Bugünkü (14 Ocak 2017) FETÖ haberleri

0

37Deniz imamı İrfan Arabacı

Savcılık, darbe girişiminden sonra firar eden, yakalanmamak için peruk kullanan, sakal bırakan eski Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanvekili Tuğamiral İrfan Arabacı’nın da aralarında bulunduğu 72 şüpheli hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet talebiyle dava açtı.

BOSTANOĞLU MÜŞTEKİ
İddianamede darbe girişimini engelleyen siyasiler ve vatandaşlar için Mehmet Akif Ersoy’dan alıntıyla “Milli Şairimiz Ersoy’un ‘Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi’ mısrasında anlamını bulacak bir kahramanlıkla ülkemizi işgal girişimine karşı çıkması sonucunda darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştır” tanımlaması yapıldı. Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük’ün hazırladığı iddianamede, Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu da müşteki sıfatıyla yer aldı. İddianamede, Bastanoğlu’nun 15 Temmuz gecesine ilişkin ifadesine de yer verildi.  İddianamede darbe girişimi sırasındaki eylemler nedeniyle “Deniz Kuvvetleri karargahında 174 bin 87 TL’lik maddi hasar olduğu belirlenmiştir” denildi.

GÜLEN’İN KILI İDDİANAMEDE
İrfan Arabacı’nın FETÖ’nün Deniz Kuvvetleri karargahındaki yöneticisi olduğu belirtildi. Arabacı’nın Albay Mahmut Arduç ile 14 Temmuz günü toplantı yaparak, Deniz Kuvvetleri Komutanının rehin alınması görevi verdiği ifade edildi. Şüpheli Tuğamiral Ali Murat Dede’nin odasında Arapça yazılı kağıtlar, 2 adet kıl bulunduğu ve örgüt adına kutsal sayılan bu nesnelerin önemli  örgüt üyelerine verildiği değerlendirmesi yer aldı.
Kaynak: Hürriyet

3617 gündür FETÖ’den tutuklu: Rektör davet etmişti

Darbe girişiminden sonra kapatılan İzmir’deki Gediz Üniversitesi’nin Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İştar Gözaydın Savaşır, 27 Aralık’ta ‘FETÖ üyeliği’ iddiasıyla tutuklanarak, Şakran Cezaevi’ne kondu. Soruşturmada bilgisine başvurulan bir kişi, Savaşır’ın üniversitenin eski genel sekreteri Adnan Yeşildal’ın baskısı ile Rektör Seyfullah Çevik’e rağmen okula alındığını iddia etti.

‘HERKESİ ORADA TANIDIM’
Savaşır ise ifadesinde bu iddiayı yalanladı. Savaşır, Rektör Çevik’in telefonla arayıp “Sizi akademik kadromuzda görmek istiyoruz. Konuyu görüşmek üzere üniversitemize davet ediyoruz” demesi üzerine İzmir’e gittiğini, havalimanında üniversite personelince karşılandığını belirtti. Rektörlük’teki toplantıda Rektör Çevik’in yanı sıra iki yardımcısı ile Yeşildal’ın bulunduğunu kaydeden Savaşır, “Ben, Yeşildal dahil herkesi ilk kez gördüm ve tanıdım. Bana bu teklifi yapan, Rektör Çevik’tir. Ona birinin öneri ya da telkinde bulunduğu hususunu bilemem” dedi.

BİRİ GİZLİ 2 TANIK İFADESİ
Prof. Dr. Savaşır’ın avukatı Murat Dinçer, dosyada biri gizli, iki tanık bulunduğunu kaydetti. Ayrıca, telefonda adını vermeyen bir muhbirin Prof. Savaşır’ı FETÖ/ PDY üyesi olmakla suçladığı ortaya çıktı. Savaşır’a yönelik diğer suçlamalarsa STV’de program yapmak, Abant toplantısına katılmaktı. İfadesinde STV’de ücretli program yaptığını belirten Savaşır, ücret Bank Asya’ya yatırıldığı için bu bankada hesap açtığını belirtti. Savaşır, “Yazılı ve görsel basında uzmanlığımla ilgili alanlarda yapılan tekliflere ayrım gözetmeksizin olumlu cevap verdim. Bunu akademik sorumluluk ve görev olarak addettim” dedi. Savaşır, Abant toplantılarına da katıldığını kabul etti.

CEMEVİ DAVASINDA UZMAN
Geçen yıl AİHM’de Cem Vakfı’nın açtığı cemevleri davasında uzman olarak dinlendiğini anlatan Savaşır, ifadesinde özetle şunları söyledi: “Bunu cemevinde ibadet etmenin ilgilileri için bir hak olduğuna inandığım için yaptım. Bu beni Alevi yapmadığı gibi, başı açık olduğum halde başörtüsü hakkını da savundum. Dini pratiklere göre yaşamayan bir ailede yetişmiş olmama rağmen akademik ilgi nedeniyle doktora konumu Diyanet İşleri Başkanlığı olarak seçtim.”

ULUSLARARASI AKADEMİSYEN
PROF. İştar Gözaydın Savaşır, din – hukuk ilişkisi alanında Türkiye’nin önde gelen akademik otoritelerinden biri olarak tanınıyor. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Prof. Savaşır, aynı fakültede Diyanet İşleri Başkanlığı üzerine doktora yaptı, daha sonra New York Üniversitesi, George Town Üniversitesi ve Londra Üniversitesi gibi kurumlarda akademik çalışmalar yürüttü. Prof. Savaşır, din – devlet ilişkileri, din sosyolojisi, hukuk ve siyaset alanlarında pek çok yayına imza attı.

KAÇACAK OLSA KAÇARDI
PROF. Dr. İskender Savaşır, eşinin tutuklanmasına ilişkin özetle şunları söyledi:  “İştar’ı kapmak her üniversite için bir ayrıcalıktır. İştar’ı biraz olsun tanıyor olunca suçlamanın kötü bir şaka olduğunu düşünürsünüz. Bu, suçlamayı yapanı töhmet altında bırakır. 5 Ekim’de pasaportuna tahdit konmuştu. Biz de bilgisine başvurulmasını bekliyorduk. Gelip böyle baskınla içeri alınacağından korkuyordu zaman zaman. Kaçacak olsa kaçardı.”
Kaynak: Hürriyet

35İş adamı Verdal Hosta gözaltında

Hosta, soruşturma kapsamında Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince evinde gözaltına alındı.

Verdal Hosta, sağlık kontrolünün ardından sorgulanmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

Kaynak: Hürriyet

34Yücel ve Üzdiyen serbest bırakıldı

Doğan Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu’nun tutuklanmasına neden olan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan Doğan Şirketler Grubu Holding Hukuk Baş Müşaviri Erem Turgut Yücel ile eski İcra Kurulu Başkanı Yahya Üzdiyen, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından öğle saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gönderildi. Soruşturmayı yürüten Başsavcıvekili İsmail Uçar, dosyayı inceledikten sonra Erem Turgut Yücel ve Yahya Üzdiyen’i ifade almaya bile gerek duymadan, adli kontrol talebiyle nöbetçi 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti.

‘SUÇ OLAN BİR EYLEMİM YOKTUR’

Erem Turgut Yücel mahkemedeki savunmasında, “Atılı suçları kabul etmiyorum. Hakkımda adli kontrol hükümlerinin uygulanması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum. Suç olan bir eylemim yoktur” dedi.

Yahya Üzdiyen ise, “Atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Hakkımda adli kontrol hükümlerinin uygulanması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum. Bu dava açıldığında yurtdışındaydım, geri geldim. İşlerim nedeni ile sık sık yurtdışına giriş çıkış yapmaktayım. İşim nedeni ile hakkımda bu şekilde adli kontrol tedbiri verilmesi halinde mağdur olacağım” diye ifade verdi.

Mahkeme Erem Turgut Yücel ve Yahya Üzdiyen’i yurtdışına çıkış yasağı getirerek serbest bıraktı.

 

Doğan Holding’den belgeli yalanlama

Kaynak: Hürriyet

33Yunanistan’a kaçan askerler temyiz mahkemesine çıktı

Haberin diğer fotoğrafları için tıklayın

Yunanistan Yüksek Mahkemesinde (Arios Pagos) devam eden duruşmaların sonuncusunda darbeci askerlerden Binbaşı Ahmet Güzel, Binbaşı Gencay Böyük, Yüzbaşı Feridun Çoban ve Başçavuş Mesut Fırat hakim karşısına çıktı.

Duruşma sonunda savcı, askerlerin, adil yargılanmalarına ve kötü muamele görmeyeceklerine ilişkin şüpheler nedeniyle iade edilmemelerini talep etti.
Mahkeme heyeti, karar için duruşmayı 23 Ocak’a erteledi.

Buna göre, askerlerin tamamı için karar söz konusu tarihte verilecek. Daha önce görülen iki duruşmada diğer askerler için de hakimler erteleme kararı vermişti.

Üç duruşmanın hepsinde hakim gruplarının tamamıyla aynı isimlerden oluşmadığı ve üç farklı savcının duruşmalarda yer aldığı görüldü.

Darbe girişimi sonrası askeri bir helikopter ile Yunanistan’a kaçan 8 darbecinin Türkiye’ye iadesiyle ilgili kısa bir süre önce Atina’daki temyiz mahkemesinde görülen üç ayrı duruşmanın ardından, 3 asker için Türkiye’nin iade talebi kabul edilmiş, 5 askere yönelik iade talepleri ise reddedilmişti.

Yunan temyiz mahkemeleri başsavcısı Antonis Liogas, iade talebi reddedilen darbecilerle ilgili Yüksek Mahkemeye itirazda bulunurken, mahkemenin Türkiye’ye iadeleri yönünde karar verdiği 3 darbeci asker de temyiz başvurusunda bulunmuştu.

Haklarında Türkiye’ye iade edilmeleri yönünde karar verilen 3 darbeci askerin her birinin farklı duruşmalarda hakim karşısına çıkması dikkat çekti.

Yüksek Mahkemenin kararı darbeci askerlerin iade süreçlerine ilişkin adli olarak nihai adım olacak.

Yunanistan’a kaçan darbeci askerlerle ilgili karar 23 Ocak’ta verilecek

Kaynak: Hürriyet

32FETÖ’cü polisler nasıl askerlik yapacak? Bakan noktayı koydu

Bakan Fikri Işık’ın sözlerinin satır başları şöyle:

FETÖ soruşturmaları sebebiyle emniyet teşkilatımızdan ihraç edilenlerin askerlik yapma zorunluluğu var, bu bir mecburiyet. Öncelikle sayı olarak şu anda emniyetin bize ilk etapta gönderdiği sayı bin 590 ancak çalışmalar devam ediyor.

Tespitler yapıldıkça askerlik görevini ifa etmesi için bu isimler bize gönderilecek ve biz de bu isimleri askere almak için gerekli çalışmaları yürüteceğiz.

‘Bunlar bir terör örgütü mensubu olduğu için ihraç edildi, bunlar nasıl askerlik yapacak’ sorusu da son derece önemli bir soru. Nasıl askerlik yapacakları konusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin aslında geçmişe dayanan ciddi bir birikimi var.

 

HABER VİDEOLARINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Kaynak: Hürriyet

31Suriyeli sığınmacı telefon dolandırıcılığından yakalandı

Hüseyin TÜCCAR / BURSA, (DHA) – BURSA’da üç ayrı kişiyi, ‘FETÖ örgütüyle ilişkiniz tespit edildi’ diyerek 55 bin lira dolandıran Suriye uyruklu 20 yaşındaki Muhammed Dabbas polis tarafından suçüstü yakalandı. Yapılan incelemede Dabbas’ın Şanlıurfa’da bulunan Akçakale’deki kampta kaldığı ortaya çıktı.
Merkez Nilüfer ilçesi’nde oturan R.A., A.Y. ve A.B.’yi arayan kimliği belirsiz bir kişi kendisini polis olarak tanıtarak “Sizin FETÖ örgütüyle bağlantılarınızı tespit ettik. Bu işten temizlenmeniz için şimdi size bir arkadaş göndereceğiz, o size durumu anlatacak” dedi. Gelen kişilere toplam 55 bin lira veren 3 kişi daha sonra dolandırıldıklarını anlayınca ayrı ayrı polise gidip şikayette bulundu.
Cumhuriyet Mahallesi civarında belirlenen eşgal üzerinde araştırma yapan ekipler bir başka kişiyi de dolandırmak isteyen Suriyeli Muhammed Dabbas’ı suçüstü yakaladı. Şanlıurfa’da bulunan Akçakale’deki kampta kaldığı ortaya çıkan Muhammed Dabbas’ın aracılık yaptığı ve kendisini gönderen kişilerden dolandırdığı kişi başı 4 bin lira aldığı belirtildi.
Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliğinde yapılan sorgulamasının ardından Muhammed Dabbas, ‘Dolandırıcılık’ suçundan Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edildi.

 
Kaynak: Hürriyet

30Samsun’da 5 FETÖ şüphelisi adliyeye sevk edildi

Hakan ÇELİKBAŞ/SAMSUN, (DHA)- SAMSUN merkezli FETÖ/PDY operasyonunda gözaltına alınan 23 şüpheliden 5’i bugün adliyeye sevk edildi.
Samsun Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekiplerinin Samsun merkezli İsanbul, Ankara ve Kırklareli illerinde 3 gün önce FETÖ/PDY operasyonu gerçekleştirdi. 90 polisin tkatıldığı operasyonda, içlerinde ‘ByLock’ kullananlar, öğrenciler, daha önce ihraç edilen kamu görevlileri ve işadamının bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü’nde sorguları tamamlanan şüphelilerden Abdullah E., Cengiz G., Muzaffer E., İlker E. ve Ali Rıza Ü. bugün adliyeye sevk edildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

29Kocaeli’de FETÖ’den tutuklanan avukatın yargılanmasına başlandı

Ergün AYAZ/İZMİT (Kocaeli), (DHA) – KOCAELİ’de, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında görülen ilk duruşmada tutuklu yargılanan avukat Sait Yılmaz, tahliyesini talep etti. Mahkeme, avukatın hesaplarının, tutuklanmadan önce ‘ByLock’ kullanıp kullanmadığının tespiti için duruşmayı erteledi.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında operasyonlar devam ederken, mahkeme süreci de bugün başlatıldı. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan avukat Sait Yılmaz duruşması görülen ilk kişi oldu. Davanın görüleceği Kocaeli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi salonu küçük bulununca duruşma daha büyük olan 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne alındı. ‘Silahlı örgüte üye olmak’ suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Sait Yılmaz’ın avukatlığını Murat Altun ve Raci Uyanık yaptı. Sait Yılmaz tahliyesini talep ederek, “ByLock kullandığıma dair iddiaları kabul etmedim, yine etmiyorum. Tutuklama bir tedbirdir, benim tutuklanmam anayasa hükümlerine aykırıdır. Ben polisin eve geldiğini öğrenir öğrenmez 15 dakika içerisinde evimde oldum. Kaçma şüphem yoktur. Delilleri karartma şüphem yoktur. Varsa ben ByLock’a mı etki edeceğim veya banka kayıtlarına mı etki edeceğim. Örgüt mensuplarının avukatlığını yapmadım. Serbest avukatım, ticari faaliyetim gereği yapmış olsam dahi bu suç mudur? Dosyada delil olarak iddia olunan hususların hiçbirisinin delil özelliği yoktur. Banka hareketi ile ilgili inceleme tutanağı cumhuriyet savcısının yazılı emri olmasına rağmen düzenlenmiştir. HTS inceleme tutanağı hukuka aykırı toplanan delillerdir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak ve müdafilerimin taleplerini de tekrarla tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum. Ben adli yargılama talep ediyorum, kaçma durumum yoktur” dedi.
EMNİYETTE PSİKOLOJİK İŞKENCE YAPTILAR
Kendisinin tek bir örgüte kayıtlı olduğunu söyleyen Sait Yılmaz, ” Ben tek bir örgüte kayıtlıyım. O da Kocaeli Barosu örgütüdür. Ayrıca emniyette gözaltı sürecimde 8 gün boyunca fiziki değil, psikolojik işkence yaptılar. Avukatım dahi olmadan bir polis memuru ve bir komiser olduğunu düşündüğüm kişi benimle görüşme yaptılar. Tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum. Kaçacak bir durumum yoktur zaten. Suçsuzum, suç işlediğime dair dosyada herhangi bir şey yoktur” diye konuştu.
Mahkeme heyeti sanık Sait Yılmaz’ın tutukluğuna karar vererek, Bank Asya Genel Müdürlüğü’ne yazı yazılıp mevduat hesaplarının vadeli ve vadesiz döviz ve TL cinsi tüm hesapları olup olmadığına, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılarak suç tarihi olan 25 Kasım 2016 tarihi öncesinde sanığın ByLock kullanımı olup olmadığı ve sanığın cep telefon numarasının kimin adına kayıtlı olduğunun öğrenilmesi amacıyla GSM firmasına yazı yazılması istiyerek duruşmayı 6 Mart tarihine erteledi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

28Uşak’ta 25 polise ‘ByLock’tan gözaltı

Yavuz KUŞDEMİR/UŞAK, (DHA)- UŞAK merkezli 8 ilde düzenlenen FETÖ/PDY’ye yönelik operasyon kapsamında, meslekten ihraç edilen ve şifreli haberleşme programı ‘ByLock’ kullanarak aralarında iletişim kurdukları tespit edilen 25 polis gözaltına alındı.
Uşak İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, FETÖ/PDY’ye yönelik sürdürülen soruşturmada, Uşak merkezli 8 ilde eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda, 2’si 2’nci sınıf emniyet müdürü, 1’i 3’üncü sınıf emniyet müdürü, 1’i 4. sınıf emniyet müdürü, 2’si komiser, 7’si komiser yardımcısı ve 12’si polis memuru olmak üzere toplam 25 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan 25 kişi, sağlık kontrolünün ardından ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü. Gözaltına alınan polislerin çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle meslekten ihraç edildiği, örgütün kriptolu haberleşme programı olan ‘ByLock’u kullandıklarının tespit edilmesi üzerine gözaltına alındıkları öğrenildi.

 
Kaynak: Hürriyet

27HDP’li vekil Aydoğan’a 4 yıl 8 ay ceza

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı başka bir davada, ’terör örgütü üyesi olmamakla beraber örgüt adına suç işlemek’ suçundan 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Geçen 4 Kasım’da tutuklanan ve Silivri Cezaevi’ne konulan HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’ın, 2011 yılında 5 ayrı gösteri yürüyüşü ve cenaze törenine katılarak ’terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’, ’terör örgütü propagandası yapmak’ ve ’Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etmek’ suçlarını işlediği iddiasıyla hakkında açılan davanın duruşmasına devam edildi. Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasına, Nursel Aydoğan, Silivri Cezaevi’nden SEGBİS sistemi ile katıldı. Duruşmayı, HDP Milletvekili Altan Tan, bazı parti yöneticileri ve Aydoğan’ın avukatları da katıldı.

Duruşmada savcının bir önceki celse verdiği esas hakkındaki mütalaaya karşı savunması sorulan Nursel Aydoğan halen Milletvekili olduğunu ve yasama dokunulmazlığının devam ettiğini belirtti. Anayasa’ya eklenen geçici madde ile milletvekillerine sadece yargılama yolunun açıldığını belirten Aydoğan, şunları söyledi: “Anayasa’nın ilgili maddeleri gereği yasama dokunulmazlığım halen devam etmektedir. Tutuklu olduğum için yasama yetkimi kullanamıyorum. Hukuksuz bir şekilde tutuklandım. Şu an Türkiye’nin geleceği için çok önemli olan anayasa değişikliği Meclis Genel Kurulu’nda görüşülüyor. Şu anda cezaevinde olduğum için Genel Kurul’daki görüşmelere katılamıyorum, oy kullanamıyorum. Bu hak ihlalanin sona ermesini istiyorum. Katıldığım etkinliklere örgüt çağrısı ile katılmadım. Ben milletvekili olarak kendi ilimdeki etkinliklere katıldım. Bunlarla suçlanmam kabul edilebilir değildir. Cenazelere ailelerle birlikte olmak için ve insani nedenlerle katıldım. Yargı siyasi iktidarın oluşturduğu bu baskı atmosferinden etkinlenmemeli. Biz muhalefet partisiyiz. Muhalefet partileri elbette eleştirebilir. Bu siyasi partiler arasındaki çekişmedir. Yargı bundan etkilenmemilidir. Hakkımdaki iddianameyi yazan savcı Ahmet Karaca MİT tırları ve FETÖ davalarından tutukludur. O dönemde Diyarbakır’da hangi sokakta ne olmuşsa dakika dakika yazılıp benim dosyama konulmuş. Davanın iddianamesi inanılmaz bir şekilde polis ve savcılık tarafından doldurulmuş.”

Duruşmada daha sonra söz alan Aydoğan’ın avukatı Abdülkadir Güleç, Anayasa’nın 83’üncü maddesine göre milletvekili dokunulmazlığının devam etmesi nedeniyle müvekkilinin yargılanamayacağını belirterek, “MİT TIR’ları davasında yargılanan bir savcının hazırladığı iddianame ile yargılama yapılıyor. Savcılık mütalaası da iddianamenin aynısıdır. Örgüt üyelerinin cenazelerine sadece HDP milletvekilleri katılmıyor. İktidar partisi Milletvekili Galip Ensarioğlu da daha önce katılmıştı. Hatta kendisi bir değil birden çok kez katıldığını ve bazı CHP milletvekillerinin de katıldığını bildiğini açıklamıştı. Kanun HDP ve AKP milletvekillerine ayrı ayrı mı işliyor?” dedi.

4 YIL 8 AY HAPİS CEZASI

Savunmaların tamamlanmasının ardından mahkeme kararını vermek üzere duruşmaya ara verdi. Daha sonra oturumu tekrar açan mahkeme, Nursel Aydoğan’ın katıldığı 5 etkinlikten dolayı ’terör örgütü propagandası yapmak’ ve ’Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet’ suçlarından açılan davalarda yargılamanın ertelenmesine karar verdi.

Nursel Aydoğan’ı ’terör örgütü üyesi olmamamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ten 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme, sanığın Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan, velayet ve vesayet hakkından, vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya deneticisi olmaktan yoksun bırakılmasına da karar verdi. Mahkeme ayrıca Aydoğan’ın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinden de yoksun bırakılmasına hükmetti.

KADIN HAKİMDEN MUHALEFET ŞERHİ

Nursel Aydoğan hakkındaki mahkumiyet kararı, Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kadın hakiminin muhalefet şerhi nedeniyle oy çokluğu ile alındı. Sanığın 2011 yılındaki 5 ayrı eylemi ile ilgiil yargılamanın ertelemesi kararı verildiği belirtilen muhalefet şerhinde kadın Hakim, “Bu eylemlerin subütuna ilişkin mahkememiz tarafından değerlendirme yapılamayıp işin esasına girilmeden erteleme kararı verilmiş olup, mahkememiz tarafından esas yönünden incelenmeyip suç oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeyen eylemler nedeniyle beraat kararı verilmesi gerekirken cezalandırılması yönündeki karara katılmıyorum” dedi.
Kaynak: Hürriyet

26FETÖ şüphelisinden “Hz. Hatice yanıma oturdu” mesajı

Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan bazı şüphelilerin kullandığı telefonlar, İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kurulan özel ekip tarafından teknik incelemeye alındı. Bazı telefonlarda bulunan Skype görünümlü ikona sahip örgütün şifreli mesajlaşma uygulaması Eagle yazışmalarında, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından tutuklananların yakınlarını motive etmek için, cezaevindekilerin hayatlarından memnun oldukları, sohbet, muhabbet, tesbihat, yeme içme ve voleybol etkinlikleri yaptığından bahsedilen mesajlara ulaşıldı

‘YANIMA OTURDU’

Örgütün memur hazırlama imamı M.G’nin Eagle üzerinden, 8 Aralık 2016’da “Bunu sosyal medyada yayabildiğimiz kadar yayalım” başlığıyla paylaştığı mesajda şu ifadeler yer aldı: “Eşim cezaevinde 70 gündür tutuklu. Açık görüşte paylaştığı bir hadiseyi nakletmek istiyorum. 8 kişilik bir koğuşta 23 kişi kalıyor. İçeride 8 aydan fazla kalan bacılarımız var. Son bir ayda bir doktor ablamız bunalmış ve sıklıkla ağlıyormuş, bu hafta hastaneye gitmiş. Elleri kelepçeli, morali daha da bozulmuş, döndüğünde eşim ablaya nasıl olduğunu sormuş. Abla, ‘Hamdolsun çok iyiyim. Dönüşte araçta yanıma Hz. Hatice annemiz oturdu, cezaevine gidene kadar elimi hiç bırakmadı. Bana ‘Kızım niye bu kadar ağlayıp kendini üzüyorsun, Efendimiz ve biz sizinle beraberiz, az kaldı sabır’ demiş.”

‘PEYGAMBERİ EFENDİMİZ LİSTE VERDİ’

İl Emniyet Müdürlüğünde ifade veren bazı sanıklar, örgütün memur hazırlama imamı M.G’nin, sınavı kazanamayan ve bunun nedenini soran kişiye, “Dün gece Peygamber Efendimizi rüyamda gördüm, bana bir liste verdi, senin ismin yoktu. Dua et bir gün senin de ismini listeye yazsın, benim yapacağım bir şey yok.” şeklinde yanıt verdiğini öne sürdü.
Kaynak: Hürriyet

25FETÖ/PDY’nin “Abla Yapılanması”na operasyon; 55 gözaltı

 
Ramazan EĞRİ-Çağatay KENARLI-/İSTANBUL,(DHA)İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ‘FETÖ/PDY’ kapsamında örgüt içerisindeki “abla” yapılanmasına yönelik yaptıkları operasyonda 55 kişiyi gözaltına aldı.
“BYLOCK” KULLANICILARI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘FETÖ/PDY’ kapsamında örgüt içerisindeki “abla” yapılanmasında bulunan ve ‘ByLock’ kullandığı belirlenen 73 kişi hakkında gözaltı kararı verdi.
SABAH SAATLERİNDE EŞ ZAMANLI
Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sabah erken saatlerde aralarında Kartal İBB Lojmanlarındaki bir dairenin, Üsküdar’da 5 katlı bir apartmanın bulunduğu adreslere gitti, buralarda arama yaptı. Üsküdar’daki apartmanda bulunan dairede bir kişi gözaltına alındı.
55 GÖZALTI VAR
Eş zamanlı operasyonlarda gözaltına alınan şüpheli sayısının 55 olduğu öğrenildi . Gözaltına alınan şüpheliler Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine getirildi.
POLİS DİĞER ŞÜPHELİLERİN PEŞİNDE
Hakkında gözaltı kararı bulunan 18 kişinin ise yakalanması için polis ekiplerinin çalışmaları devam ediyor.

Kaynak: Hürriyet

24ÖSYM’nin son 15 yıllık bilgisayar kaydı incelenecek

Özkan ARSLAN/ANKARA,(DHA)  – ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı’nca FETÖ/PDY kapsamında yürütülen sınav yolsuzluklarına yönelik soruşturma derinleştiriliyor. Yapılan incelemelerde değişik tarihlerdeki sınavlarda yapılan yolsuzluklara ulaşan savcılık, yapılan başvuru sonrası Bakanlar Kurulu’nca alınan kararla ÖSYM’nin son 15 yılda yaptığı sınavların tamamını inceleyecek.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu tarafından FETÖ/PDY soruşturmalarında, son 15 yıl içerisinde değişik tarihlerde ÖSYM tarafından yapılan sınavlarda yolsuzluk yapıldığı tespit edildi. İncelemeler sonucu kurumda çalışan örgüt üyeleri aracılığıyla ÖSYM’nin kozmik odası olarak bilinen, sınavların hazırlanıp, saklandığı odadaki bilgisayarlara yerleştirilen arayüz aracılığıyla soruları elde ettikleri anlaşıldı. Sistemin en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü, sınav sorularının bilgisayardan silindikten sonra arayüze düştüğü ve bu sayede soruların çalındığı tespit edildi. Yapılan sınav hırsızlıklarının tamamını ortaya çıkarabilmek için harekete geçen savcılık, Bakanlar Kurulu Kararınca, ÖSYM’nin son 15 yılda yaptığı sınavların tamamının kayıtlarını isteyerek inceleyecek.

ŞERİF ALİ TEKALAN 100 SORUDAN 96 DOĞRU YAPMIŞ

Savcılığın yürüttüğü soruşturmalarda bazı bilgilerde ortaya çıkıyor. Hakkında yakalama kararı bulunan Fatih Üniversitesi eski Rektörü Şerif Ali Tekalan’ın 2008 yılında 56 yaşında iken girdiği Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı’nda (ALES) 100 sorunun 96’sını doğru yanıtladığı ortaya çıktı.

Bu dönemlerde sınavlara girerek yüksek başarı gösteren adayların arasında çok sayıda kişinin, FETÖ’nün haberleşmek için kullandığı ‘Bylock’ programı kullandığının da tespit edildiği belirtildi.

 
Kaynak: Hürriyet

23Darbeci 5 subaya ağırlaştırılmış müebbet

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında dönemin İl Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Halil Çelik, Çukurova İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Binbaşı Hüseyin Yalçınkaya, darbe girişimi gecesi nöbetçi olan İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli Binbaşı Osman Tunahan Berk, Adana İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Atilla Demir ile Üsteğmen Hasan Şahna tutuklandı. Soruşturmayı yürüten savcı, sanıklar hakkında 131 sayfadan oluşan iddianame hazırladı. İddianamede, Jandarma Bölge Komutanı’nın izinli olması nedeniyle vekaleten bu görevi yürüten şüpheli Albay Halil Çelik’in, ‘Harekat Yıldırım’ nitelikli sözde sıkıyönetim direktifi ile silahlı kalkışmayı gerçekleştiren ‘Yurtta Sulh Konseyi’ tarafından sözde Adana Jandarma Bölge Komutanı olarak atandığına yer verildi.
Tutuklu sanırklar hakkında, ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek, TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ve silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’yi kurmak ve üyesi olmak’ suçlamasıyla 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl hapis cezası istendi. Sanıklar, bugün görülen duruşmada suçlamaları reddederek tahliye istedi.
Sanık avukatlarından bazıları da Adana Valisi Mahmut Demirtaş ile soruşturma savcısının tanık olarak dinlenmesini talep etti.
MÜTAALA SUNULDU
Esas hakkında mütalaasını sunan Cumhuriyet Savcısı ise sanıkların, yalnızca ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek’ suçlamasından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Mütalaada, sanıklara yöneltilen diğer suçlamaların da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğine yer verildi.
Sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunma yapmak için süre istemesi üzerine duruşma karar için ertelendi. Adana Valisi Mahmut Demirtaş’ın tanık olarak dinlenmesi ve tahliye istemleri reddedildi.
Kaynak: Hürriyet

22Antalya’da 10 FETÖ şüphelisi adliyede

Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA, (DHA) – ANTALYA’da, FETÖ/PDY’ye yönelik soruşturma kapsamında örgüte mali destek sağladıkları iddiasıyla gözaltına alınan muvazzaf asker, infaz koruma memuru ve kâtibin bulunduğu 10 kişi adliyeye sevk edildi.
İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri tarafından FETÖ/PDY soruşturması kapsamında geçen hafta düzenlenen operasyonda, aralarında subay ve astsubay, infaz koruma memuru ve zabıt kâtibinin bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı.
Örgüte finansal destek sağladıkları ve örgütün gizli haberleşme programı ‘ByLock’ kullandıkları kaydedilen şüphelilerin kaldıkları adreslerde yapılan aramada, çok sayıda dijital veri depolama cihazı, akıllı telefon, bilgisayar ve örgütsel doküman ele geçirildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

21Adalet Bakanlığı’ndan ’15 Temmuz: Yüzyılın İhaneti Yüzyılın Zaferi’ kitabı

Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT, (DHA)- ADALET Bakanlığı, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz’daki darbe girişimi ile ilgili ’15 Temmuz: Yüzyılın İhaneti Yüzyılın Zaferi’ isimli kitap yayınladı.
FETÖ/PDY’nin darbe teşebbüsünün kanlı yüzünü dünyaya anlatmak için hazırlanan kitap Türkçe ve İngilizce basılırken, Türk yargısının darbeye direnişine de dikkat çekildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın talimatıyla Adalet Bakanlığı Basın Müşavirliği tarafından hazırlanan kitapta, 312 kare fotoğraf yer alıyor. Tarihi bir albüm niteliği de taşıyan kitap, Anadolu Ajansı, Doğan Haber Ajansı, İhlas Haber Ajansı ve sosyal medya üzerinden vatandaşların paylaşımlardan oluşan çarpıcı fotoğraf karelerinden derlendi. Kitap, Adalet Bakanlığı’nın internet sitesinde de elektronik ortamda yayınlandı. Kitapta, hiçbir yerde yayınlanmayan 15 Temmuz gecesi darbecilerinin hunharca yaptığı katliamlara ilişkin fotoğraflar da yer aldı.
Adalet Bakanlığı Basın Müşavirliği tarafından yapılan yazılı açıklama ile ‘Yüzyılın İhanetine Yüzyılın Zaferi’ isimli kabın tanıtımı yapıldı. Açıklamada, Adalet Bakanlığı Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü tarafından İngilizce olarak hazırlanan kitabın, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ imzasıyla ABD ve AB ülkeleri başta olmak üzere bütün ülkelerin Adalet Bakanlarına ve yüksek yargı organı başkanlarına, AB ve Avrupa Konseyi ile bütün uluslararası kurum ve kuruluşlar ile yurtdışı temsilciliklere de gönderileceği belirtildi.
’15 Temmuz: Yüzyılın İhaneti Yüzyılın Zaferi’ isimli kitapta, darbe teşebbüsüne karşı Türk milletinin gösterdiği direniş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk olarak CNN Türk Televizyonu’ndan Hande Fırat’ın proğramına cep telefonu bağlanarak darbecilere karşı Türk milletini meydanlara ve sokağa çıkmaya çağırması kitapta yer aldı. Kitabın tanıtımında, “15 Temmuz tarihindeki hain darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saat 00.26’da ilk olarak CNN Türk televizyonuna face-time ile bağlanarak darbecilere karşı Türk milletini meydanlara ve sokağa çıkmaya çağırdı. Başkomutan ve Türk milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ölümü göze alan samimi ve cesur liderliğindeki bu çağrısının ardından 79 milyon Türk halkı, milli iradeye sahip çıkmak için ülkenin meydanlarına ve sokaklarına akın etti” ifadelerine yer verildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

20Sakarya’da FETÖ soruşturmasında 19 polis adliyeye sevk edildi

Zafer TOKUŞ- Aziz GÜVENER/ADAPAZARI (Sakarya), (DHA) – SAKARYA’da, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınan meslekten ihraç edilen 19 polis adliyeye sevk edildi.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Sakarya merkezli 17 ilde operasyon yapıldı. Sakarya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri meslekten ihraç edilen 19 polisi gözaltına aldı. Soruşturma kapsamında 26 polis ise aranıyor.
Sakarya Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından komiser yardımcısı Arif Killi, polis memurları Ahmet Doğan, Aşur Çiçek, Aydın Yaşkeçeli, Esra Özalp, Faik Doğan, Hakan Can, Hakan Perper, İsa Cin, Kamil Öğüt, Mehmet Alışmaz, Mehmet Emin Polat, Mustafa Makaraç, Ömer Yüksel, Rıdvan Elter, Servet Dağlı, Sevda Şeker, Yunus Emre Çobanoğlu ve Yusuf Şahin adliyeye sevk edildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

19FETÖ soruşturmasında 3 esnaf adliyeye sevk edildi

İZMİT(Kocaeli), (DHA) – KOCAELİ’de, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında örgüte destek sağladıkları ve Bylock kullandıkları iddiasıyla gözaltına alınan 3 esnaf, adliyeye sevk edildi.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında terör örgütüne maddi destek sağladıkları ve Bylock kullandıkları iddiasıyla 3 esnaf gözaltına alındı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemlerin ardından 3 zanlı, sabah saatlerinde Kocaeli Adliyesi’ne sevk edildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

18Bekir Alboğa: DİTİB’in talimatı değil

DİYANET İşleri Türk-İslam Birliği (DİTİB) imamlarının Fetö yapılanması hakkında Ankara’ya istihbarat bilgileri verdiği suçlamaları doğru mu? DİTİB, daha önce Alman basınında bu yönde çıkan haberler üzerine bir bildiri yayınladı ve iddiaları inceleyeceklerini belirtti. Rheinische Post Gazetesi’nde DİTİB Genel Sekreteri Bekir Alboğa’nın bazı imamların casusluk faaliyetlerini doğruladığı ve DİTİB’in özür dilediği yönünde dün çıkan haber, bir anda ortalığı karıştırdı. Alman medyası haberi “DİTİB casusluk faaliyetlerini doğruladı ve özür diledi” başlıklarıyla verdi. DİTİB Genel Sekreteri Dr. Bekir Alboğa, casusluk faaliyetlerini kabul ettikleri ve özür diledikleri iddialarını yalanladı. Alboğa’nın açıklaması şöyle:

“Diyanet’in yazılı talimatı DİTİB’e değildi. Buna rağmen çok az bir DİTİB imamı yanlışlıkla bu talimata uymuş. Biz bu kazadan dolayı çok üzgünüz ve bu konuyu Diyanet’le de görüştük.”

İŞLEM YAPACAĞIZ

Konuyla ilgili Hürriyet’e konuşan Bekir Alboğa, şöyle dedi: “Biz bu olaylarla ilgili daha önce internet sayfamızda iki basın bildirisi yayınladık. Orda bu işi takip edeceğimizi ve gerekli önlemlerin alınacağını söyledik. Bizim bin imamımız burda görev yapıyor. Bu imamlar bugüne kadar bu ülkede toplumsal barış ve kardeşlik için radikalizme karşı mücadele vermiş insanlar. Şimdi DİTİB imamları deyince, hepsi itham altına alınmış olur. İki, üç imamın yaptığı bir şeyden dolayı biz üzgünüz. Daha önceki basın bildirimizde, ‘Bu olayı takip ediyoruz. Ne yapacağımızı istişare ediyoruz. Gerekli adımı atacağız’ dedik.”

Bekir Alboğa, “Bu iki, üç imam hakkında bir işlem yapılması planlanıyor mu?” sorusuna, “Planlanıyor. Yani istişarelerimiz devam ediyor. Görüşmeleri sürdürüyoruz. Biz DİTİB olarak hiçbir imamızdan böyle bir talepte bulunmadık. Bu, DİTİB’in bir talimatı değil” yanıtını verdi.

DÜZELTME GÖNDERDİK

Bekir Alboğa, Alman Rheinische Post Gazetesi’nde kendisine atfedilen, “Özür diliyoruz, yapılan incelemeler sonucunda bazı imamların Gülen yandaşları hakkında Ankara’ya bilgi ilettiğinin anlaşıldığı” gibi sözleri kabul etmediğini ve haberi düzeltmeleri için kendilerine bir açıklama gönderdiğini belirtti.
Kaynak: Hürriyet

17Şanlıurfa’da FETÖ/PDY operasyonunda 9 akademisyene gözaltı

ŞANLIURFA,(DHA) – ŞANLIURFA’da, Fethulahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda Harran Üniversitesi’nde görevli 9 öğretim görevlisi gözaltına alındı.
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/ PDY soruşturması kapsamında Harran Üniversitesi’nde görevli 9 öğretim görevlisi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, haklarında gözaltı kararı çıkarılan akademisyenleri, sabah saatlerinde evlerinde gözaltına aldı. Gözaltına alınan öğretim görevlileri, sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü.
Kaynak: Hürriyet

16Erdoğan’ın eski koruma müdürü ByLock kullanıcısı çıktı

Mustafa KOZAK / ANTALYA, (DHA) – ANTALYA’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde koruma müdürlüğünü yapan eski Emniyet Müdürü Maksut Karal’ın, FETÖ/PDY’nin gizli haberleşme programı ‘ByLock’ kullandığı ortaya çıktı.
Kemer İlçesi Göynük Mahallesi Göynük Kanyonu içerisindeki dağlık alanda geçen aralık ayında kaçak kazı yapıldığı ve 20 ton külçe altın bulunduğu ihbarı yapıldı. Bunun üzerine İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri bölgeye giderek araştırma başlattı. İnceleme sonunda girişi kapatılan bir mağarada altın rengine boyanmış 369 alçı külçe bulundu. Olayla ilgili 28 Aralık’ta 4 kişi gözaltına alındı.
Adliyeden serbest bırakılan şüphelilerden emekli emniyet müdürü Maksut Karal’ın FETÖ/PDY soruşturması kapsamında arandığı tespit edildi. İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince yeniden gözaltına alınan Maksut Karal, ‘terör örgütü üyesi olmak’ ve ‘örgüt adına faaliyetlerde bulunmak’ suçlamalarıyla sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
Yapılan incelemelerde, Maksut Karal’ın örgütün gizli haberleşme programı ‘ByLock’ kullanıcısı olduğu tesbit edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde koruma müdürü olarak görev yapan, aynı zamanda Erdoğan gibi Rizeli olan 2’nci sınıf Emniyet Müdürü Maksut Karal, 29 Ekim’de 2016’da çıkarılan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile resen emekli edilmişti.
FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

15Besni Emniyet Müdürü, 2016 olaylarını değerlendirdi

Mustafa ÖNDOĞAN/ BESNİ (Adıyaman), (DHA) – ADIYAMAN’ın Besni İlçe Emniyet Müdürü Cemal Avan, 2016 yılı genel değerlendirmesi yaptı.

İlçe Emniyet Müdürü Cemal Avan, terörle mücadelede 2016’da FETÖ/ PDY terör örgütüne yönelik operasyonlarda 105 kişiye adli işlem yapıldığı, 10 kişinin tutuklandığını söyledi. Avan, DEAŞ terör örgütüne yönelik operasyonlarda ise 4 şahsa adli işlem yapılarak tutuklandığını kaydederek, PKK/ KCK terör örgütüne yönelik operasyonlarda ise 2 şahsa adli işlem yapıldığı birinin tutuklandığını belirtti. Terörle mücadelenin kararlılıkla devam ettiğini kaydeden İlçe Müdürü Avan, 2016 yılı içerisinde 45 hırsızlık olayının meydana geldiğini, 26 olayın aydınlatıldığını, 19 olayın ise aydınlatma çalışmalarının devam ettiğini ifade etti. Avan, şunları söyledi:

“İlçemizde 22 kayıp şahıs müracaatı oldu. Kayıp olan şahıslar değişik zaman dilimlerinde bulunarak müracaat sahiplerine teslim edildi. 57 kadına şiddet olayının meydana geldiği ilçemizde 6284 sayılı yasa kapsamında gerekli koruma tedbirleri alınarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İlçe Müdürlüğü ile gerekli koordine kuruldu ve herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı.”

2016 yılı içersinde 3 intihar ve 21 intihara teşebbüs olaylarının meydana geldiğini söyleyen Avan, olaylara neden olan ailevi, ekonomik, arkadaşlık gibi nedenlerin ortadan kaldırılması için diğer destek birimlerinden yardım alarak mağdur ve aileleri ilgilendiklerini belirtti.

İlçe Emniyet Müdürü Cemal Avan, okul çevresinde alakasız gezen kimlik taşımayan, kumar, sarhoşluk ve dilencilik olaylarından dolayı toplam 3 bin 521 lira para cezası kesildiğini ve uyuşturucu ile mücadelede çalışmalarına devam ettiklerini anlatarak, “İlçemizde 2016 yılı içerisinde 7 şahsa uyuşturucu madde kullanmak, bulundurmak ve satmak suçlarından adli işlem yapılmıştır. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı her türlü kötü alışkanlık ve kötü niyetli kişilerden korumak için korumak için çalışmalarımız devam etmektedir. İlçemizde 2016 yılı içerisinde 10 bin 451 tescilli araç ve 687 motosiklet mevcuttur. İlçemiz yol güzergahı üzerinde olduğundan denetimlerimiz sıkı takip ediliyor. Yıl içerisinde ekiplerimizce 9 bin 995 adet araç kontrol edilmiş, kusurlu görülen 148 araç trafikten men edilmiştir. 17 sürücüye alkollü araç kullanmaktan işlem yapılarak bin 300 araca toplam 254 bin 486 TL idari para cezası kesilmiştir.”

56 yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği Besni’de 1 vatandaşın hayatını kaybettiğini ve 74 vatandaşında yaralandığını söyleyen Avan, ayrıca 21 maddi hasarlı trafik kazası olayına bakıldığını da sözlerine ekledi.

FOTOĞRAFLI

Kaynak: Hürriyet

14Polislikten atılanlar askere alınacak

Kanun hükmünde kararnamelerle melskten ihraç edilen 25 bin polisten 10 bine yakın polis, komiser ve başkomiser askere alınacak. Polislere on yıl mecburi hizmet sonrası askerden muaf olma hakkı hakkı tanıyan düzenlemenin şartlarını yerine getirip tezkere almayanlara askerlik belgeleri gönderilmeye başlandı.

Habertürk’ün haberine göre, söz konusu polislerin, muayene işlemlerini yapmaları için askerlik şubelerine başvurmaları istendi.

2011 yılında çıkarılan “6109 sayılı Askerlik Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna” göre; 10 yıllık hizmetin ardından polislerin askerliklerini yapmış sayılacağı belirtilirken, bu süreyi doldurmadan polislik mesleğinden ayrılan veya meslekten atılan kişilerinse askerlik görevlerini yapmaları gerekiyor.

8 Şubat 2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan, “6109 sayılı Askerlik Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da şu ifadeler yer almıştı: “Bugün itibarıyla, askerlik hizmetini yerine getirmekte olan polis memurları terhis edilecektir. Yine bugün itibarıyla, polis memuru olup da çeşitli nedenlerden dolayı haklarında yoklama kaçağı, bakaya suçu nedeniyle adli tahkikat yapılanlar hakkında işlemler durdurulacaktır. Polis memurlarının, polis eğitim ve öğretim kurumlarında görev yapanların, polis eğitim ve öğretim kurumlarının giriş sınavlarını kazananların her türlü askerlik işlemleri ertelenecek, 10 yıl sonra askerlik görevlerini yerine getirmiş sayılacaklardır.”
Kaynak: Hürriyet

13Kayseri’de 6 ‘ByLock’ kullanıcısı polis gözaltına alındı

KAYSERİ,(DHA) – KAYSERİ’de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında telefonlarında ‘ByLock’ programı bulunduğu iddiasıyla 6 polis gözaltına alındı.
Terör örgütünün kriptolu yazışma programı ByLock kullanıcısı olduğu belirtilen 6 polis gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor.

Kaynak: Hürriyet

12FETÖ/PDY soruşturmasında gözaltına alınanlar sağlık kontrolünden geçirildi

Sinan BİLGİLİ/İSTANBUL,(DHA) İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen FETÖ/PDY operasyonu kapsamında gözaltına alınan bazı şüpheliler sağlık kontrolünden geçirildi. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.

Kaynak: Hürriyet

11İstanbul’da Mali Şube’den FETÖ/PDY operasyonu

Ramazan EĞRİ-Ali Kerem BENGİ / İSTANBUL,(DHA) İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sabah saatlerinde ‘FETÖ/PDY’ kapsamında operasyon gerçekleştirdi.

İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sabah erken saatlerde belirlenen adreslere operasyon düzenledi. Bir grup polis Kartal,Soğanlık Yeni Mahallesi, mar Sinan Caddesi’ndeki İBB Lojmanları B Bloka geldi. Polis lojmanda girdiği dairede arama yaptı. Başka bir polis ekibi ise Üsükdar Bulgurlu Mahallesi’nde 5 katlı bir binaya operasyon düzenledi. Binadaki bir daireye giren polisin aramaları devam ediyor.

Kaynak: Hürriyet

10Son dakika: FETÖ’nün ‘abla’ yapılanmasına operasyon

İstanbul’da bu sabah saatlerinde FETÖ/PYD operasyonu gerçekleştirildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyon İstanbul’un pek çok semtinde eş zamanlı olarak başlatıldı. FETÖ’nün “abla” yapılanmasına yönelik operasyonda 73 kişi hakkında gözaltı kararı çıkartıldı.

Bunun üzerine sabah saatlerinde belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenleyen İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, zanlılardan 55’ini gözaltına aldı.

Bir grup polis Kartal’da Soğanlık Yeni Mahallesi, Mimar Sinan Caddesi’ndeki İBB Lojmanları’na geldi. Polis lojmanda girdiği dairede arama yaptı. Başka bir polis ekibi ise Üsküdar Bulgurlu Mahallesi’nde 5 katlı bir binaya operasyon düzenledi.

Gözaltına alınan şüpheliler Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildi.

Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin devam ettiği, firari şüphelilerin yakalanması için çalışmaların sürdüğü belirtildi.

Hakkında gözaltı kararı verilen şüphelilerden bazılarının terör örgütünün şifreli haberleşme programı “ByLock” kullanıcısı olduğu öne sürüldü.

 
Kaynak: Hürriyet

9Eski emniyet müdür yardımcısı tutuklandı

Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında daha önce meslekten ihraç edilen İkan ve emekli polis memuru Serhat Büyükdoğru emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi.

Şüpheliler, savcılıktaki sorgularından ardından sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Tutuklanan polis memurunun, FETÖ’nün kriptolu mesajlaşma sistemi “ByLock” kullandığı öğrenildi.

Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan ve daha önce meslekten ihraç edilen eski Aydın Emniyet Müdür Yardımcısı İkan, 17 Aralık’ta Manisa’da saklandığı evde Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınmıştı.
Kaynak: Hürriyet

8FETÖ sanığı 17 Milli Eğitim çalışanının yargılanmasına başlandı (2)

2 TAHLİYE, 2 TUTUKLAMA
Eskişehir’de FETÖ/PDY üyesi olmakla suçlanan 17 Milli Eğitim çalışanın yargılandığı davanın ilk duruşması 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Geç saatlere kadar süren duruşmada sanıklar tek tek kendilerini savundu. Tutuksuz sanıklardan Cemal Öztürk, cemaatin 17-25 Aralık’tan sonra siyaset yapmaya başladığını ve bunu fark edince bağlarını kopardığını söyleyerek, “Hükümeti can düşmanı olarak gördüler. Bank Asya’ya 100 lira da olsa para yatırın denildi. Amerika’daki hain arkasından gidilecek bir adam değilmiş” dedi.
Diğer tutuksuz sanıklardan Osman Ekiz ise üniversite öğrencisiyken bir süre cemaat evlerinde kaldığını söyleyerek, “Toplantılarda cemaate eleman kazandırma gibi konular üzerinde duruluyordu. İnsanların fişlenmesini, çevremizdeki tehlikeli gördüğümüz isimleri kendilerine bildirmemizi istiyorlardı. Benim de bilirkişi olmam istenmişti. Amaçları şimdi ortaya çıkıyor. Hakim, savcı, polis, bilirkişi hepsi bunlardan olacaktı ve milletin başına çorap örülecekti” diye konuştu.
Eskişehir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tutuklu sanıklardan Zeki Malbeleği ve Şerif Uysal’ı adli kontrol şartıyla tahliye etti, tutuksuz sanıklardan Metin Arslan ile Suat Bakay’ın ise tutuklanmasına karar verdi. Heyet duruşmayı 6 Nisan’a erteledi.
Kaynak: Hürriyet

7Kemalettin Özdemir: Gülen’in mevkiini dini olarak tanımlamak çok zor

Özkan ARSLAN/ANKARA,(DHA)- ANKARA 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen FETÖ Çatı Davası’nın duruşmasında tanık olarak dinlenen ve örgütün bir dönem emniyet imamlığını yaptığı iddia edilen Kemalettin Özdemir, Fetullah Gülen’e ilişkin “Yapılacak bütün şeylere o karar verir. O’nun mevkiini dini olarak tanımlamak çok zor. Cemaat içinde mesih, mehdi, imam O’nun için küçük kalıyor. O’nun için onlardan da üstün bir algılama var. Bu yapıda tek bir kişinin rakamı vardır, diğer herkes sıfırdır” diye konuştu.

ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik yapılan soruşturma kapsamında açılan FETÖ Çatı Davası’nın görülmesine Ankara 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada tanık olarak dinlenen örgütün bir dönem emniyet imamlığını yaptığı iddia edilen Kemalettin Özdemir Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, Ak Parti eski milletvekili İlhan İşbilen, Kazım Avcı, Dilaver Azim, Alaaddin Kaya, Abdulkadir Aksoy, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, bir dönem örgütün emniyet imamı olduğu iddia edilen ve cemaatten olaylı bir şekilde ayrıldıktan sonra adını duyuran ilahiyatçı Kemalettin Özdemir dinlendi. Özdemir babasının Said-i Nursi’nin öğrencilerinden olduğunu ve Fetullah Gülen’i 1961 yılında beri tanıdığını söyledi. 1975 yılında Erzurum’da yüksek lisans yaptıktan sonra Ankara’ya döndüğünü anlatan Özdemir, “Ankara’da Naci Tosun beni buldu. Esnaf ve öğrencilerle dini sohbetler yapmamı teklif etti. Bende İslami yönden bildiklerimi sohbetlerde anlatmaya başladım. Benim dersime öğrenciler, esnaf, polis okulu öğrencileri ve amirleri de katıldı” diye konuştu.

CEMAATTEN TEK KURUŞ PARA ALMADIM

Özdemir, Sovyetlerin dağılmasının ardından 1992’de kendisine Türk Cumhuriyetleri’nde açılması düşünülen okullar için görev verildiğini ve kendisinin de bunu kabul ederek okulların açılmasında görev aldığını belirtti. Daha sonra Sakarya Üniversitesi’ne başvuru yaptığını ve burada yardımcı doçent olarak göreve başladığını anlatan Özdemir şunları söyledi: “1999 yılında deprem olunca eğitime ara verildi. Ben de yurt dışında çalışmak için talepte bulundum. Devletin görevlendirmesiyle Güney Afrika ve Nijerya’da çalıştım. Afrika’dan döndükten sonra Saraybosna’ya gönderildim ve bir süre burada çalıştım. Bu görevlerim sırasında cemaatten tek kuruş para almadım. Devletten aldığım maaşla hayatımı sürdürdüm. 2009 yılında da Türkiye’ye dönerek Ankara’da yeni açılan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’ne atandım ve halen buradaki görevimi sürdürmekteyim”

REHBERLİK DIŞINDA BİR SORUMLULUĞUM OLMADI

Daha önceki tanıkların ifadeleri doğrultusunda mahkeme başkanının kendisine “Cemaatin emniyet imamlığını yaptınız mı?” sorusuna net bir cevap vermeyen Özdemir, “Benim Ankara’da yaptığım sohbetlere polisler de katıldığı için emniyet imamı dediler. Ben rehberlik dışında bir sorumluluk almadım. Ben bunların hepsinin abisi konumundaydım. Bunlara rehberlik hizmeti veriyordum. En üst rehberleri bendim” dedi. Ancak ifadesinin sonunda mahkeme başkanının ısrarla net bir cevap istemesi üzerine Özdemir, emniyet imamı olmadığını bu görevi başkalarının yaptığını söyleyerek, “Ben onların da üstüydüm, onlara rehberlik yaptım” dedi.

KİMSENİN GÜLEN’E RAKİP OLMAK GİBİ BİR ŞEYE CESARET ETMESİ ÇOK ZOR

Hakkında medyada çıkan ve bazı tanıkların beyanları doğrultusunda, cemaatten, Gülen’e rakip olmak istediği için atıldığı yönündeki bilgiler sorulan Özdemir, “Benim ayrılma sebebim 2009 yılında bu yapının yaptığı bazı onaylamadığım işlerini görmemle başlıyor. Cemaati ele geçirmek istemem ve rakip olma gibi iddialar doğru değil. O kişiye kimsenin rakip olmak gibi bir şeye cesaret etmesi çok zor” dedi.

ABD’DE HAVALİMANINDA 24 SAAT GÖZALTINDA TUTULDUM, AYAKLARIMA DEMİR BAĞLANDI

Gülen’le en son 2003 yılında görüştüğünü ve kendisinin anlamadığı tuhaf olaylar yaşadığını belirten Özdemir bu görüşmeyi şöyle anlattı: “Beni telefonla aradı. ‘FBI sizi soruyor’ dedi. Ben de bu durumdan rahatsız olup Ankara’da ABD büyükelçisini aradım randevu talebinde bulundum. Oraya gittiğimde büyükelçi bana, ‘Ben de sizi merak ediyordum. Biz Gülen’e çok güveniyoruz. O’nun için tehlikeli olacak kişileri araştırdığımızda sizin isminize ulaştık’ dedi. Ona zarar verebileceğimi düşünmüşler.”

Bunun üzerine olayı sormak için ABD’ye gittiğini anlatan Özdemir, “New York Havalimanı’na indiğimizde uçakta bir anons yapıldı ve çıkışta bütün yolcuların pasaportlarına bakılacağı söylendi. Ancak benim dışımda kimsenin pasaportuna bakılmadı. Beni alıp ayaklarıma demir bağlayıp nezarete attılar. 24 saat kaldım. Sonra beni Türkiye’ye geri gönderdiler. İşlemler sırasında istersen irtica talebinde bulunabileceğimi de söylediler. Ama ben bunu gerektirecek bir durumum olmadığını belirterek kabul etmedim ve geri döndüm. Ancak iptal edilen vizem bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü’nün, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün referans olmasına rağmen geri verilmedi. Bunu Fetullah Gülen yaptırdı. Beni yakalattı. Bir daha ABD’ye giremeyecek şekilde vizemi iptal ettirdi. Niçin yaptı bilmiyorum. İleride kendileri için tehlikeli olabileceğimi düşünmüş olabilirler” şeklinde ifade verdi.

BU YAPIDA BİR KİŞİNİN RAKAMI VARDIR DİĞER HERKES SIFIRDIR

O olaydan sonra Gülen ile bir daha irtibatının olmadığını, ancak toplanan kurban paralarının farklı yerlere harcanmasını, Gülen’in başörtüsü konusunda yaptığı açıklamaları ve insanların dinlenmesini ‘abi’, ‘imam’ konumundaki kişilerle konuştuğunu ve yaptıkları şeyin yanlış olduğunu sürekli anlattığını belirten Özdemir şöyle devam etti: “Ancak ondan gelen emir Kuran ve Peygamber emrine ters olsa bile uygulanır. Yapılacak bütün şeylere o karar verir. O’nun mevkiini dini olarak tanımlamak çok zor. Cemaat içinde mesih, mehdi, imam O’nun için küçük kalıyor. O’nun için onlardan da üstün bir algılama var. Bu yapıda tek bir kişinin rakamı vardır, diğer herkes sıfırdır” dedi.

BENİ BİRKAÇ DEFA ZEHİRLEDİLER

2009 yılında bu yapıdan koptuğunu tekrarlayan Özdemir, “Ancak bunları anlatacak kimseyi bulamadım. Konuşmak istediğimde gördüm ki polis okullarının, emniyet müdürlüklerinin, diğer yapıların neredeyse tamamı bunlardan. Ama ben geri adım atmadım. Bu kez beni birkaç defa zehirleyerek öldürmek istediler. Defalarca ölümle tehdit ettiler. Karşıma çıktılar. Bunun üzerine devlet bana koruma tahsis etti. Hakkımda iftiralar atıp CD’lere aldılar. Bu CD’leri her yerde cemaat mensuplarına izlettiler. Öldürmeyi başaramadılar ve ben 2010 yılından beri bu yapıyla ilgili her şeyi devletle paylaştım. Pek çok defa devletin üst kademesinde bunların stratejilerini paylaştım. Nasıl mücadele edileceğini konuştum. Raporlar verip, yapının nasıl tehlikeli bir yapı olduğunu anlattım. Beni engellemek için yaptıkları şeyler sonuç vermedi. Sonra ‘KÖZ grubu’ diye bir yapı uydurdular. Bunu bu yapıyla mücadele eden insanları etkisiz kılmak için yaptılar. Bu da tutmadı. Şimdi de ‘kripto Fetö’cü’ diye karşıma çıktılar. Ben bunlarla mücadeleye, çalışmalarına bunlar ne yaparlarsa yapsınlar devam edeceğim” diye konuştu. Özdemir, kendisinden önce ifade veren Nihat Demirbüken, Hulusi Cemil Altınlı ve Çetin Acar’ın da cemaat tarafından davanın sulandırılması ve içinden çıkılmaz bir hal alması için kullanıldığını iddia ederek, “Bunların bağlantıları kontrol edilirse kime ulaşacağı ortaya çıkar” ifadesini kullandı.

NUH METE YÜKSEL OLAYI

Özdemir, Hulusi Cemil Altınlı ve Çetin Acar’ın ifadelerinde eski DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel’e düzenlenen komplonun emrini kendisinin verdiğini duydukları yönündeki ifadelerin doğruyu yansıtmadığını iddia etti. O dönemde yurt dışında olduğunu anlatan Özdemir, “Bunu yaptığımı bir Allahın kulu çıkıp söylesin. Böyle bir şey yapmak insanın hem dünyasını hem de ahiretini karartır. Ben sadece bunu nasıl yaptıkları konusunda malumat aldım. Bu zatın daha önce de böyle şeyleri var o kullanılmış. Televizyon içine gizli kamera yerleştirmişler” dedi.

Müşteki avukatlarının isim istemesi üzerine Özdemir, “Kimler yaptı, bayanı nasıl ayarladılar, nasıl organize edilmiş bilmiyorum” diye cevap verdi.

BU DAVADA ASIL YARGILANMASI GEREKENLER SİZİN KARŞINIZA GELMEDİ

İfadesinin sonunda Mahkeme Başkanı Selfet Giray davanın sanıklarını Özdemir’e tek tek sordu. Özdemir diğer tanıkların aksine tutuklu sanıklar Alaaddin Kaya, İlhan İşbilen, Kazım Avcı ve Abdulkadir Aksoy için, “Cemaat içinde tanınan isimlerdi ancak bu kişilerin hiyerarşik yapıda görev aldıklarını düşünmüyorum. Zaten bu davada asıl yargılanması gereken kişiler sizin karşınıza gelmediler” şeklinde cevap verdi.

Özdemir ayrıca FETÖ tehlikesinin hala geçmediğini, örgütün bir takım yapılarla iş birliği yaparak sansasyonel eylemler yapabileceğini, mücadelenin daha ciddi yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: Hürriyet

63 müfettiş

İstihbarat, terör ve suikastçı polisin görevli olduğu Çevik Kuvvet şubelerinde incelemelerini sürdüren müfettişler, ilgili birimlerin amir ve müdürlerinin bilgisine başvuruyor. Suikast ile ilgili gündeme gelen iddiaları inceleyecek olan müfettişler şu sorulara yanıt arayacak:

“Mevlüt Mert Altıntaş, FETÖ soruşturmasında adı geçmesine ve Işık Evi toplantılarına katıldığının belirlenmesine rağmen nasıl fark edilmedi?

FETÖ soruşturmasında Mevlüt Mert Altıntaş olan isminin Mehmet Mert Altıntaş olarak geçmesi sehven mi yoksa gizlemeye yönelik mi yapıldı?

Dönem arkadaşlarının çoğu FETÖ’den soruşturulup meslekten atılırken Altıntaş nasıl bu soruşturmalara dahil edilmedi?

Suikastçı neden sağ yakalanmadı?

Emniyet içerisinde korundu mu?”
Kaynak: Hürriyet

5Gülen yanıtı: Uyarmaya gitmiştim

Davutoğlu yanıtında özetle şu ifadelere yer verdi:

KİŞİSEL TERCİH DEĞİL

“Sayın Başbakanımızla yaptığımız değerlendirme neticesinde ve talimatı doğrultusunda, BM Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’de bulunduğum sırada, Gülen’le bir görüşme gerçekleştirdim. Gülen ile Eylül 2013’te gerçekleştirdiğim görüşme kişisel bir tercih sonucunda veya bir yakınlık gösterisi mahiyetinde şahsi bir ziyaret olmayıp, Başbakanımız Sayın Erdoğan’ın bilgisi ve izni doğrultusunda, 7 Şubat sonrasında, söz konusu yapı mensuplarının o döneme kadar düşündüğümüz bir sivil toplum örgütü olmanın ötesinde, devlet iradesinden bağımsız ve devlet hiyerarşisi dışında bir yapılanma içerisinde olduğu kanaatimizin oluşması üzerine, muhatabına somut mesajları doğrudan iletmek amacına matuftu. Bu görüşmede Sayın Başbakanımızla gerçekleştirdiğimiz istişare çerçevesinde açık bir şekilde gerekli uyarılarda bulundum. Ülkemize dönüşümde bu görüşmeyi ve edindiğim intibayı Sayın Başbakanımıza aktardım. Bu çerçevede, kendisini samimi görmediğimi, zaman kazanmaya çalışır bir intiba verdiğini ve bu kritik süreçte dikkatli olmamız gerektiğini ifade ettim. Bu görüşme dışında, kendisiyle başka hiçbir görüşmem olmamıştır.

(24 Kasım 2015’te Rus uçağının düşürülmesi) İhlalin yapıldığı ilk an ile birçok uyarının yapıldığı ve müdahalenin gerçekleştiği 5 dakikalık süre içinde bu spesifik olay için ek bir talimat almanın ya da vermenin imkansızlığı açıktır. Angajman kuralları genel bir talimattır.

ÖNGÖRMEK MÜMKÜN DEĞİL

Uçağı düşüren pilotun FETÖ/PDY ile irtibatlı olup olmadığı hususuna gelince; angajman kuralları konusunda talimat veren bir Başbakan’ın, Genelkurmay Başkanı ya da Hava Kuvvetleri Komutanı’nın, angajman kurallarının hangi askerimiz tarafından nerede ve ne zaman uygulanacağı konusunu öngörmesi mümkün değildir.

Bu pilot hakkında da yargı süreci işlemektedir. Yetkilendirildiği angajman kurallarının dışında başka bir merciden emir alarak hareket ettiği ortaya çıkarsa mutlaka cezayı alacaktır.

Esasen angajman kurallarına ilişkin talimatın tarafımdan verildiğine ilişkin açıklamayı yapma nedenlerinden birisi de Sayın Genelkurmay Başkanımızın haklı bir gerekçe ve kaygı ile uçağın düşürülmesine ilişkin spekülasyonların görev yapmakta olan TSK mensuplarının angajman kurallarını yerine getirirken tereddüt göstermeleri sonucunu doğurabileceğini iletmesidir. Kendisine gereken açıklamanın tarafımdan yapılacağını, ancak bu pilotun ya da süreç içinde görev yapmış diğer TSK mensuplarından herhangi birinin herhangi bir örgüt bağlantısı varsa bunun da hemen tetkik edilmesi gerektiğini söyledim. Nitekim Sayın Genelkurmay Başkanımız daha sonraki görüşmemizde pilotun geçmişini ve ilişkilerini araştırdıklarını ve somut bir irtibat tespit edilemediğini bildirmiştir.”
Kaynak: Hürriyet

4Guinnes’e adayız

5 BİN 372 KAMERA

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), birbiriyle çelişen iki kavram olan gizlilik ve şeffaflık kavramlarının dengesini kurmaya çalışıyor. Bunun için sürekli yeni teknolojilere uyum sağlamaya çalışıyoruz. Elektronik sınavlar 2 yıldır Ankara, İstanbul ve İzmir’de düzenleniyor ancak başvuru kontenjanları sınırlı olduğu için Ankara Esenboğa Sınav Merkezi inşa edildi. Merkez, 30 bini kapalı olmak üzere 50 bin metrekarelik alana kuruldu. 5 giriş ve 8 çıkışlı, 37 salon ve 5 bin kabini bulunan binada, adaylar yüz tanıma sistemiyle sınava girecek. Şehir dışından gelenler için 2 bin 500’ü çanta/bavul olmak üzere toplam 5 bin emanet dolabı var. Jammer’la korunan bina 5 bin 372 kamera ile sürekli izleniyor.

TUVALET İZNİ OLACAK

Normal sınavlarda tuvalet izni yokken, elektronik binada 66’sı sınav salonlarında olmak üzere 203 tuvalet ile hizmet veriliyor. Sınavda sağlık problemi yaşayanlar için golf arabasına benzer mini ambulanslarla ilk müdahale yapılıyor. Olağanüstü durumlar için 11 acil çıkış kapısı var. Adayların yüzde 60’ı şehir dışından katılıyor. İstanbul’a ve İzmir’e benzer sınav merkezleri yapılacak. Şimdilik sadece Yabancı Dil Sınavları’nda hizmet veren merkezi bugüne kadar 3 bin 500 aday aynı anda kullandı. 5 bin aday sınava girdiğinde Guinness rekoru için başvurulacak. Güney Kore’de şu ana kadar 1200 kişiye aynı anda elektronik sınav yapılıyor. Böylelikle Türkiye 5 bin kişilik elektronik sınav merkeziyle dünyada ilk olduğunu tescilleyecek.

ONLİNE ARŞİV KURULACAK

Soruşturması devam eden 2010 KPSS kitapçıklarının imha edilmesi sorununa çözüm olarak online arşiv kurulacak. Bunun için kitapçıklarda her sorunun altında cevap anahtarı bulunacak. Her adayın kitapçığındaki soruları ve cevapları elektronik ortama aktarılacak.

32 kopyacı yakalandı

“14 milyon adaydan sadece 32’si kopyadan yakalandı. 5 bin 500 aday kuralları ihlal ettiğinden sınavı geçersiz sayıldı. 156 kişi yanında cep telefonu getirdi. 759 kişi takıyla, 1955 kişi saatle sınava girdi. 778 kişinin ise geçerli kimliği olmadığı için sınavı iptal edildi. FETÖ soruşturması kapsamında 17’si sözleşmeli teknik personel olmak üzere toplam 37 kişi ihraç edildi. Soruşturma kapsamında adli birimlere bilgi akışı devam ediyor.”

Deneme soruları geliyor

“YDS, ALES ve İş Güvenliği sınavlarında adaylara 3’er, 4’er deneme soruları yöneltilecek. Hangisinin deneme sorusu olduğu bilinmeyecek. Bunlar puanlamaya katılmayacak ve adaylara fazla zaman verilecek. Her adaya farklı soru sorulacak. Denemelerin sözlü ya da yazılı açıklanması suç sayılacak. Bireyselleştirilmiş sınava geçeceğiz. Farklı adaylara eş zamanlı farklı sınav yapılacak. Soru havuzu, deneme sorulardan oluşturulacak. İhtiyaç duyulursa eş değer zorlukta kişisel sınavlar yapılabilecek.”

Rakamlarla ÖSYM 2016

ÖSYM Başkanı Demir, 2016 yılında yaptıkları sınavlara ilişkin sayısal verileri de paylaştı:

45 farklı sınavda 223 test aracılığıyla 8 bin soru soruldu.

14 milyon 207 bin 923 aday sınavlara başvurdu, 776 bini sınavlara girmedi.

50 bin kişi parasını yatırmasına rağmen YGS’ye girmedi.

Sınavlarda 2 milyon 81 bin görevli çalıştı.

3.5 milyon adayın girdiği KPSS yapıldı.

Rekor KPSS’ye başvuran 200 bin aday sınava girmedi.

190 bin salon kullanıldı.
Kaynak: Hürriyet

3FETÖ davasında ara karardan 1 tahliye çıktı

Osman Nuri BOYACI/DENİZLİ, (DHA)- DENİZLİ’de Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz darbe girişimine yönelik açılan ve aralarında 11. Komando Tugay Komutanı Kamil Özhan Özbakır’ın da bulunduğu 60 sanıklı davada ara karar verildi. Mahkeme 42 tutuklu sanıktan Astsubay Ahmet Ali Akın’ı sağlık sorunları sebebiyle adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine fiili olarak katılımla ilgili Türkiye’de başlayan ilk dava olma özelliği de taşıyan darbeci askerler davasında, 26 Aralık’ta başlayan ve 14 celse süren ilk duruşmada, sanıklar ve avukatları savunma yaptı. 14’üncü celsenin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Karara göre sanık Astsubay Ahmet Ali Akın’ın sağlık sorunları sebebiyle adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verilirken, 41 sanığın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Sanık Astsubay Ahmet Ali Akın’ın yakalandığı hastalığın tetkik ve tedavisinin yapılabilmesi için, avukatının tahliye talebine cumhuriyet savcısı da olumlu görüş bildirdi. Mahkeme heyeti de ara kararda bir tek Akın’ın tahliyesine karar verdi. Tahliye edilen Akın için yurt dışına çıkış yasağı konuldu.
Mahkeme, darbe girişiminin Denizli’deki en önemli isimlerinden ve halen firarda olan 11. Komando Tugayı eski Kurmay Başkanı Fahrettin Demir hakkındaki yakalama emrinin devamına ve infazının beklenmesine de karar verdi.
Tutukluluklarına devam kararı verilen 41sanık, İzmir F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na götürüldü. Aralarında 11. Komando Tugayı’nın eski komutanı Kamil Özhan Özbakır’ın da bulunduğu 41’i tutuklu, 1’i firari ve 18’i tutuksuz 60 sanık hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Ayrıca 15’er yıl hapis cezası talep ediliyor. Davaya 22 Şubat’tan itibaren yapılacak duruşmayla devam edilecek.
Kaynak: Hürriyet

2Aydın eski il emniyet müdür vekili tutuklandı

Cem ULUCAN / AYDIN, (DHA)- ETHULLAHÇI Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında, Aydın eski İl Emniyet Müdür Vekili Suat İkan tutuklandı.
Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, hakkında 16 Temmuz günü gözaltı kararı çıkarılan ve beş buçuk aylık firar sürecinin ardından 16 Aralık günü Manisa’da yakalanan Aydın eski İl Emniyet Müdür Vekili Suat İkan, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin adliyeye götürdüğü İkan, savcılık ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı.
MÜDÜRLÜĞE 6 AY VEKALET ETMİŞTİ
Suat İkan, dönemin Aydın İl Emniyet Müdürü Tacettin Kurt’un 18 Mayıs 2011’de yayımlanan kararnameyle merkeze çekilmesinin ardından Aydın İl Emniyet Müdürlüğü’ne vekaleten atanmış ve bu görevi 7 Kasım 2011 tarihine kadar 6 ay süreyle devam etmişti. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden ihraç edilen Suat İkan, beş buçuk ay firar ederken 16 Aralık günü yapılan operasyonda, Manisa’daki babasının evinde gözaltına alınmıştı. İkan’ın yanı sıra FETÖ/PDY soruşturması kapsamında daha önce gözaltına alınıp savcılık ifadesinin ardından serbest bırakılan emekli polis memuru Serhat Büyükdoğru’da yeniden gözaltına alınarak getirildiği adliyede tutuklandı. Büyükdoğru’nun FETÖ/PDY’nin şifreli haberleşme programı olan ‘ByLock’ kullanıcısı olduğu belirlendi.

FOTOĞRAF
Kaynak: Hürriyet

1Kayseri’de 67 sanıklı FETÖ davasında 4’üncü gün: Boydaklar tahliye istedi (2)

FETÖ DAVASINDA 6 TUTUKLU SANIĞA TAHLİYE KARARI
Kayseri’de 4 gündür devam eden ve aralarından Boydak kardeşlerinde bulunduğu FETÖ/PDY davasının 2’nci duruşmasında tutuklu 6 sanık hakkında tahliye kararı çıktı. Mahkemede, haklarında yakalama kararı bulunan Yunus Serin ve Sinan Ekin için de kırmızı bültenle aranmasına karar verildi.
Boydak Holding Eski Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, Holding eski Ceo’su Memduh Boydak’ın aralarında bulunduğu 4 gündür devam eden FETÖ davasının ikinci duruşması ara kararların açıklanmasıyla tamamlandı. 44 ara kararın çıktığı ikinci duruşmada mahkeme heyeti, Boydak Holding Eski Yönetim Kurulu Üyesi Murat Bozdağ, Tuna Çelik Kapı Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Tuna, KAYMOS Eski Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Alak, Kılıçaslan Vakfı çalışanlarından Arap Ali Aksoy, Kılıçaslan Vakfı Mütevelli heyeti üyesi Nurullah Sarıöz ve Nezahat Temizlik eski ortaklarından Adem Çelik’in tahliyesine karar verdi. Ayrıca, dava ile ilgili aranan ve Tayland’ta yakalanan Osman Hilmi Özdil’in ülkeye iadesine karar verirliken yine haklarında yakalama kararı bulunan sanıklar Yunus Serin ve Sinan Ekin’le ilgili Interpol’e yazı yazılarak Kırmızı Bülten çıkarılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararı bulunan sanıkların gelmemeleri durumlarında İçişleri Bakanlığı’na yazı yazılarak vatandaşlıktan çıkarılmasına karar vererek duruşmayı 3 Nisan tarihine erteledi.
Kaynak: Hürriyet

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz