Bahçeli: Eğer Türkiye yeni bir işgal girişimine maruz kalırsa bu defa hiçbir suçlu ve hain sağ kalamayacak

0

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İzmir Merkezli Bölge İstişare Toplantısında konuştu. “Yeni bir Türk destanına hep birlikte imza atacağız.” diyen Bahçeli, şunları söyledi:

“Cumhur İttifakı, gücünü millet aklından alan, ufkunu istikbalin aydınlığıyla aralayan tarihi bir uzlaşma, milli bir anlaşmadır. Türkiye çok cepheli saldırı ve tahriklerle boğuşurken, tesis ve temin edilmiş Cumhur İttifakı milli istiklalin güvencesi, milli iradenin ümit çeşmesi, kucaklaşma zeminidir. Buna sahip çıkılmalıdır. Cumhurun ittifak onuru ihtimam ve itinayla korunmalıdır.

Milli Mücadele, pusuya yatmış hain ve işbirlikçileri cumhurun ittifak ruhunu pusula yaparak hezimete uğrattı. Milli mukavemet cumhurun ittifak duruşuyla canlandı, cesaret kazandı. İttifak, iradenin mahsulüdür. İrade ise Türk milletidir, Türkiye’nin tarihi haklarıdır. Haklarımızı yedirmeyeceğiz, Hakk’ı tutup kaldıracağız. Milli hatıralarımızı, millet haysiyetimizi hiç kimseye çiğnetmeyeceğiz. Egemenliğimizi, esenliğimizi, enerjimizi, devlet-i ebed müddet hedefimizi korkusuzca muhafaza edeceğiz. Bu itibarla beka diyoruz. Bu nedenle Cumhur İttifakı’nın 24 Haziran’da başarısı için mücadele ediyoruz. Başaramazsak batışımız mukadderdir.

Bekamızı koruyamazsak bitişimiz kaçınılmazdır. Çünkü zalimler yine ellerini ovuşturmaktadır. Sevr lobisi faal, ihanet kulisi yoğundur. Türkiye kuşatma altındadır. Türk milletinden intikam almak, geçmişteki mağlubiyetlerin acısını çıkarmak için kuyruğa giren iç ve dış düşmanlar zaaf ve zayıf bir anımızı kollamaya çoktan başlamışlardır. Bu maksatla terör örgütleri kışkırtılmaktadır. Güney sınırlarımız boyunca kanlı ve karanlık hesaplar yapılmaktadır. PKK/PYD/YPG küresel emperyalizmin kiralık cinayet tetikçileri olarak kullanılmaktadır.

FETÖ ise 15 Temmuz 2016’da darbe ve işgale teşebbüs etmiştir. PKK ile FETÖ arasında hiçbir fark yoktur. Bu hain terör örgütleri bir madalyonun ön ve arka yüzleri gibidir. Türk ve İslam düşmanları etnik hassasiyet ve dini inançları istismar ederek istila ve ihanet çeteleri kurmuşlardır. Peşinden de Anadolu’ya sürmüşler, Türk milletinin üstüne salmışlardır. Bir olmazsak, dayanışma içinde mücadele etmezsek zulmün elebaşları, cinayet çeteleri durmayacak, vazgeçmeyecektir.

İşte son günlerde FETÖ’nün bir kez daha darbeye teşebbüs edeceği konuşulmaktadır. PKK zaten kan dökmeye, can almaya devam etmektedir. İzmir’den açık açık söylüyorum, iğrenç niyet sahiplerini uyarıyorum: Eğer Türkiye yeni bir işgal girişimine maruz kalırsa, böylesi bir felaket bir kez daha yaşanırsa, bu defa hiçbir suçlu ve hain sağ kalamayacaktır. Varlığımıza göz koyanların gözünü oyarız. Bağımsızlığımıza leke sürmeye kalkışanları değil İzmir’de denize dökmek, alayını cehennemin dibine kadar kovalar yediklerini içtiklerini burunlarından fitil fitil getiririz.

Cumhurbaşkanı adayımız bellidir, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bunun yanısıra, TBMM’de çok güçlü bir MHP grubunun tesis ve tecellisi ise yürütmenin denge ve denetimi için hayati önem ve değere sahiptir. Her kardeşim, her vatandaşım 24 Haziran’da mutlaka sandığa gitmeli, demokratik görevini yapmalı, oyunu kullanmalı, iradesini göstermelidir. Eğer tarihi demokrasi görevi ihmal edilirse fırsatçılara gün doğacak, sandık neticeleri şaibe ve soru işaretleriyle tartışmaya açılacaktır. Bu doğru değildir. Bu meşru da değildir. Sandığa gideceğiz, Türkiye’nin geleceğine oy vereceğiz. Sandığa gideceğiz, Cumhur İttifakı’na destek vereceğiz. Sandığa gideceğiz, çözülmemizi bekleyen, düşmemizi gözleyen, birbirimize girmemizi projelendiren husumet yuvalarına, haysiyet yoksunlarına tarihi bir ders vereceğiz.

Sözde millet ittifakında toplanan partiler hezeyan içindedir. Ne dedikleri belli değildir. İlkeleri belirsizdir. Siyasi ahlakları silik ve sönüktür. Hepsi birden Türkiye’nin aleyhine çalışmaktadır. FETÖ’ye itirazları yoktur. PKK’yla ilgili tepki ve kaygıları duyulmamıştır. Hepsi birden ağız birliği etmişçesine terörist Demirtaş’ın hayranı kesilmişlerdir. Sözde Kürt sorununu tanımak için kolları sıvamışlardır. Türkiye düşmanlarının taşeron ve temsilciliğine talip olmuşlardır.

Milli değiller. Dürüst değiller. İradeli değiller. Adam gibi adam olmaktan da çok uzaklar. Bu itibarla bunların ittifakı millet değil zillettir. 24 Haziran’da zillet kaybedecek, hak ettiği demokratik cezayla tanışacaktır. Kim kiminle beraber, kim hangi değerleri savunuyor, kim milletin ve devletin yanında kim değil artık bellidir. Kimler PKK/PYD/YPG ile ele ele tutuşuyor, kimler Pensilvanya’ya selam çakıyor geldiğimiz bu aşamada malumdur. Zillet ittifakı ahlaki açıkta, samimiyet noksanlığında, sadakat ve vatana sevgi zafiyetinde rakipsizdir. Açıldıkça açılıyorlar, dikiş ve yama tutmuyorlar. Buna karşılık milli kurumları kapatmak için de çağrı ve vaatte bulunuyorlar.

Biz; sınır güvenliğini sağlamış, terör tehdidini bertaraf etmiş, toplumsal huzur ve refahı sağlamış beka içinde bir Türkiye’ye doğru yürüyelim diyoruz. Bunlar; El-Bab’da ne işiniz var, Afrin’e girmeyin, Menbiç’e yanaşmayın, Kandil’e dokunmayın diyorlar. Biz; şehidin şühedanın hakkı var, onların kanına girenlerden soracak bir hesabımız var diyoruz. Zillete bulaşanlar; Edirne Kapalı Cezaevi’ni tavaf edip, özgürlük ve tahliye nutukları atıyorlar. Aziz milletimiz bu kirli fail ve hesapları görüyor. Ülkesinin içine düşürülmek istendiği karanlık hesapları fark ediyor. İşte bu yüzden devletine sahip çıkıyor, milli beka diyor, Cumhur İttifakında karar kılıyor.

Kandil’e doğru sefere çıkan Mehmetlerimizin Allah yar ve yardımcısı olsun diyorum. Rabbim onları beka ve vatan müdafaası için çıktıkları yolda muzaffer eylesin duasını bu mübarek günde dile getiriyorum. Bir gece ansızın Kandil’de görünerek, kanlı ve vahşet tepesine Türk bayrağını dikmek artık mecburiyettir, şeref ve vatan görevidir. Kahramanlarımızın direncini kırmak, moralini bozmak için sıraya girenler de başaramayacaklar, amaçlarına ulaşamayacaklardır.

Ne Kandil tanırız. Ne Sincar’a göz yumarız. Ne Mahmur ne de Menbiç’e tahammül ederiz. Vatanımıza göz diken kim varsa hesap ve planlarında boğarız. Bu arada, Yunanistan bizim propaganda ve tanıtım filmimizden rahatsız olmuş. Niye, çünkü Kıbrıs Türk toprağı olarak gösteriliyormuş. Bu akılsız ve ahmaklara sorarım, ne yapacaktık, nasıl gösterecektik? Üstüne basa basa ilan ve ifade ediyorum: Kıbrıs Türk’tür, Türk’ün yurdudur, Türk kalacaktır. Ege adaları üzerinde oyun oynayan Yunanistan hükümeti haddini bilsin, dedelerinin denizin dibinde can çekiştiği günleri sakın ha unutmasın. Aynısını yapacak, Yunan emellerine Ege’yi mezar edecek irade hamd olsun yaşıyor, sonsuza kadar da yaşamaya devam edecek.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz