“‘Milli takımımız neden bu duruma geldi?’ Terim, Arda Turan kriziyle ilgili olarak “Hiçbir gri nokta kalmayacak, her şeyi açıklayacağım” demişti.

0

Türkiye, 2018 FIFA Dünya Kupası Elemeleri I Grubu’nda Kosova’yı deplasmanda 4-1’lik skorla mağlup etti. Millileri galibiyete götüren goller Volkan Şen, Cengiz Ünder, Burak Yılmaz ve Ozan Tufan’dan geldi. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, galibiyet sonrasında geniş çaplı bir basın toplantısı yaptı. Terim, maç öncesi yaptığı açıklamada Arda Turan kriziyle ilgili olarak “Hiçbir gri nokta kalmayacak, her şeyi açıklayacağım” demişti.

Terim’in açıklamaları şöyle:

“‘Milli takımımız neden bu duruma geldi?’ sorusuna Fatih Terim, “Sorun? Milli takımda bir şey yok. 4-1 kazandık. Emin misin bu sorudan?” diye cevap verdi.

“Son günlerde Mehmetçikler toprağa düşerken, gençleri eğitmek için genç öğretmenlerimiz hain saldırılarda can verirken, ülkemiz içeriden ve dışarıdan birçok düşmanla mücadele ederken, böyle bir şımarıklıkla gündemi meşgul etmekten hicap duyuyorum. Dünyanın kendi etrafımda dönmediğini bildiğim için çok da üzülüyorum bunları konuşurken. Bir söz verdim. Olayları elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım.”

“2016’da bazı şeyler yaşandı. Bu sadece prim değildi. Ne yani biz toplandık, Burak’a prim vermeyelim mi dedik? Antrenmanlara geç çıkıldı. Fotoğraflara girilmedi. Siz çektiniz, şahitsiniz. Bir sürü şey var. Anlatmanın manası yok. Döndükten sonra kimsenin bilmediği şekilde bir kadro açıkladım, bazıları yoktu. Muhakkak oyuncular büyüktür, itirazım yok ama bir yerde de ilkeler, disiplin veya herkesin kendini bilmesi önemli.”

“Bir başarı elde etmek istiyorsanız milli takımı bir kulüp takımı haline getirmelisiniz. Ancak Fransa’da bir kulüp takımının başına gelebilecek melanetler milli takımın başına geldi. Kulüpte beğenmezseniz yollarsınız, cezasını verirsiniz ama Milli Takım’da oyuncular sizin değildir. Bugüne kadar benim idare ettiğim takımlarda hiçbir sorun olmamış, ama dışarıdan idare ediliyorsa, o başka. Kadroya alınmayanların hepsinin nedeni farklı. Sonra bütün ülke “herkes hata yapar.” dedi. O arkadaşlarımız yeniden geldi. Herkes bir şans almalıdır düşüncesiyle bu arkadaşları geri aldım. O tarihten beri sorun var mı?  Sizlerle karşılaştılar mı sonra? Evet. Sorun çıktı mı? Hayır. Taa ki uçağa kadar.”

“Fransa’da takımdan bilgi sızdırıldığına dair haberler ve dedikodular yapıldı. Hande Sümertaş, uzun yıllardır hizmet ediyor. İçinizden biri desin ki, Hande bana bilgi verdi. Haydi. Ekibimizde bilim adamı var, Bülent. Bizim onları size vereceğimizi mi zannettiniz? Olur mu öyle şey. Şimdiye kadar nelere şahit oldu bu isimler. Eğer tek kelime ederlerse neler olur, onlar gayet iyi bilir. Biz de hata yaptık. Onlara dedim ki evlatlarım; Hepimizi tuzağa düşürdüler…”

“Ben de illa ki hatalı davranmış olabilirim ikili ilişkilerde. Bunlar şikayet ettiklerini bana söylediler. Benim de uygulamalarda yanlış gelen şeyler yapmışlığım olabilir. Evladımız yerine koyduğumuz sporcuların iyi olmasından başka ne düşünebiliriz ki? Ne oldu da bir anda aynı yerde ve yönde olduğumuz insanlarla bir anda karşı karşıya geldik. O tarihten sonra uçakta yaşanan olaya kadar herhangi bir olay meydana geldi mi? O süreçte muhabirlerle hiç mi karşılaşılmadı?”

“Olay Bilal Meşe olayı değildir. Olay gazetecilerin uçağa alınma meselesi de değildir. Gazetecileri ben aldım uçağa. Söylüyorum, ben aldım! Ramazan’a denk geliyor diye bunu 3 ay önce planladılar. ‘Gazeteciler bizim uçakla gelmezlerse, sahura kadar direksiyon sallayacaklar’ dediler. Ben de ‘Bizimle gelebilirler’ dedim. Ayrıca siz bu uçağa zaten kendi paranızla biniyorsunuz. Gazeteleriniz masrafı ne ise TFF’ye ödüyor. Bu ilk değildir, sizin müdürleriniz de geldi. Biz UEFA şampiyonasına giderken, tüm yayın yönetmenleri ile gittik, hoş oldu. Gerekirse bundan sonra yine alırım. Gazetecileri uçağa alırken oyunculara soracak değilim!”

“O zaman da söyledim; içime sinmeyeni yaptım, bu futbolcuları gönlüme almadım, milli takıma alıyorum dedim. İçime sinmeyeni yapmam, ama bazen içine sinmese de, kendi çocuklarıma da bir hak veriyorum. Bakılması gereken en önemli yer. İlk maç Kosava’ydı. Antalya’da o günden bugüne ne değişti.”

“Önce 150 bin euro olan, sonra 500’e çıkarılan oyuncuların bastırıp primleri 650 bin euro’ya çıkardığı doğru mu?” sorusuna Terim, “Evet doğru. Aynen doğru. Federasyondan öğrenebilirsiniz zaten. Prim konusu gazete müdürleriyle hiç konuşulmadı! Kimin kime hizmet ettiği açık! Şansal’ın (Büyüka) söylediğine katılıyorum. Ben hiçbir gazeteciyle hiçbir zaman prim konuşmadım. Primle bir sebepmiş gibi bahsedildi ama esasının prim olmadığını söyledim. Prim bir araç. Birçok sebep oldu” dedi.

‘Fatih Terim’in “Arda bile egolarını bırakır gelir Milli Takım’a” sözleri hakkında’: “Hande’ye diyor ki oyuncu (Arda Turan), “Ben bir şey mi yaptım, hoca niye egolarını bıraksın dedi. Oyuncu gelip bana “Niye böyle dedin hocam?” diye sorabilirdi. Yanlış anladıysa bazı konuları, odam orada gelip benimle konuşabilir.”

“Terim’den korkuyorlar soru soramıyorlar şehir efsanesini yarattılar. Bunu diye diye bu konuda algı yaratıp herkesi etkilediler. Hani benden korkuyordunuz, soru soramıyordunuz. Bakın her soruyu soruyorsunuz maşallah! Dünya kimsenin etrafında dönmüyor. Burada herkes disiplin kurallarına uymak zorunda. ”

“Kimin kimlerin avukatlığına soyunduğuna, kimlerin nelerle beslendiğine bakmak lazım. Takım kaptanıdır, herhalde arkadaşlarının ne alacağını ne almayacağını takip etmiştir. Sizce oyuncular dışardan ne derece etkileniyor?”

“Maçlardan bir gün önce tam sayfa gazetelerinizde neler yazdınız. Hatırlayın. Attığınız iftiralar için bir kez aradınız mı?. Bakın size kapı açıyorum. Fatih (Doğan) sen de korkmayanlardansın. 3 gün önce Burak ve Selçuk’un oynamak istemediğini yazıyorsun, sormadan. Ülkeme çok güzel açık bir kapı bırakiyorum; Artık bu ahbap çavuş ilişkilerini bırakalım. Kulaktan duyma şeylerle gazetecilik yapılmaz. Ben size bir şey soruyorum: Türkiye’nin en önemli gazetesinin manşetinde suçladıklarınızı arayıp sormak aklınıza gelmiyor mu? Bu kadar kritik bir maçtan 2 gün önce hiç araştırmadan, altyapısı olmayan suçlamalarda bulunmak yakışıyor mu?.”

“Bu iş şaka değil! Bir yıldır bir tane bile huzurlu bir kamp yaptırmadılar bize. Ne yaptık da bunu hak ettik? Her milli maç öncesi birileri çıkıyor. Muhakkak bir şey var. Bu yapılanların birilerinin ağzını şapırdattığını biliyorum. Ama biraz vicdan yahu? Kötü insanlara her zaman hazırlıklı olmalıyız. Yapılan yanlışlara kimin sahip çıktığına, kimlerin nelerle beslendiğine bakmak lazım. Neyin ne olduğunu görecek durumdasınız. Bana sorulanları cevaplıyorum ancak bazı soruların muhatabı başka.”

“Arda’ın yaptığını üstünüze alıyor musunuz?” sorusu üzerine; “Hayır almadım. Ben de uçaktaydım. Bakın arkadaşlar ben yerimde oturuyorum. Adresim, yerim belli. Kim ne zaman nerde istiyorsa… Sizi buraya aldıranın diye ben ve Yıldırım Demirören’den bahsediyorsunuz değil mi? Demirören’le konuştular. Sorun…

“Uçaktaki olay benim oturduğum yerin çok uzağında oldu. Kavga sırasında hostes ile gazeteci arasında tartışma var sandım. Ben o sırada tablette maç seyrediyordum. Daha sonra uçakta gülen, kahkaha atarak kokpite girmeye çalışan bir oyuncu gördüm! Ben de sorun yok diye düşündüm. Baya gülüyordu yani. Biz gittiğimizde herkes yerindeydi. Olay bana sahurda anlatıldı. ‘Üzerine yatın, sabah halledeceğiz’ dedim. Ertesi gün bana müsaade edin dedim federasyona. Kendisine bir şans daha vermek istedim. Bir metin yazıldı. O da ‘Tamam’ dedi. Sonra yaşananları biliyorsunuz. Eğer bir şeyi varsa yüzüme söyleyecek. Yüzüme söylesin. Varsa öyle bir sıkıntısı, kimin varsa, yüzüme söyleyecek.”

“Arda’yı tekrar milli takıma alacak mısınız?” sorusu üzerine; “Fatih Terim: Öyle sorular soruyorsunuz ki… İşi magazine dökmeyin.”
KOSOVA MAÇI
“Çok da rahat bir galibiyet aldığımızı söyleyemeyiz. Kosova kendi sahasında dişli bir rakip. Biz galibiyetimizi abartmıyoruz, siz mağlubiyete çok üzülmüyorsunuz. Kardeşler arasında böyle olmalı.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz