Bugünkü (15 Nisan 2017) FETÖ haberleri

0

14Savcılıktan ikinci darbe ihtimali uyarısı

Ayşegül USTA
15 Nisan 2017 – 08:46Son Güncelleme : 15 Nisan 2017 – 08:46
FETÖ/PDY’nin ‘medya yapılanması’na yönelik aralarında Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ekrem Dumanlı, Bülent Keneş ve Emrullah Uslu’nun da bulunduğu 6’sı tutuklu 10’u firari 17 kişi hakkındaki soruşturma tamamlandı. Bu kapsamda hazırlanan iddianamede, örgütün medya yapılanmasının yanı sıra TSK içindeki yapılanmasına dair de önemli bilgiler yer aldı. Savcılık, iddianamede ‘darbe girişimine TSK içindeki Gülen örgütü yapılanmasına mensup askerlerin tamamının katılmadığı, ikinci bir darbe girişimi için beklediği’ uyarısında bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 17 isim hakkındaki ‘darbe’ soruşturmasını tamamladı.

İddianamede, örgütün medya yapılanmasının yanı sıra TSK içindeki yapılanmasına dair de önemli bilgiler yer aldı.15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin ardından TSK içindeki örgüt mensuplarının tespitine yönelik çalışmalar yapılıyor.

2. DARBE İHTİMALİ UYARISI

İddianamede özetle şöyle denildi: “Örgüte mensup bir kısım asker şahısların darbe girişimine iştirak etmediği anlaşılmıştır. Terör örgütünün stratejisinin ikinci darbe girişimi veya başka bir eyleminde bu asker şahısları kullanmak olduğu, ByLock kullanmayan örgüt mensuplarının varlığı da nazara alındığında ahtapot kolları gibi devletimiz kurumlarını saran terör örgütünün büyük tehlike olduğunun unutulmaması ve rehavete kapılamadan terör örgütüyle mücadeleye devam edilmesi gerektiği açıkça anlaşılmıştır.”

ŞÜPHELİLER HAKKINDA 3’ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİYOR

İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Can Tuncay’ın hazırladığı iddianamede Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanlığı ve 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti suçtan zarar görenler olarak yer aldı. Şüphelilerin ‘TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘Silahlı terör örgütüne bilerek isteyerek yardım’ suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 15 yıla kadar hapsi istendi.
15 TEMMUZ’DAN 1 GÜN ÖNCE

Şüphelilerin ‘darbe girişimine, söylem ve propagandalarda bulunmak suretiyle iştirak ettiklerinin’ savunulduğu iddianamede özetle şöyle denildi: “Ahmet Altan, 14 Temmuz 2016’da Can Erzincan TV’de Ilıcak ve Mehmet Altan’ın hazırladığı programa katıldı. Programın uzunca bir bölümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet yetkilileri hakkında tehdit ve hakaretvari söylemlerde bulundular. Cumhurbaşkanı’nın kısa süre içerisinde ülke yönetiminden gideceğini ve yargılanacaklarını defalarca dile getirdiler. Bu söylemler kapsamında darbenin gerçekleşeceğini beyan ettiler. Amaçları darbe girişimini meşrulaştırmaktı.

Programda, kamuoyunda ‘Balyoz soruşturması’ olarak bilinen kumpas operasyonuna konu sahteliği kanıtlanmış sözde askeri darbe belgelerinin gerçek olduğu yönünde söylemlerde bulunarak Balyoz kumpasını aklamaya çalıştılar. Ülkemizde ifade özgürlüğünün olmadığı şeklinde yorumlarda bulunarak bu hususta yürütülen soruşturmaları itibarsızlaştırmaya çalıştılar.

1978 TARİHLİ YAZI

Nazlı Ilıcak, 12 Eylül darbesinden önce 1978’de sıkıyönetim ilan edilmesine açıkça destek verdi, dönemin Tercüman gazetesindeki 17/12/1978 tarihli yazısında “13 ilde sıkıyönetim yürürlüğe girdi. Huzura susamış milletimiz yürekten sesleniyor: Merhaba asker…” şeklinde söylemde bulunmuş, darbeye zemin hazırlayan medyanın önemli unsurları arasında yer almıştır. Twitter’da devletin terör örgütü DEAŞ’a destek verdiği, ülkenin diktatörlük ile yönetildiği şeklinde kamuoyu oluşturmaya çalışarak darbe girişimine zemin oluşturma faaliyeti içerisine girmiştir.”

Kaynak: Hürriyet

13Atilla Taş dahil 12 kişi darbe soruşturması kapsamında tutuklandı

Ümit TÜRK/İSTANBUL, (DHA)- FETÖ’nün medya yapılanması davasında tahliye olduktan sonra haklarında “Anayasal düzeni ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından soruşturma açılan Atilla Taş ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu’nun da aralarında bulunduğu 13 kişiden 12’si tutuklandı.

Kaynak: Hürriyet

12‘Bylock’çu polislerin beşinci duruşması; tüm tahliye talepleri reddedildi

Yüksel KOÇ/İSTANBUL, (DHA)- FETÖ/PDY mensuplarının kullandığı şifreli haberleşme programı Bylock uygulamasını kullanan 114’ü tutuklu 149 polisin yargılandığı davanın beşinci duruşması yapıldı. Duruşmada 5 gün içinde 67 tutuklu sanığın sorgusu tamamlandı. Mahkeme, tüm sanıkların tahliye taleplerinin reddine karar verdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri Kapalı Cezaevi yerleşkesinin yanında bulunan duruşma salonunda görülen davaya, 100 tutuklu, 2’si tutuksuz toplam 102 sanık katıldı. Davanın bugün görülen beşinci duruşmasının sabah yapılan oturumunda tutuklu yargılanan sanıkların sorgusuna devam edildi.
Mahkeme, öğleden sonraki oturumda ise avukatların tahliye taleplerini aldı. Avukatların tahliye talepleri gece 22.00’a kadar sürdü. Avukatların tahliye taleplerinin ardından ara veren mahkeme, 00.30 sıralarında açıkladığı kararında, mevcut delil durumu, sanıkların üzerine atılı suçun ağırlığını gerekçe göstererek tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY’nin polis yapılanmasına yönelik başlatılan soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, Bylock kullandığı tespit edilen 149 polis memuru hakkında, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmaları talep ediliyor.

Kaynak: Hürriyet

11Suçlama: Darbeyi meşrulaştırma

Ayşegül USTA
15 Nisan 2017 – 00:38Son Güncelleme : 15 Nisan 2017 – 00:39
FETÖ/PDY’nin ‘medya yapılanması’na yönelik aralarında Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ekrem Dumanlı, Bülent Keneş ve Emrullah Uslu’nun da bulunduğu 6’sı tutuklu 10’u firari 17 kişi hakkındaki soruşturma tamamlandı.

İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Can Tuncay’ın hazırladığı iddianamede Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanlığı ve 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti suçtan zarar görenler olarak yer aldı. Şüphelilerin ‘TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘Silahlı terör örgütüne bilerek isteyerek yardım’ suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 15 yıla kadar hapsi istendi.

15 TEMMUZ’DAN 1 GÜN ÖNCE
Şüphelilerin ‘darbe girişimine, söylem ve propagandalarda bulunmak suretiyle iştirak ettiklerinin’ savunulduğu iddianamede özetle şöyle denildi: “Ahmet Altan, 14 Temmuz 2016’da Can Erzincan TV’de Ilıcak ve Mehmet Altan’ın hazırladığı programa katıldı. Programın uzunca bir bölümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet yetkilileri hakkında tehdit ve hakaretvari söylemlerde bulundular. Cumhurbaşkanı’nın kısa süre içerisinde ülke yönetiminden gideceğini ve yargılanacaklarını defalarca dile getirdiler. Bu söylemler kapsamında darbenin gerçekleşeceğini beyan ettiler. Amaçları darbe girişimini meşrulaştırmaktı.
m Programda, kamuoyunda ‘Balyoz soruşturması’ olarak bilinen kumpas operasyonuna konu sahteliği kanıtlanmış sözde askeri darbe belgelerinin gerçek olduğu yönünde söylemlerde bulunarak Balyoz kumpasını aklamaya çalıştılar. Ülkemizde ifade özgürlüğünün olmadığı şeklinde yorumlarda bulunarak bu hususta yürütülen soruşturmaları itibarsızlaştırmaya çalıştılar.

1978 TARİHLİ YAZI
Nazlı Ilıcak, 12 Eylül darbesinden önce 1978’de sıkıyönetim ilan edilmesine açıkça destek verdi, dönemin Tercüman gazetesindeki 17/12/1978 tarihli yazısında “13 ilde sıkıyönetim yürürlüğe girdi. Huzura susamış milletimiz yürekten sesleniyor: Merhaba asker…” şeklinde söylemde bulunmuş, darbeye zemin hazırlayan medyanın önemli unsurları arasında yer almıştır. Twitter’da devletin terör örgütü DEAŞ’a destek verdiği, ülkenin diktatörlük ile yönetildiği şeklinde kamuoyu oluşturmaya çalışarak darbe girişimine zemin oluşturma faaliyeti içerisine girmiştir.”

2. DARBE İHTİMALİ
İddianamede özetle şöyle denildi: “Örgüte mensup bir kısım asker şahısların darbe girişimine iştirak etmediği anlaşılmıştır. Terör örgütünün stratejisinin ikinci darbe girişimi veya başka bir eyleminde bu asker şahısları kullanmak olduğu, ByLock kullanmayan örgüt mensuplarının varlığı da nazara alındığında ahtapot kolları gibi devletimiz kurumlarını saran terör örgütünün büyük tehlike olduğunun unutulmaması ve rehavete kapılamadan terör örgütüyle mücadeleye devam edilmesi gerektiği açıkça anlaşılmıştır.”

Kaynak: Hürriyet

10Bursa’da 13 FETÖ şüphelisi adliyede (2)

7 KİŞİ TUTUKLANDI
Bursa merkezli üç ilde düzenlenen FETÖ/PDY operasyonunda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen 13 şüpheli, savcılık sorgularının ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye çıkarıldı. Şüphelilerden 7’si tutuklandı, 6 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Kaynak: Hürriyet

9FETÖ’nün Manisa kadın öğretmenler imamı tutuklandı

Ali GÜNDOĞAN/MARMARİS (Muğla), (DHA) – MUĞLA’nın Marmaris İlçesi’nden yasa dışı yollarla Yunanistan’ın Rodos Adası’na gitmeye çalışırken 13 yaşındaki oğlu ve aynı örgüte üye olduğu belirtilen 5 şüpheliyle birlikte yakalanan Filiz Ö., işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı. Oğlu yakınlarına teslim edilen Filiz Ö.’nün, FETÖ’nün Manisa kadın öğretmenler imamı olduğu öne sürüldü.
Marmaris’te polis, Yunanistan’ın Rodos Adası’na kaçmaya çalışan bir grup ile 2 organizatörü geçen çarşamba sabahı, İçmeler Mahallesi’ndeki denize yakın ormanlık alanda, zodyak bota binmek üzereyken yakaladı. Operasyonda ayrıca, şüphelilerin, açıkta binip, yasa dışı geçişte kullanmayı planladığı yata da el konuldu.
Operasyonda yakalanan İran uyruklu Hadi M. (36) ve İzmirli Hasan K. (41) adlı 2 organizatör ile FETÖ/PDY’den aranan Meryem Ç. (36), Levent Ç. (40), Filiz Ö. (46), Mustafa A. (57), Selahattin Ş. (29), Aziz T. (35), Zekeriya K. (51) ile yanlarında bulunan Filiz Ö.’nün oğlu Mehmet Emin Ö. (13) emniyete götürüldü. Şüphelilerden Zekeriya K., sorgulanmak üzere Zonguldak’a götürüldü,.
Diğer şüphelilerden Filiz Ö., işlemleri tamamlanınca adliyeye sevk edildi. FETÖ’nün Manisa kadın öğretmenler imamı olduğu öne sürülen öğretmen Filiz Ö, tutuklandı. Filiz Ö.’nün yanında yakalanan 13 yaşındaki oğlu ise şüphelinin Manisa’dan gelen ağabeyine teslim edildi. Ayrıca, diğer şüphelilerin sorgusunun sürdüğü bildirildi.

Kaynak: Hürriyet

8Manisa merkezli 6 ilde FETÖ operasyonuna 9 tutuklama

Mehmed Hakkı ÖZBAYIR/MANİSA, (DHA) – MANİSA merkezli 6 ilde, FETÖ/PDY operasyonunda gözaltına alınan 18 eski polisten 9’u tutuklandı.
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, geçen 7 Nisan’da Manisa, Ankara, Aydın, Sakarya, Bursa ve İzmir’de eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda 18 eski polis gözaltına alındı. Daha önce meslekten ihraç edilen şüpheliler, İl Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edildi.
Şüphelilerden FETÖ/PDY’nin gizli haberleşle programı ByLock’u kullandığı ileri sürülen H.D., M.B., M.İ., A.C., B.Y., E.O., F.T., C.T. ve V.A. tutuklandı. Diğer 9 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Kaynak: Hürriyet

7İzmir’de FETÖ’nün ‘babalar grubu’ davasında gizli tanıklar dinlendi (2)

DURUŞMA ERTELENDİ
İzmir’de, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgüte finans desteği sağladıkları öne sürülen tutuklu işadamlarından Ahmet Küçükbay, Abdullah Kavuk ve Şeref Sipahi ile tutuksuz sanık Metehan Kavuk’un yargılandığı davanın öğleden sonra yapılan bölümünde, sanık avukatları savunma ve tahliye talebinde bulundu. Ara karar verdiklerini açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan işadamları Ahmet Küçükbay, Abdullah Kavuk ve Şeref Sipahi’nin tutukluluk, Metehan Kavuk’un da tutuksuz yargılanmasının devamına karar verip, duruşmayi 22 Ağustos’a erteledi.

Kaynak: Hürriyet

6Tekirdağ’da FETÖ’den 62 asker tutuklandı

Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ, (DHA) – TEKİRDAĞ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan 84 askerden aralarında ‘asker abileri’nin de bulunduğu 62’si tutuklanırken, 22’si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada, “FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün asker yapılanmasında yer aldığı tespit edilen 9’u asker abisi ve diğerlerinin büyük çoğunluğu halen görevde muvazzaf asker olan toplam 84 kişi Cumhuriyet savcılığınının talimatı ile Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınmış olup, şüphelilerin emniyet ve adliyedeki soruşturmaları tamamlanarak 62 şüpheli hakkında tutuklama, 22 kişi hakkında ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılma kararı verilmiştir. Firari 7 şüphelinin arama çalışmaları devam etmektedir. Söz konusu soruşturma derinleştirilerek sürdürülmektedir.”

Kaynak: Hürriyet

5Bolu’daki o AVM’nin satışı iptal edildi

BOLU, (DHA) – BOLU’da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında denetim kayyumu atanan Highway Alışveriş Merkezi’nin yüzde 56’lık hissesini kapsayan satış işlemi Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile iptal edildi.
7 Şubat 017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 686 sayılı KHK’nın  ‘Muvazaalı  Devir İlemleri’ başlıklı 4’üncü maddesi uyarınca, herhangi bir ilde FETÖ soruşturmasının başladığı tarih ile bu KHK’nın yürürlüğe girdiği tarih arasındaki tüm şirket hisse devirleri geçersiz sayıldı. Bu kararın uygulanabilmesi için şirkette TMSF kayyumlarının görev yapıyor olması gerekiyordu ve karar hem yönetim hem de denetim kayyumu olan şirketlere uygulandı. Bu kapsamda TEM yolunun Bolu Dağı mevkisindeki dev alışveriş merkezinin yüzde 56’lık hissesini kapsayan, geçen Haziran ayındaki satış işlemi iptal edildi.
Bolu Dağı A.Ş. tarafından 2011 yılında kurulan alışveriş merkezinin bir bölümü ile açık otoparkının orman arazisine yapılmasına izin verdikleri gerekçesiyle Bolu Orman Bölge Müdürlüğü’nde ilgili personel ‘Görevi kötüye kullanmak’ suçlamasıyla yargılanmıştı. 15 Temmuz darbe girişimi öncesi yaşanan bu gelişmeler üzerine dönemin Bolu Dağı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Daylan ve üye Ömer Baday, alışveriş merkezindeki yüzde 56’lık hisselerini Adanalı iş adamı Abdulkadir Şimşek’e satmıştı. Satışın ardından kayıplara karışan Daylan ve Baday, hala aranırken darbe girişiminin ardından alışveriş merkezine denetim kayyumu atanmıştı.
Satış işleminin iptali ardından alışveriş merkezinin TMSF tarafından yönetileceği belirtildi.

Kaynak: Hürriyet

4FETÖ’cü eski komutanın 2 çocuğu da ByLock’tan tutuklandı

Mustafa İNSAN/ MERSİN (DHA) – MERSİN’de, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda, örgütün gizli haberleşme programı Bylock kullandıkları iddiasıyla  eski Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı tutuklu Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan’ın üniversite öğrencisi çocukları T.D. ve N.R.D.  tutuklandı.
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, 15 Temmuz darbe girişiminde kendisini sıkıyönetim bölge komutanı olarak tanıtan Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı tutuklu Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan’ın çocukları T.D. ile N.R.D., örgütün gizli haberleşme programı Bylock kullandıkları gerekçesi ile Ankara’da yakalandı.
Mersin İl Emniyet Müdürlüğü ile Ankara İl Emniyet Müdürlüğünün ortaklaşa yaptığı operasyon sonucu yakalanarak  Mersin’e getirilen T.D. ve N.R.D. emniyetteki ifadelerinin ardından nöbetçi mahkemeye çıkartıldı.  2 kardeş, tutuklandı.

Kaynak: Hürriyet

3Sabiha Gökçen Havalimanı işgali davası;Erlerin dosyası rütbelilerden ayrıldı

Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA) Darbe girişimi gecesi Sabiha Gökçen Havalimanı’nı işgale gittikleri gerekçesi ile rütbeli olan 28 askerin tutuklu, 34 erin ise tutuksuz yargılandığı 62 sanıklı davanın 10. duruşması yapıldı.

Dosyaya gelen yazılarda sanıkların cep telefonunda ByLock uygulaması bulunmadığı, bir sanığın cep telefonunda “Köstebek Fetullahçı İstibharatçılar” dosyası bulunduğu, bir sanığın cep telefonunda da Asphalt 8 Airborne isimli oyun dosyasında haberleşme sağlandığı kaydedildi.

Tutuksuz yargılanan 34 erin dosyasını, tutuklu yargılanan 28 rütbeli askerin dosyasından ayıran mahmeke, tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddederek duruşmayı erteledi. Mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın celse arası savcıya gönderilmesine karar verdi.

SANIKLARIN HİÇBİRİNDE BYLOCK BULUNMADI

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesinin karşısında bulunan duruşma salonlarında görülen davanın 10. duruşmasına tutuklu yargılanan 28 rütbeli asker katılırken 34 tutuksuz erden gelen olmadı.

Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, duruşmanın başında dosyaya gelen yazıları okudu. Dosyaya gelen yazılara göre sanıkların cep telefonunda ByLock uygulamasına rastlanmadığını söyleyen Başkan Öztürk, sanıkların darbe gecesi Whatsapp ve mesajlarının ayrıntılı dökümünün geldiğini belirtti.

Başkan Öztürk, her sanığın digital materyallerinde bulunan belgeler ve telefonlarından atılan mesajları okuyarak diyeceklerini sordu.

ŞİFREYİ HATIRLAMADI

Tutuklu sanıklardan eski Üsteğmen Uğur Can Bekhan,  kendisine ait digital materyallerde bulunduğu belirtilen “Köstebek Fetulahçı İstihbaratçılar” dosyasının rahmetli Necip Hablemitoğlu’nun kitabının bir bölümü olduğunu söyledi. Bekhan, yine kendisine ait digital materyallerde bulunan ancak şifreli olduğu için açılamayan Tevhid dosyasının şifresini hatırlamadığını söyledi.

PÖRTİGÖÇ’ÜN ATAMA LİSTESİ ÜSTEĞMENİN CEP TELEFONUNDA BULUNDU

Başkan Öztürk, tutuklu sanıklardan eski Üsteğmen Mehmet Ali Akyan’a hitaben, “Cep telefonunda meşhur Mehmet Partigöç’ün hazırladığı atama listesinin tam metni var” dedi.

Tutuklu sanıklardan Yusuf Yaylaz, darbe gecesi attığı, “Darbe var arkadaşlar”, “Sabiha Gökçen’i kapatacağız”, “TSK hükümete el koydu” şeklinde mesajları haberlerde okuyup bilgi sahibi olduktan sonra attığını söyledi.

‘DARBE VAR, TANKLARI ALDIK ŞEHRE İNİYORUZ’ MESAJINI HATIRLAMADI

Tutuklu sanıklardan Adil Aldemir, darbe gecesi 22.32’de kardeşine attığı iddia edilen, “Unutma bugünü, tarihi bir gün olacak, annemi telaşlandırma”, “Darbe var, tankları aldık şehre iniyoruz” içerikli mesajı hatırlamadığını söyledi.

Cep telefonunda cemaatin haberleşme amacıyla indirdiği Asphalt 8 Airborne isimli oyun bulunan tutuklu sanıklardan Ferdi Erdoğdu, “Bu oyunu yükledim. Bu oyunun FETÖ ile ilgili olduğunu ilk defa burada duyuyorum” dedi.

Sanıklar ve avukatları, söz alarak müvekkillerinin tahliye talebinde bulundular.

SAVCI MÜTALAA HAZIRLAMAK İÇİN DOSYAYI İSTEDİ

Tutuksuz yargılanan 34 erin dosyasının tutuklu yargılanan 28 rütbeli askerin  dosyasından ayrılmasını isteyen duruşma savcısı, esas hakkında mütalaasını sunmak üzere dosyanın kendisine gönderilmesini, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

DOSYA ESAS HAKKINDAKİ MATALAANIN HAZIRLANMASI İÇİN CELSE ARASI SAVCIYA GÖNDERİLECEK

Tutuksuz yargılanan 34 erin dosyasını, tutuklu yargılanan 28 rütbeli askerin dosyasından ayıran mahkeme, tutuklu sanıklara ilişkin dosyanın bu dava üzerinden yürütülmesine, tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin reddine karar verdi. Mahkeme, ara kararlara ilişkin yazılan müzakerelerin yanıtların gelmesinden sonra esas hakkındaki mütalaasını sunması için dosyanın savcıya gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Maltepe Nurettin Baransel Kışlaşı 2. Zırhlı Tugayı’nda görevli bir yüzbaşı, 7 subay ve 20 uzman çavuş ile 34 er hakkında 15 Temmuz gecesi devlet büyüklerinin kullanma ihtimaline karşı Sabiha Gökçen Havalimanı’nı işgale gittikleri belirtiliyor.

Rütbeli 28 askerin tutuklu, 34 erin tutuksuz yargılandığı iddianamede sanıkların tümü için 4 ayrı suçtan ceza isteniyor. Tüm sanıkların, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” üç kez ağırlaştırılmış müebbet ve “Silahlı terör örgütüne üye oylak”, “Üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne yardım etmek” suçlarından 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Kaynak: Hürriyet

2FETÖ sanığı oğluna ‘Kafana sık’ diyen baba duruşmada tanık oldu

Mutlu YUCA/BOLU, (DHA) – BOLU 2’nci Komando Tugay Komutanlığı’nda görevli 3’ü tutuklu 10 askerin yargılandığı FETÖ/PDY davasında, tutuklu sanıklardan Yüzbaşı Nuri Kıyak’ın, 15 Temmuz gecesi, ‘Sakın dışarıya çıkmayın’ mesajına, “Onurun varsa kafana sık” cevabı veren babası 54 yaşındaki Hüseyin Kıyak tanık olarak dinlendi. Baba Kıyak, oğluyla 7 yıldır görüşmediklerini söyleyerek, “O mesajı oğlumun FETÖ ile ilişkisi olduğu şeklinde bir düşünceyle atmadım” dedi.
Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanıklar Bolu 2’nci Komando Tugayı eski komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer, Tugay Kurmay Başkanı Yarbay Veli Ceylan ve Yüzbaşı Nuri Kıyak ile 1’i yarbay, 4’ü üsteğmen, 1’i teğmen, 1’i astsubay 7 tutuksuz sanık hazır bulundu. ‘Anayasayı ihlal’ ve ‘Terör örgütüne üye olmak’ suçlarından yargılanan ve 15 Temmuz gecesi tugayda nöbetçi subay olan sanıklardan Yüzbaşı Nuri Kıyak, o gece babasına, “Sakın dışarıya çıkmayın” mesajı göndermişti. Baba Hüseyin Kıyak da “İstersem pimini çekerim. Hayatını söndürürüm. Onurun varsa kafana sıkarsın. Yüreğim soğur” şeklinde cevap yazmıştı.
Oğluna yazdığı bu mesaj nedeniyle duruşmada tanık olarak dinlenen Hüseyin Kıyak, ailevi sorunlar nedeniyle oğluyla 7 yıldır görüşmediklerini söyleyerek, “Gönderdiği düğün davetiyesinin üzerine adımı bile yazmadı. Ona çok öfke ve kin duydum. Torunum oldu onu da göremedim. Ona hala çok öfkeliyim. Bu mesajları da bu nedenle attım. Bu mesajların o gece atılması sadece tesadüf. Bu mesajları oğlumun FETÖ ile ilişkisi olduğu şeklinde bir düşünceyle atmadım. Oğlumun FETÖ ile ilişkisi yok” diyerek gözyaşı döktü.
Tuğgeneral Güneşer’in sözde sıkıyönetim emrini aldığında yanında bulunan Hakkari’nin Şemdinli ilçesindeki 34. Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Salnur da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu Gaziantep E Tipi Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla tanık olarak ifade verdi. Makam odasında, Güneşer ve yanında bulunan subaylarla birlikte gelen sıkıyönetim emrini okuduklarını söyleyen Tuğgeneral Salnur, “Emrin içeriğinin suç teşkil ettiğini görünce işlem yapmadık. Güneşer, Bolu’da bulunan 2’nci Komando Tugay Komutanlığı’ndaki yardımcılarının yeni atanması ve kendisini tanımamaları nedeniyle huzursuzlandı. Tugay Komutan Yardımcıları, İl Jandarma Komutanı ve İl Emniyet Müdürü ile görüşmesinden sonra öfkesi arttı. Bize ‘Bu emniyet müdürü hepimizin başını yakacak. Ne biçim bir adam bu, delirmiş. Nasıl emniyet müdürü olmuş bu adam. Lojmanların çevresini polisle çevirmişler’ diyerek rahatsızlığını dile getirdi. Tümen Komutanını arayarak ‘Asker çıkarsa kan dökülecek’ diyerek Bolu’ya gitmek istediğini söyledi. Askeri konvoyla yola çıktı fakat yol güzergahı üzerindeki bir karakolda inerek geri dönmesi emri verildi” dedi.

Kaynak: Hürriyet

1İşte iddianameye göre o reklamdaki mesajlar!

Hürriyet Haber
14 Nisan 2017 – 15:46Son Güncelleme : 14 Nisan 2017 – 18:25
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri ve bu konuda çağrışım yapan mesajlar verdikleri iddia edilen 17 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, Zaman gazetesi eski genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın basın yayın üzerinden gerçekleri değil örgütün amacına göre bilgi edinmesini sağlayan “imam” olduğu iddiası yer aldı. İddianamede Zaman gazetesinin çok konuşulan reklamının da darbe mesajı olduğu belirtildi.

İddianamede, Zaman gazetesinin reklam filmiyle, örgüt lideri Gülen’in haberleşme ve talimat iletim yöntemlerinden “şifreli ve bilinçaltı mesaj verme” yöntemiyle, darbe girişimi öncesinde toplumsal algı zemini yaratmaya çalışıldığı belirtildi.

Gülen bir bebeğe ait görüntünün bulunduğu reklam filminin 5 Ekim 2015’te yayınlandığı anımsatılan iddianamede, bu reklamla darbe girişimi arasındaki sürenin bebeğin doğum tarihi olan 9 ay 10 güne denk geldiği kaydedildi.

Darbe girişiminin başarılı olması halinde sıkıyönetim ilanıyla sokağa çıkma yasağının getirilerek ülke genelinde oluşacak görüntünün reklam filminde insansız sokaklar olarak gösterildiği anlatılan iddianamede, darbe girişimi olayında TBMM başta olmak üzere bir kısım yerleşim yerlerinin ve kamu kurumlarının bombalanmasıyla reklam filminde kullanılan savaş ve tehdit durumunda uyarı amaçlı çalınan siren seslerinin benzerlik gösterdiği aktarıldı.

REKLAM FİLMİYLE MESAJ

İddianamede, reklam filminde gazetenin logosu ekrana gelirken duyulan top sesinin filmde gösterilen yerleşim yerini bombaladığı algısını vermesi nazara alındığında darbe girişimiyle reklam filminin benzerlik göstermesinin tesadüf olamayacağı, darbe sonrası dönem ve darbe girişimin hedef aldığı siyasal iktidara karşı kamuoyu ve toplumsal algı zemini oluşturma amacı taşıdığı aktarıldı.
Reklamın yayınlanmasından 9 ay 10 gün sonra örgüte mensup bir kısım asker şahıslarca darbe girişiminde bulunulduğu, reklam senaryosunu hazırlayan kişiler arasında bulunup hakkında yakalama emri düzenlenen firari Ekrem Dumanlı’nın reklamın yayınlandığı tarihte darbe iması ve terör örgütüyle ilgili soruşturmalar yürüten savcılar ve davalarına bakan hakimler başta olmak üzere kamu görevlileri ile mevcut hükümeti tehdit eden nitelikteki köşe yazısını kaleme aldığı anlatıldı.

Somut olayda şifreli mesaj gönderme yönteminin TSK içerisine sızmış terör örgütü mensuplarına mesaj gönderme amacı taşıdığının, darbe girişimi sonucuyla birlikte ele alındığında bariz olduğu, darbe girişimi faaliyetinin bağlantılarının deşifre edilmesine devam edildiği belirtilen iddianamede, eylemlerin öncesinden planlı, sistemli ve gizliliğe azami riayet edilerek gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.

EKREM DUMANLI İLE İLGİLİ KISIM

İddianamede, Ekrem Dumanlı’nın FETÖ’nün yazılı basın yayın üzerindeki algı yönetimini, örgüt ideolojisinin kitlelere aşılanmasını, Türkiye’de olup bitenlerin örgütün gözünden ve yararına servis edilmesini, bir olayın örgüt lehine dezenformasyonunu, topluma gerçeklerin çarpıtılıp aktarılmasını, toplumun gerçekleri değil örgütün amacına göre bilgi edinmesini sağlayan imamı olduğu belirtildi.

İddianamede, “Ahmet Altan’ın Taraf gazetesindeki yazılarına son vermesinin ardından 7 Ekim 2015’te gazeteciliğe geri döndüğü ve terör örgütünün yayın organı olan, özellikle “fuatavni” isimli sosyal medya hesabının propagandasının yapıldığı, imtiyaz sahibi ve genel yayın yönetmenliğini terör örgütünün yöneticilerinden Said Sefa’nın yaptığı “haberdar.com” isimli sitede yazmaya başladığı” ifadeleri yer aldı.

NURETTİN VEREN’İN İFADESİ

Nurettin Veren’in savcılıkça alınan ifadesinde, “Kendisinden sonraki dönemde yapılanmanın medya unsurunun en güçlü adamının Alaaddin Kaya olduğunu, ülkede faaliyet gösteren medya mensupları ile Fetullah Gülen arasındaki ilişkiyi bu şahsın sağladığını, bu kapsamda Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak gibi gazetecilerin Gülen’le arasındaki ilişkiyi sağladığını ve kendilerinin Alaaddin Kaya ile sık olarak görüştüklerini bildiğini” şeklindeki sözleri iddianamede yer aldı.

TANIK İFADELERİ…

İddianamede, tanık ifadelerinden yola çıkılarak 2012 Mart ayında şüpheli Ahmet Altan’ın kapatılan eski Zaman gazetesinin imtiyaz sahibi Alaaddin Kaya ile bir diyaloğunu köşe yazısı haline getirdiği anlatılan iddianamede, köşe yazısında Kaya’nın kendisine Fetullah Gülen’in “Ergenekon’dan tutuklanan birisi için üzüldüğünü ama müdahale etmediğini” söylediği, buna sinirlenen Kaya’nın Altan’ı arayıp bağırdığı ve yazıyı değiştirmesini istediği kaydedildi.

Bunun üzerine Altan’ın ertesi gün örgütü kastederek özür dilediği ve “Sırat köprüsünde sizi sırtımda taşırım” şeklindeki yazıyı Taraf gazetesinde yazdığı dile getirilen iddianamede, bu tarihten sonra Taraf gazetesinin AK Parti hükümetine karşı duruşunun keskinleşmeye başladığı belirtildi.

Kaynak: Hürriyet

 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz