Bahçeli: Yunanistan, Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynamakta.. Teröristlerin tahliye edilmesi teröre yardım ve yataklıktır

0

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kayseri’de konuştu. “FETÖ’cüleri himaye eden Yunanistan, Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynamaktadır. Teröristlerin tahliye edilmesi teröre yardım ve yataklıktır.” diyen Bahçeli, şunları söyledi:

“Türkiye’nin belini bükmek, iç barış ve huzur ortamını bozmak için şer ve şirret bir faaliyet gündemdedir. FETÖ, PKK, PYD/YPG, IŞİD, CHP, HDP, İP aynı kümede toplaşarak emel ve hedef birlikteliği yapmışlardır. Üstelik aldıkları dış destek ve teşvikle her türlü rezalete çanak tutmuşlardır. 15 Temmuz’da işgal denemesi yapan hain FETÖ’cü teröristler yabancı ülkelerde el üstündedir.

Yunanistan’a kaçan FETÖ’cüler bu ülke tarafından korumaya alınmıştır. Dahası geçtiğimiz günlerde yedi hain tahliye edilmiş, güvenli barınma imkânına kavuşturulmuşlardır. Bu kepazelik değil midir? Bu ihanet değil midir? Bu düşmanlık sayılmayacak mıdır? Hani demokrasi, hani insan hakları, hani hukuk? FETÖ’cüleri himaye eden Yunanistan Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynamakta, hassasiyetlerini kaşıyarak kanatmaktadır.

Bu tablo utanç verici bir ilkellik ve işbirlikçiliktir. Bu son gelişmeler FETÖ’yle Yunanistan’ı işgal planı denkleminde hem eşitlemiş, hem de sabitlemiştir. Teröristlerin tahliye edilmesi teröre yardım ve yataklıktır. Teröristlerin korunup kollanması insanlık değerlerini çiğnemek, eğer varsa, eğer kaldıysa komşuluk hukukunu hiçe saymaktır.

Darbeci askerlerin Türkiye’ye iadesi kaçınılmaz bir adalet ve ahlak görevidir. Yunanistan bundan kaçamaz, buna ilgisiz kalamaz. Ege’yi istikrarsızlığa, Ege adalarını istilaya yeltenen Yunanistan, Türk milletinin daha fazla sabrını sınamamalı, tahammülünü zorlamamalıdır. FETÖ’cüler her nerede iseler yakalanıp adaletin huzuruna çıkarılmalıdır. Bu kapsamda, ABD’nin de FETÖ elebaşını Türkiye’ye derhal teslimi tarihi bir mecburiyet, müttefiklik hukukunun inkar edilemez icabıdır.

Menbiç konusunda ABD’yle varılan uzlaşma umutları yeşertmiştir. Türkiye ile ABD, terörün her şekli ve tezahürüne karşı mücadele etme konusunda ortak kararlılıklarını vurgulamışlardır. İki ülke Menbiç temelinde bir yol haritası üzerinde anlaşmaya varmışlardır. İlk aşamada ön hazırlık toplantıları, ikinci aşamada ise YPG’li teröristlerin silahlarının alınması ve bölgeden çıkarılacakları anlaşılmaktadır.

Son aşamada ise yönetimin nasıl olacağı belirlenecektir. PKK-YPG’li teröristlerin Fırat’ın doğusuna çekilecekleri söylenmektedir. Peki, Fırat’ın batısında terörist olan doğusunda da aynı cani olmayacak mıdır? Değişen nedir? PKK-YPG’nin Fırat’ın doğusuna yerleştirilmesi, özellikle Kamışlı-Haseke arasına ve mücavir alanlara yuvalanması daha tehlikeli, daha vahim gelişmelere kapı açmayacak mıdır?

PKK-YPG’lilerin kanlı silahlarının alınması önemlidir ve ön şarttır. Ayrıca Menbiç’ten çıkarılmaları da isabetlidir. Ancak bu hainler mutlaka hesap vermeli, mutlaka adaletin önüne çıkarılmalı, döktükleri kanların bedelini ödemelidir. Güney sınırlarımız boyunca hiçbir terörist faaliyete müsaade edilmemelidir. Kanunsuz ve insanlık dışı hiçbir oluşum ve eylem hazırlığına fırsat verilmemelidir.

Bu konuda devlet ve hükümetle biriz, beraberiz. Teröristlerin barınak ve sığınakları yeryüzünden silinmelidir. Kandil ve çevresi tamamen yok edilmelidir. Türk bayrağı nasıl Afrin’e dikildiyse, aynısı Kandil’de de yapılmalıdır. Zaman hıyanetin kökünü kurutma zamanıdır. Zaman kahramanlık zamanı, devir Türk devridir. Türkiye terör sorunundan kurtulmalıdır. Başka yol ve çare yoktur. İster Fırat’ın batısı, ister Fırat’ın doğusu, ister Kandil isterse de Sincar olsun; teröristler bulundukları, görüldükleri, ele geçirildikleri her yerde imha edilmelidir.

Görüyorsunuz, teröristten Cumhurbaşkanı adayı bile çıkmıştır. CHP’si, HDP’si, İP’i, Saadeti PKK’lı Demirtaş’ın lehine ortaklaşa af çağrısı yapmışlardır. Hatta CHP’nin traji komik Cumhurbaşkanı adayı Edirne’de Demirtaş’ın ziyaretine bile gitmiştir. Aday İnce, şerefli Türk generalinin apoletlerini sökme aklını acaba teröristlerden mi almıştır? Edirne Cezaevi’nde kulağına fısıldanan bu mudur? Neyin intikamını almaya çalışmaktadır?

Kandil’e el sallamanın millete veda etmek olduğunu anlayamayacak kadar mı körleşmiş, basiretini kaybetmiştir? Bunlara acırsak acınacak duruma düşeriz. Gevşersek bedel öderiz. Rehavete kapılırsak ağır sonuçlarla yüzleşiriz. Türkiye, özellikle 24 Haziran’dan sonra güçlü ve sağlam bir iradeyle beka düzeyindeki bütün meselelerini çözecek bir imkan ve kabiliyete kavuşacaktır. CHP, kahraman Türk komutanlarının apoletlerini sökmek için hazırlık yaparken, Cumhur İttifakı teröristlerin kanlı dişlerini tek tek sökecek, birer birer kıracaktır.

CHP, PYD/YPG’ye terörist diyemezken, Cumhur İttifakı Türkiye’nin hak ve hukukunu cesaretle savunacak, hainleri kabusla tanıştıracaktır. Bu nedenle Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar seçimi elzemdir. Bunun yanında, Milliyetçi Hareket Partisi’nin çok güçlü şekilde, sayısal ve siyasal olarak çok etkin biçimde TBMM’de temsil edilmesi tarihi ve milli bir mükellefiyettir. Diyoruz ki, insanımız için her şeye değer, haydi hep beraber, hep beraber. Ülkemiz için her şeye değer, haydi hep beraber, yine hep beraber.

Başaracağız, oyunları bozacağız. Başaracağız, 24 Haziran’da yeniden doğacağız. Biz kardeşiz, biz milletiz, biz hep birlikte Türk vatanıyız, Türk devletiyiz, Türk milletiyiz. Önümüze bakacağız, el ele, omuz omuza, yürek yüreğe olacağız. Milli varlık ve güvenliğimizi tehdit edenlere karşı aynı safta mücadele edeceğiz. Konu vatansa, siyaset ikinci plandadır. Konu bekaysa, geçmişi unutmadan, içi içe geçmiş sıkılı yumruklarla geleceğe bakmamız şarttır. Bizim sevdamız Türkiye’dir, Türk-İslam ülküsünün parlak geleceğidir. Bizim sevgi ve bağlılığımız kökeni, mezhebi, yöresi ne olursa olsun tüm kardeşlerimize yetecektir.

Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ilk turda Allah’ın izniyle seçilecektir. Milletvekilliği Genel Seçiminde ise siyasi görüşü ve parti aidiyeti ne olursa olsun aziz vatandaşlarım MHP’ye oy ve desteğini vereceklerdir. Gördüğümüz budur. İşaret ve izlenimlerimiz bunu haber vermektedir. Gerçekleşecek olan da bu olacaktır.

Dedikodu mahalle aralarında yapılır. Biz siyaset yapıyoruz, üstelik adam gibi yapıyoruz, mertçe yapıyoruz, ahlaklı bir şekilde yapıyoruz, davamızın ruhuna uygun şekilde gereğini korkusuzca yerine getiriyoruz. Fitne günahkârların mesleğidir. Fikri karmaşa ve tartışma husumet odaklarının harcıdır. Bunların hiç birine itibar etmeyiniz. Bunlara sırtınızı çeviriniz. Başarmaktan, TBMM’nin denge ve denetleme görevini en sağlıklı ve kalıcı şekilde ifa etmesi için güçlü bir MHP mecburiyettir.

Özellikle AK milletvekili adayları oyuna gelmeyin. Kendinize dikkat edin, fitneye düşmeyin. İttifakımız AKP ve MHP’dir. Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. MHP’yi dışlamaya gücünüz yetmeyecektir. Bunu böyle bilin.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz