Bahçeli: Türkiye yeni yetme bir devlet değildir

0

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis Grup toplantısında konuştu. ABD’li Papaz Brunson hakkında verilen kararı değerlendiren Bahçeli, şunları söyledi:

“Halbuki ver Papazı al Papazı demiştik. Sözümüz sözdü, irademiz senetti. Cevabını aradığımız soru şudur: Pensilvanya’daki Papaz ne zaman ülkemize iade edilecek? Bu hain Türk adaletinin önüne ne zaman çıkarılacak? Varsayalım Papaza Papazla karşılık vermediler. Bu kapsamda umut ettiğimiz takas diyelim ki gerçekleşmedi. İki Papazı da ellerinde tutmak istediler. Bu durum karşısında Halkbankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın iadesi ne zaman olacak?

Maksadımız siyasi eleştiri yapmak veya yeni bir siyasi polemik sayfası açmak değildir. Dış politika konusunda hükümete verdiğimiz destek tartışmasız ve ortadadır. Ancak milli vicdanı rahatsız eden bir sorunla ilgili kanaatlerimizi dile getirmek, hatta sitem ve şikayetimizi seslendirmek en makul hakkımız, en meşru görevimizdir. Meselemiz Türkiye’nin saygınlığıdır, Türk milletinin sözünün dinlenmesidir.

Evanjelist Papaz gözle kaş arasında uçup gidecek, peşinde olduğumuz FETÖ Papazı Pensilvanya’dan örgütünü idare edecek, böylesi bir tablo tarihi hata sayılmayacak mıdır? O darbeciyi, o teröristi, o haşhaşiyi, o Türk ve İslam düşmanını istiyoruz, 251 şehidimizin hesabını vermesini sonuna kadar bekliyoruz, vermezlerse de ne yapıp edip söke söke almanın yollarını bulacağımıza inanıyoruz.

Türkiye yeni yetme bir devlet değildir. Türkiye köksüz ve temelsiz bir devlet de değildir. Hukuk varsa devlet vardır, devlet varsa hükümranlık vardır, hukuk sakatlanırsa devlet irtifa ve itibar kaybedecektir. Türk devlet aklının, Türk devlet felsefesinin özü de birdir, esası da bellidir, o da adalettir. Vicdanını ve şuurunu kaybeden bir millet tarihten kaybolacaktır. Adalet ise milletin vicdanına tutunmuş hakikatleri satırlara geçirmektir.

Washington Post Yazarı Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim 2018 tarihinde evlilik işlemleri için gittiği ve bir daha da çıkamadığı Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu binasındaki belirsizlik halen sürmektedir. Adeta insan aklıyla alay edilmektedir. Kaşıkçı’dan iz yoktur, haber yoktur. Zannederseniz buharlaşıp uçmuştur. Zannederseniz yer yarılıp içine düşmüştür.

Cemal Kaşıkçı’nın akıbetiyle ilgili pek çok vahim iddia gündemdedir. İstanbul’da güpegündüz Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na girip bir daha da ortalıkta görünmeyen bir gazeteciye ne olduğu, nereye gittiği, neyle karşılaştığı bir türlü açıklığa kavuşturulamamıştır. Türk ve Suudi yetkililer dün akşam saatlerinde inceleme yapmak maksadıyla Başkonsolosluk binasına girmişlerdir. Bu incelemeden ne çıkacağı ise belirsizdir. Bir binaya girdiği belli olup da çıkışı bilinmeyen, çıktığı görülmeyen bir şahsı bulmak için, acaba nasıl bir inceleme yöntemi takip edilecektir?

Suudi Arabistan’dan gelen ve iki ayrı jetle taşınan esrarengiz şahısların Cemal Kaşıkçı olayıyla bir bağlantısı var mıdır? Muhalif kimliğiyle bilinen bu gazeteci örtülü bir operasyona maruz mu kalmıştır? Konsolosluk binalarının dokunulmazlığı bilinmektedir. Söz konusu binalarda diplomatik misyon şeflerinin onayıyla arama ve inceleme çalışmalarının yapılacağı da açıktır. Bizim temennimiz Kaşıkçı olayındaki sis perdesinin aralanması, içyüzünün daha fazla gecikmeden aydınlatılmasıdır. ABD-Suudi Arabistan ve Türkiye arasında krize ve bilmeceye dönüşen Cemal Kaşıkçı vakasının tarafsız ve objektif şekilde vuzuha ermesi şarttır.

Konsolosluk binasına girişi kameralara yansıyan, ama çıkışı görülmeyen Kaşıkçı’nın durumunu netleştirmek için hiç kimse kaçak güreşmemeli, saman altından su yürütmemelidir. Suç varsa, suçlular belliyse gereği mutlaka yapılmalı, Türkiye’yi töhmet altında bırakmak için fırsat arayan mihraklara asla koz verilmemelidir.”

 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz