- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik sert eleştirilerini sürdürdü.
“Bizler artık CHP’nin yalanlarına cevap vermekten, hakaretleriyle ilgili dava açmaktan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun hezeyanlarından, histerilerinden, histeri krizlerinden bıkmış usanmış durumdayız.” diyen Ünal, şunları söyledi:
“Türkiye bunu hak etmiyor, Türkiye böyle bir muhalefeti hak etmiyor. Kemal Kılıçdaroğlu, kürsüye çıkıp ağzına geleni sayıyor, son derece rahat, son derece relaks, böyle adeta antidepresan kullanmış, sakinleştirici almış bir ruh haliyle, gülerek her türlü ağır hakareti, çirkin ifadeyi kullanıyor.
Sanatçılara hakaret ediyor, işine gelmediği zaman hukuka hakaret ediyor. Her türlü hukuksuzluğu yapma hakkını kendisinde görüyor. O hukuksuzluğu yaptığı zaman ‘Ben bu hukuku tanımıyorum’ deme hakkını kendinde görüyor. ‘Anayasa’yı tanımıyorum’ deme hakkını kendinde görüyor. Bu kadar konfor, bu kadar rahatlık siyasette olmaz.
Kimse bize hakaret etme kimse bizimle ilgili tekrar tekrar yalan ve iftiraları kamuyu önünde parmağını sallayarak söyleme hakkına sahip değildir. Müsaade etsinler insanın da bir sabrı var. Sabır taşı olsa çatlar. Ülkenin gündemini yalan iftira tehditle esir alıyor ve bunu hak olduğunu söylüyorsunuz. Böyle bir hak yok. Atatürk’ün partisi böyle bir siyaseti hak etmiyor. CHP’lilere sesleniyorum lütfen bu duruma el koysunlar.
‘Ben gerillayı oynamak istiyorum’ diyerek terör seviciliğini ifşa eden sanatçı benzerlerine sahip çıkan Kılıçdaroğlu, bu ülkenin meşru seçilmiş cumhurbaşkanıyla birlikte sanatçıların terörle savaşan Mehmetçiği ziyaret etmesinden neden rahatsız olduğunu çok iyi biliyoruz.
Burada normal olan bu başarıyı takdir etmektir, anormal olan ise bu başarıyı karalamaktır. Dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinin bu yaklaşımda da faşist ve darbeci anlayışı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Sanatçılarımıza dönük ifadelerinde o öfke, o kin, o nefret bir kez daha ortaya çıkmıştır.”
