AB Bakanı Ömer Çelik’ten kırmızı çizgi açıklaması..

0

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Adana’da konuştu. Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel’in açıklamalarını eleştiren Çelik, şunları söyledi:

“Gabriel aslında tanıdığımız birisidir ve bizi de çok iyi tanıyan birisidir. Kişisel tanışıklığımız da vardır. Aslında bu söylediklerinin yanlış olduğunu, doğru olmadığını en iyi bilecek kişidir. Fakat son zamanlarda daha başka bir kampanyaya bu işi çevirmeye çalıştılar. ‘Biz Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı değiliz Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşıyız’ gibisinden hiçbir Türk vatandaşının kabul etmeyeceği Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına karşı gösterilmesi gereken saygıyı, özeni göstermeyen birtakım cümleler kurmaya başladılar. Tabii bunlara cevap veriyoruz. Türkiye’nin, Türk milletinin bazı değerleri vardır. Bu değerler kırmızı çizgidir.

Biz aramızda hangi tartışmayı yaşarsak yaşayalım, aramızda kime oy verirsek verelim Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı makamı bütün Türk milletini temsil eden bir makamdır. Buna Alman Dışişleri Bakanının söz söyleme yetkisi ve haddi söz konusu değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız devletimizin ve milletimizin birliğini beraberliğini temsil etmektedir. Ona oy verenlerin de oy vermeyenlerin de cumhurbaşkanıdır ve ordularımızın başkomutanıdır ve Türk devletini temsil etmektedir. Almanya Dışişleri Bakanı çıkıp da Türkiye Cumhuriyeti ile Türk milleti ile Türkiye’nin Cumhurbaşkanı arasında bir ayrım varmış gibi konuşması en hafif tabirle akıl tutulmasıdır, saygısızlıktır.

Biz bu faşistlerin, ırkçıların, bu göçmen düşmanlarının, insanlık düşmanlarının bize saldırmasıyla iftihar ediyoruz. Bunlar bize saldırdığına göre biz demek ki insanlığa ait değerleri, evrensel değerleri dipdiri bir şekilde ayakta tutabiliyoruz. Biz bu değerlere sahip çıktığımız için, bu değerleri ayakta tutabildiğimiz için bunlar bize saldırıyorlar. Bize insan hakları konusunda ders vermeye kalkanlar Avrupa’daki mültecilerin durumuna baksınlar. Avrupa’daki mültecilerin durumu herkesi utandıracak birtakım işlere imza atıldığının bir göstergesi.

İnsanlar sınır kapılarında bekletiliyorlar. İnsanlara çeşitli ülkelerde çorba dağıtan, su dağıtan kişiler bu mültecilere yardım ettikleri için tutuklanıyorlar. Halen ‘Biz bu göçmenleri, ölümden kaçan insanları ülkemizde barındırmayız’ diyerekten tel örgülerle bu insanları Akdeniz’in sularında ölüme mahkum etmeye çalışan politikalar var. Dolayısıyla Alman Dışişleri Bakanı insan haklarından bahsedecekse, bu konuda birtakım değerlerle ilgili hatırlatmalarda bulunacaksa Türkiye’ye bulunmayacak, önce etrafına bakacak, etrafındakilere bu hatırlatmalarda bulunacak. Türkiye dolayısıyla tüm insanlık adına bu insani değerlere sahip çıkarken Alman Dışişleri Bakanının çıkıp da Türkiye’ye insan hakları dersi vermesi için önce aynaya bakması gerekir.”

 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz