Başbakan Yardımcısı Canikli: Terör örgütleri er veya geç devreye girer..

0

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Giresun’da AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’nü eleştiren Canikli, şunları söyledi:

“Muhalefetin, özellikle ana muhalefetin ve bölücü terör örgütüne destek veren muhalefetin bu konuda sabıkası çok kabarık maalesef. Bırakın mücadeleyi, geçmişte de terör örgütlerine açıkça destek verdiler ve vermeye de devam ediyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi için de geçerli. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin öldürülen teröristlerin cenazelerinde ağıt yakıtları fotoğrafları, gözyaşı döktükleri görüntüleri unutmadık. Buldukları her fırsatta terör örgütlerine destek veriyorlar, onlarla kol kola giriyorlar.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun ‘adaleti bulmak’ adı altında yaptığı yürüyüş de esasında Fetullahçı Terör Örgütüne bir destektir. Ülkenin gizli kalması gereken bilgilerinin yayınlanması olayında, o bilgiler, o kişilere kim tarafından verildi? Kim tarafından sağlandı? Bu çok önemli bir sorudur. Herkes her şeyi söylüyor, ‘adalet için’ yürüdüklerini ifade ediyorlar. Başbakanımız, arkadaşlarımız da söyledi, adalet sokakta aranmaz, adaletin aranacağı yer bellidir.

Daha da önemli olan, mahkemenin mahkum ettiği o milletvekiline esas itibarıyla bu bilgileri kim verdi? Devletin gizli kalması gereken, doğrudan güvenliğini etkileyen, casusluk faaliyetinde kullanılan bilgileri kim verdi? Er ya da geç bu da açığa çıkacaktır. Böyle bir hareketin savunulması mümkün değil. Verilen cezayı adaletsiz bulabilirsiniz, ağır bulabilirsiniz, olabilir ama onu da arama yönetimi bellidir. Onun dışında herkes kendi kafasına göre, ‘Ben verilen bu kararı beğenmedim, dolayısıyla sokağa çıkıyorum, ben öyle yapacağım.’ dediği anda bu ülkede yaşanmaz, kaos ortaya çıkar. Hiç kimsenin ayrıcalığı yok, olamaz. Hem bir taraftan mahkemeyi baskı altına alarak kararı değiştirmeye çalışıyorsunuz hem de aynı zamanda Fetullahçı Terör Örgütü’nün esas itibarıyla operasyonu olan bu casusluk faaliyetine destek veriyorsunuz. Bu yürüyüşün anlamı bu, böyle okumak gerekiyor. Şehitlerimiz için yürüdünüz mü?

15 Temmuz’da bu ülkenin birlik ve bütünlüğü ortadan kaldırılmak ve iç savaş çıkarılmak istendi. Binlerce, on binlerce insan katledilmek istendi o zaman yürüdünüz mü? Sayın Kılıçdaroğlu, o zaman kaçtınız. Gün o gündü, yürümenin zamanı o zamandı, kendini göstermenin, gerçekten bu milletin dirliğini tehdit edenlere karşı mücadele etme zamanı o gündü. Tankların üzerine çıkma günü o gündü, ama siz ne yaptınız? Tankların yanından savuştunuz.

Öyle olmaz, şimdi bu yolla yeniden sokaklar hareketlendirilmeye, bu ülkenin barışı ortadan kaldırılmaya, kardeşliği dinamitlenmeye çalışılıyor. Elbette buna müsaade etmez bu millet. Boşuna uğraşıyorlar ama amaç bu. Sokağa çıktığınız anda ve herkesi sokağa davet ettiğiniz anda bunun anlamı çok farklıdır. Bunun anlamı barışı, düzeni, sistemi ortadan kaldırmaya çalışmaktır. Elbette bu millet buna müsaade etmedi, bugüne kadar sayısız kereler saldırılarla karşı karşıya kaldı ve hepsinde de gereğini yaptı.

Terör örgütleri bu gibi dönemleri bekliyor. Onlar ellerini ovuşturuyorlar şimdi. Dumanlı havayı severler yani özellikle kalabalıkların, insanların toplu şekilde nizama, kurallara aykırı bir şekilde sokağa davet edilmesinde terör örgütleri er veya geç devreye girer. Biz bunları geçmişte, mesela Gezi olaylarında gördük. Zaman zaman aklımıza da geliyor acaba Sayın Kılıçdaroğlu’nun ve destek verenlerin başka korkuları mı var? Onu mu acaba şimdiden kapatmaya çalışıyorlar. Esas o korktukları olayların ortaya çıkmasını engellemeye mi çalıyorlar? İnşallah öyle bir şey yoktur, temenni etmiyoruz ama dediğim gibi, hiçbir hakikat uzun süre kapatılamaz, kamufle edilemez, ortadan kaldırılamaz.

Dünyanın en büyük üçüncü büyüme oranını yakalamış Türkiye almış başını gidiyor, şahlanıyor adeta. Tam böyle bir dönemde bu gelişmenin önünü kesmek için herkesi sokaklara davet ediyorsun. Terör örgütleri dahil, onları sokaklara davet ediyorsunuz. Bu yürüyüşü engelleyemezsiniz onu söyleyelim, sayısız kereler ortaya konuldu ama milletimizin canını sıkarsınız, sadece yaptığınız bu. Yoksa gelin, bu ülkenin daha güzel yönetilmesi için bizim eksiklerimiz varsa onları söyleyin. Biz onlardan memnun oluruz, kesinlikle dikkate alırız. Esasında muhalefetin de görevi budur.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz