ABD’den Suudi Arabistan’a Cemal Kaşıkçı çağrısı.. Cenazesini defin için ailesine verin

0

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Robert Palladino, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Suudi Arabistan yönetimine çağrıda bulunan Palladino, “ABD, Kaşıkçı’nın cesedinin yerinin tespit edilmesi ve en kısa sürede uygun bir defin işlemi için ailesine teslim edilmesi gerektiğini söylüyor.” ifadesini kullandı. Palladino, ABD’nin sadece Suudi gazeteci Kaşıkçı’yı öldürenleri değil cinayetle ilişkili kişilerin de sorumlu tutulacağını kaydetti.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, halen gerçekleri anlamaya çalıştıklarını belirterek “Şu ana kadar bu cinayete karıştığını tespit edebildiğimiz kişilere yaptırım uygulamayı değerlendiriyoruz. Bu yaptırımları hayata geçirmemiz için gerekli kanıtlara erişmemiz muhtemelen birkaç haftamızı daha alır. Ama bunu başarabileceğimizi düşünüyorum.” dedi.

Washington Post’ta yer alan bir haberde ise Kaşıkçı cinayetinin Suudi Arabistan ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın itibarına ciddi hasar verdiği belirtildi. Haberde, “ABD Başkanı Donald Trump, 33 yaşındaki Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın en büyük destekçilerindendi, ancak o bile Riyad’ın Kaşıkçı meselesini ele alma biçimini açıkça eleştirdi.” değerlendirmesinde bulunuldu.

ABD Başkanı Trump’ın Suudi Arabistan’a silah satışını durdurma ve yaptırım uygulama konusunda isteksiz davrandığına vurgu yapılan haberde, buna rağmen Kongre’deki hem Cumhuriyetçi hem Demokrat isimlerin Suudi yönetimine tepkisini ortaya koyduğu ve ayrıca iş dünyasından birçok ismin de Suudi Arabistan’dan desteğini çektiği kaydedildi.

Yeni kraliyet senaryosu

Suudi Arabistan Veliaht Prensi bin Selman’ın yönetimdeki pozisyonunun tehlikeye düştüğü ve Kral Selman bin Abdülaziz üzerindeki baskıların arttığı belirtilen haberde, şu ifadeler kullanıldı: “Kral bin Abdülaziz’in Londra’da yaşayan kardeşi Prens Ahmed bin Abdülaziz’in Suudi Arabistan’a döndüğüne dair çıkan haberler, tahtın bir sonraki sahibini değişebileceği spekülasyonlarını da artırdı. Ortaya atılan senaryolardan birisi, Muhammed bin Selman’ın iktidarını, Krallığa karşı uluslararası güveni tekrar temin edecek daha üst düzey bir akrabasıyla paylaşmaya mecbur bırakılması.”

Haberde, Trump yönetiminin, bin Selman’a, Yemen’deki iç savaş, Katar’a yönelik ambargo ve Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin kaçırılması gibi konularda arka çıktığı hatırlatıldı. Kaşıkçı cinayetinin ardından durumun değiştiği vurgulanan haberde, “Suudi Arabistan geçmişte Yemen konusunda uluslararası eleştirilerin hedefi olduğunda, Trump yönetimi, sürekli Riyad’ı savundu ama Kaşıkçı’nın öldürülmesinden sonra bu durum değişiyor.” ifadeleri kullanıldı.

‘Tehlikeli bir İslamcı’ diye nitelemiş

Aynı gazetenin bir başka haberinde de veliaht prensin, ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner ile yaptığı bir telefon görüşmesine ilişkin detaylar aktarıldı. Prens Muhammed bin Selman, 2 Ekim’de Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki başkonsolosluğunda Suudi gazeteci Kaşıkçı’nın öldürülmesinden günler sonra Kushner ile bir görüşme yaptı. Görüşmede Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton da hazır bulundu.

Buna göre Kaşıkçı olayının konuşulduğu bildirilen görüşmede Prens Muhammed bin Selman’ın, Kaşıkçı için “O tehlikeli bir İslamcıdır.” değerlendirmesini yaptığı iddia edildi. Görüşmede, Kaşıkçı olayının ABD-Suudi ilişkilerine zarar vermemesi gerektiğini belirten veliaht prens, Kushner’e “Kaşıkçı’nın Müslüman Kardeşler üyesi olduğunu” söyledi.

Haberde, Trump yönetiminin, Müslüman Kardeşler hakkındaki tutumunun belli olduğu, Prens Muhammed bin Selman’ın da bu durumu göz önünde bulundurarak böyle bir ifade kullanmış olabileceği yorumu yapıldı.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz