Avrasya Tüneli’nde yıl sonuna kadar zam yok..

0

TBMM Başkanı ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Avrasya Tüneli’nde geçiş ücretlerinin yıl sonuna kadar aynen devam edeceğini söyledi.

A Haber’de konuşan Yıldırım, şunları ifade etti: “Fiyat işi bu biraz kafa karıştırdı. Ben arkadaşlarla görüştüm, Sayın Bakan’ı aradım, ‘Bu neyin nesi?’ ‘Efendim’ dedi, ‘Bir fiyat değişikliği kesinkes bu sene olmayacak. Aslında anlaşma da buna imkan veriyor. Biz böyle bir fiyat artışı yapmayacağız’… Milleti yanıltıyorlar, Böyle bir şey olmadığını söyleyebilirim. Çünkü ben de bunu Sayın Bakan’dan aldığım bilgiye dayanarak, burada sorulabilir diye düşündüm. En taze bilgi, bu fiyatlar bu yılın sonuna kadar aynen devam edecek.

‘Denizi daha çok kullanacağız, İstanbul’un trafik sorununu bitireceğiz.’ şeklindeki söyleme katılmıyorum ve bunu gerçekçi bulmuyorum. Yok böyle bir şey, kim derse desin. Niye? Çünkü Avrupa’dan Asya’ya, Asya’dan Avrupa’ya geçişlerin toplamı 1 milyon 600 bin. Yani hepsini denizle taşısanız toplam yolculuğun yüzde 10’u ediyor. Deniz yoluyla günde yaklaşık 500, 550 bin yolcu karşıya geçiyor.

Bunu ne kadar zorlarsanız, bir 50 bin daha artırırsınız. Daha fazla artıramazsınız. Çünkü oturduğunuz yerde, kesintisiz gitmek mi var, bir iskeleye geleceksiniz, oradan motora bineceksiniz, gideceksiniz, oradan inip başka bir araca bineceksiniz. Halbuki Marmaray’da biniyorsunuz, iniyorsunuz. Avrasya’da arabanızla gidiyorsunuz. Deniz ulaşımını iyi bir şey değil diye anlatmıyorum, gerçekçi olmamız gerektiğini söylüyorum. İstanbul’da denizin payı ancak yüzde 1, yüzde 2 daha artırılabilir, artan yolculuk talebine göre. Onun dışındakiler boş. Bazıları diyor ki, ‘Ben sahilin kuzeyinden Sarıyer’den Eminönü’ne, Üsküdar’a sefer koyacağım’. Koy kardeşim. Boğaz’da 10 mil sürat var. Boğaz’ın mesafesi minimum 16 mil, etti sana 1,5 saat. 8’de çıktım, 9,30’da geldim. Bir tane sefer yaptın. Ne olacak? Kaç kişi getireceksin? 300 kişi. Denize paralel taşımacılık iş görmez. Mesleğim bu, hayatımı bu işe verdim. Onun için çözüm toplu ulaşımda, toplu ulaşımda da raylı sistemde. Artı deniz, bununla ilgili de güzel entegrasyona yönelik projelerimiz var, onu da daha sonra anlatacağız.

Başbakanlığım sırasında, parlamenter sistemi değiştirip başkanlık sistemine geçiş için bir süreç başlattık. Bu süreç 4 Ekim 2016’da başladı. Başkanlık sistemine yönelik bir ittifak oluşturduk Sayın Bahçeli ile. Meclis’e, Anayasa değişiklik teklifimizi verdik, Meclis görüşmelerini birlikte yaptık, daha sonra halk oylamasında ‘Evet’ kampanyasını birlikte yaptık. O kampanyanın karşısında da ‘Hayır’ kampanyası oluştu. O zaman İYİ Parti yoktu. Kim vardı? CHP ve HDP vardı. ‘Evet’ ile Anayasa değişikliği kabul edildi. Onun arkasından da 24 Haziran seçimleri gerçekleşti ve Sayın Cumhurbaşkanımız Başkanlık sisteminin ilk Başkanı seçildi. 27. dönem meclisi de yeni sistemin aynı gün belli oldu. Ben, Başbakanlık görevimi bıraktım, son Başbakan olarak tarihe geçtik. Sonra yeni sistemin ilk Meclis Başkanı olarak Meclisimiz ve milletvekillerimizin iradesiyle seçildim. Hala bu görevdeyim. 18 Şubat itibariyle de bu görevimi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığım sebebiyle bırakacağım.

İstanbul iki yaka bir sevda. Yani Cumhur İttifakı’nı bir yaka, Millet İttifakı’nı başka bir yaka sayarsanız, İstanbul’un fiziki pozisyonuna da uyuyor ama benim hiç arzu etmediğim bir şey, İstanbul seçimlerinin bu ittifakların mücadelesinin gölgesinde kalması. Ben isterim ki vatandaşlarımız, bizi dinlesinler. İstanbul ile ilgili hedeflerimizi, projelerimizi, vizyonumuzu anlatalım. Yoksa ittifakların genel siyasete yönelik mücadelelerinin gölgesinde İstanbul seçimi geçmesin.

CHP tarafından seçilen bazı ilçe adaylarına baktığımız zaman HDP’nin nerede durduğu gayet aşikar. 15 Temmuz darbe girişiminden beri HDP bizim yanımızda hiç yer almadı, hep CHP’nin yanında yer aldı. Bu sefer de durum aynı olacak. Bunun için kehanete lüzum yok. Kim hangi ittifakta olursa olsun, oy kullanan İstanbulluların desteğine talibim ve tamamının belediye başkanı olacağım. Kimse, Kürtlerin oyunu kendi cebinde sanmasın. Kimse, diğer toplum kesimlerinin oyunu cebinde sanmasın. İstanbullulardan beklediğim, İstanbul’un geleceği için karar verin, İstanbul partisi diye olaya bakın, İstanbul’un işlerini en iyi şekilde kim görecekse ona göre karar verin diye talep ediyorum.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz