Bahçeli: Herhangi bir ittifak beklentimiz, niyetimiz artık kalmamıştır

0

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis Grup toplantısında konuştu. Yerel seçimlerde olası AK Parti ittifakı hakkında değerlendirme yapan Bahçeli, “Parti olarak 31 Mart 2019 mahalli idareler seçimlerine yönelik herhangi bir ittifak beklentimiz, ittifak arayışımız, ittifak niyetimiz geldiğimiz bu aşamada artık kalmamıştır.” dedi.

Suudi Arabistan’ın öldüğünü açıkladığı gazeteci Cemal Kaşıkçı olayını değerlendiren Bahçeli, şunları söyledi:

“Fitne demlenirken hakikat devrilmektedir. İhanet taltif görürken sadakat telin edilmektedir. Yapay zekanın geleceğine kafa yoruyorken insanlık mirasının silinip kaybolmasına hiçkimsenin ses çıkarmaması tam bir akıl tutulmasıdır. Bugün İslam toplumları akıl ahlak adalet ve merhametten uzaklaşarak kahredici yozlaşmanın pençesine düşmüşlerdir. Empati ve erdem damarları kurumuştur. Yerin altın zengin yerin üstü harap ve bitaptır. Kıtlıklar yolsuzluklar savaşlar cinayetler haksızlıklar hırsızlıklar iktidar kavgaları İslam toplumlarını uçurumun kenarına kadar sürüklemiştir. Var olan kör düğüm nasıl çözülecektir? Hem imandan bahsedip hem şöhret batağına saplanmak gafilliktir. İslam ülkeleri ahlak ve adaletten uzaklaşıp, yozlaşma batağına saplanmıştır. Despot yönetimler nereye kadar saltanatlarını sürdürebilecekler.

Günlerdir Suudi Arabistan kökenli gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı konuşuyoruz. Kaşıkçı uluslararası krize dönüşmüştür. Ortada bir vahşet karşımızda resmen bir cinayet vardır. Kaşıkçı alenen ve adice katledilmiştir. Cesedinin nerede olduğu belli değildir. Tüm oklar veliaht prensi işaret etmektedir. Veliaht Prens Selman cinayetin neresindedir? Katillerin Türkiye üzerindeki hesapların netlik kazanması mecburiyettir. Kim dost kim düşman görelim. Türk milletinin sabrını hiçbir dost ya da düşman hafife almasın. Adam olsun edepli olsun iman neyi gerektiriyorsa onu yapsınlar. Müslüman gibi davransınlar Allah’tan korksunlar. Kulun hesabı varsa Allah’ın da hesabı vardır ve hepsinden üstündür.

Kanun teklifi bir af değildir; vazgeçmek, geri dönüş yok

MHP gücünü milletinden ilhamını tarihinden alır. Bizim için verilmiş sözler dönemsel ve gelip geçici değildir. İlkelerimiz vardır ülkülerimiz vardır. Dik başlıyız tok bakışlıyız. Özümüz birdir sözümüz doğrudur. Yalan nedir bilmeyiz. Gerçekleştirilmeyi bekleyen hayallerimiz tutulmayı bekleyen vaatlerimiz kucaklanmayı bekleyen geleceğimiz vardır ve vuslat şafağı bir gün muhakkak sökecektir.

Verdiğimiz sözü unutmayız, unutamayız. Ne söylediysek arkasında dururuz. Tutarlıyız, temkinliyiz. Başımızı öne eğecek, yüzümüzü kara çıkartacak hiçbir ilişki ağının içinde olmadık. Töre varsa devlet vardır. Töre yani adalet devletin gücü demektir. Ne söylemişsek töreye uygundur. Adaletin ruhuyla örtüşmektedir. 24 Eylül Pazartesi günü TBMM’ye sunduğumuz kanun teklifi bir af değildir. Toplam 7 maddeden oluşmaktadır. Maksat ve muradımız halishanedir. Kanun teklifimizin 3. maddesinde hangi suçları istisna tuttuğumuz açıktır. Teklifimizin arkasındayız. Gevşeme yok, vazgeçme yok, geri dönüş yok. Kanayan, kangrene dönmesi an meselesi olan bir meseleye parmak bastık.

Danıştay’ın öğrenci andı kararı

Papaz kararına ses çıkaramayanlar, Andımızın okunacağını duyunca ayağa kalkmışlar,kanundan hukuktan bahsetmeye başlamışlardır. Üstelik milli kimliğin kapsayıcı ve kuşatıcı olmasına, kimseyi dışlamaması gerektiğine sanki aksi bir durum varmış gibi vurgu yapmışlardır. Andımız etnik bir ifade değil, milli kültür ve milli kimliğin inkar edilemez duyuşu, duruşu ve dile gelişidir. Türküm demek ayıp mıdır? Doğruyum demek yanlış mıdır? Çalışkanım demek çarpıklık mıdır?

Neymiş, Danıştay 8.Dairesi hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını aşmış.Kendisini yürütmenin yerine koymuş, yürütmenin takdir hakkını yok saymış, dahası takdir hakkını bizzat kullanmış. Bunların hepsi zırvadır, uydurmadır, temelsizdir. Danıştay 8. Dairesi çözülme sürecinin kötü bir hatırasını söküp atmıştır. Takdir ve tasvip ediyoruz. Elbette doğru yapmıştır, elbette milli vicdana tercüman olmuştur. Çözülme sürecinin kamburlarından kurtuluşun parlak bir müjdesi ortaya çıkmıştır. Andımız Türk milletinin ruh kökünden doğmuş, gelecek kuşakları aynı hissiyat, aynı heves, aynı hedef etrafında buluşturmayı baz ve esas almıştır. Türklüğü etnik kimliğe indirgemek, Türkçülüğü ayıplayıp hakir görmek Türk milletine sıçratılmış zillet çamuru, sürülmüş zehirli lekedir. Elbette Türk’üz, Türkçüyüz, Türk milletinin ebedi sevdalılarıyız.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz