Hasan Mesut Önder sorup cevabını veriyor: Liderlerimiz neden yanılıyor?

0

Liderlerimiz Neden Yanılıyor; Sorun Enformasyon Sağlayan Kurumlarda Mı, Yoksa Karar Alma Süreçlerinde Mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Irak referandumu ile ilgili söylediği; “Açıkçası biz son ana kadar Barzani’nin böyle yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk. Demek yanılmışız. İlişkilerimizin tarihteki en iyi seviyesinde olduğu bir dönemde, önceden hiçbir danışma ve görüşme yapılmadan alınan bu karar, açıkçası ülkemize ihanettir” sözü, bilgi-karar ilişkisine dair önemli bir yapısal soruna işaret ediyor: Ülkenin bütün bilgi kaynaklarına sahip bir lider, neden ve nasıl yanılır?

Bu yapısal sorunun iki cevabı olabilir. Birincisi, karar vericilerin doğru resmi görmesini sağlayıp, yaşanması muhtemel gelişmeleri öngörmesi gereken “kurumlar” doğru istihbarat üretimi yapamıyor. İkincisi ise doğru cari bilgilere ve spekülatif tahminlere sahip liderlerimiz, ideolojik veya siyasi gerekçelerle ellerindeki bilgileri politika yapımında kullanmıyor.

İstihbarat Üretiminde Karşılaşılan Problemler

İstihbarat servisleri, karar vericilerin yanılmasını engellemek için doğru istihbarat üretimi yapmak zorundadır. Doğru istihbarat üretimi için ise ihtiyaçların doğru belirlenmesi, toplama, analiz ve dağıtım süreçlerinin sağlıklı bir biçimde yürütülmesi gerekir.

Servisler, istihbarat ihtiyaçlarını belirlerken karar vericinin taleplerini doğru sorularla detaylandırmalı, istihbarat toplama için gerekli ihtiyaç başlıklarını oluşturmalıdır. Örneğin, Kuzey Irak’ta referandum hangi teklifler sunulursa ertelenebilirdi? Bölgesel yönetim neden referandum kararı aldı, bu karar sürecinde küresel ve bölgesel güçlerin tutumu nedir? Referanduma karşı müspet veya menfi tutum alınması halinde ilişkilerin seyri ne olur? Hangi yaptırım araçları kullanıldığında hedef yönetim Türkiye’nin taleplerini kabul edebilir? Ortaya çıkan fiili durumu Türkiye nasıl fırsata çevirebilir veya oluşan duruma karşı pozisyon almanın Türkiye’ye kazandıracağı veya kaybettireceği şeyler neler olur?

Bunlar gibi birçok soru belirlenip, toplayıcıdan bu bilgiler talep edilir. Eğer ihtiyaçların belirlenmesi sürecinde doğru sorular sorulmazsa, toplayıcı ne kadar mahir olursa olsun doğru verileri elde etmesi mümkün değildir.

Yüksek düzeyli stratejik istihbarat sorularına cevap ararken toplayıcı, hem kamuoyunun nabzını tutmalı hem de hedef ülkenin karar alma mekanizmalarında yer alan kişiler arasından kaynak üretmelidir. Stratejik istihbarat üretiminde yüksek profilli kaynaklar, doğru resmi elde etmek ve yaşanması muhtemel olayları öngörmek için hayati önem taşımaktadır. Bu kaynaklar hem bilgi kaynağı hem de etki ajanı olarak kullanılabilir. Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Barzani, sağında ve solunda oturanların etkisinde kaldı” ifadesi önemlidir. Erdoğan’ın kastettiği isimlerden biri ünlü yazar Bernard Henry Levy… Levy’in bölgesel yönetim üzerindeki etkisi, yüksek profilli etki elemanlarının sonuçları etkilemede ne kadar önemli rol oynayabildiğini bize göstermektedir.

Birçok kaynaktan teyit edilmiş doğru veriler toplandıktan sonra verilerin doğru bir biçimde analizinin yapılması gerekir. Bu aşamada analizci çok hassas davranmak zorundadır. Analizci hiçbir ideolojik veya siyasi perspektiften verileri değerlendirmeden, bulgular üzerinden üretimini yapmalıdır. Belirsizlik faktörünün fazla olduğu konularda ve yeterli verilerin toplanamadığı durumlarda analizci, genelde kanıtlar üzerinden değerlendirme yapmak yerine öngörülere ağırlık verir ve bu öngörüler, genellikle siyasi zihin modellerine dayanan varsayımlardan ibarettir. Varsayımlar üzerinden inşa edilen istihbarat ürününde hata payı yüksektir.

Genellikle istihbarat analizcileri, siyasi karar alıcıların duymak istedikleri perspektifte değerlendirme yapmaya eğilimlidir. Bu durum en hassas ve en önemli bilgilerin heba edilmesine yol açar. Analiz havuzunda toplanan veriler, bir kabın içindeki süte benzer; herhangi bir analiz hatası veya düşünsel hata sütün içine kir ve tozun dolmasına neden olacağı için o üretimden verim almak mümkün değildir. Bunun yanında analizcilerin yaşadığı analitik hatalar da var. Bunlar uzmanlık paradoksu ve ayna imajı yanılgısıdır.

Uzmanlık paradoksu, analizcinin çalıştığı konu ile ilgili kazanmış olduğu tecrübeyle birlikte kurmuş olduğu zihinsel modellemelerdir. Yani analizci her veriyi ve bilgiyi kafasında kurmuş olduğu modele göre ele alır. Bu durum, analizcinin çok önemli gerçek bir veriyi sırf zihnindeki modele uymadığı için göz ardı etmesine yol açabilir. Bir değer husus ise analizcinin uzmanlaşmanın verdiği etki ile ayrıntılara duyarsızlaşmasıdır. Yeni ve önemli gelişmelere duyarsızlaşan yetkilinin hata payı yükselir.

Ayna imajı yanılgısı ise değerlendirmecinin kendisini, kendi zihinsel kodları ile çalıştığı konunun aktörünün yerine koyarak düşünmesidir. Buradaki temel hata, hedefin kültürel, siyasi ve düşüncel kodlarını anlamadan onun gibi düşünmeye çalışmaktır ki bu durum hata payını yükseltir. Örneğin, kendini Barzani’nin yerine koyan MİT analizcisi kendi zihinsel kodları ile düşündüğünde Türkiye ile bu kadar yüksek düzeyli ilişki ve bağımlılık olmasına rağmen referandum kararı almaması gerektiği kanaatine varır. Yahut Türkiye baskı yapınca geri çekileceğini öngörür. Ama durum bu olmadı; çünkü Barzani’nin nasıl bir siyasi mücadeleden geldiğini, düşünce yapısını, psikolojik profilini ve ulusal gururu anlayarak öngörüde bulunmak gerekirdi. Bütün bu hususlar dikkate alınarak yapılan üretimlerde isabet oranı yükselir.

Doğru, eksiksiz ve zamanında üretilmiş istihbarat, karar vericiye sunulduktan sonra, eğer kendisine hizmet sunulan bu bilgiyi dikkate almazsa istihbarat servisinin yapabileceği bir şey yoktur. Karar verici kendi siyasi ve ideolojik ajandasını sahada uygulamak için realiteleri gözardı ediyorsa her zaman yanılgı durumu oluşur.

Kuzey Irak referandumu meselesinde ve ABD ile yaşadığımız vize krizi meselesinde kamuoyuna yansıyanların ötesinde başka bir amaç varsa; yani amaçlarımıza hizmet eden bir kontrollü gerilim stratejisi izleniyorsa, bu yazıyı mutfağın nasıl işlediğine yönelik bir tasvir olarak kabul edin. Yok, eğer bir gizli gündem yoksa, yine de göz önünde bulundurulmasında yarar var.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz