SP Genel Başkanı Karamollaoğlu: Beyaz Torosların yerini siyah minibüsler mi alıyor?.. Meclis’in yerini Saray, 80 milyonun iradesini bir kişi aldı

0

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yayımlanan son KHK’nın 121. maddesine yönelik eleştirilerde bulundu. “Bu ülke geçmişte kendisini devlet yerine koyan ve devlet adına iş yapmaya çalışanlardan çok çekmiştir.” diyen Karamollaoğlu,

“Türkiye 20 Temmuz 2016 tarihinden beri, yani 17 aydır OHAL ile yönetiliyor. 15 Temmuz’dan bu yana 30 ayrı KHK yayımlandı. Neredeyse KHK ile düzenlenmeyen tek bir konu, tek bir alan kalmadı, kanunun yerini kararname, Meclis’in yerini Saray, 80 milyonun iradesini bir kişi aldı.

Binlerce insan bir kararname ile ihraç ediliyor. Devasa kuruluşlar bir kararname ile kapatılıyor. Anayasa ile teminat altına alınmış temel hak ve özgürlükler bir kararname ile rafa kaldırılıyor. Malumunuz olduğu üzere geçtiğimiz ‘pazar günü’ Resmi Gazete’de 2 yeni kanun hükmünde kararname daha yayımlandı.

Son KHK’da yer alan; 15 Temmuz darbe girişimi ve girişimin devamı niteliğindeki eylemlere müdahale eden sivillerin cezai sorumluluğu doğmayacağı ifadesi kanaatimizce çok yanlış ve ucu açık bir düzenlemedir. Bu tür kararnameler yarın beklenmeyen ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bu ülke geçmişte, kendisini devlet yerine koyan, devlet adına iş yapmaya kalkanlardan çok çekmiştir.

Beyaz Torosların, yerini siyah minibüsler mi alıyor? Faili meçhuller hala bu milletin hafızasında canlılığını korumaktadır. ‘Girişimin devamı niteliğindeki eylemler’ ifadesiyle ne kastedilmektedir? Bir olayın darbe girişiminin devamı olup olmadığına kim karar verecektir? İktidar ve onun kayıtsız-şartsız destekçiliğine soyunanlar, bu endişeleri dile getirenleri FETÖ’cülükle suçlamak yerine bu ve benzeri soruları hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde izah etmek zorundadır.

Esas olan bir kişinin, külliyenin iradesi değil, Türkiye’nin iradesi olmalıdır. Ne yazık ki bu hükümetin ne anayasaya, ne de yasalara hiç mi hiç saygısı yok. Kanun yerine kararnameler, Meclisin yerine saray, 80 milyonun iradesini maalesef bir kişi üstlendi. Binlerce insan bir kararname ile ihraç edilir, işinden, aşından olur duruma geldi. Devasa kuruluşlar bir kararname ile kapatıldı. Anayasa ile teminat altına allınmış temel hak ve özgürlükler bir kararname ile rafa kaldırılıyor. Bu yüzden bizim 2018 yılına ilişkin ilk temennimiz, OHAL’siz bir Türkiye’ye kavuşmaktır.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz