ABD’den Rus elitine yaptırım!..

ABD Hazine Bakanlığından yapılan açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya “vahşi ve yasadışı işgalini” destekleye Kremlin elitlerinin, liderlerinin, oligarklarının ve bunların aile üyelerinin yaptırım listesine alındığı bildirildi.

Yaptırım listesine eklenen isimler arasında Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’un 3 yakın aile üyesinin yer aldığı belirtilen açıklamada, Peskov’u aile üyelerinin “Peskov’un memur maaşıyla uyuşmayan ve muhtemelen Peskov’un Putin’le olan bağlantılarının haksız kazanılmış serveti üzerine inşa edilmiş lüks yaşam tarzı yaşadığı” aktarıldı.

Açıklamada, Rus iş insanı Viktor Vekselberg ile yaptırım uygulanan VTB Bank’ın 10 kişiden oluşan yönetim kurulunun da yaptırım listesine eklendiği kaydedildi.

Hazine Bakanlığının açıklamada, Rusya Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan Vyacheslav Victorovich Volodin dahil olmak üzere Rusya Devlet Duması’nın 12 üyesine de yaptırım uygulanacağı belirtildi.

Öte yandan ABD Hazine Bakanlığı, G7 liderlerinin açıklamasıyla uyumlu olarak Rusya’ya uygulanan yaptırımlardan kaçmak için sanal para birimi kullanma girişimlerine karşı korunmak için rehber yayımladı.

Ayrıca Hazine Bakanlığından yapılan bir başka açıklamada, Kuzey Kore’nin kitle imha silahları ve balistik füze programlarını geliştirmeye devam etmesini destekleyen Rusya’dan iki kişi ve 3 kuruluşa da yaptırım uygulandığını duyurdu. Açıklamada, Kuzey Kore’nin en son 4 Mart’ta olmak üzere yıl başından bu yana 11 balistik füze fırlattığı aktarıldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Rusya ile Ukrayna arasındaki krizin çözümü konusunda Türkiye’nin göstermiş olduğu diplomatik çabaları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, günlük basın brifinginde, Rusya-Ukrayna savaşındaki son durumu değerlendirdi. Ned Price, Rusya’nın artan saldırılarını esefle karşıladıklarını vurgulayarak, sivil kayıpların artmasından Moskova’nın sorumlu olduğunu ifade etti. Price, Rusya’nın kimyasal silah konusunda da ABD ve Ukrayna’yı suçlayarak kendisine zemin hazırladığını ve “bu oyunu daha önce de gördüklerini” söyledi.

ABD’li sözcü, Rusya ile doğrudan diplomatik sürece artık devam etmemelerini Moskova’nın tutumuna bağlarken, Türkiye, Fransa ve İsrail gibi yakın ortaklarının bu diplomatik süreçleri devam ettirdiğine işaret etti.

Price’ın, NATO üyesi olarak süreçte ittifakla birlikte hareket eden Ankara’nın aynı zamanda hem Moskova hem de Kiev ile görüşmelerini sürdürmesinin ve Türkiye’nin yoğun diplomatik girişimlerinin ne anlama geldiğine ilişkin soruya yanıtı şu oldu:

“Bu girişimleri memnuniyetle karşılıyoruz. Türk müttefiklerimiz bu süreçte ABD ile tam koordinasyon ve istişare içinde oldu. Başkan Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Antalya görüşmelerinden sonra konuşma fırsatı buldu. Bakan Blinken da Bakan Çavuşoğlu ile görüştü. Koordinasyon içinde yürütülen bu görüşmelerden memnuniyet duyuyoruz.”

ABD’li sözcü, Türkiye’nin yanı sıra Fransa, İsrail ve Almanya’nın da bu yönde diplomatik girişimlerinin olduğunu ve bu tür girişimleri desteklediklerini sözlerine ekledi.

Ned Price, Ukrayna’ya S-300’lerin temin edilip edilmeyeceğiyle ilgili bir soru üzerine, Kiev’e 1 milyar doları geçen savunma yardımı yaptıklarını, ancak hangi silahları temin ettikleri ya da edecekleri konusunda spesifik detaylara girmeyeceğini aktardı.

Price ayrıca Venezuela ile önceden bir anlaşma yapmadıklarını, bu ülkenin 2 Amerikalıyı serbest bırakmasının, petrol satın alma konusuyla bağlantısının olmadığını vurguladı.

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nükleer kuvvetleri teyakkuza geçirme talimatı verdiğinden beri Rus nükleer konuşlanmasında herhangi bir değişiklik görmediklerini söyledi.

Günlük basın toplantısında bu konuda bir soruya yanıt veren Kirby, ABD’nin stratejik caydırıcılık unsurlarının yerinde olduğu söyledi. Kirby, “Rus tarafına ilişkin hususi bir şey diyemem ama caydırıcılık konuşlanmamızı değiştirmemize neden olacak herhangi bir şey görmedik.” dedi.

Rusya’nın biyolojik veya kimyasal silah kullanma ihtimaline ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kirby, şu ifadeleri kullandı:

“İstihbarat değerlendirmelerine girmeyeceğim ama iki şey söylemek istiyorum. Birincisi bu ülkenin bu tür silahları insanlar üzerinde kullandığına dair bir geçmişi var. Bu silahlarla ilgili programlarının olduğunu da biliyoruz. İkincisi ise bu konudaki iddiaları da olası, burada olası ibaresine vurgu yapıyorum, bir yanıltma operasyonu olarak kullanıp savaşı daha da tırmandırmak için kullanıp kullanmayacaklarını yakından izliyoruz.”

Diğer taraftan Rusya’nın Kiev’e yaklaşmaya devam ettiğini belirten Kirby, Belarus birliklerinin savaşa katıldığını henüz görmediklerini kaydetti.

Ukrayna’ya savaş açması nedeniyle Rusya’ya uygulanan yaptırımların başka ülkelerde kıtlığa neden olup istikrarsızlığa yol açması konusunda bir kaygının olup olmadığına ilişkin bir soruya Kirby, Ukrayna savaşının bölgesel ve küresel etkilerini yakından takip ettiklerini ancak şu aşamada uygulanan yaptırımların “istikrarsızlığa yol açacağına dair” ellerinde henüz bir işaret olmadığını dile getirdi.

Ukrayna’ya S-300 verilmesi

Bazı ülkelerin Ukrayna’ya ellerindeki S-300 hava savunma sistemlerini vermesinin gündeme geldiğini, ABD’nin bu tartışmalarda dahli olup olmadığını ve buna yeşil ışık yakıp yakmayacağına ilişkin soruya Kirby, her ulusun Ukrayna’ya vereceği yardıma egemen olarak karar verdiğini ve ABD’nin buna yeşil ışık yakması veya veto etmesinin söz konusu olmadığını savundu.

Kirby, “Ukraynalıların ihtiyaç duyduğu ve çok iyi kullandıklarını bildiğimiz türden kabiliyetleri sağlamaya yardımcı olmak için müttefikler ve ortaklarla birlikte çalışıyoruz. Elimizde bu materyallerin bir kısmı var ve bizde olmayan kısımlarının ise diğerlerinde olduğunu biliyoruz ve bunu koordine etmeye yardımcı oluyoruz.” dedi.

Buna S-300 sistemlerin de dahil olup olmadığına ilişkin soruya ise Kirby, şu yanıtı verdi: “Tek tek sistemlerden bahsetmeyeceğim. Bunu henüz yapmadığımı biliyorsun. Bugün de bunu yapmaya başlamayacağım. Ancak yardımcı olabileceğini bildiğimiz diğer müttefikleri ve ortaklarla birlikte için çok çalışıyoruz. Ancak bu kararları vermek ve bunları açıklamak gerçekten bu uluslara kalmış. Buna saygı duymalıyız. Önemli olan şey, bu konuşmaları aktif olarak yaptığımızdır. Yardımı elimizden geldiğince koordine etmeye yardımcı oluyoruz. Ve Ukraynalılarla kendilerini daha iyi savunmak için ne yapmaları gerektiği hakkında konuşmaya devam edeceğiz.”

Pentagon’dan üst düzey bir yetkili, bir grup gazeteciye Ukrayna-Rusya savaşı hakkında bilgi verdi. Yetkili, Rus Hava Kuvvetlerinin Ukrayna içinde ve sınırlarına yakın bölgelerde 200 civarında sorti yaptığını ve bu kadar az uçmalarının nedeninin ise Ukrayna hava savunmasının etkili olmasından kaynaklandığını belirtti.

Rusya’nın Ukrayna’ya savaşın başından beri 800’den fazla füze fırlattığını anlatan yetkili, Rus ordusunun başkent Kiev’e üç koldan yaklaşmaya çalıştığını dile getirdi.

Lüks malların Rusya ve Belarus’a ihracatına kısıtlama

ABD Ticaret Bakanlığı, lüks malların Rusya ve Belarus’a ihracatına kısıtlama getirildiğini duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, lüks malların bu iki ülkeye ihracatının kısıtlanmasına ilişkin kararın, Rusya’nın Ukrayna’ya devam eden saldırısına bir yanıt olduğu belirtildi.

Açıklamada, lüks malların Rusya ve Belarus’taki tüm son kullanıcılar ile dünya çapında bu iki ülkenin oligarklarına ihracatına kısıtlama getirildiği aktarıldı. Kısıtlamanın ABD menşeli belirli alkollü içecekleri, tütün ürünlerini, giyim eşyalarını, mücevherleri, araçları ve antika eşyaları içerdiği bildirilen açıklamada, kısıtlamanın bugün itibarıyla yürürlüğe gireceği kaydedildi.

ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, konuya ilişkin açıklamasında, bugünkü kararın Rusya’nın giderek daha fazla izole edildiğini hatırlattığını belirtti.

Raimondo, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve onu finanse eden oligarklar, Putin’in yolsuzluğundan ve Rus halkının sömürülmesinden zengin oldu. Putin ve yandaşlarının, Doğu Avrupa’da muazzam acılar çekilirken zenginlik içinde yaşamaya devam etmelerine izin vermeyeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD yönetimi, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarına karşı yeni ekonomik yaptırımlar açıklamıştı. Rusya’nın ticarette “en çok kayırılan ülke” statüsünden çıkarılacağını duyuran ABD, ülkenin IMF ve Dünya Bankası gibi önde gelen çok taraflı finans kuruluşlarından finansman almasının da engelleneceğini bildirmişti.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Rusya’ya lüks mal ihracatının yasaklanacağı belirtilerek, lüks mal kısıtlamaları kapsamındaki ürünlerin ABD için ihracat değerinin yılda yaklaşık 550 milyon dolar olduğu aktarılmıştı.

Ayrıca açıklamada, deniz ürünleri, alkollü içkiler ve endüstriyel olmayan elmaslar dahil Rusya ekonomisinin çeşitli imza sektörlerinden mal ithalatını da yasaklayacağı, bunun Rusya’yı 1 milyar dolardan fazla ihracat gelirinden mahrum bırakacağı kaydedilmişti.