytırık pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek?

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun’da konuştu. Türkiye’nin 16 Nisan’da yeni bir yönetim sistemine geçme kararı vereceği bir dönemde Samsun’a yine büyük görevler düştüğünü dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

“16 Nisan’da çok daha yüksek bir oranda ‘evet’te tüm Karadeniz’e, tüm Türkiye’ye örnek olacağınıza inanıyorum. Biz bu ülkeyi, bu milleti ölümüne sevdik. Bu sevginin önünde hapishane demirleri bile duramadı, bu sevdanın önünde nice tuzaklar, nice çelme takmalar, nice arkadan hançerlemeler duramadı, bu açıdan bizi tankıyla, topuyla darbeciler dahi vazgeçiremedi. Avrupalı, gösterilerine pankartlara resmimizi koyup, kafamıza silah dayıyorlar ya, sanıyorlar ki bu şekilde bizi korkutacaklar, bu yoldan geri döndürecekler. Rabbim ne buyuruyor. ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz.

15 Temmuz’da F-16’larla, savaş helikopterleriyle bizi yolumuzdan döndüremediler. Bunların kıytırık pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek? Yaptığınız terbiyesizlik sizin sicilinizde kara bir leke olarak kalır. Onun dışında biz tehditlere eyvallah etmeyiz. Pankart, İsviçre’de yönetimin, polisinin gözü önünde, onların korumasıyla açıldı. Bu gösteri Alp Dağlarının tepelerinde değil İsviçre Parlamentosunun önünde oldu. Geçin bunları, geçin, siz kimi aldatıyorsunuz. Eğer samimiyetinizi ispat etmek istiyorsanız, ülkenizdeki teröristleri derdest edip kapının önüne koyarsanız, işte o zaman bizim gözümüzde ibra olursunuz. Caddelerinizde teröristler diz boyu dolaşıyor. Almanya’da, Belçika’da, Hollanda’da öyle. Alman polisinin arabasında PKK’lı terörist gösteri yapıyor, arabanın içinde. Elinde bölücü başının posteri. Bunların hepsi elimizde. Biz bunların ne olduğunu biliyoruz.

Bu sabah gelirken ‘evet’ çadırının kurulduğu bir yere uğradım, kendi semtimde. Yanında da ‘hayır’ çadırı vardı. ‘Evet’ çadırındakilerle görüştüm. Görüştükten sonra dedim ‘şimdi Samsun’a gidiyorum, bir de ‘hayır’ çadırına uğrayayım.’ Oraya da uğradım. ‘Hayır’ çadırındakilere ‘niçin hayır diyorsunuz ya bana şunu söyler misiniz?’ dedim. Tabii dediler ki ‘Biz çağdaş Türkiye istiyoruz.’ Dedim ki ‘Yani şu anda çağdaş Türkiye yok mu? Neyiniz eksik? Yollarınız, köprüleriniz, hızlı tren, okullar, bunlar yok mu? 14 sene önce bunlar var mıydı?

Ama şimdi bunlar var. Maalesef, bakıyorsunuz ‘siz Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne niye bu ismi koydunuz?’ Dedim ki ‘çok ayıp.’ Yavuz Sultan Selim Han’ın padişah olduğu zaman Osmanlı’nın toprağı 18 milyon kilometrekare. Böyle bir Devleti Aliye Osmaniye’nin başında olan Sultan’ın adını böyle bir köprüye koymaktan daha önemli ne olabilir? Ama olaya bakış ne? Bakıyorum, mezhepçilik. Hemen arkadan geldi, ‘Siz Alevilerle Sunnileri ayırıyorsunuz.’ Kardeşlerim, biz bu ülkede Alevi-Sunni ayrımı yapmadık. Eğer böyle bir ayrım varsa o zaman Sayın Kılıçdaroğlu’nun kendisi Alevi. İşte bir siyasi partinin başında. Neyi eksik? Ben Dersim katliamını lanetledim ama o lanetleyemedi. Sayın Yıldırım, Dersim katliamını lanetledi ama o lanetleyemedi. Niye? Lanetlediği zaman bir yerlere dokunacak.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz