Baydemir: Kürt düşmanlığı kimseye bugüne kadar kazandırmamıştır

0

HDP Sözcüsü Osman Baydemir, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. “Yargı milletin iradesinin adeta yok edilmesinin, tasfiye edilmesinin aracı haline dönüştürülmüş durumda.” diyen Baydemir, şunları söyledi:

“Nasıl ki adli yılın açılışında HDP törenlere gitmektense, onu meşrulaştırmaktansa AYM önünde Vicdan ve Adalet Nöbeti başlattı, TBMM yeni yasama yılı başladığında da orada değil, Edirne Cezaevi önünde olacaktır. Parlamentoya yönelik 4 Kasım darbesine dikkat çekmek için, bu hukuksuzluğun üstünün örtülmesinin figüranı olmamak için törenlere katılmayacağız. OHAL’in ortadan kaldırılması konusunda, barışın hakim olması konusunda etkin çabamızı sürdürmeye devam edeceğiz.

Güney Kürdistan’da gerçekleşen referandumun şeffaf bir şekilde gerçekleşmiş olması ve halkın iradesinin tecelli etmiş olmasını selamlıyoruz. Referandumun demokratik bir ortamda gerçekleşmiş olması Ortadoğu’da demokrasinin gelişmesine de ilham kaynağı olmuştur. Olması gereken Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Bağdat Yönetimi arasında sorunların diyalog yöntemi ile çözülmesi konusunda ön açıcı olmaktır ve halkın iradesinin tanınmasıdır. Güney Kürdistan’daki referandumun meşruluğuna bir gölge düşürmek istiyorsanız yapmanız gereken buradaki YSK’yı oraya göndermenizdi. O zaman bütün dünyada meşruluk tartışması olurdu.

Türksat, Rûdaw, K24 ve Waar TV’’lerin yayınlarını frekanstan çıkardı. Bir kez daha kınıyoruz. Bu ülkede onlarca televizyon, radyo kapatıldı, gazeteciler tutuklandı, hangi sorun çözüldü?

Hem Tahran rejimi hem AKP-MHP koalisyonunun tavrı Kürt düşmanlığı tavrıdır. Kürt düşmanlığı kimseye bugüne kadar kazandırmamıştır, bugünden sonra da kazandırmayacaktır. Derhal bu politikalardan dönmek gerekmektedir. Ortadoğu’da barışın var olmasının yolu Kürt halkı ile ittifaktan geçmektedir. Emin olun ki Kürtlerin ittifakı hiçbir halkın düşmanlığı değildir. Bilakis Ortadoğu halklarının ırkçılık prangasından kurtuluşu için de olmazsa olmazıdır.

Tehdit ile hiçbir sorun çözülmedi ve çözülemeyecek. İlk etapta alınması gereken adım hükümetin ve ortaklarının bu dilden vazgeçmesidir. Yangını körüklemekten, ret ve inkar politikasından vazgeçmesidir. Şiddet ve Kürt düşmanlığı politikasından vazgeçmesidir. Bu ülkeye sunulabilecek en büyük katkı budur.

Türkiye demokrasi güçlerine çağrımızdır: Eğer OHAL’e, KHK’lara, medya üzerindeki baskıya karşı isek, yapılması gereken hükümetin Kürt düşmanlığı politikalarına karşı çıkmaktır. Bu vesileyle AKP’ye oy vermiş olan Kürtlere, CHP’ye oy vermiş Kürtlere, Alevilere çağrı yapıyorum, tezkere demek düşmanlığa evet demektir. Bunların içinde yer almak demek bütün bu düşmanlık politikalarına onay vermek demektir.

Bakın araç vergisi yüzde 40 arttı. Artık insanlar mı araca binecek araçlar mı insanlara binecek, birbirine karışmış durumda. Ben fındık işçisi için yürüyorum diyenler, iyi de kurban fındık işçisi neden kazanmıyor, kaynak savaşa gitti diye. Bir yandan fındık işçisinin yanında yürüyeceksiniz diğer yandan tezkereye evet diyeceksiniz bu çelişkidir. Motorlu taşıt vergisinin yüzde 40’a çıkması, savaşın bu ülkeye getirdiği maliyetin idrak edilmesi için yeterli bir sebeptir. HDP olarak bu ülkenin bütün dinamiklerini daha yüksek oranda savaş çığırtkanlığına karşı duyarlı olmaya ve birlikte hayır demeye davet ediyoruz.

Herkes emin olsun Kürdün Türke, Farsa bir düşmanlığı yok, olmayacak. Kürt halkının eşitlik talebi kimsenin aleyhine değildir, aksine Ortadoğu’yu refaha götürecek taleplerdir. Bunun kaybedeni yoktur. Ekonomik ambargoların çifte kaybedeni olur, savaşların da, gerilimlerin de çifte kaybedeni olur.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz