Kılıçdaroğlu: İnsanlar haksız yere üniversitelerden atıldıysa, haksız yere hapishanelerde tutuluyorsa bunlara sahip çıkmak hepimizin ortak görevidir

0

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup toplantısında konuştu. “Biz bu ülkenin insanları olarak, haksızlığa uğramış bütün insanları bir araya gelmek zorundadır. Eğer biz mazlumların hakkını koruyacaksak bir arada olmak zorundayız.” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Eğer insanlar haksız yere üniversitelerden atıldıysa, haksız yere hapishanelerde tutuluyorsa bunlara sahip çıkmak hepimizin ortak görevidir. Bizler, ister bu salonda olun, nerede olursanız olun ortak ses çıkarmak zorundayız! Mazlumun hakkını savunmak zorundayız! Savunduğumuz zaman bu ülkeye barış, huzur, bereket gelir!

Adaleti söyledim, adalet için yürüdüm, benim için mi; hayır! Hepimiz için, 82 milyonun hakkı için yürüdüm. Eğer bir insan haksızlıkla karşı karşıyaysa, siz de sessiz kalıyorsanız dilsiz şeytan olursunuz. Biz asla ve asla dilsiz şeytan olmayacağız! Zulme karşı mücadele etmek adaleti savunmak için mücadele etmek bizim görevimiz. Biz bunların yaptığı gibi ülkeyi yönetmek istemiyoruz. Birileri bir şey söyleyecek, söylediği doğruysa ona uyacak. Eğer birilerinin talimatıyla diğerleri sessiz kalıyorsa işte onların adı dilsiz şeytandır. Onları biz öyle tanımlıyoruz.

21 vatandaşımız hayatını kaybetti. O bina ile ilgili çok şey biliyordum. Ama enkazın altında insanlar varken, onu politik bir sürecin parçası haline getirmekten kaçındık. O binayı kaçak yaptıran, kaçak kat çıkaran kişi, şu anda Erzurum’da Büyükşehir Belediye Başkanı’dır. Herkes bu gerçeği bilsin!

Bina elbette yapılır, binayı yaparken kuralına uygun yapacaksın! Deprem olsa kimbilir kaç bina daha yıkılacak. 99 depreminin üstünden 21 yıl geçti. 21 yılda İstanbul’da ne yapıldı, hangi önlemler alındı? İmar affı çıkardılar. İmar affını sağlam binaya çıkar! Tescilli tabut haline getirdiler. Bunları İstanbulluların bilmesi lazım. 25 yıldır İstanbul’u yöneteceksiniz. Ve İstanbul’da binalar deprem olmadan yıkılacak. Bir de iftira çıkardılar; hayır, Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz bütün gün ordaydı! Hiçkimse unutmasın, bunun vebali o yönetimin boynundadır.

Dün 4 askerimiz şehit oldu, dünkü helikopter kazasında. Allah’tan rahmet diliyoruz, ailelerine başsağlığı diliyoruz. Bu marka helikopterle ilgili, bu üretim helikopterle ilgili şunu söylememiz lazım: Bunların yeniden gözden geçirilmesi lazım.

Adaletten bahsettik, adalet nedir biliyor musunuz? Adalet komşunun evinde yangın çıkarsa suyla yangını söndürmeye gitmektir. Benim başıma gelmesini istemediğim bir olay, düşüncesini beğenmediğim bir kişinin başına gelirse onun yanında olmak zorundayım. Adalet budur.

Karar Gazetesi 6 şubat’ta bir haber verdi. Hüseyin diye birisi, İstanbul’a geliyor, güvenlik güçleri alıyorlar Mısır’a teslim ediyorlar. İdamla yargılanıyor. Ben insanların hakkını, hukukunu savunmak zorundayım. Şu anda işkence gördüğü söyleniyor. Eğer bir kişi idamla yargılanıyorsa T.C onu göndermez. Karar Gazetesi manşete taşıyınca dediler ki biz bunu sehven göndermişiz. Bir insan sehven idam sehpasına gönderilir mi?

Bir anne baba düşünün, çocuğu okusun diye boğazından keser, üniversiteye gönderir. Çocuk üniversitede başarıyla mezun olur. Deniz Demir’den bahsediyorum. KPSS’ye girip Türkiye birincisi olur. Mülkatta elenir, bu mudur adalet? Bunların yatacak yeri yok.

Kardeşimiz diyor ki mülakatta her sorunun cevabını verdim. Sen cevabını verdin de karşındakiler insan değil, insanlığını unutmuş kişiler. Yıllar boyu kamuda çalıştım, yüzlerce sınava girdim belki, sınavlarda adaletsizlik yapmazdık. 1., 2., 3.’lere usületen soru sorardık. Bilgili çünkü bu kişiler, devlette olmaları lazım. Siz liyakatlı kişileri değil de torpillileri önemli makamlara getirirseniz devleti çökertirsiniz.

Erdoğan Sivas’a gitti, bizden önce Sivas’ta üniversite mi vardı; yoktu diyor. O toplantıda bulunanların çoğu Sivas Üniversitesi’nden mezun olanlardan oluşuyor. 1974’te kuruldu üniversite. Gülmüşlerdir. Devlet adamı pozisyonunda olan kişi halkına yalan söylemez. Erdoğan’a göre memlekette ortaokul, lise, üniversite yoktu, onunla beraber geldi memlekete bunlar. Gemi yoktu, demiryolu yoktu, hatta otobüs bile yoktu. Sağ olsun geldi de oldu. Erdoğan’dan önce bu kadar büyük bir yalancı yoktu!

Tank Palet fabrikası ile ilgili 9 soru sordum. Gözbebeğimiz bir fabrika. Değeri 20 milyar dolar. Bunu kalkıyorsunuz Katar ordusuna peşkeş çekiyorsunuz. Sorularda ısrar edince beni suçlamaya başlıyor. Telekom’da ne oldu? Gittiler Türk bankalarından para aldılar, Telekom’un karlarını alıp tamamını yurtdışına götürdüler, zararı 82 milyonun sırtına kaldı. Şu anda bu alımı yapan firma yüzde 50 Katar, yüzde 50 Türk ortaklığı olan bir firma. Yahu sen söylüyorsun! Hala diyor ki “Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor” Sen vatansever değilsin kardeşim! Bana dünyadan bir örnek göster, kendi askeri fabrikasını yabancı orduya teslim eden bir örnek ver bana. BMC’ye veriyor. Sahibi kimdi Ethem Sancak. Ben Türk değilim diye övünen birisi.

Burayı 25 yıllığına verdik diyor, ihale yaptın mı diye sorduk. İhalenin ilanı çıktı mı? Nasıl veriyorsun, hangi gerekçeyle veriyorsun? Sana yetki veren hangi kanun var? Bu fabrikayı peşkeş çekerken Katar sarayı sana bir uçan saray verdi, bir bağlantı var mı diye sormuştum. Hala cevap yok. 20 milyar dolar o fabrikanın değeri. Beyefendiye bir de otobüs vermişler şimdi de. İnsanın yüzü kızarır ya.

Sanayi devrimi var ama tarımı kimse terk etmez. Eğer tarımda planlama yapmazsanız tarım iflas eder. Mustafa Kemal diyor ki; “Milli ekonominin temeli ziraattir.” O zaman ithalat mı vardı? Hayır. Türkiye’nin asıl sahibi ve efendisi çiftçilerdir. Bugün çiftçiyi hangi hale düşürdüler? Çiftçilerin yaptığı üretimlerle bu ülke ayakta durmaya çalıştı. Siz Türkiye’de yetişen her şeyi ithal ediyorsunuz. 94 milyar dolar para verildi tarım ürünlerinin ithalatına. Bu paranın yarısı bizim çiftçimize verilseydi Avrupa’yı, Ortadoğu’yu bile beslerdi çiftçi. İnsanlar isyan ediyor, geçinemiyoruz diye bağırıyorlar.

Evime ekmek götürmek istiyorum diyor, Erdoğan ‘Biberden bahsediyorlar, domatesten bahsediyorlar’ diye bağırıyor. Neden bahsetsinler, insanlar aç! ‘Sen merminin fiyatını biliyor musun diyor? Senin domatesten söz etmeye hakkın yoktur’ diyor. Hayatımda bu kadar çarpık, bu kadar temelsiz bir suçlamayla karşılaşmadım.

Söz döndü dolaştı vatandaşa ‘şikayet’ olarak geldi. Samandan mercimeğe, canlı hayvandan ete kadar her şeyi ithal ediyorsun. İki Trakya büyüklüğü alan neden ekilmiyor? Terörle mücadele eden güvenlik güçlerimizin attığı mermiler yüzünden mi ekilmiyor? Her şeyi dolarla verdin, garantiler dolarla, köprülerden geçişler dolarla, ihalaler dolarla. Bunların sebebi terörle mücadele eden güvenlik güçlerimizin attığı mermiler mi?

17 yılda ülkeyi Londra’daki bir avuç tefeciye teslim ettiler. Erdoğan ve ekibi, batının egemen güçlerinin oyuncağı konumunda. Hapisten çıkar diyor, derhal çıkarıyorlar. Trump, ‘Söyledim, Brunson’ı çıkarın dedim hemen çıkardılar.’ Hani sen dünya lideriydin? Hani sen dünyada önemli biriydin? Dünya lideri olmak ayrı dünyanın şamar oğlanı olmak ayrı. Baharda Türkiye’yi bu çemberin içinden çıkartacağız.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz