- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
Et ve Süt Kurumu (ESK), Brezilya’dan Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki özel çiftliğe kurbanlık olarak getirilen 3 bin 959 büyükbaştan 50’sinin şarbon sonucu telef olmasıyla ilgili açıklama yapıldı. Endişe edilecek bir durumun olmadığının belirtildiği açıklama şöyle:
“Ankara Gölbaşı İlçesi Ahiboz Mahallesinde bulunan özel sektöre ait bir işletmeye Et ve Süt Kurumu tarafından ithal edilen 3.959 adet büyükbaş kesimlik hayvan getirilmiştir. Kesimi yapılan hayvanların veteriner hekimler tarafından yapılan muayenesi sonucu numune alınarak Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü’ne gönderilmiş ve sonuç Anthrax (Şarbon) yönünden pozitif çıkmıştır.
Kesilen hayvanlara ait karkas etler Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü elemanları gözetiminde imha edilmiş, işletmeye karantina uygulanarak tüm giriş ve çıkışlar yasaklanmış, geriye kalan hayvanların aşılama işlemleri tamamlanmıştır. Söz konusu etlerin piyasaya sürülmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Hastalığın çiftlik dışındaki başka hayvanlara bulaşmaması için de gerekli bütün tedbirler alınmış olup, endişe edecek bir durum bulunmamaktadır.”
Tarım ve Orman Bakanlığı, Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde yaşanan şarbon vakasının ardından 24 saatten fazla süre geçtikten sonra Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından inceleme talimatı verildiğini açıkladı.
Devlet eliyle hastalık ithal ediyoruz
CHP’nin Tarım Politikaları ve Tarım Örgütlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal ise devlet eliyle hastalık ithal edildiğini savundu. “Türkiye AKP yönetimleriyle birlikte tam bir ithalat bağımlısı oldu.” diyen Sarıbal, şunları söyledi:
“Tarım ürünlerinin neredeyse hepsini ithal ediyoruz. Kendi çiftçimizi bitirdik, başka ülkelerin üreticisini kalkındırıyoruz. Tarımdaki en önemli ithalat kalemlerimizden birisi de hayvancılık. Sığır ve küçükbaş hayvan ithalatında bu yıl rekor üstüne rekor kırdık. İthalat yapılırken anlaşılan gerekli önlemler alınmıyor.
Türkiye’nin başkenti Ankara’nın göbeğinde yaşadığımız son şarbon olayı, inanılmaz bir ihmal olduğunun kanıtı. İlk açıklamalara göre 4 bin sığır ithal edilmiş ve şimdiden 50 tanesi şarbondan ölmüş. Hastalığın görüldüğü Ankara’nın Günalan ve Ahiboz bölgesi şu anda karantina altına alınmış. Et ve Süt Kurumu ‘endişe edilecek bir şey yok’ diyor. Umarız öyledir. Çünkü birkaç gün önce Kurban Bayramında çok sayıda ithal hayvan kurban edildi. İnsan ister istemez, ‘acaba Kurban Bayramında kesilen hayvanlarda hastalık var mıydı?’ şüphesi oluşuyor. Umarız şüphelerimizde haklı çıkmayız.
2010 yılından beri başlanan canlı hayvan ve kırmızı et ithalatı her yıl biraz daha artıyor. İthal edilen sadece hayvan ve et değil, aynı zamanda hastalık. Buna bir an önce son verilmeli. Temmuz ayında Bulgaristan’da görülen ve ‘koyun ve keçi vebası’ diye bilinen bir hastalık nedeniyle çok sayıda koyun itlaf edildi. Bulgaristan’dan biz de yıllardır koyun ithal ediyoruz. Üstelik hastalığın görüldüğü yerler, bizim sınırımıza yakın köyler. Konuyu bir soru önergesi ile Tarım ve Orman Bakanı’nın dikkatine sunduk, ‘hastalıklı koyun ithal ettik mi?’ diye. Henüz yanıt almadık.
Özetle hayvan ithalatı bitirilmezse, tamamen kontrolsüz canlı hayvan girişi sağlanırsa, bu hastalıkların daha da artarak insanımızı, sağlığımızı tehdit edeceğini biliyoruz. AKP ve Saray İktidarını bir kez daha uyarıyoruz; biliyoruz, tarım bakanı da diğer bakanlar gibi seyrediyor. Gerçekten tarımdan anladığını düşünmüyorum. Ama ithalatın biran önce bitirilmesi, yabancı ülkelerin üreticileri değil kendi üreticimize destek verilip, yerli üretimin ve sağlıklı etin sağlanması gerekmektedir.”
