HDP Eş Genel Başkanı Kemalbay: Bu roketleri kim atıyor; Kilis’e atılan roketler bu savaşın gerekçesi olmasın?

0

Ankara’daki ‘Kadın Konferansı’nda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Afrin’in işgal edilmeye çalışıldığını iddia etti. “AKP-Erdoğan rejiminin savaşa ihtiyacı var.” diyen Kemalbay, tutuklamaların da bu sebeple yapıldığını savundu.

Kemalbay, şunları söyledi: “Afrin’de gerçekleştirilen işgal girişimi meşru değildir. Afrin Suriye’nin egemenlik alanındadır. Orada yaşanan iç savaş döneminde kendi haklarını savunan Afrin halkı demokratik yeni bir yaşam inşa etmeye çalışmaktadır. Rojava’da demokratik bir sistem oluşturmak için halklar bir araya gelmiştir. Kadınların eş temsiliyle demokratik bir yaşam hayata geçmiştir. Demokratik öz yönetim sistemi, kadınların eşit bir temsil inşa etme ve bunu bütün Suriye’ye yayma çabasıdır. Egemen güçler Kürt halkının bu talebini yok etmeye odaklanmıştır. Çünkü bu süreçler tüm egemen güçleri tehdit etmektedir.

Afrin’e yönelik bu saldırılar kabul edilemez. Dünya egemenlerinin katılımıyla gerçekleşen bu saldırıya karşılık verecek olan halklarıdır. Afrin halkları başta olmak üzere tüm Ortadaoğu halklarının karşı çıkışı savaşın da sonucunu belitrleyecektir. Afrin’de yaşanan bu sivil ölümlerine karşı sesler yükselmiştir. Halklar sokaktadır.

Deniyor ki ‘biz orada temizlik yapıyoruz.’ Biz kadınlar biliyoruz temizlik meselesini. Evlerimizdeki mikropları sanayi ürünleriyle temizleriz. Ya da bilgisayar oyunlarında hep bir yerler temizlenir. Hayattaki karşılığı nedir? Egemenlerin yoksuları sömürmek için uydurduğu bir metafordur. Halklar mikrop değildir. Çocukları, sivilleri, kadınları öldürüyorsunuz. Eğer uluslararası basına, uluslararası kuruluşların raporlarına bakarsanız görürsünüz; Afrin’de sivil katliamı yapıyorsunuz. Bu sebeple uluslararası mahkemelerde yargılanacaksınız.

AKP – Erdoğan ittifakına bir kez daha sesleniyoruz: Bu saldırıyı durdurun. Suriye’de, Ortadoğu’da barışı savunmak Türkiye’de, Kürdistan’da da barışı savunmak demektir. Demokratik bir yaşamı savunmak demektir. Fakat terörize etmek, katliamlar yaparak bu sorunu çözeceğini düşünmek ise tam bir çıkmazdır. Siz yıllardır temizleyerek bu sorunu çözeceğinizi düşünüyorsunuz ama her defasında bu sorun daha da büyüyor. Ve bu halkın yoksul çocukları yaşamını yitiriyor.

Bugünlerde Kilis’e roket atıldığı söyleniyor. Bir kız kardeşimizi Fatma’yı yitirdik yakın zamanda. Silahlar nerede patlarsa patlasın, sivil yaşamı nerede tehdit edilirse edilsin HDP karşısında olmuştur. Biz bütün sivil ölümlerini kınıyoruz. Diyorlar ki roket atışları Afrin’den yapılıyor, Afrin’deki temsilciler de diyor ki bizim uzun menzilli roketimiz yok. Bu roketleri kim atıyor, Fatma’yı kim öldürdü.

Hatırlarsanız Fetullahçı yapı ile AKP – Erdoğan iktidarı iç içeydi sonra kapıştılar, o zaman tapeler çıkmıştı. O tapelerde MİT müsteşarı, ‘eğer savaş gerekiyorsa biz gerekçesini hazırlarız. Karşı tarafa gider, bomba göndeririz.’ Şimdi Kilis’e atılan roketler bu savaşın gerekçesi olmasın. Dünya kamuoyuna, ‘bakın biz saldırıya uğruyoruz’ demek için olmasın? Biz HDP olarak bundan eminiz. Çünkü Afrin’den bu coğrafyaya bu savaş başlayıncaya kadar tek bir mermi atılmadı.

4 tarafı Türkiye üzerinden kuşatılan bu coğrafyadan bir tek kurşun atılmadı da bugün niye bu roketler atılıyor. Bu roketlerin menzili nasıl bu kadar uzun oluyor? Bu aslında yalanın menzili, manipülasyonun menzili. Türkiye, BM’ye göre bu meşru müdafaa hakkını kullandığını söylüyor. Dünya kamuoyuna sesleniyoruz: Bu meşru müdafaa hakkı değildir. Tam tersine Afrin halkı şu anda meşru müdafaa hakkını kullanıyor

Türkiye yanıyor, Türkiye ateşe atılıyor, Türkiye büyük bir maceraya sürükleniyor. Büyük bir bataklığa ilerliyor. TBMM Başkanının övündüğü konu bu. Bu ülkede dokunulmazlıklar kaldırıldı o Meclis’te. Bu ülkenin yüz akı partinin 5 kadın milletvekilinin milletvekillikleri düşürüldü o övünülen parlamentoda. 4 Kasım darbesi gerçekleştirildi, eş genel başkanlarımız rehin alındı, TBMM başkanının çıtı çıkmadı.

Her gün çocuklar istismara uğruyor. Bunu ortaya çıkaran arkadaşımız sürgün edildi. Bu da bu TBMM’nin olduğu ülkede gerçekleştirildi. Bu Meclis başkanı hiçbir şeyden utanmıyorsa, o Meclis’in kapısının önünde kendini yakan işçiden utanır. Daha dün 100 bini aşkın emekçiyi işinden eden KHK’leri Meclis’ten geçirdiler. Bunları hiç düşünmüyor. Çünkü bunlar darbe yaptılar, halka karşı ezerek, şiddet uygulayarak, baskıyla, silahla bu ülkeyi yönetmek istiyorlar. Ama biz de diyoruz ki bu böyle gitmez. Faşizmi yeneceğiz. Faşizmi yeneceğimizi biliyoruz. Faşizmi her zaman kadınlar, halklar yenmiştir. Biz de direne direne faşizmi yeneceğiz.

ÖSO ile iş tutanlara karşı bizlerin sözü şu: Kaybedeceksiniz. Bütün suçlarınız bizlerin kuracağı demokratik Türkiye’de ortaya dökülecek. Cezanızı alacaksınız. Çünkü bu ülkeye demokrasi geldiğinde kadınları esir pazarlarında satan, tecavüzcü IŞİD çetelerinin devamı olan ÖSO ile iş tutanlar kanun önünde, bizler tarafından inşa edilen yeni yaşamda hesap verecekler.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz