Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Olağanüstü şartlar gerektirdiğinde Şam’la belli temaslar kurulabilir

0

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, şu an itibaryla doğrudan bir Ankara-Şam teması olmadığını belirterek “Olağanüstü şartlar gerektirdiğinde Şam’la belli temaslar kurulabilir.” dedi.

Basın toplantısında konuşan Kalın, şunları söyledi: “Bizim Şam rejimi ile resmi temasımız söz konusu değil. Astana çerçevesinde 3 garantör ülke olarak bizim Suriye sahasında yaşanan gelişmeleri koordine etmek için kurduğumuz bir mekanizma var. Zaman zaman bu mesajlar, Rusya ve İran üzerinden Şam rejimine de iletilmekteydi. Dolaylı bir trafiğin olduğunu biliyoruz fakat olağanüstü şartlar gerektirdiğinde, belli sorunları çözmek için ilgili birimlerimiz, yani kastettiğim istihbarat birimimiz, doğrudan ya da dolaylı belli temaslar kurabilir. Bu, zaten istihbarat birimimizin temel görev tanımları arasındadır. Doğrudan Ankara-Şam arasında siyasi veya diğer alanlarda temas trafiğimiz söz konusu değil.”

Bölge yeni bir Kandil yapılmak isteniyor

Halep civarından gelip Afrin’in güney uçlarına, oradan da şehre girmeye çalışan 40-50 araçlık konvoyun topçu atışları ile püskürtüldüğünü belirten Kalın, şöyle devam etti:

“Burada iddia edildiği gibi bir anlaşma söz konusu değil. Anlaşma olsa bile Türkiye olarak bir harekatla ilgili planlarımızı aynı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Rejim veya başka unsurların bu adımlarının çok ciddi sonuçları olacaktır. Yeni veriler bizim baştan beri verdiğimiz kararın doğruluğunu teyit etmektedir. Ele geçirilen bilgilerde aslında bölgenin yeni bir Kandil yapılmak istendiğini açıkça ortaya koyuyor. Harekatın meşruiyeti açısından da bu yönde yeni verilerin elimize geçtiğini ifade edebilirim. Bu Suriye’den teröristlerin temizlenmesi ile ilgili sürecin önemli birini oluşturmaktadır.

İdlib’de askeri gözlem noktalarının tesis edilmesi süreci devam ediyor. Bunu 12’ye çıkartacağız. TSK, Astana’da alınan kararla bu süreci hayata geçirmektedir. Doğu Guta’da 2 günde 160’tan fazla sivilin ölümü ile gerçekleşen saldırılar gerçekleştirildi. Suriye rejimine saldırıları durdurma çağrısında bulunuyoruz. Diplomatik girişimlerimiz de yoğun bir şekilde devam ediyor.

YPG’ye desteğin sonlandırılması, Münbiç’ten çıkarılması konusunda beklentilerimiz çok açık ve nettir

Üzerinde mutabık kaldığımız çerçevenin Türk-Amerikan ilişkilerindeki gerginliği aşacak şekilde olduğunu görüyoruz. YPG’ye desteğin sonlandırılması, Münbiç’ten çıkarılması konusunda beklentilerimiz çok açık ve nettir. Artık PYD-YPG ile işbirliğinin sona erdirilmesi gerekmektedir. Türk-Amerikan ilişkilerinde FETÖ meselesinde de biz Amerikan yönetiminde somut adımlar bekliyoruz. Ne Obama, ne Trump döneminde netice verici uygulama görmedik.

Şu anda Amerika’da bulunan bu kişilerin Türkiye’ye iade edilmeleri ve yargı önüne çıkmalarıdır bizim beklentimiz. Trump yönetimi de somut adımlar atmalı. Bunlar gerçekleştiği taktirde hem ikili ilişkiler normalleşme sürecine girecek hem de Türkiye’nin güvenlik kaygıları giderilmek suretiyle bölgenin de istikrarı için önemli adım atılmış olacaktır.

Bu görüşmede tercüman bulunmaması konusu da hakikaten gülünç bir yorum. Kılıçdaroğlu ‘Devlet devre dışı bırakılmıştır’ diye bir ifade kullandı. Devlet not tutucu mudur? Devletin başı bu kabulü yapmakta, devletin Dışişleri Bakanı tercüme yapmaktadır, nasıl devlet devre dışı bırakılmıştır? Bunu anlamakta ben zorlanıyorum. Bazen bu tür görüşmelerde tercüman alınmaz. Bu görüşmeye verilen önemin ifadesidir. Bütün bu yorumlar maalesef devlet tecrübesinden bihaber olan kişilerin yaptığı yorumlar. Konuşulan bütün konular not ettirildi, görüşmeden çıktıktan sonra. Her görüşmede not tutulmasına gerek yok. Bizim sıkça karşılaştığımız uygulamalardır bunlar.

Çocuğa yönelik cinsel istismarda kimyasal hadım dahil bütün opsiyonlar değerlendirilecektir. Mevzuatla ilgili düzenlemelerin yanı sıra toplumsal farkındalığın da önem arz ettiğini ifade etmek istiyorum.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz