Başbakan Yıldırım: Bürokrasiyi ne kadar basitleştirirsek ülke olarak bundan karlı çıkarız

0

Başbakan Binali Yıldırım, Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK) 2017-2018 Reformu tanıtım programında konuştu. “Bürokrasiyi ne kadar basitleştirirsek, ülke olarak bundan karlı çıkarız.” diyen Yıldırım, şunları söyledi:

“Devletle işiniz varsa her bir kuruma aynı evrakları tekrar tekrar hazırlayıp götürme işine son veriyoruz. Bu çok önemli bir şey, bu bir devrim. Bir kurumda işiniz var, bugün itibarıyla e-devlet üzerinden vatandaşın devletle iş yapma oranı yüzde 57’ye çıktı. Ama bu yıl sonuna kadar vatandaş-devlet arasındaki her türlü iş internetten, e-devlet üzerinden yapılacak. Bürokrasiyle, bürokratla karşı karşıya gelmeden her işinizi yapabilirsiniz. Yani bürokrasi ‘tuş’ oluyor, tuşa basacaksınız işinizi yapacaksınız.

Bilgiler havuzda bulunacak, sizin sadece vatandaşlık numaranızı girerek, bu yıl sonu itibarıyla söylüyorum, işlemlerinizi ehliyet, pasaport, şirket kurulacak, trafik tescili veya tapu alınacak aklınıza ne gelirse, her türlü işlemi e-devlet kapısı üzerinden ayrı ayrı bir sürü evrak olmadan, kurumlar kendi içerisinde haberleşerek size sonuç bildirilecek. Böylece vatandaşın kapı kapı dolaşıp, yorulması bitkin düşmesinin önüne geçilecek.

Gümrüklerdeki personellerimizin çalışma saatlerini de buradaki işleyişe uygun olarak yeniden düzenliyoruz. Yani ‘Mesai bitti, kapılar kapandı, bekle’ dönemini artık kaldırıyoruz. Mutlaka kaldıracağız. Paraysa para, ne lazımsa bunu vereceğiz ve mutlaka o gümrüklerimiz 24 saat açık olmalı. Çünkü gecikmenin bedeli büyük.

İş yapmak isteyen vatandaşlarımız şirket kurmak istiyor. Eskiden bir ayda kurulan şirket şimdi bir saate düştü. Daha da kısalabilir bu. Bu ciddi bir ilerlemedir. İş yapmak, şirket kurmak geleceğe yönelik bir fedakarlıktır. Şimdi şirket kurmak için iller ve ilçelerde ticaret sicil müdürlüklerine gideceğiz. Bunun ne faydası var? 2 bin 250 lira veriyordunuz şimdi 650 lira vereceksiniz.

Türkiye offline değil online olan bir ülke konumundadır. Bize bu imkanı sağlayan telekom şirketleri var. Gerekli altyapıyı gecikmeden yapıyorlar. Bu altyapı ile ilgili zorluklar yaşanıyordu bu reform çerçevesinde bu sorunu da çözmüş oluyoruz. Baz istasyonu kuruluyor, vatandaş ‘buraya kuramazsın’ bir sürü bahane! Biz interneti kabul edeceksek bu istasyonları da hayatımızın bir parçası olacağını kabul etmemiz lazım. Bizim standartlarımız bu konuda Avrupa’nın müsaade ettiği oranların dörtte biri kadar. Dört kat daha büyük yatırım yapıyoruz.

Memlekette yolları kontrol ediyoruz, sağı solu. Bir köye gittik, seçim de yakın o zaman. 2007 seçimlerine doğru. Köyün girişinde çeşmenin başında bir teyze, oturuyoruz orada. Nur yüzlü, tülbentli bir teyze. Yanımdaki arkadaşlar ‘Teyze bakan geldi, ne istiyorsun?’ ‘Bak dedim, köye geldim, ne ihtiyacın var?’ ‘Hoş geldin, ne isteteyim? Yol, su, elektrik geldi. Televizyonumuz var, 150 kanal birden çekiyor. Bulaşık makinesi olanlar bile var. Daha ne isteyeyim. Amma; evladım bizim bir eksiğimiz kaldı, bizim köyde ADSL çekmiyor.’ ‘O ne teyze’ dedim. ‘Bakan olmuşsun ama cahil kalmışsın. Allah bilir ki sen messengerı bile bilmezsin.’ Teyze bize ders verdi. Yani sonra işi anladık. Torunu yurt dışındaymış onunla görüntülü görüşmek için kalkıp şehre gitmek mecburiyetinde kalıyormuş, zahmetli oluyormuş. Görüyorsunuz, hizmette sorun yok.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz