Bugünkü (22 Mart 2017) FETÖ haberleri

0

47FETÖ Askeri Okul Yapılanması soruşturması: 31 kişi tutuklandı

DHA

22 Mart 2017 – 01:46Son Güncelleme : 22 Mart 2017 – 01:46

Çağatay KENARLI, İstanbul,(DHA) İSTANBUL Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri, FETÖ/PDY’nin eski askeri ve sivil öğrenciler ile muvazzaf askerler yapılanmasına yönelik başlatılan soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararıçıkarılan 85 kişiden 31’i çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hakkında gözaltı kararı verdiği 85 kişiyi yakalamak üzere 8 Mart Çarşamba günü düzenlediği operasyonda 45 kişiyi gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüphelilerden 43’ü dün adliyeye sevk edildi. 31 kişi çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklanırken, 12 kişi ise adli kontrol talebiyle serbest bırakıldı. Serbest kalan 12 kişi hakkında yurt dışına çıkış yasağı da konuldu. Hakkında gözaltı kararı bulunan 40 kişinin ise aranmasına devam ediliyor.

İTİRAFÇILAR ASKERİ OKUL YAPILANMASINI ELE VERDİ

TEM ekipleri, hakkında gözaltı kararı verilen şüphelilerin geçmiş operasyonlarda itirafçı olan FETÖ/PDY’nin “Eyalet Talebe Mesulü”, “Büyük Bölge Talebe Mesulü” ve “Bölge Talebe Mesulü” kişilerin verdiği ifadeler doğrultusunda tespit edildiğini belirtti.

ASKERİ OKUL SINAV SORULARI YEMİN ETTİRİLEREK VERİLMİŞ

TEM ekipleri, gözaltına aldığı sivil ve eski askeri öğrencilerin çeşitli şehirlerde FETÖ ile bağlantılı kişiler vasıtasıyla terör örgütü FETÖ/PDY’nin kriterleri doğrultusunda İstanbul’da bulunan askeri okullara yerleştirilmek üzere geldiğini belirledi. Ekipler, öğrencilerin buralarda bulunan öğrenci evlerine yerleştirildikten sonra sınav soruları yemin ettirilerek kendilerine verildiğini böylece öğrencilerin askeri okul sınavlarına hazırlandıklarını ileri sürdü.
Kaynak: Hürriyet

46Bakan Soylu: (Kılıçdaroğlu) Ya korkuyor, ya diyetini ödüyor, ya da esirdir

DHA

22 Mart 2017 – 01:01Son Güncelleme : 22 Mart 2017 – 01:01

Mehmet Kayhan YILDIZ- Hasan DÖNMEZ/KONYA, (DHA)- İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kasetle genel başkan olduğunu söyleyerek, ”Bu, nasıl genel başkan oldu? Kasetle genel başkan oldu. Peki kaseti kim yaptı? FETÖ yaptı. Türkiye’de aklı eren herkes bunun böyle olduğunu biliyor. Peki bugün niye kol kolalar? Bu sorunun cevabı lazım. Ben İçişleri Bakanıyım, bizde bilgileri de, belgeleri de var. Mahkemeye de ilettik. Gereği de yerine getirilecek. Ben söyledim, çağrılarda da bulundum. Peki bugün niçin beraberler? Bugün niçin birlikteler? Söyleyeyim, ya korkuyor, ya diyetini ödüyor, ya da esirdir” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, akşam saatlerinde Konya’ya gelerek Karatay Belediyesi tarafından Celalettin Karatay Kongre ve Spor Merkezi’nde düzenlenen ‘5. Karatay Konferansı’na katıldı. Bakan Soylu, Pensilvanya’dan gelen talimatla Gezi, 17-25 Aralık ve 6-7 Ekim olaylarıyla, 15 Temmuz darbeleriyle ülkeyi yorduklarını, yormaya devam edeceklerini bu nedenle de 16 Nisan’da yapılacak referandumun önemli olduğunu söyledi.
”TC’Yİ TÜKÜRÜĞÜMÜZLE BOĞARIZ DİYORLARDI”
Bakan Soylu, konuşmasında isim vermeden HDP’yi eleştirerek, şunları söyledi:
”Yüzde 10’un üzerinde oy alınca şımaranlar, afra tafralarından geçilmeyenler, yürüyüşlerinden, cakalarından geçilmeyenler, oyları nasıl aldıklarını biliyoruz. Musluklardan kan akıtarak, oyları nasıl aldıklarını biliyoruz. İnsanları tehdit ederek oy aldıklarını biliyoruz. Evlere pusulalar göndererek o oyları aldıklarını biliyoruz. O oyları bir taraftan okullarda okuyan çocuklara, ‘anne ve babanıza söyleyin, eğer oy vermezlerse gereğini yerine getiririz’, diye tehdit ederek aldılar. Bir kısmını da kandırdılar. ‘Artık biz silahı bıraktık, bundan sonra siyaset yapacağız’ diye yüzlerini maskelediler. ‘Ne olursunuz yüzde 10’un üzerini aşalım’ diye bir kısmını da böyle ikna etmeye çalıştılar. Onlardan bir tanesi vardı. TC’yi tükürüğümüzle boğarız diyen. Şimdi tükürüğüyle nerede olduğunu biliyoruz. Şimdi bu milletin birliğinin ne olduğunu onlar anladılar.”
”ÖZERKLİK İLAN EDECEĞİZ DEYİN BOYUNUZUN ÖLÇÜSÜNÜ ALALIM”
HDP’ye yönelik eleştirisini sürdüren Bakan Soylu, ”Dediler ki, ‘7 Haziran’dan sonra artık buralarda bizim borumuz öter’ dediler. Nusaybin’de, Muş Varto’da, Cizre’de özerklik ilan edeceğiz diyorlardı. O gün sözleri, cesaretleri çok yüksek çıkıyordu. Hadi bakalım Türkiye Cumhuriyeti devleti bir karar verdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın talimatıyla bir adım atılıyor. Hükümetimiz, milletvekillerimiz, bütün milletimiz bir irade ortaya koyuyor. Hadi bakalım, o günkü cesaretin birazını görelim. ‘Bugün biz özerklik ilan edeceğiz’ deyin de boyunuzun ölçüsünü bir alalım” diye konuştu.
CHP’YE ELEŞTİRİ
Ak Parti’nin oyunu yüzde 34’den yüzde 52’ye çıkardığını belirten Soylu, CHP’nin de yüzde 25’de kaldığını belirtti. Soylu, CHP’nin eline pusula verildiğini belirterek, “Onun eline bir pusula vermişler. Demişler ki, 61-82 anayasasından hiç vazgeçmeyeceksin. Sana, millet lazım değil. Sana, ben lazımım. Sen, iktidar olmak isteyebilirsin. İktidar da yapmayabiliriz seni, ama bilesin ki, sen muktedirsin. Bir gün anayasa mahkemesiyle, bir gün yargıtayla, bir gün benim sermayemle muktedirsin, deyip onu milletle beraber bütünleştirmeyen, sadece Türkiye’nin üzerinde egemen olarak durmaya çalışanların sözcüsü haline getiren bir anlayışla karşı karşıya kalırsın” dedi.
”KASETLE GENEL BAŞKAN OLDU”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kasetle genel başkan olduğunu ileri süren Bakan Soylu, ”Bu, nasıl genel başkan oldu? Kasetle genel başkan oldu. Peki kaseti kim yaptı? FETÖ yaptı. Türkiye’de aklı eren herkes bunun böyle olduğunu biliyor. Peki bugün niye kol kolalar? Bu sorunun cevabı lazım. Ben İçişleri Bakanıyım, bizde bilgileri de, belgeleri de var. Mahkemeye de ilettik. Gereği de yerine getirilecek. Ben söyledim, çağrılarda da bulundum. Peki bugün niçin beraberler? Bugün niçin birlikteler. Söyleyim, ya korkuyor, ya diyetini ödüyor, ya da esirdir. Bunu Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerimin sorması gerekir” ifadelerini kullandı.
”HDP VE PKK İLE UZLAŞTILAR”
MHP ile uzlaşarak anayasa paketini hazırladıklarını hatırlatan Soylu, ”Peki onlar kimle uzlaştılar ? Bir taraftan HDP ve PKK ile uzlaştılar. Ben her gün istihbaratları okuyorum. Terör örgütleri ne diyor? Kim ne anlatmaya çalışıyor ? Bu ülkenin başına hangi çorapları örüyor diye onları takip etmekle görevliyim” dedi.
”KILIÇDAROĞLU’NUN KAZANMA İHTİMALİ ZATEN YOK”
Bakan Soyla, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında kazanma ihtimalinin olmadığını belirtti. Soylu, ”Diyelim ki, sayın Cumhurbaşkanımızla, Kılıçdaroğlu (Tartı tam uymuyor ama) seçime çıktı. Eğer Kılıçdaroğlu, o seçimde kazanma ihtimali zaten yok. Eski sistemde olsa mebus devam eder. Parti genel başkanlığı devam, sırça köşkler devam, ekmek elden su gölden devam. Zaten çene de bol, Allah selamet versin, o da devam. Ama yeni sistemde kaybettiği an adamın arkasına tenekeyi bağlarlar, doğru gönderiverirler. Eruh’ta konuşurken vatandaş, ‘SSK’yı batırdı, sabredin CHP’yi de batıracak’ diyor. Cumhurbaşkanımız güzel bir laf söyledi. ‘Buna 3 tane keçiyi versen, kaybeder’ dedi. Ben bunu Muğla’da geçen hafta anlatıyorum. Tam önümde birisi var. Bir şey söyleyeceğim diyor. Söyle dedim; ‘Bu cümle doğru da, bir düzeltme yapmam lazım. Ben keçileri iyi tanırım, ben hayvancıyım, keçiler kendini kaybetmez, bu kendini kaybeder’ dedi” diye konuştu.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

45Garnizon komutanı albay FETÖ’den gözaltında

AA

21 Mart 2017 – 23:44Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 23:45

Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Piyade Kurmay Albay Haluk Sevim’i gözaltına aldı.

Evinde de arama yapılan Sevim, sağlık kontrolünün ardından Çanakkale Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

 
Kaynak: Hürriyet

44Gökçeada Garnizon Komutanı FETÖ’den gözaltına alındı

DHA

21 Mart 2017 – 23:43Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 23:43

Burak GEZEN / ÇANAKKALE, (DHA)- ÇANAKKALE’nin Gökçeada İlçesi’nde, Garnizon Komutanı Piyade Kurmay Albay Haluk Sevim, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alındı.
Gelibolu 2. Kolordu Komutanlığı’na bağlı Gökçeada 5’inci Komando Alay Komutanı ve Gökçeada Garnizon Komutanı Piyade Kurmay Albay Haluk Sevim, bugün öğle saatlerinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında polis tarafından gözaltına alındı. Evinde arama yapılan Sevim, ifadesi alınmak üzere Çanakkale Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi.
Kaynak: Hürriyet

43Denizli’de, FETÖ’nün ablalarına yönelik operasyona 6 tutuklama

DHA

21 Mart 2017 – 23:42Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 23:42

Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA)- DENİZLİ’de, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütte ablalık yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan 19 kadından 6’sı, tutuklandı.
Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, geçen Cuma günü, FETÖ/PDY’de abla olarak görev yapan kadınlara yönelik operasyon düzenledi. Operasyonda, 19 kadın gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edilen şüphelilerden 6’sı çıkarıldığı kahkemece tutuklandı, 13 kadın ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kaynak: Hürriyet

42Ordu’da 11 FETÖ şüphelisi tutuklandı

DHA

21 Mart 2017 – 23:25Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 23:25

ORDU, (DHA)- ORDU merkezli Samsun ve Adana’da düzenlenen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınan 27 şüpheliden 11’i tutuklanırken, 16 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen FETÖ/PDY soruşturmasında, örgütün kriptolu haberleşme aracı ByLock’u kullandıkları tespit edilen ve haklarında gözaltı kararı çıkarılan 33 şüpheliden 27’si 5 gün önce gözaltına alındı. Operasyon kapsamında 6 kamu görevlisinin aranmasına devam edilirken, Ordu, Samsun ve Adana’da gözaltına alınarak Ordu Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen 27 şüpheli, buradaki işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edildi. Öğretmen, imam ve kamu görevlilerinden oluşan 27 şüpheliden 11’i nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanırken, 16’sı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kaynak: Hürriyet

41FETÖ şüphelisi BEBKA eski genel sekreteri adliyede (2)

DHA

21 Mart 2017 – 23:25Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 23:25

TUTUKLANDI
Bursa’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınıp sabah saatlerinde adliyeye sevk edilen BEBKA eski genel sekreteri Tamer Değirmenci, savcılıktaki sorgusunun ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkarılan Değirmenci, tutuklanara cezaevine gönderildi.
Kaynak: Hürriyet

40Belediye personeline FETÖ operasyonu

AA

21 Mart 2017 – 22:43Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 22:44

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma çerçevesinde, 11 belediye personeli hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda, belediyelerde memur, işçi, sözleşmeli personel ve hizmet alımı olarak çalışan M.K.K, Y.Ç, E.K, M.Y, İ.S, İ.T, A.K, G.Ş, Z,D. ile S.D. gözaltına alındı.

İstanbul’da olduğu tespit edilen F.N.Ş.’yi yakalama çalışmalarının devam ettiği öğrenildi. Gözaltına alınan 10 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

 
Kaynak: Hürriyet

39Kamudan 125 bin kişi uzaklaştırıldı

Hürriyet Haber

21 Mart 2017 – 22:28Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 22:28

Bakanlıktan yapılan açıklamada, kamuda ihraç edilenlerle ilgili rakamlar paylaşıldı. Buna göre, FETÖ soruşturmaları kapsamında, 30 bin 618 kişi açığa alınırken, 94 bin 867 kişi ihraç edildi. Toplamda 125 bin 485 kişi kamudan uzaklaştırıldı. Uzaklaştırılanlardan 18 bin 331 kişi görevine iade edildi. Bakanlıkta 170 kişi açığa alınırken, 973 kişi de ihraç edildi. 629 kişi ise görevine iade edildi. Açıklamada, terör örgütü PKK ve DHKP-C ile bağlantılı 13 bin 423 kişinin uzaklaştırıldığı, bin 956 kişinin ise göreve iade edildiği kaydedildi. Bakanlık bünyesinde de PKK ve DHKP-C ile bağlantılı
1 kişi açığa alınırken, 268 kişi ihraç edildi.
Kaynak: Hürriyet

38AB Komiseri Hahn’a sert tepki: Kendisini sömürge komiseri sanmasın

Hande FIRAT / ANKARA

21 Mart 2017 – 22:13Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 22:14

Hahn’ın, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın otoriter tutumu ve anayasayı değiştirerek başkanlık sistemine geçme planları Avrupa Birliği’ne sırt çevirmektedir” sözleri üzerine Çelik, Hürriyet’e özetle şunları söyledi:
HADDİNİ AŞIYOR

“Türkiye’nin Cumhurbaşkanı hakkında böyle bir şekilde konuşmak onun haddine düşmez. Haddini aşıyor ve siyasi ahlaka uymayan açıklamalar yapıyor. Türkiye’deki anayasa değişikliğini okuduğunu ve anladığını zannetmiyorum. Venedik Komisyonu’nun bu raporu, Türkiye’deki uygulamayı bekleyerek yazması, öyle değerlendirme yapması gerekirdi. Türkiye’nin sistem değişikliği yapıp yapmayacağına AB’nin genişleme komiseri karar vermeyecek. Kendisi şunu unutmamalıdır, kendisi siyasi değerlere dayalı bir birliğin genişlemeden sorumlu komiseridir. Kendisini sömürge komiseri zannetmesin. Bu pozisyonu yanlış anlıyor.

MÜZAKERELER İŞİ DEĞİL

Bu şahıs, genişlemeden sorumlu komiserdir, ama şu anda Türkiye söz konusu olduğunda ideolojik ön yargılarını devreye sokuyor ve ‘genişlemeyi engelleme komiseri’ olarak davranıyor. Onun görevi genişlemedir, genişlemeyi engellemek değildir. Kendisi Avusturya Dışişleri Bakanlığı’nın sözcüsü değildir, ama Avusturya Dışişleri Bakanlığı’nın sözcüsü gibi davranıyor. Avusturya Dışişleri Bakanlığı’nın bütün açıklamaları ırkçı açıklamalar, İslamofobik açıklamalardır. Müzakerelerin kesilip kesilmemesi meselesi, bu komiserin görevi değildir.

FETÖ TEZLERİ

15 Temmuz darbe girişiminin ardından bu şahıs haftalarca hatta aylarca bir açıklama yapmadı, tam tersine darbe girişiminden 24 saat sonra, ‘Tutuklamalara bakarsak tutuklama listeleri darbe girişiminden önce hazırlanmış’ açıklaması yaptı. Ki bu açıklamayı darbe girişimi sona erdirildikten itibaren aslında Fetullahçı terör örgütünün bir takım sözcüleri yapıyordu. Bu kadar Fetullahçı tezlerini Türkiye ile ilgili darbe girişimi konusunda dillendiriyor.

AB ZİRVESİ LAZIM

Esas olarak Avrupa, bu siyasi değerlerden uzaklaşan AB üyesi ülkelere ve bu ülkelerdeki ırkçı akımlara karşı herhangi bir tutum alamıyor. Bu da Türkiye’ye yansıyor. Bunun böyle devam edemeyeceğini söylemiştik. Onlara da, ‘Türkiye ile AB liderleri arasında bir liderler zirvesi
yapılması lazım’ önerisinde bulunduk. AB’den, ‘doğru
buluyoruz’ yanıtı geldi. Aslında bizim önerimiz yılın ilk 6 ayında bunun olması gerektiği ile ilgiliydi ama bizdeki referandum ve oradaki çeşitli seçimler sebebiyle ilk aylarda olabilecek gibi görünmüyor, tarih daha belirlenmedi.”
Kaynak: Hürriyet

37Avrupa’ya: 16 Nisan bir bitsin oturup konuşacağız

Erdinç ÇELİKKAN / ANKARA

21 Mart 2017 – 22:09Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 22:10

BEYLERİ RAHATSIZ EDİYOR

“Hadi bizim muhalefetin telaşını, derdini anladık. Onlar uzun zamandır ekmeden biçtikleri bir sistemi kaybedecek olmanın paniği içindeler. Peki bu Avrupa ülkelerine ne oluyor? Avrupa ülkelerinin 16 Nisan konusundaki duruşları bizim muhalefetten daha sert, haşin, yaralayıcı. Bakanlarımızı ülkelerine sokmamak için her türlü diplomatik teamülü çiğnemekten, 2 saatte OHAL ilan edecek kadar her türlü yola başvuruyorlar. Bizim ilan ettiğimiz OHAL, beyleri rahatsız ediyor. İşinize bakın, işinize. Türkiye’deki halkoylamasından hangi sonucun çıktığı sizi niye bu kadar ilgilendiriyor? Allah’ın izniyle 16 Nisan’da bunlara gereken dersi vereceğinize inanıyorum. Tabii onlar da Türkiye’de yönetim sisteminin değişmesinin sonuçlarının gayet iyi farkındalar. Geçmişte hasta adam dedikleri bu ülkeyi bir türlü mezara gömüp başına taş dikemediler. Şimdi bu ülkenin yeniden dirilişine şahit olmak elbette onlara acı geliyor.

ERDOĞAN POSTERLERİ SÖKÜLÜYOR

Tayyip Erdoğan’ın Rotterdam’da dev posterleri dükkanlara asılmış. Gelmiş Hollanda polisi onları söküp atıyor. Ama öbür tarafta AB’de PKK terör örgütü yasak olduğu halde, onun başındaki zatın pankartlarıyla, posterleriyle Hollanda Rotterdam caddelerinde, onların polislerinin koruması altında gösteriler, yürüyüşler yapıyorlar. Almanya’da da aynı şeyi yapıyorlar. Ne yaparsanız yapın, topunuz gelin, bu millet 16 Nisan’da gereğini sizlere gösterecek. Yıllarca bize AB kriterleri diyerek dayattıkları ne varsa şimdi hepsini kendileri ayaklar altına alıyorlar. Şu 16 Nisan bir bitsin, 16 Nisan bittikten sonra masaya oturacağız, konuşacağız. Bu devran böyle yürümez. Gereği neyse Türkiye olarak da biz bunu yaparız.

ATA, İTE NASIL EZDİRİRSİN

Avrupa ülkelerinin yüzlerindeki maske düştü, gerçek suratları ortaya çıktı. Benim oradaki vatandaşım, soydaşım, aynı zamanda senin de vatandaşın. Ata, ite nasıl ezdirirsin, yedirirsin, böyle bir şey olabilir mi? Bunlar insanlıktan nasibini almamış. Bunlarda insanlık, vicdan, merhamet yok. Bu Avrupa, 2. Dünya Savaşı öncesinin ırkçı, faşist, zalim Avrupasıdır. Bu Avrupa Ortaçağ’ın Türk ve İslam düşmanı Avrupasıdır. Medeniyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz. Avrupalılar önce Suriye meselesinde, ardından 16 Nisan konusunda ortaya koydukları tavırla kendi maskelerini kendi elleriyle yırtmışlardır.”

FETÖ’CÜLERİN DOSYALARI NEREDE

Terör örgütlerinin hepsine kucak açan Avrupa ülkelerinin Diyanet İşleri Başkanlığımızın imamlarına, Milli Eğitim Bakanlığımızın öğretmenlerine tahammül edememeleri hep aynı karın ağrısının eseridir. Yahu Diyanet İşleri Başkanlığımızın imamlarına, öğretmenlerine ajan muamelesi yapıyor. Ondan sonra, 1 ay İstanbul’da Alman Konsolosluğu’nda ajan terörist saklanıyor, bir ay. Şansölye Merkel burada ziyaretime geldiğinde onu bırakmamızı istiyor. Dedim ki ‘Bizde yargı bağımsızdır, bırakamayız’. Kararı verecek olan yargıdır. Ben size 4 bin 500 terörist dosyası verdim. Nerede neticesi? Bu terörist PKK’lıların, FETÖ’cülerin dosyaları nerede? Hani cevap? Bak kaç yıl oldu vereli.

AJANLIK YAPANA İZİN YOK

Arapların güzel bir sözü var, ‘men dakka dukka.’ Siz vurdunuz mu, kusura bakma size de vururlar. Siz bize nasıl davranırsanız bizden de aynı muameleyi görürsünüz. Bundan sonra ülkemizde çeşitli sıfatlar altında ajanlık yapan hiçbir Avrupalıya izin verilmeyecektir. İster şahıs olsun isterse kurum olsun. AB üyelik süreciymiş, geri kabul anlaşmasıymış, şuymuş, buymuş, artık hiçbiriyle bizi tehdit edemeyecekler. Bitti o işler.

ÇOK DAHA FARKLI BİR TÜRKİYE

Hele 16 Nisan’da şu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne bir geçelim, ondan sonra çok daha farklı bir Türkiye doğacak, bunu bilelim. Çünkü 2023 hedeflerimize ulaşmamızdan öylesine endişe ediyorlar ki bunun garantisi olarak gördükleri 16 Nisan halkoylamasında aleni taraf haline geldiler. Bakıyorsunuz Alman milletvekilleri, ya sana ne, avucunun içine hayır yazmış onunla dolaşıyor. Çıkıyorlar meydanlarda kampanyalar yapıyorlar. Ya size ne? Korkunun ecele faydası yok.

‘SIRA NE ZAMAN SİMİTÇİLERE GELECEK’

16 Nisan’da oylanacak olan Anayasa değişikliğinin ne getirdiği, ne götürdüğü bellidir. Fakat bunlar felaket yalan söylüyor. Olmayan şeyleri varmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Önceki gün ‘Cumhurbaşkanı tüm lokantaları kapatabilir’ diyor. El insaf… Yalanın, palavranın da bir haddi hududu olur. Bunun yalanlarının freni yok. Şimdi sıra ne zaman boyacılara, simitçilere, çekirdekçilere gelecek diye bekliyorum. Biz Cumhurbaşkanlığı sistemini herhangi bir yeri kapatmak için değil, ülkenin ve milletin önünü açmak için getiriyoruz. Milletimden ricam şu; muhalefetin hezeyanlarına kulak asmayın.
Kaynak: Hürriyet

36Kayseri’de FETÖ’den 10 belediyeci, gözaltına alındı

DHA

21 Mart 2017 – 21:46Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 21:46

KAYSERİ, (DHA)- KAYSERİ’de yürütülen FETÖ/PDY terör örgütü soruşturması kapsamında telefonlarında, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock olduğu belirlenen Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Su ve Kanalizasyon İdaresi (KASKİ) ve ilçe belediyelerinde görevli 10 kişi, yakalanarak gözaltına alındı.
Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’nun talimatı ile üzerlerine kayıtlı telefon hatlarında FETÖ/PDY terör örgütünün kriptolu haberleşme programı ByLock kullandıkları belirlenen Kayseri Büyükşehir Belediyesi, KASKİ ve ilçe belediyelerinde görev yapan memur, sözleşmeli personel, geçici işçi ve hizmet alımı şeklinde çalışan şüphelilere yönelik openasyon başlatıldı. Polisin eş zamanlı yaptığı operasyonda, Mustafa Kemal K., Yunus Ç, Ersoy K., Mahmut Y., İbrahim S., İbrahim T., Aytekin K., Gökhan Ş., Zekeriya D. ve Sami D. yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerden Fatma Nur Ş.’nin ise İstanbul’da olduğu ve henüz yakalanamadığı bildirildi.

 
Kaynak: Hürriyet

35Zonguldak merkezli FETÖ operasyonunda 10 gözaltı

DHA

21 Mart 2017 – 21:39Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 21:39

ZONGULDAK, (DHA)- ZONGULDAK merkezli 8 ilde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında yapılan operasyonda 10 şüpheli gözaltına alındı.
Cumhuriyet Başsavcılığınca Zonguldak Vergi Dairesi’nde görevli iken ihraç edilen vergi müfettişlerine yönelik Zonguldak merkezli 8 il de bugün saat 07.00’de eşzamanlı operasyon gerçekleştirildi. Operasyonda, Zonguldak, Aydın ve Osmaniye’de 2’şer, Ankara, Tokat, Manisa ve Bursa’da 1’er olmak üzere toplam 10 şüpheli yakalandı. Gözaltına alınan 10 kişinin emniyetteki işlemleri sürüyor.
Bu arada Denizli, Kocaeli, Ankara ve Zonguldak’ta firari 7 şüpheliyi yakalamak için çalışmalar devam ediyor.
Kaynak: Hürriyet

34Gülen’in sağ kolunun yeğeni çıktı

Toygun ATİLLA/İSTANBUL

21 Mart 2017 – 21:24Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 21:25

1986’DA İKİSİ DE ŞÜPHELİYDİ

12 Ocak 1986’da Burdur ve Isparta’da polisin çevirdiği 3 otomobilde Fetullah Gülen ile birlikte yakalanan 14 kişiden biri Naci Tosun’du. Naci Tosun o gün polise verdiği ifadesinde Gülen’i hayatında ilk kez gördüğünü söylerken, aynı otomobilde bulunmalarının sebebini “Otostop çektim. Arabaya beni aldılar” sözleriyle açıkladı. Aynı yıl yani 1986’da Kuleli Askeri Lisesi’nde dönemin okul komutanı Yaşar Büyükanıt tarafından başlatılan Fetullah Gülen yapılanması soruşturmasındaki şüpheli öğrencilerden biri de yeğen Utku Tosun’du. Soruşturma sonunda Tosun, Kuleli Askeri Lisesi’nden atıldı. Ancak sivil hayattaki kariyeri hızla yükseldi. –

EMNİYET BDDK’YI UYARDI

ABD’de Illinois Üniversitesi’ndeki eğitiminin ardından BDDK’da Denetim Daire Başkanı oldu. 17-25 Aralık’tan sonra Bank Asya’ya el koyulması gündeme geldiğinde bankaya murakıplar atandı. Bu murakıpların değerlendirilmesinden sorumlu isim Utku Tosun’du. Bu durum, Emniyet birimlerinin dikkatini çekti. BDDK yönetici ve personelleri Tosun konusunda uyarıldı. Utku Tosun Mart 2014’te görevden alındı. Amca Naci Tosun ile yeğen Utku Tosun’un kaderleri 2014’te ikinci kez kesişti. Kaynak Holding’in de eski Yönetim Kurulu Başkanı olan FETÖ’nün himmet paralarından sorumlu olduğu belirtilen Naci Tosun, yeğeninin BDDK’da görevden alındığı yıl, 6 Ağustos’ta yurtdışına kaçtı.

TSK’ya ‘FETÖ sızıntısı’nın hikâyesi: ‘Takip’teyken darbeci oldu

 
Kaynak: Hürriyet

33Savcı tahliye istedi, mahkeme bırakmadı

Fırat ALKAÇ / İSTANBUL

21 Mart 2017 – 20:37Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 20:37

Muratoğlu’nu duruşmada avukat Ahmet Ziyayettin Çörtoğlu, Ahmet Köksal Bayraktar ve Şehnaz Yüzer temsil etti. Muratoğlu hakkındaki iddiaları reddederken savunmasında şunları söyledi:

EMEKLİLİK İÇİN EV

“Tamamı yalanlarla örülü bir haberle başlayan bu süreç, benzer başka yalanlarla sürdürüldü. Halen de devam ediyor. Yine Murat Kelkitlioğlu tarafından yine Akşam gazetesinde yer alan son yalan 03.03.2017 de yayınlandı. Gazetenin manşetinde ‘Bu da mı gol değil Aydın Doğan’ başlığı ile yayınlanan haberde benim FETÖ’cü bir Yargıtay hâkimi ile Kosova’dan ev aldığım iddia ediliyordu. Haberde tek doğru Kosova’da bir ev aldığımdır. Ancak haberde FETÖ’cü denilen, aynı sitede evi bulunan Serkan Aydın iddia edildiği gibi FETÖ’cü bir hâkim değil, Ankaralı işadamıdır. Kendisi uzun yıllardır arkadaşımdır. Benim kökenim Kosova’dır. Türkiye’de ben 1. kuşağım. Rahmetli annem Priştine rahmetli babam Prizren doğumludur. Akrabalarım halen Prizren’e yakın bir köyde yaşamaktadırlar. Emekli olduğumda senenin birkaç ayını ata-baba topraklarında geçirmek istemekteyim. Yani benim Murat Kelkitlioğlu’nun ilk günden bu yana yazdığı yalanlarındaki gibi herhangi bir organizasyonda olmam mümkün değil. Zaten grup medyamızda yapılan haberlerle de bu yalanlara gerekli yanıtlar verilmiştir.”

Muratoğlu’nun avukatları da tahliye talep ederken duruşma savcısı Ömer Karakaya, mütalaasında “Sanık savunmasına bir diyeceğimiz yoktur” diyerek “Tanık Ramazan Aykış’ın dinlenmesini, eksik hususların giderilmesini, suçun vasıf ve mahiyeti, delillerin toplanmış olması hususları dikkate alınarak tahliyeye karar verilmesini” talep etti.

tanık cezaevinde
Ancak 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “Muratoğlu’nun üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, tutanaklar, kuvvetli suç şüphesi, tanık beyanlarının kovuşturma aşamasında alınmamış olması, tanık üzerinde baskı girişimi etkileme ve delilleri karartma ihtimalinin bulunması” gibi gerekçelerle tutukluluk halinin devamına karar verdi. Ayrıca tanık Aykış’ın tutuklu olması dikkate alınarak mahkemeye getirilmesi için müzekkere yazılmasına hükmedildi. Duruşma, 18 Nisan’a ertelendi.
Kaynak: Hürriyet

32Savcılığa göre Hrant Dink Cinayetini: “Kamu görevlileri planladı”

Ümit TÜRK İstanbul-DHA�

21 Mart 2017 – 20:28Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 20:28

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcısı Gökalp Kökçü tarafından Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilen yazıda, “Hrant Dink cinayeti eylemini gerçekleştiren bir kısım kamu görevlisinin, eylemi başından sonuna kadar planlayıp icrasının yolunu açtıkları ve denetledikleri, cinayetin işlenmesine nezaret ettikleri, eylemi gerçekleştirecek potansiyel şüphelileri ve eylemi gerçekleştirenleri bildikleri halde, FETÖ silahlı terör örgütünün amacı doğrultusunda Hrant Dink’in öldürülmesini engellememişlerdir” denildi.

KUMPASLARIN HAZIRLIĞI BURADA YAPILDI

Yazıda ayrıca, Hrant Dink cinayeti öncesi FETÖ’nün amaçları doğrultusunda Emniyet Genel Müdürlğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nda 2006 yılında C-5 isimli illegal bir büro kurulduğu ve buradan örgütle bağlantılı olmayan kamu personelinin tasfiyesinin yapıldığı bu büronun 2012 yılına kadar da faaliyet gösterildiği kaydedildi. Yazıda,15 Temmuz darbe girişiminin önünü açmak için Ergenekon, Balyoz gibi kumpas soruşturmalarının hazırlıklarının da bu büroda yapıldığı belirtildi.

DİNK CİNAYETİNİN BYLOCK KULLANAN ŞÜPHELİLERİ

Yazıda, Hrant Dink cinayetinin kamu görevlileri ayağıyla ilgili soruşturmada adı geçen şüphelilerin çoğunda FETÖ’nün kriptou haberleşme programı Bylock’u kullandığının tespit edildiği de kaydedildi. Söz konusu şüphelilerin, Ramazan Akyürek, Serkan Şahin, Tamer Bülent Demirel, Ufuk Kaba, Volkan Altınbulak, Yılmaz Angın, Yunus Yazar, Murat Çtiner, Bülent Elaldı, Mehmet Altınel, Metin Canbay, Özcan Mumcu, Ömer Faruk Kartın, Osman Gülbel, Mesut Kılıçarslan, Mehmet Uçar, İzzet Akdağ, İbrahim Şevki Eldivan, İbrahim Pala, Hamdi Egbatan, Engin Akçiçek, Coşkun Çakar, Ali Poyraz ve Ali Çınar oldukları belirtildi.

OGÜN SAMAST’IN TÜRK BAYRAKLI GÖRÜNTÜSÜ ALGI OLUŞTURMAK İÇİNDİ

Yazıda Hrant Dink cinayetinin faili Ogün Samast’ın Samsun’da yakalandıktan sonra Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldüğü Smast’ın beyanına göre, burada eline zorla Türk bayrağı verilerek videosunun çekildiği belirtildi. Bu görüntülerin 10 dakika 20 saniye olduğu ancak Samsun İstihbarat’ın network üzerinden Ali Fuat Yılmazer’in başında bulunduğu C Şubeye 44 saniyelik kısmının gönderildiği belirtildi. Bu görüntülerin daha sonra kapatılan Zaman Gazetesi Müdürü Ekrem Dumanlı, Adem Yavuzarslan, Faruk Mercan ve Avukat Halil İbrahim Koca ile buluşan ve bu soruşturma kapsamında tutuklu bulunan gazeteci Ercan Gün’e haber yapılması için verildiği, ancak görüntülerin Samsun İl Jandarma Komutanlığı’nda çekildi algısı yaratılmak için Ercan Gün’ün Samsun’a gönderildiği belirtildi.

TUTUKLAMAYA YÖNELİK YAKALAMA KARARI TALEP EDİLDİ

Yazıda, bu görüntülerin Samsun İl Jandarma Komutanlığı’nda çekilmiş gibi yayınlanmasıyla Hrant Dink cinayeti arkasında ulusalcılar olduğu algısı yaratılarak Ergenekon operasyonlarının zeminin hazırlandığı ifade edildi. Ergenekon kumpas operasyonlarını yürüten savcının da Zekeriya Öz olduğuna dikkat çekildi. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilen yazıda, şüpheliler; Ekrem Dumanlı, Adem Yavuzarslan, Mehmet Faruk Mercan, Halil İbrahim Koca ve Zekeriya Öz’ün “Kasten öldürme” ve “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçlarından, FETÖ lideri Fetullah Gülen hakkında ise “”Silahlı terör örgütü kurma” ve “Kasten öldürme” suçlarından tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılması talep edildi.
Kaynak: Hürriyet

31Dışişleri Bakanlığı’ndan Maslahatgüzarı açıklaması

DHA

21 Mart 2017 – 20:04Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 20:04

ANKARA, (DHA) – DIŞİŞLERİ Bakanlığı Almanya Federal Cumhuriyeti (AFC) Büyükelçiliği Maslahatgüzarı’nın bugün Dışişleri Bakanlığı’na davet edildiğini açıkladı. Bakanlık tarafından AFC Federal İstihbarat Teşkilatı (BND) Başkanının 15 Temmuz darbe teşebbüsünün arkasında FETÖ’nün bulunduğuna ikna olmadığına dair beyanına yönelik tepkinin dile getirildiği bildirildi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şöyle denildi : ” Darbecilerin FETÖ bağlantılarını ortaya koyan ifadeleri, darbe teşebbüsü öncesi ve gecesi kendi aralarında yaptıkları iletişim kayıtları, Akıncılar üssünde yakalanan FETÖ iltisaklı siviller dâhil tüm kanıtlar ortadadır.Mensubu oldukları FETÖ’nün amaçları doğrultusunda hukukun temel ilkelerini ayaklar altına alan, usulsüz dinlemeler ve sahte belgelerle yüzlerce masum insanı mağdur eden birçok savcı, hâkim, polis başta olmak üzere, yüzlerce FETÖ’cü de halen Almanya’da bulunmaktadır. Sözkonusu şahsın açıklaması, AFC’nin FETÖ’ye gösterdiği müsamaha ve korumacı yaklaşımın ardındaki zihniyeti ifşa etmektedir.”

 
Kaynak: Hürriyet

30Adalet Bakanı Bozdağ ABD Adalet Bakanı ile telefonla görüştü

DHA

21 Mart 2017 – 19:38Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 19:38

ANKARA,(DHA) – ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions ile telefonla görüştü. Adalet Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Bozdağ, yeni görevinden dolayı ABD’li mevkidaşını tebrik etti. Telefon görüşmesinde Bozdağ, FETÖ terör örgütü lideri Fetullah Gülen’in geçici tutuklanması ve iadesine yönelik Türkiye’nin taleplerini net bir dille bir kez daha ifade ettiği öğrenildi.
Kaynak: Hürriyet

29Savcılığa göre Hrant Dink Cinayetini: “Kamu görevlileri planladı”

DHA

21 Mart 2017 – 19:38Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 19:38

SAVCILIĞA GÖRE HRANT DİNK CİNAYETİNİ :

“KAMU GÖREVLİLERİ PLANLADI. YOLUNU AÇTI. DENETLEDİ. NEZARET ETTİ. ENGELLEMEDİ AMA İŞTİRAK ETTİ”

Ümit TÜRK İstanbulDHA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında, FETÖ lideri Fetullah Gülen, avukatlar Faruk Mercan, Halil İbrahim Koca, gazeteci Adem Yavuz, firari savcı Zekeri Öz ve kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını talep etti

“FETÖ SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN AMACI DOĞRULTUSUNDA ENGELLEMEDİLER”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcısı Gökalp Kökçü tarafından Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilen yazıda, “Hrant Dink cinayeti eylemini gerçekleştiren bir kısım kamu görevlisinin, eylemi başından sonuna kadar planlayıp icrasının yolunu açtıkları ve denetledikleri, cinayetin işlenmesine nezaret ettikleri, eylemi gerçekleştirecek potansiyel şüphelileri ve eylemi gerçekleştirenleri bildikleri halde, FETÖ silahlı terör örgütünün amacı doğrultusunda Hrant Dink’in öldürülmesini engellememişlerdir” denildi.

KUMPASLARIN HAZIRLIĞI BURADA YAPILDI

Yazıda ayrıca, Hrant Dink cinayeti öncesi FETÖ’nün amaçları doğrultusunda Emniyet Genel Müdürlğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nda 2006 yılında C-5 isimli illegal bir büro kurulduğu ve buradan örgütle bağlantılı olmayan kamu personelinin tasfiyesinin yapıldığı bu büronun 2012 yılına kadar da faaliyet gösterildiği kaydedildi. Yazıda,15 Temmuz darbe girişiminin önünü açmak için Ergenekon, Balyoz gibi kumpas soruşturmalarının hazırlıklarının da bu büroda yapıldığı belirtildi.

DİNK CİNAYETİNİN BYLOCK KULLANAN ŞÜPHELİLERİ

Yazıda, Hrant Dink cinayetinin kamu görevlileri ayağıyla ilgili soruşturmada adı geçen şüphelilerin çoğunda FETÖ’nün kriptou haberleşme programı Bylock’u kullandığının tespit edildiği de kaydedildi. Söz konusu şüphelilerin, Ramazan Akyürek, Serkan Şahin, Tamer Bülent Demirel, Ufuk Kaba, Volkan Altınbulak, Yılmaz Angın, Yunus Yazar, Murat Çtiner, Bülent Elaldı, Mehmet Altınel, Metin Canbay, Özcan Mumcu, Ömer Faruk Kartın, Osman Gülbel, Mesut Kılıçarslan, Mehmet Uçar, İzzet Akdağ, İbrahim Şevki Eldivan, İbrahim Pala, Hamdi Egbatan, Engin Akçiçek, Coşkun Çakar, Ali Poyraz ve Ali Çınar oldukları belirtildi.

OGÜN SAMAST’IN TÜRK BAYRAKLI GÖRÜNTÜSÜ ALGI OLUŞTURMAK İÇİNDİ

Yazıda Hrant Dink cinayetinin faili Ogün Samast’ın Samsun’da yakalandıktan sonra Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldüğü Smast’ın beyanına göre, burada eline zorla Türk bayrağı verilerek videosunun çekildiği belirtildi. Bu görüntülerin 10 dakika 20 saniye olduğu ancak Samsun İstihbarat’ın network üzerinden Ali Fuat Yılmazer’in başında bulunduğu C Şubeye 44 saniyelik kısmının gönderildiği belirtildi. Bu görüntülerin daha sonra kapatılan Zaman Gazetesi Müdürü Ekrem Dumanlı, Adem Yavuzarslan, Faruk Mercan ve Avukat Halil İbrahim Koca ile buluşan ve bu soruşturma kapsamında tutuklu bulunan gazeteci Ercan Gün’e haber yapılması için verildiği, ancak görüntülerin Samsun İl Jandarma Komutanlığı’nda çekildi algısı yaratılmak için Ercan Gün’ün Samsun’a gönderildiği belirtildi.

TUTUKLAMAYA YÖNELİK YAKALAMA KARARI TALEP EDİLDİ

Yazıda, bu görüntülerin Samsun İl Jandarma Komutanlığı’nda çekilmiş gibi yayınlanmasıyla Hrant Dink cinayeti arkasında ulusalcılar olduğu algısı yaratılarak Ergenekon operasyonlarının zeminin hazırlandığı ifade edildi. Ergenekon kumpas operasyonlarını yürüten savcının da Zekeriya Öz olduğuna dikkat çekildi. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilen yazıda, şüpheliler; Ekrem Dumanlı, Adem Yavuzarslan, Mehmet Faruk Mercan, Halil İbrahim Koca ve Zekeriya Öz’ün “Kasten öldürme” ve “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçlarından, FETÖ lideri Fetullah Gülen hakkında ise “”Silahlı terör örgütü kurma” ve “Kasten öldürme” suçlarından tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılması talep edildi.

Kaynak: Hürriyet

28Son Dakika: Almanya’ya FETÖ tepkisi

Hürriyet Haber

21 Mart 2017 – 19:29Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 20:51

Almanya Federal Haberalma Servisi’nin Başkanı (BND) Kahl’ın “15 Temmuz darbesinin arkasında Gülen’in olduğuna ikna olmadık” şeklindeki açıklaması Ankara’nın büyük tepkisini çekmişti.

Dışişleri Bakanlığı, Almanya İstihbarat Teşkilatı Başkanının darbe teşebbüsünün arkasında FETÖ’nün bulunduğuna ikna olmadığına dair beyanına ilişkin tepkilerin Almanya Federal Cumhuriyeti (AFC) Büyükelçiliği Maslahatgüzarı’na iletildiğini açıkladı.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada “Almanya Federal Cumhuriyeti (AFC) Büyükelçiliği Maslahatgüzarı bugün Bakanlığımıza davet edilerek, AFC Federal İstihbarat Teşkilatı (BND) Başkanının 15 Temmuz darbe teşebbüsünün arkasında FETÖ’nün bulunduğuna ikna olmadığına dair beyanına ilişkin tepkimiz dile getirilmiştir. Darbecilerin FETÖ bağlantılarını ortaya koyan ifadeleri, darbe teşebbüsü öncesi ve gecesi kendi aralarında yaptıkları iletişim kayıtları, Akıncılar üssünde yakalanan FETÖ iltisaklı siviller dahil tüm kanıtlar ortadadır” denildi.

Savcı, hakim, polis başta olmak üzere, yüzlerce FETÖ mensubunun halen Almanya’da bulunduğunun kaydedildiği açıklamada “Mensubu oldukları FETÖ’nün amaçları doğrultusunda hukukun temel ilkelerini ayaklar altına alan, usulsüz dinlemeler ve sahte belgelerle yüzlerce masum insanı mağdur eden birçok savcı, hakim, polis başta olmak üzere, yüzlerce FETÖ’cü de halen Almanya’da bulunmaktadır. Söz konusu şahsın açıklaması, AFC’nin FETÖ’ye gösterdiği müsamaha ve korumacı yaklaşımın ardındaki zihniyeti ifşa etmektedir” ifadeleri yer aldı.

Ankara’da korkunç şüphe

 
Kaynak: Hürriyet

27Bakan Bozdağ ABD Adalet Bakanı ile telefonda görüştü

DHA

21 Mart 2017 – 19:18Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 19:18

ANKARA, (DHA)- ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions ile Türkiye saati ile 17.30’dF telefonda görüştü. Yaklaşık 30 dakika süren görüşmede, Bakan Bozdağ’ın yeni görevi için ABD’li mevkidaşını tebrik ettiği öğrenildi. Görüşmede ayrıca Bozdağ’ın, FETÖ terör örgütü lideri Fetullah Gülen’in geçici olarak tutuklanması ve iadesine yönelik,  Türkiye’nin taleplerini net bir dille bir kez daha ifade ettiği belirtildi.
Kaynak: Hürriyet

26Son dakika: ABD’ye Fetullah Gülen telefonu

ANKARA (AA)

21 Mart 2017 – 18:49Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 20:32

AA muhabirinin, Adalet Bakanlığı yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Bozdağ, saat 17.30’da ABD’li mevkidaşı Sessions ile telefonda görüştü.

Yaklaşık yarım saat süren görüşmede Bozdağ, ABD Adalet Bakanlığı görevine getirilen Sessions’u tebrik etti.

Görüşmede Bozdağ, FETÖ elebaşı Gülen’in geçici tutuklanmasını ve iadesine ilişkin Türkiye’nin taleplerini net bir dile bir kez daha ifade etti.

ÇAVUŞOĞLU DA ABD’Lİ BAKAN İLE FETÖ ELEBAŞININ İADESİNİ GÖRÜŞTÜ

ABD’nin başkenti Washington’da ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions ile görüşen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in geçici tutuklanması ve Türkiye’ye iadesi talebini vurguladığı, ayrıca içinde yeni delillerin olduğu dosyayı ABD tarafına ilettiği bildirildi.

Yarın yapılacak “DEAŞ’la Mücadele Küresel Koalisyonu Dışişleri Bakanları Toplantısına” katılmak üzere ABD’de bulunan Çavuşoğlu, ABD Adalet Bakanlığında Sessions ile bir araya geldi.

Ağırlıklı olarak FETÖ elebaşının geçici tutuklanması ve Türkiye’ye iadesi sürecinin konuşulduğu toplantıda Çavuşoğlu, Ankara’nın konuya verdiği önemin altını bir kez daha çizdi. Görüşmede Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından Çavuşoğlu’na verilen ve içinde yeni delillerin olduğu dosyanın Sessions’a iletildiği ifade edildi.

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ile Türk ve ABD heyetlerinin de yer aldığı görüşmenin verimli geçtiği belirtildi.

Başkentteki programına Ulusal Güvenlik Danışmanı Korgeneral H.R. McMaster ile görüşerek devam edecek Çavuşoğlu, öğleden sonra da Turkish Heritage Organization (THO) tarafından düzenlenecek panelde konuşma yapacak.

Çavuşoğlu’nun, Washington’daki temaslarının ardından New York’ta Türk vatandaşlarıyla bir araya gelmesi de öngörülüyor.
Kaynak: Hürriyet

25Milletvekili Boynukara, Çelikhan’da

DHA

21 Mart 2017 – 18:41Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 18:41

Selim SONKAYA/ÇELİKHAN (Adıyaman), (DHA) – AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, Çelikhan’ı ziyaret ederek referandumu anlattı.

Beraberinde parti yöneticileriyle Çelikhan’a gelen milletvekili Adnan Boynukara, vatandaşlar ile sohbet ederek referandum için destek istedi.

İlçenin en büyük geçim kaynağı olan tütün için hükümetin ciddi çalışmaların olduğunu belirten Boynukara, şunları söyledi:

“Tütün konusunda hükümetimizin ciddi bir çalışması var. Tarım Bakanlığı nezdinde devem ediyor. FETÖ operasyonları nedeni ile ihraç edilen ve açığa alınan vatandaşları ise hükümetimizin yeni bir komisyon kurduğunu ve bu komisyonda yapılan çalışmalar neticesinde mağdur edilin ailelerin mağduriyetini giderilecek. Halkımızın hükümetimize olan inancının tam olduğunu ve referandum seçiminde üzerine düştüğü görevi yerine getireceklerini inancının tam olduğunu da belirteyim. Hükümetimizin Çelikhanlı hemşerilerimize yapacağı proje ve hizmet çalışmaları nedeniyle bu konuda bize düşen görevi layıkıyla yapmaya hazırız.”

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

24Dink davasında yakalama talebi

DHA

21 Mart 2017 – 18:22Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 19:27

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü tarafından yürütülen Hrant Dink cinayeti soruşturmasında, yeni bir gelişme yaşandı.

Savcı Kökçü, firari Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler Faruk Mercan, Ekrem Dumanlı ve Adem Yavuz Arslan ile avukat Halil İbrahim Koca hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını istedi.

Talep, nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince değerlendirilecek.
Kaynak: Hürriyet

23Batman ve Bingöl’de nevruz olaysız geçti

DHA

21 Mart 2017 – 18:19Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 18:19

Arif ARSLAN- Mesut BUDRAÇ/BATMAN, BİNGÖL, (DHA)- BATMAN ve Bingöl’de HDP’li milletvekillerinin katımıyla düzenlenen nevruz kutlamaları olaysız sona erdi.
Batman’daki nevruz kutlamaları kent merkezindeki Nevruz Parkı’nda yapıldı. HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran’ın katıldığı kutlamalarda, güvenlik güçleri, terör örgütü sembollerini taşıyan flamalara el koydu. Yöresel kıyafetlerle alana gelenler, meydanda davul zurna eşliğinde ve mahali sanatçıların söylediği Türkçe- Kürtçe şarkılarla coşkuyla halay çekti.
Nevruz kutlamalarında Kürtçe konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, 16 Nisan’da yapılacak referanduma değinerek, “Nevroz bir dönüşümdür. Önümüzdeki referandumda ‘hayır’ diyeceğiz. Nevruz bütün mazlumların bayramıdır” dedi. Konuşmaların ardından kutlamalar olaysız sona erdi.
BİNGÖL’DE YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Bingöl’de ise nevruz kutlamaları HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy ile İstanbul Milletvekili Hüda Kaya’nın katılımıyla gerçekleşti. Saray Mahallesi’ndeki Sağlık Caddesi’nde düzenlenen kutlama program için güvenlik güçleri yoğun nemler aldı.
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, burada yaptığı konuşmada AK Partililer’in büyük bir kısmının referandumda, ‘hayır’ oyu kullanacağını ifade ederek, “İçinde bulunduğumuz süreç, güya seçim süreci. Sandıklar kurulacak, ‘evet’ ya da ‘hayır’ diyenler sandığa gidilecek. Türkiye’nin her bir tarafında en az yüzde 55 -60 ‘hayır’ diye insanlarımız artık isyan ediyor. Sadece Kürtler ve Türkler değil, HDP ya da CHP’liler de değil. MHP’nin 4’te 3’ü ‘hayır’ diyor. Bugün AKP’nin çok önemli bir kısmı ‘yeter artık’ diyor. ‘Biz AKP’den başka bir partiye oy vermedik. Başbakan, Cumhurbaşkanı olmak istedi yaptık. İsteyip de yapamadığı ne kaldı?’ diyorlar. Ağzından çıkan kanun oluyor zaten diyorlar. AKP’nin büyük bir kısmı artık ‘hayır’ diyor” diye konuştu.
‘BARIŞ SÜRECİNİ ÇÖPE ATTILAR’
HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy ise 2.5 yıl süren çözüm sürecini Ceylanpınar’daki 2 polis memurunun şehit edilmesi olayının bitirdiğini hatırlatarak, faillerinin de FETÖ’den yargılandığını söyledi. HDP’li Özsoy, “Bizim Recep Tayyip Erdoğan ile şahsi bir problemimiz yok. Ama kendisini ve ailesini kurtarmak için kocaman bir memleketi yangın yerine çevirdi. Barış sürecini bitirenler, şu an başkan olmak için kampanya yapıyorlar. Gerçek bir gün mutlaka ortaya çıkar. Ceylanpınar’daki 2 polis memurunun öldürülmesini hatırlıyorsunuz değil mi? İki tane polisi öldürdüler. Dediler ki, ‘PKK yapmış.’ Siyasi faturasını da HDP’ye kesti. Bizim ne alakamız var dedik, bu kentin AKP’li milletvekilleri HDP’liler polisleri vurdular diye propaganda yaptılar. Şimdi açığa çıktı ki, o polisleri öldürenler FETÖ’cü diyorlar. Bunu bahane ederek 2.5 yıl devam eden barış sürecini çöpe attılar. İnsanlar bunun hesabını soracak” diye konuştu.
Batman’daki nevruz olaysız sona ererken, PKK lehine slogan attığı ileri sürülen 8 kişi polis tarafından gözaltına alındı.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

22MAKÜ’lü akademisyenler hakim karşısında

DHA

21 Mart 2017 – 18:15Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 18:15

 

Mesut MADAN/BURDUR,(DHA) – BURDUR’da, FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında tutuklanan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde (MAKÜ) görevli akademisyenlerin yargılamasına Burdur Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Duruşmada ifade veren öğretim görevlisi S.B. çocuklarının iyi derecede İngilizce öğrenmelerini istediği için FETÖ’ye ait okula gönderdiğini belirtti. Evindeki ve MAKÜ Çavdır Meslek Yüksekokulu’ndaki bilgisayarının hack’lendiğini iddia eden S.B., “2008 yılında görev yaptığım Burdur merkezdeki okuldaki sabit telefon bile dinleniyordu” dedi.

“KİŞİSEL BİLGİLERİM ÇALINMIŞ OLABİLİR”

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ali Yüce, “Seninle kim uğraşıyor. FETÖ sana da mı kumpas kurdu?” diye sordu. S.B., soruya, “Bilemiyorum” diye cevap verdi. FETÖ’nün mahrem ya da açık hiçbir biriminde yer almadığını iddia eden S.B., “ByLock iddiası da kesin ve güvenli değildir. 229 gündür tutukluyum. Kişisel bilgilerim çalınmış olabilir” dedi.

“FİŞLENDİM” İDDİASI

MAKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Y.K. ise savunmasında “Burada olmamda etkili olan FETÖ/PDY’ye değil. Akademisyenler arası kıskançlık nedeniyle buradayım” dedi. Y.K., 7 Haziran seçimleri öncesi CHP milletvekili adaylarının kendisini ofisinde ziyaret ettiğini, birlikte çay içtiklerini belirterek, “Bundan dolayı fişlenmiş olabilirim” dedi.

Daha önceki duruşmada “Her Türk erkeği gibi eşimden başkasından talimat almam” diyen Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. M.D. ise “15 Temmuz’u desteklemedim. Cezaevinde olmam nedeniyle eşim ve çocuklarım mağdur oldu” diye konuştu.

Hapishanede bulunmasından dolayı psikolojik olarak yıprandığını, rahatsızlandığını anlatan M.D., şunları söyledi:

“Günde 4 ilaç kullanıyorum. Terörist muamelesi gördüm. Rencide edildim. Bu topraklarda doğdum büyüdüm. Herkes kadar özgür yaşamaya hakkım var. 8 aydır özgür değilim. Hiç bir örgüte üye değilim. Eğitim Bir- Sen diye bir sendikaya üyeyim. Psikolojim hapishanede olmayı kaldırmıyor. Daracık bir mekan, 25 kişilik koğuşta 5 kişi yerde yatıyor. İşlemediğim bir suçtan dolayı daha fazla tutuklu kalmak istemiyorum.”

Yargılama sonunda akademisyenler S.B. ve Y.K’nin tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, Mahkeme Başkanı Mehmet Ali Yüce’nin ‘red’ oyuna karşılık M.D.’nin sağlık sorunlarını gerekçe göstererek, adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliye etti.

Kaynak: Hürriyet

21Meral Akşener: PKK paçavralarına izin verenler bize yasak getiriyor (2)

DHA

21 Mart 2017 – 17:49Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 17:49

OLAĞANÜSTÜ HALLERDE REFERANDUM OLMAZ
Olağanüstü hallerde seçim ve referandum yapılamayacağını söyleyen Meral Akşener şöyle devam etti:
“Olağanüstü hallerde siz seçim yapamazsınız. Olağanüstü hallerde referandum yapamazsınız. Buna rağmen olağanüstü şartları da kabul ederek her türlü ayrıştırıcılığı göze alarak yollara düştük. Niçin? Hayır tercihimizi anlatmak için. Sayın Başbakan, ‘hayırcılar teröristtir’ dedi. Peki ben size soruyorum, ‘Bebek katiliyle masaya oturanınız var mı, Şivan Perver’le, Barzani ile el ele kol kola ‘megri megri’ şarkısını söyleyen var mı? Sayın Başbakan burada terörist yok. Teröristliği size iade ediyorum. Sonra FETÖ denildi. Örtülü ödenekten milyarlarca lirayı verip gözyaşları ile ‘Hocam bu hasret bitsin’ diyenlerden aranızda var mı? Cumhurbaşkanının arkasındaki yaveri siz mi seçtiniz? Pensilvanya’daki örgüt lideri, ‘oy kullanın’ dediğinde bu talimata uyanınız var mı? 2010 referandumu olmasıydı 15 Temmuz olmayacaktı. Bu duruma sebep olan hainliği yapan var mı aranızda? O zaman Sayın Başbakan FETÖ’cülüğü de size iade ediyorum.”
KONUŞMA İZNİ VERMEDİLER
Güvenlik nedeniyle kendisine konuşma izni verilmek istenmediğini belirten Akşener, “Bize hain dendi. Türkiye’nin çeşitli illerinde PKK paçavrası asılırken Selçuklu coğrafyasında bizlere konuşma izni verilmiyorsa yazıklar olsun. Ben kişisel olarak Almanya ve Hollanda’nın, hükümete davranışından rahatsız olduğum için bu 2 yerdeki programlarımı iptal ettim. Ama Niğde’de konuşturulmuyorum. Ama benim buradaki programım 21 Mart nedeniyle, güvenlik nedeniyle iptal edilmek isteniyor. Oradan sesleniyor. ‘Niğde Valisi’ni Hollanda Kraliçesi mi tayin etti?’ diyor. Hollanda mı tayin etti” dedi.
Rumeli göçmeni ailenin çocuğu olduğunu kaydeden Meral Akşener, ” İktidar sahiplerine sesleniyorum. Sabrımız, saygımız sonsuzdur. Ama yola çıktığımızda da geriye döndürülmesi mümkün olmayan insanlarız biz. Bize salon vermediniz ama binlerce Niğdeli burada. ‘Başbakan Meral’ dediniz, bir başbakan gitti. Diğeri de, ‘beni alın’ deyip duruyor. 16 Nisan günü inşallah hayır, hayır, hayır. Vatanımız sağ olsun. İlelebet var olsun. Milletime yar olsun. Yılmayacağız, yıkılmayacağız, başaracağız” diye konuştu.
Meral Akşener konuşmasının ardından örste demir dövdükten sonra Niğde’den ayrıldı. Akşener’in taraftarları ile aralarında MHP İl Başkanı Ali Güngör’ün de bulunduğu protestocu grup ayrı ayrı yönlere doğru slogan atarak bölgeden uzaklaştı.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

20Ödemiş merkezli FETÖ operasyonunda 11 gözaltı

DHA

21 Mart 2017 – 17:37Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 17:37

Faruk ÇARK/ÖDEMİŞ (İzmir), (DHA) – İZMİR’in Ödemiş İlçesi merkezli 4 ilde gerçekleştirilen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan 14 kişiden 11’i yakalandı.
İzmir’in Ödemiş ve Tire ilçeleri ile birlikte İstanbul, Bursa ve Denizli’de bugün, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında operasyon yapıldı. Çeşitli meslek gruplarından hakkında gözaltı kararı verilen 5’i kadın 14 şüphelinin yakalanmasına yönelik yapılan ‘Gölbaşı 9’ adlı operasyonda 11 kişi yakalandı. Şüphelilerin himmet topladığı, örgüte finansal destek sağladığı, eleman temin ettiği iddia edildi. Şüphelilerin örgütün gizli haberleşme programı ByLock’u kullandığının belirlendiği kaydedildi. 3 şüphelilerinin arandığı kaydedildi. Emniyete götürülen şüphelilerin işlemlerinin sürdüğü bildirildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

19Tekirdağ’da FETÖ’nün ‘asker abisi’ operasyonu: 10 gözaltı

DHA

21 Mart 2017 – 17:27Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 17:27

Ruhan YALÇIN/ TEKİRDAĞ,(DHA)- TEKİRDAĞ’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, 7’si örgütün ‘asker abisi’ olduğu öne sürülen 10 şüpheli gözaltına alındı.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince FETÖ/PDY örgütünün ‘asker abilerine’ yönelik operasyon düzenlendi. Soruşturma kapsamında 7’si asker abisi ve 3 şüpheli yakını da gözaltına alındı. Evlerinde arama yapılan şüpheliler geçirildikleri sağlık kontrolünün ardından ifadeleri için emniyete götürüldü.
Kaynak: Hürriyet

18Polislerin yargılandığı “Bylock” davası (4)

DHA

21 Mart 2017 – 17:21Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 17:21
Hayati KILIÇ /İSTANBUL,(DHA) FETÖ’nün şifreli haberleşme programı “Bylock” kullandıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 63’ü tutuklu 86 polisin yargılandığı davanın ikinci duruşmasında 28 sanık savunma yaptı. Böylece 62’si tutuklu 65 sanığın savunması tamamlandı. Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı 1 sanığın tahliyesini istedi. Sanık Avukatlarının taleplerinin alındığı duruşma yarına ertelendi.

Kaynak: Hürriyet

17Polislerin yargılandığı “ByLock” davası (3)

DHA

21 Mart 2017 – 16:43Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 16:43

Hayati KILIÇ / İSTANBUL (DHA) – FETÖ’nün şifreli haberleşme programı “ByLock” kullandıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 63’ü tutuklu 86 polisin yargılandığı davanın ikinci duruşmasında 28 sanık savunma yaptı. Böylece 62’si tutuklu 65 sanığın savunması tamamlandı. Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı 1 sanığın tahliyesini istedi.

İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı davanın ikinci duruşması Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nun karşısındaki duruşma salonunda yapıldı. Duruşmaya “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istenen 60 tutuklu sanık ve 2 tutuksuz sanık katıldı. Sanıkların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya sanık yakınları da izleyici olarak katıldı. Bugün 28 sanığın ifade vermesiyle birlikte 2 günde 65 sanığın ifadesi tamamlandı.

“MESAJLAŞMANIN İÇERİĞİ BELİRTİLMELİDİR”

Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Şenol Yağmur, eğitim hayatının devlet okullarında geçtiğini belirterek “davaya konu olan ByLock yazışma programını kullanmadım. Bu programın adını 15 Temmuz sonrası medyadan duydum. Şahsıma yöneltilen suçlamaların detaylarını bilmek hakkımdır. ByLock kullandığım iddia ediliyor, fakat nasıl kullandığım ve mesajlaşmanın içeriği belirtilmelidir. Söz konusu programı kardeşim Cemil Yağmur kullanmış olabilir” dedi.

“BİR DOLAR ESKİ CÜZDANIMDA KALMIŞ”

Sanık Ali Rıza Korkmaz da savunmasında ByLock kullanmadığını anlatarak hakkındaki suçlamaları reddederek “iddianamede, evimde yapılan aramada 1 dolar çıktığı yer alıyor. Ben polis olmadan önce garson olarak çalışıyordum 1 dolar da o dönemde aldığım bahşişlerden kalma. Kullanmadığım eski cüzdanımda kalmış, varlığından bile haberim yoktu. Polisler evde arama yaparken kullanmadığım bu cüzdandan bir doları buldu. Delil olarak kabul edilen bir şeyi açığa alındığım bir dönemde neden saklayayım. O da 1995 yılından kalma ‘F’ serisinden olmayan bir para” dedi.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER

Duruşmada tutuklu sanıklar, Yunus Polat, Mustafa Kurucu, Dursun Eryılmaz, Ersin Erol, Veysel Kar, Mustafa İncesu, Ömer Kar, Ebubekir Gül, İsmail Erdoğan, Erdem Usta, Harun Karataş, Fikret Hoşça ve tutuksuz sanık Sadık Tuzcu savunmalarını yaptı. Sanıklar ifadelerinde FETÖ ile bağlantılarının bulunmadığını belirterek, ByLock programı kullanmadığını söylediler. Haklarındaki suçlamaları kabul etmeyen sanıklar tahliyelerini ve beraatlerini talep ettiler.

SAVCI 1 TAHLİYE İSTEDİ

Sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı tutuklu sanıklardan Levent Kılıç’ın tahliyesini isteyerek, diğer sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Sanık avukatlarının taleplerin alınmasıyla duruşma devam ediyor.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan, FETÖ/PDY Örgütünün tarihçesi anlatıldığı ve analizi yapıldığı iddianamede,”ByLock” kullandığı tespit edilen 63’ü tutuklu 86 polis hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık polislerin bir kısmının meslekten ihraç edildiği, bir kısmının da açığa alındığı belirtiliyor. “ByLock” kullandıkları tespit edilen sanıkların, örgüt lider ve yöneticilerinden söz konusu program üzerinden emir ve talimat alarak süreklilik, etkinlik arz edecek şekilde örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde yer almak suretiyle üzerine atılı suçu işledikleri iddia ediliyor.
Kaynak: Hürriyet

16Van’da eski hakim ve savcı FETÖ’den tutuklandı

DHA

21 Mart 2017 – 16:30Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 16:30

VAN, (DHA) – VAN’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski hakim ve savcı, terör örgütü üyeliğinden tutuklandı.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nca FETÖ/PDY’ye yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında itirafçı örgüt mensuplarının ifadeleri doğrultusunda, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 202 kişilik ihraç listesinde yer alan Erciş Adliyesi’nde görevli savcı ile Özalp Adliyesi’nde çalışan hakim gözaltına alındı. Gözaltındaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen savcı A.Ç. ile hakim N.B, sulh ceza hakimliğince ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan tutuklandı.
Kaynak: Hürriyet

15Zonguldak’ta 30 sanıklı FETÖ iddianamesi kabul edildi (2)

DHA

21 Mart 2017 – 16:25Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 16:25

İDDİANAMEDEN DETAYLAR
Tutuklu 30 sanık hakkında hazırlanan 55 sayfalık iddianamede FETÖ/PDY’nin kuruluşu, amacı, yapısı 11 maddeyle anlatıldı. Tutuklu sanık Kilimli eski İlçe Emniyet Müdürü Soner Durgun’un, örgüt tarafından verilen talimata uygun hareket etmek amacıyla darbe girişimi gecesi polislere yönelik yaptığı konuşma iddianamede yer aldı. İddianamede Durgun’un polislere, “Biz daha önceden darbeleri gördük, darbelerin nasıl olduğunu biliyoruz. Kesinlikle siz rütbelilere talimatımdır. Kesinlikle gelen askerlere müdahale edilmeyecek. Gelen askerler benim yanıma yönlendirilecek, askerler de bizim evlatlarımızdır” şeklinde emir verdiği belirtildi. Durgun’un, kriptolu haberleşme programından gelen örgüt üyelerinin darbe girişimine direnmemesi yönündeki talimatlarına uyduğu ve örgüt tarafından kendisine verilen emir doğrultusunda üzerine atılı suçları işlediği ifade edildi.
‘ZONGULDAK’A VALİ OLARAK GELİRİM’
2010-2014 yılları arasında Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunan tutuklu sanık Metin Seyfi Sazak’ın da darbe girişiminden kısa süre önce Zonguldak’a geldiği, FETÖ terör örgütüne üye olması sebebiyle hakkında soruşturma yürütülen ‘ByLock’ kullanıcısı Sadettin Tosbatlıoğlu ile buluşarak görüşmeler gerçekleştirdiği iddianamede yer aldı. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan tanık ve sanık Sazak hakkında, “Metin Seyfi, Zonguldak’a vali olarak geri gelecekmiş. ‘Bir daha Zonguldak’a gelirsem Vali olarak gelirim’ şeklinde konuşuyormuş” ifadeleri de iddianamede yer aldı. Sazak’ın olası bir darbe neticesinde oluşturulacak paralel devlet bünyesinde Vali olarak görev alacağının değerlendirildiği, anlatılan hususların ayrıca şüphelinin silahlı terör örgütüne üye oluğunu da ortaya koyduğu ifade edildi.
Kaynak: Hürriyet

14FETÖ sanığı 10 öğretmene 6’şar yıl 3’er ay hapis ve tahliye

DHA

21 Mart 2017 – 16:12Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 16:12

Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ,(DHA) – KAYSERi’de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 6 aydır tutuklu bulunan 10 öğretmen ayrı ayrı yargılandıkları davada örgüt üyesi olmak suçundan 6’şar yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırıldı.
2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu FETÖ/PDY üyesi olmaktan yargılanan sanıklar Ahmet Doğan, Ali Bebek, Halil Çelik, Kenan Şenlik, Mehmet Ertürk, Recep Küçükoğlu, Dilaver Aksoy, Ekrem İşbilir, İbrahim Korkmaz, Remzi Sarıbaş suçlamayı kabul etmedi. Öğretmenler, örgütün kriptolu programı ByLock’u kullanmadıklarını, Bank Asya’yı ise faizsiz bankacılık olması nedeniyle tercih ettiklerini belirtip tahliyelerini  istedi. Mahkeme heyeti, 10 öğretmeni FETÖ/PDY üyesi olmak suçundan 6’şar yıl 3’er ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme sanıkların cezaevinde bulundukları süreyi ve sağlık sorunlarını değerlendirerek, tümünün tahliyelerine karar verdi.
Kaynak: Hürriyet

13Üniversitede rektör devir-teslim töreni

DHA

21 Mart 2017 – 15:51Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 15:55

Karaağaç kampüsünde düzenlenen devir-teslim törenine Vali Ahmet Turgay Alpman, AK Parti Iğdır Milletvekili Nurettin Aras, DBP’li Belediye Başkanı Murat Yikit, Cumhuriyet Başsavcısı Sedat Turan, Emniyet Müdürü Orhan Çevik, Jandarma Alay Komutanı Kahraman Dikmen, daire müdürleri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Törende bir konuşma yapan Vali Ahmet Turgay Alpman, “Üniversiteler bilimsel faaliyetlerin yapıldığı bilim yuvalarıdır. Toplumun ihtiyaç duyduğu bilim adamları ve akademisyenleri yetiştirir. Üniversitelerin bir özelliği de o ilin gelişmesine ekonomik olarak katkı sağlamaktır. Rektör beyin hazırladığı ve şehrin kalkınmasına katkı verecek tüm projeleri destekleyeceğiz. Rektör beye görevinde başarılar diliyorum ve aldığı bayrağı daha yükseklere taşıyacağına inanıyorum” dedi.

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Murad Aydın Şanda, görevi Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma’ya devretti. Rektör Alma, üniversiteyi eni iyi seviyeye getireceklerini belirtti.

 

 

 

 

 
Kaynak: Hürriyet

12Sahte savcıya dolandırıcılıktan 8 yıl hapis

DHA

21 Mart 2017 – 15:40Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 15:40

Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ, (DHA)- KAYSERİ’de Hikmet ve Hüsne Soyak çiftini, kendisini savcı olarak tanıtıp dolandıran 20 yaşındaki Halil Kaymak’a 8 yıl hapis, 80 bin TL para cezası verildi.
Kayseri 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu dolandırıcı Halil Kaymak, dolandırılan 75 yaşındaki Hikmet ve 66 yaşındaki Hüsne Soyak katıldı. Kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen dolandırıcı sanığı Kaymak, “Ben kimseyi dolandırmadım. Beraatimi istiyorum” dedi. 40 Bin TL’sini sahte savcıya kaptıran Hikmet Soyak ise ifadesinde, şöyle konuştu:
“Dolandırıcı evimi arayarak kendisini savcı Orhan Arık olarak tanıttı. Bana, FETÖ terör örgütüne karışmışsın? Yurt dışı hesabına para aktarmışın? Evinizin etrafı sarıldı. Paranıza el konuldu. Size bir cep telefonu getireceğiz. Görüşmeleri bu telefonla yapacaksın. Bankadan kredi çek dediler. Bunun üzerine 40 Bin TL para çektim. Eve gelip parayı teslim aldıl. Sonrasında dolandırıldığımı anladım. Polisi arayıp şikayetçi oldum. Aynı gün yakalandı  ama bizim  para ortada yoktu.”
Mahkeme heyeti yargılama sonunda tutuklu dolandırıcı Halil Kaymak’a ‘Nitelikli Dolandırıcılık’ suçundan 8 yıl hapis, 80 bin TL para cezası verdi.
Kaynak: Hürriyet

11Denizci subaydan Pensilvanya itirafı…

Hürriyet Haber

21 Mart 2017 – 15:38Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 16:03

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanlığında binbaşı rütbesiyle görevli NATO subayı Murat Baykal, iddianamede yer alan ifadesinde, Ankara Yenimahalle Yunus Emre Ortaokulunda 3. sınıf öğrencisiyken Ağustos 1990’da Basınevleri semtine taşındıklarını, buradaki evlerinin yakınlarında bir öğrenci evi bulunduğunu, ders çalışmak için bu eve gidip gelmeye başladığını anlattı.

200’E YAKIN SORU VERİLDİ

Kuleli Askeri Lisesinin 1991’deki sınav sorularının örgüt tarafından alındığını söyleyen Baykal, “Sınava yakın bir dönemde bu öğrenci evinde bana 200’e yakın soru verildi. Sınava girdiğimde sorulan soruların yaklaşık 80’inin bu sorulardan olduğunu gördüm. Bana bu sınavın sorularını gittiğim evin abisi olan ODTÜ öğrencisi olduğunu hatırladığım Serdar veya Ekrem isimli kişi vermişti. Hatırladığım kadarıyla bu kişinin gerçek ismi Ekrem, kod adı ise Serdar’dı. İki ismini de kullanıyordu.” dedi.

O görüntüler ilk kez ortaya çıktı.. İşte Genelkurmay’da yaşananlar

Kuleli Askeri Lisesi sınavlarının hem yazılısını hem de mülakatını kazandığını anlatan Baykal, sağlık nedeniyle elendiğini belirterek, şöyle devam etti: “Aynı yıl Deniz Askeri Lisesi sınavlarına da girdim. Bu sınavın soruları örgüt tarafından temin edilmemişti. Zor bir sınavdı. 1990 yılı Deniz Askeri Lisesi sınavının sorularının sızdığı belirlendiğinden 1991 yılındaki sınavda önlem alınmış ve sorular sızmamıştı. Ben Deniz Askeri Lisesi sınavını soruları almaksızın kendi hakkımla kazandım. Bu sınavda herhangi bir kopya olayı olduğunu sanmıyorum.

1991 Eylül ayında İstanbul’a giderek Deniz Askeri Lisesinde öğrenim görmeye başladım. Yatılı olarak okuyordum. 1991 Eylül ayından 1992 Şubat ayındaki ara tatile kadar geçen sürede Serdar isimli şahıs İstanbul’a geldi. Onunla Kadıköy İskelesi’nde buluştuk. Nerede olduğunu hatırlamadığım bir örgüt evine gidip risale sohbeti yaptık. Deniz Askeri Lisesinden benden başka gelen kimse yoktu.

1992 yılı yaz tatilinde Ankara’ya gelince Basınevlerindeki öğrenci evine giderek Serdar’la görüştüm. Serdar beni Serdal kod adlı birine devretti. Serdal, İstanbul Teknik Üniversitesi mezunuydu. Çok fazla hatırlamıyorum. Ancak bir yerde öğretmenlik yaptığını sanıyorum. Serdal, Ankara’da yaşıyordu ancak İstanbul’a gidip geliyordu. Ben daha sonra Serdar isimli şahısla olan irtibatımı kestim.

Deniz Askeri Lisesinin 1. ve 2.sınıflarında zaman zaman Ankara’dan İstanbul’a gelen Serdal ile görüşmeye devam ettim. Kadıköy, Eminönü, Beşiktaş veya Sirkeci vapur iskelesinde onunla buluşuyorduk. Onunla bir yere sohbete gidiyorduk. Gittiğimiz yerde Fetullah Gülen’in vaaz kasetlerini dinliyordum.Fetullah Gülen’in ve Said Nursi’nin kitaplarını okuyup, namaz kılıyorduk. Benden başka gelen askeri lise öğrencisi yoktu.”

‘O DONEM İRTİBATIM YOKTU’

1995-1999 yılları arasında Tuzla’da bulunan Deniz Harp Okulunda öğrenim gördüğünü ifade eden Baykal, bu dönemde ve daha sonra Gölcük’te bulunan Fatih Fırkateyni’nde görev yaptığı 5 yıl boyunca örgütle herhangi bir irtibatının olmadığını söyledi.

Baykal, ifadesini şöyle sürdürdü:”İstanbul’da cemaat evlerine giderken Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde öğrenim gören İbrahim isimli bir kişiyle arkadaş olmuştum. O dönemde onunla birlikte Galatasaray’ın bazı maçlarına gittik. Ancak arkadaşlığımız normal bir arkadaşlıktı. Örgüt maksatlı bir irtibatımız yoktu.

KENDİMİ BOŞLUKTA HİSSEDİNCE YENİDEN İRTİBAT KURDUM

2004 yılında benim Tuzla’da bulunan TCG E-3 gemisine tayinim çıktı. Bu gemi eğitim botuydu. Deniz Harp Okulu öğrencilerine eğitim veriyorduk. Ben üsteğmen rütbesiyle bot komutanı olmuştum. 2005 yılının ortalarında ben kendimi boşlukta hissedince İbrahim isimli arkadaşım aracılığıyla yeniden örgütle irtibat kurmaya başladım. İbrahim beni Çekmeköy’de ikamet eden ve serbest çalışan Koray isimli şahısla tanıştırdı. Ben Koray’ın evine gidip gelmeye başladım. Yalnız gidiyordum. Artık evlenmeyi düşünüyordum. Evlilik konusunda da bana yardım edileceği vadedilmişti. Koray beni üstü olan Yavuz isimli şahısla tanıştırdı. Koray’ın gerçek ismi İlyas olabilir. Yavuz’un gerçek ismini bilmiyorum. Yavuz İGDAŞ’ta danışman olarak çalışıyordu. Gözlüklü, kısa boylu, benden 7-8 yaş büyük birisiydi. Yavuz ve Koray 2006 yılı içerisinde beni eşim Reyhan Baykal ile tanıştırdılar. 1 yıl kadar görüştükten sonra 2007 yılı Temmuz ayında evlendik.

Eşim tanıştığımızda son sınıf öğrencisiydi ve cemaat evlerinde kalıyordu. 2006 yılında üniversiteden mezun oldu. Eşim 1 Eylül 2016 tarihli KHK ile meslekten ihraç edildi. Ali Semerkandi İmam Hatip Ortaokulunda matematik öğretmeni olarak görev yapıyordu.

VERDİKLERİ ÖRNEK SORULARLA ÇALIŞTIM

Koray kod adlı ağabeyin kendisini 2007 yılında kurmaylık sınavlarına hazırlanması için yönlendirdiğini anlatan Murat Baykal, “O dönemde Koray’la sohbetlere gidiyordum. Koray 2007 kurmaylık sınavından 7 ay kadar önce bana bir USB verdi. Bu USB’nin içinde sınavda çıkacak konulara ilişkin geniş bir kaynak vardı. Ben bu USB’deki verilere çalıştım. Sınav zamanı yaklaştıkça bana başka USB’ler de getirdi. Ben bu USB’lerdeki örnek sorulara da çalıştım. Ben eşimle evlenmeden bir süre önce kurmaylık sınavını kazandım.” diye konuştu.

2009’DA KURMAY YÜZBAŞI, 2012’DE PENSİLVANYA

Genelkurmay Başkanlığı Harekat Başkanlığı Harekat Şubesine “Kurmay Yüzbaşı” rütbesiyle 2009’da atandığını belirten Baykal, şöyle devam etti:

Ben 2012 yılı Temmuz veya Ağustos ayı içerisinde Amerika’ya gittim. 11 ay kadar Amerika’da Washington’a 5 saat mesafedeki Rhode Island eyaletinde kaldım. Gittikten 2,5 ay kadar sonra irtibat bilgilerimi Washington Ataşeliğine verince, Burak isimli bir şahıs beni Amerika’dan aldığım telefon hattım üzerinden aradı. Üç saatlik mesafedeki New Jersey’den yanıma geldi. Burak, Amerika’da yaşayan ve takı işleri ticaretiyle uğraşan bir kişiydi. Onunla Türkiye’de hiç görüşmemiştim. Beni sohbete çağırdı. Görüşmeden yaklaşık 1,5 ay kadar sonra bu şahsın New Jersey’deki evine gittik. Burak, beni yaklaşık 1,5 saat mesafedeki Pensilvanya’daki Fetullah Gülen’in çiftliğine götürdü. Hafta sonunu Pensilvanya’da geçirdik. Orada 2 gece kaldık. 2012 yılı Kasım ya da Aralık ayıydı. Fetullah Gülen’in hasta olduğu söylendi. Onunla görüştürülmedik. Diğer kişilerin verdikleri dersleri dinledik. Burak, bazı hakim savcıların da şu anda Pensilvanya’da olduklarını söylemişti. Ancak, ben bu kişilerle tanışmadım. Kim olduklarını bilmiyorum. Birbirlerini tanıma ihtimali olan kamu görevlileri orada aynı ortama sokulmuyorlardı. Amerika’da Burak isimli şahısla ilerleyen zaman diliminde bir kez daha görüştüm. Onunla yine Pensilvanya’ya gittik, 1 gün kaldık. Amerika’ya giderken ücretsiz izin alarak eşimi de götürmüştüm. Eşim de benimle birlikte Pensilvanya’ya 2 kez gitti. Eşler genelde ev tipi yerlerde kalıyorlar. Erkeklerin gittiği büyük alana gelmiyorlardı.”

2014’TE BYLOCK

2014’ün şubat ayı içinde Aygün, benden ByLock programı yüklememi istedi. Google Play’dan indirdiğimi hatırlıyorum. 17-25 Aralık olaylarından dolayı görüşmeleri aksattığımdan bu programı yüklememi istemişti. Ben 2-3 ay kadar öteledikten sonra programı indirmiştim. Programı indirdikten sonra Aygün bana 8 haneli bir şifre verdi. Aygün’ün ByLock’taki kod adını hatırlamıyorum. Benim kod adımı da hatırlamıyorum. Ben ByLock aracılığıyla sadece Aygün ile irtibat kurmuştum. Aygün, hangi tarihte nerede buluşacağımı yazıyordu. Ben aksatarak ve arayı açarak zaman zaman görüşmeye gidiyordum. Ben 2015 yılında Aygün’le aramı daha da açtım. ByLock programının yüklü olduğu Samsung Note 3 marka telefonumu 15 Mayıs 2015 tarihinde Ostim’deki bir restoranda kaybetmiştim. Ben daha sonra Note 4 marka bir cep telefonu satın aldım. Aygün bu telefonuma da ByLock yüklememi istedi. Ancak ben kabul etmedim.

Ben duygusal olarak kopukluk yaşamaya başladığım ve artık yapılanmanın bir suç örgütü olduğunu anladığımdan mesleğimden istifa kararı aldım. 2015’in Temmuz ayında istifa edecektim. Ancak henüz emeklilik hakkı kazanmamıştım. Eşim ‘önce bir iş bul, sonra istifa et’ deyince, haklarımın kaybolmaması için istifa etmekten vazgeçtim. Bu amaçla 2015 yılı Eylül ayında Personel Atama Dairesine gemi komutanlığı ve 2. Komutanlığı görevimden feragat ettiğimi belirtir bir dilekçe verdim. Kurmay olduğum ve bu dilekçenin amirallikten feragat anlamına geldiği için, bu dilekçe dikkat çekti. 2015 yılı Kasım ayında da bu konudaki tayin anket formunu düzenleyerek teslim ettim.

Ben görüşmeleri aksattığım için bu dönemde Aygün beni Anafartalar Kolejinin kurumsal cep telefonundan aradı. 2016 yılı Ocak ayındaki 1 aylık NATO görevi için İngiltere’de bulunduktan sonra da Aygün beni aramaya devam etti. 17 Şubat 2016 tarihinde Aygün’ün evine gittim. İlerleyen dönemlerde de beni telefonla rahatsız edince 2016 Mayıs ayında yine Birlik Mahallesindeki evine gittim. Emekliliğim doluncaya kadar bu kişiyi idare etmeyi ve yapıdan kurtulmayı amaçlıyordum. Belirttiğim adresteki evdeyken Aygün Tango benzeri bir programı tablet bilgisayarıma yüklemek istedi. ‘Tabletini getir’ dedi. Soruşturma aşamasında ben bu programın Eagle olabileceğini değerlendirdim. Yanımda tabletim yoktu ve çocuğun kullandığını söyleyip kabul etmedim. 2016 yılı Haziran ayında Aygün beni evine iftar amaçlı çağırınca, ben eşimle birlikte iftara gittim. Burada da Aygün yine tabletimi getirmemi, program yükleyeceğini söyledi.

‘KARARGAHA GELDİĞİNİ ÖĞRENDİM’

ByLock programı vasıtasıyla sadece Aygün ile irtibat kurmuştum. Onunla buluşma tarihi hususunda yazışıyorduk. Başkaca bir kişi ile görüşmedim. ByLock dışında bir program da kullanmadım. Eşim de ByLock kullanmamıştır.”

15 Temmuz’daki darbe girişimiyle alakası olmadığını savunan Baykal, “Darbenin olduğu zamanda ben Deniz Kuvvetleri Komutanlığı NATO Plan Subayı olarak görev yapıyordum. O gün mesai saatleri içerisinde herhangi bir şüphe uyandırıcı bir durum görmemiştim. Ancak sınıf arkadaşım olan ve karargahta Dönüşüm Şube Müdürü olarak görev yapan Kurmay Yarbay Özer Zeren ile öğleden sonra karşılaşınca Harekat Başkanlığının karşısındaki koltuklarda oturup kahve içmiştik. Özer Zeren tedirgindi ve terliyordu. Ne olduğunu sorunca bir kaç gün önce çiğ köfte yediğinden rahatsız olduğunu ifade etmişti. Sonradan ben onun o gün izinli olmasına rağmen karargaha geldiğini öğrendim. Tedirginliğinin de darbenin stresinden kaynaklandığını anladım. İrfan Arabacı da son dönemde sürekli odasında diğer amiraller Murat Şirzai, Oğuz Karaman, Hasan Kulaç ile görüşüyordu.” beyanında bulundu.

‘YDS SORULARINI VERDİLER’

Baykal 2011’deki Yabancı Dil Sınavı (YDS) sorularının da Yıldırım kod adlı örgüt abisi tarafından kendisine verildiğini belirterek, şunları anlattı:
“Sicil amiri pozisyonundaki örgüt üyeleri kendileri gibi örgüt üyesi olan askerlere olumsuz sicil vermezler. Kendilerinden olmayan kişilere ise olumsuz sicil verirler. Takdir belgeleri de bu şekilde verilmektedir. Darbe girişimi nedeniyle tutuklanan İrfan Arabacı, Sinan Azmi Tosun ve Olcay Yüksel benim sıralı amirlerimdir. Bana bu yıl takdir vermemişlerdi. Bunu benim örgütten ayrılma niyetimin olduğunu anladıklarına bağlıyorum. İrfan Arabacı, Ömer Faruk Harmancık ve Sinan Azmi Tosun’un isimleri Aydınlık gazetesinde FETÖ’cü amiraller olarak çıkmıştı. İsimleri biliniyordu. Ben bu haberden sonra Sinan Azmi Tosun’un terfi ederek Harekat Başkanı olduğunu görünce bu haberin asılsız olduğu kanaatine yetkililer tarafından varıldığını düşünmüştüm. Olcay Yüksel benim ilk amirimdir. Onun FETÖ’cü olup olmadığını bilmiyorum. Bana öyle bir imaj vermemiştir. Astsubay çocuğudur. Balyoz mağdurları içinde çok sayıda arkadaşı vardır. Olcay Yüksel de emekli olmayı düşünüyordu. Cemaatçi ise de benimle aynı pozisyonda olduğunu sanıyorum.”

Baykal, 1998, 1999 ve sonrasındaki Harp Okulu mezunlarından kurmay subayların büyük çoğunluğunun FETÖ üyesi olduğunu düşündüğünü bildirdi.
Etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini söyleyen Baykal, adını verdiği örgüt mensuplarını fotoğraflarından teşhis etti.
Kaynak: Hürriyet

10Yalova’daki FETÖ davasının görülmesine başlandı

DHA

21 Mart 2017 – 15:18Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 15:18

Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, (DHA) – YALOVA’da, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik açılan davada, 47’si tutuklu toplam 103 sanığın yargılanmasına başlandı. Yaklaşık 15 gün sürmesi beklenen duruşmaların ilk gününde sanıklar geniş güvenlik önlemleri altında, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde oluşturulan duruşma salonuna getirildi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik operasyonlar kapsamında Yalova’da açılan davanın görülmesine başlandı. Yalova Adliyesi’ndeki salonların yetersiz olması nedeniyle Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nün toplantı salonu Yalova Ağır Ceza Mahkemesi salonuna dönüştürüldü.
103 sanıklı duruşmada tutuklu olan 47 sanık, Kocaeli’ndeki cezaevinden Yalova’ya getirildi. Geniş güvenlik önlemleri altında duruşmanın yapılacağı alana getirilen sanıklar, jandarma eşliğinde mahkeme salonuna alındı. Tutuksuz olarak yargılanacak 56 kişi ise duruşmanın başlayacağı salonda hazır bulundu.
Duruşma FETÖ üyeliği ile suçlanan aralarında esnaf, öğretmen, sanayici, tüccar ve çeşitli meslek gruplarından 47’si tutuklu 103 sanığın kimlik tespitiyle başladı. Sanıklar için oluşturulan iddianame de mahkemede okunacak. Sanıkların ifadeleri ve savunmaları ise bir sonraki günlerde alınacak. Sanık yakınları ise duruşmayı ayrı bir salondan televizyon ve kamera sistemiyle izledi. Yalova Emniyeti ise hem enstitü girişinde hem de çevresinde geniş güvenlik aldı.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

9Kastamonu’da yurt yöneticisine FETÖ’den 6 yıl 3 ay hapis

DHA

21 Mart 2017 – 15:15Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 15:15

Gürkan YILMAZ/KASTAMONU, (DHA) – KASTAMONU’da, FETÖ/PDY davasında tutuksuz yargılanan Fatma K., ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Kentte örgüte ait yurtta müdür yardımcısı olarak görev yapan Fatma K., Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanan Fatma K., bugün görülen karar duruşmasına katılmadı. Mahkeme heyeti, örgütün şifreli habeleşme program ‘ByLock’ kullanması, Zaman Gazetesi’nin kapatılmasına karşı yapılan eyleme katılması ve örgüte ait kurumda yönetici olarak çalışmasını göz önünde bulundurarak sanığa, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7 yıl 6 ay hapis verdi. Bu ceza, sanığın duruşmalardaki iyi hali nedeniyle 6 yıl 3 aya indirildi. Mahkeme, sanık hakkında karar kesinleşinceye kadar adli kontrol uygulamasının devam etmesine de karar verdi.
Kaynak: Hürriyet

8Iğdır Üniversitesi’nde rektör devir-teslim töreni

DHA

21 Mart 2017 – 15:05Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 15:05

Suat DENİZ / IĞDIR, (DHA)- IĞDIR’daki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz’dan boşalan göreve vekaleten atanan Prof. Dr. Murad Aydın Şanda, görevi Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma’ya devretti.
Karaağaç kampüsünde düzenlenen devir-teslim törenine Vali Ahmet Turgay Alpman, AK Partı Iğdır Milletvekili Nurettin Aras, DBP’li Belediye Başkanı Murat Yikit, Cumhuriyet Başsavcısı Sedat Turan, Emniyet Müdürü Orhan Çevik, Jandarma Alay Komutanı Kahraman Dikmen, daire müdürleri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Törende bir konuşma yapan Vali Ahmet Turgay Alpman, “Üniversiteler bilimsel faaliyetlerin yapıldığı bilim yuvalarıdır. Toplumun ihtiyaç duyduğu bilim adamları ve akademisyenleri yetiştirir. Üniversitelerin bir özelliği de o ilin gelişmesine ekonomik olarak katkı sağlamaktır. Rektör beyin hazırladığı ve şehrin kalkınmasına katkı verecek tüm projeleri destekleyeceğiz. Rektöre beye görevinde başarılar diliyorum ve aldığı bayrağı daha yükseklere taşıyacağına inanıyorum” dedi.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan eski rektör Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz’ı eleştiren AK Parti Iğdır Milletvekili Nurettin Aras ise şöyle konuştu:
“Bir kula değil Allah’a kulluk eden nesilleri yetiştirmeliyiz. Birileri eğitim denilen güzel hadiseden girerek kendilerine kul yetiştirdiler. Eğittiğimiz insanlar topluma hizmet edecek, gidip bir kula değil, Allah’a kulluk edeceğiz. Rusya büyük elçisini öldüren polis bir kula hizmet ettiği için, beyni yıkandığı için adam öldürdü. Hizmet ettiği kul ‘anneni öldür’ dese annesini de babasını da öldürecek. İşte birilerine kul yetiştirdiler. 15 Temmuz cinnetini geçirdiler. Bunun için Allah’a kul olacak, topluma hizmet edecek yüreği vatan sevgisi ile dolu insanlar yetiştirmeliyiz.”
Konuşmaların ardından Prof. Dr. Murad Aydın Şanda, görevi Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma’ya devretti. Rektör Alma, üniversiteyi eni iyi seviyeye getireceklerini belirtti.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

7Serbest kalan işadamlarından 9’una yeniden tutuklama

DHA

21 Mart 2017 – 14:35Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 14:35

Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA)-  DENİZLİ’de Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklanan ve 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanırken, mahkemenin verdiği ara kararda cezaevinden tahliye edilen 22 işadamından 9’u için savcının itirazı üzerine yeniden tutuklama kararı çıktı.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün finans ayağını oluşturdukları iddiasıyla tutuklanan ve Denizli 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 43 tutuklu işadamından 22’si, geçen 15 Mart’ta ara kararla tahliye edildi. Cezaevinden çıkan işadamları için savcısı üst mahkeme olan Denizli 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Dün savcının itirazı üzerine mahkeme serbest kalan işadamlarından Sezai Günalp, Adem Oklu, Osman Refik Esmek, Osman Kiriş, Özkan Atik, Habib Yıldız, İskender Damgacı, Hüseyin Moralıoğlu ve Hilmi Yavaşlar’ın yeniden tutuklanmasına karar verdi. Polis, haklarında yeniden tutuklama kararı verilen işadamlarını aramaya başladı.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

6FETÖ/PDY Davası’nda “Yetkisizlik” kararı…

DHA

21 Mart 2017 – 13:56Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 13:56
Serpil KIRKESER – Ümit TÜRK /İSTANBUL,(DHA) Terör örgütü FETÖ /PDY’nin 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin havacı 17 subay hakkında ‘Terör örgütüne üye olma’ iddiasıyla 15’er yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü. Mahkeme ikametgahı başka illerde görünen sanıklar hakkında yetkisizlik kararı vererek, bu sanıkların dosyalarının yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri’ne gönderilmesini karar verdi.
SANIKLAR DURUŞMADA HAZIR BULUNDU

İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 18 tutuklu sanık ve avukatı katıldı.
SAVCI YETKİSİZLİK KARARI VERİLMESİNİ TALEP ETTİ

Duruşma savcısı Edip Şahiner de tüm sanıklar hakkında dosyanın tefrik edilerek müsnet suçlar yönünden yetkisizlik kararı verilmesini ve mahal mahkemelerine gönderilmesine ayrıca sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
1 SANIK TAHLİYE EDİLDİ

Kısa aranın ardından talepleri karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıklardan Muhammet Güzel’in tahliyesine karar verdi. Sanık Güzel’in yurtdışına çıkışını yasaklayan mahkeme heyeti, Güzel’in ayrıca haftada bir adresine en yakın karakola imza atma suretiyle adli kontrol altına alınmasına karar verdi.
DİĞER SANIKLARIN TAHLİYE TALEBİ REDDEDİLDİ

Mahkeme heyeti, diğer sanıkların üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu , öngörülen cezanın alt ve üst sınırı ile adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı gerekçeleriyle tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
DOSYALAR YETKİSİZLİK KARARIYLA GÖNDERİLDİ

Mahkeme Heyeti , 17 sanık hakkında açılan davaların da yetkisizliğine karar verdi. 5 sanık hakkındaki dosya Ankara’ya, 2 sanık hakkındaki dosya Konya’ya, 3 sanık hakkındaki dava İzmir’e, 1 sanık hakkındaki dosyaı Denizli’ye , 1 sanık hakkındaki dosyası Gaziantep’e, 1 sanık hakkındaki dosyası Kayseri’ye, 1 sanık hakkındaki dosya Batman’a, 1 sanık hakkındaki dosya Diyarbakır’a, 1 sanık hakkındaki dosya Osmaniye’ye, 1 sanık hakkındaki dosya da Antalya’ya yetkisizlik kararıyla gönderilmesine karar verildi. Sanıkların “Terör örgütüne üye olma” suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar ayrı ayrı hapisleri isteniyor

Kaynak: Hürriyet

5AK Partili vekil diktatörlüğe karşı çıktı

DHA

21 Mart 2017 – 13:56Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 13:56

İZMİR’in Torbalı ilçesinde anayasa değişikliğini anlatan AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya, diktatörlük benzetmelerine tepki gösterdi.

AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya’nın konuşmacı olduğu, Torbalı Ziraat Odası’nın Kültür Merkezi’nde düzenlediği konferansa AK Partili Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, AK Parti İlçe Başkanı Hasan Akbıyık, Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun ve Torbalı Şoförler Odası Başkanı İsmail Akman ile birlikte çok sayıda vatandaş katıldı. Torbalılara, yeni anayasayı ve değişecek olan 18 maddeyi anlatan Kaya, mevcut sistemin aksaklığa neden olduğunu öne sürerek Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü arasında yaşanan anlaşmazlıkları örnek verdi. Kaya, “Bizim yönetim sistemimiz, baba ile oğlu hatta iki milli mücadele kahramanını bile birbirine düşürmüş sistemdir. 1937 yılında Atatürk ve İnönü’nün ufak bir tartışması sebebiyle İsmet İnönü başbakanlıktan düşmüş ve Atatürk rahmetli olduğunda küs kalmışlardır. Biz yönetimdeki çift başlılığı tek başlılığa getiriyoruz. Diktatörlük benzetmesine bakıldığında dünyada yüzde 50 artı 1 oyla seçilmiş bir diktatör yoktur. Zaten millet seviyor ki bu oyu vermiş. Ayrıca bakıldığında diktatörlerin süresi belli değil. Biz yeni sistemle süre sınırı getirdik 5 artı 5 yılla” dedi.

“16 NİSAN’DAN SONRA PKK-FETÖ BİTECEK”

CHP ve HDP ile ilgili eleştirilerle konuşmasına devam eden Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

“CHP bu ülkeye lazım çünkü cumhuriyetin kurucu bağıdır. Ama ülkeye lazım olan CHP, Atatürk’ün kurduğu, o değerleri taşıyan CHP. Bugün HDP’nin peşine takılmış, CHP’den bu millete fayda gelmez. ‘Evet’ ya da ‘hayır’ bu milletin tercihidir. 16 Nisan’da sonra, bu istikrarlı sistem kabul edildiğinde PKK da bitecek, FETÖ de bitecek, DAEŞ de bitecek, ay yıldızlı bayrağa düşman kim varsa bitecek. Çünkü artık ülkede istikrar olacak. İşte Kandil ondan bağırıyor. Ondan sonra ses HDP’den sonra Almanya’dan sonra da Hollanda’dan geldi. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar” diye konuştu. Milletvekillerin artık parti bağından kopacağını da sözlerine ekleyen AK Partili Kaya, “Biz artık milletvekillerini parti bağından ayırıyoruz. Dolayısıyla artık vekiller mecliste iktidar partisi, muhalefet partisi diye sıralanmayacak, şehirlerine göre sıralanacak.”

Gökhan YALKALK / TORBALI (İzmir), (DHA)

FOTOĞRAF

 

 
Kaynak: Hürriyet

4Zonguldak’ta FETÖ’den 6 kişi adliyeye sevk edildi

DHA

21 Mart 2017 – 13:06Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 13:06

Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, (DHA)- ZONGULDAK’ta FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan 5’i akademisyen 6 kişi adliyeye sevk edildi.
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince Zonguldak, Karabük, İstanbul, Gaziantep ve Tekirdağ’da gözaltına alınan akademisyenler; K.M., M.K., Ş.A., H.E. ve M.K. ile örgütün kapatılan eğitim kurumunda çalışan Ö.D.’nin Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri tamamlandı. Örgütün şifreli haberleşme programı ‘ByLock’ kullandığı iddia edilen şüpheliler adliyeye sevk edildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

3Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Avrupa’ya sert sözler: ’16 Nisan bir bitsin masaya oturacağız’

Hürriyet Haber

21 Mart 2017 – 12:32Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 14:07

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Nevruz insanla tabiat arasındaki karşılıklı sevgi, saygı ve dayanışmaya yönelik ilişkinin sembolüdür. Buradan tüm vatandaşlarımızın, tüm soydaşlarımızın Nevruz bayramını tebrik ediyorum.

Bizler beşer planında hiçbir gücün karşısında eğilmedik. Bizler sadece Rabbimiz’in karşısında rükuda ve secdede eğiliriz. Başkası asla.

Tıbbi aromatik bitkilerinin üretimini ve ticaretini yaygınlaştırarak vatandaşlarımıza önemli bir gelir sağlamak istiyoruz. 81 ilde tabiat turizmi seferberliği başlatıyoruz. Tabiat turizminde dünyanın ilk 5 ülkesi arasına girmeyi hedefliyoruz. Afrika’daki büyük yeşil duvar projesine destek oluyoruz.

‘BİZİM BİR İKTİSAT AHLAKIMIZ VAR’

Türkiye geçtiğimiz 14 yılda ormanlar konusunda da adeta bir devrim gerçekleştirmişti. Orman varlığımızı 1,5 milyar hektar artırarak bu konuda dünyada ilk sırada yer aldık. Bizim bir iktisat ahlakımız var. Bu ahlakın temelinde sömürme değil üreterek kazanma, başkası hesabına değil kendisi hesabına çalışma bulunuyor.

Ecdadımız bir tek dalın koparılmasına razı değildi. Bizlerin de yeni nesilleri aynı anlayışla yetiştirmemiz gerekiyor. Şehirlerin etrafı çirkin gecekondularla bezenirken dahi çevre hassasiyeti, elden bırakılmadı. Bahçelerine ağaçlar dikildi, çiçeklerle bezendi. O gecekonduların çoğu bugün şehirlerimizi adeta istila eden çelik ve cam yığını binalardan daha kişilikli daha özgündü.

Sayın Sezer döneminde aynı ekolden geldikleri halde merhum Ecevit’le anayasa kitapçığı fırlatma hadisesi yaşadık. Ve ertesi gün ekonomimin ne hale geldiğini hatırlayın. 1960, 1971, 1980’de darbe yapanların gücü sistemin zayıflığından geliyordu. Farklı güçlerden de destek alıyorlardı.

‘NASIL PASLAŞTIKLARINI GÖRÜYORUZ’

17-25 Aralık darbe girişimini bölücü örgütün çukur eylemlerini hatırlayın. Şu anda bu çukur eylemlerinde bulunanlar hayır diyor. Kandil hayır diyor. PKK hayır diyor. Peki değerli kardeşlerim şimdi bu ülkemizi bölmek milletimizi parçalamak isteyen bu bölücü terör örgütleriyle beraber hareket etmenin izah edilir bir yanı olabilir mi?

Terör örgütlerinin Avrupa’da nasıl paslaştıklarını görüyoruz. FETÖ terör örgütünün Batı’da arkasında kimlerin olduğunu görüyoruz. Almanya’da, Hollanda’da, İsviçre’de nasıl paslaştıklarını görüyoruz. İşte tüm bu yaşananlardan aldığımız dersle yönetim sistemimizi değiştiriyoruz. Olmayan şeyleri varmış gibi göstermeye çalışıyorlar. Ana muhalefetin başındaki zat diyor ki cumhurbaşkanı başka başbakan partiden olursa kavga çıkar. Tamam işte biz de böyle olmasın diye cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığı birleştiriyoruz. Metni oku metni. Metni dahi okumamışsın.

Öyle yalanlar öyle iftiralar ortaya atıyorlar ki insanın havsalası almıyor. Diyelim ki cumhurbaşkanı seçimi yenilemeyi arzu etti. Burada parlamento ile beraber bu iki seçim beraber yapılır. Ama fesih yok. Birisinin yapılıp birisinin yapılmaması gibi bir şey yok. Baktılar ki buna inanan yok çıtayı biraz düşürdü, cumhurbaşkanı belediyeleri muhtarları kapatacak demeye başladı. Anayasa ve yasalardaki haklar neyse bugün de bunlar geçerlidir.

’25 GÜNLÜK HÜKÜMETTE İSTİKRAR OLUR MU’

Bütün bu yalanın mumu yatsıya kalmadan sönünce çıtayı biraz daha düşürdüler. Önceki gün ne diyor cumhurbaşkanı bütün lokantaları kapatabilir diyor. Yalanın da bir haddi hududu olur. şimdi sıra ne zaman boyacılara, simitçilere çekirdekçilere gelecek diye bekliyorum.

Biz cumhurbaşkanlığı sistemini ülkenin ve milletin önünü açmak için getiriyoruz. 7,5 milyon gencimiz bu seçimlerde hem seçme hem de seçilme hakkına sahip olacak. Kızıyla erkeğiyle gençlerimize sesleniyorum. Parlamentoya girmeye hazır mısınız? Geçmişte olduğu gibi yüzde 15 oy alıp başbakanlık koltuğuna kurulup ondan sonra ülkeyi krize sürükleme dönemi bitiyor. 25 günlük hükümetler kuruldu bu ülkede. 25 günlük bir hükümette istikrar olur mu?

Sizlerden ve milletimden rica şu muhalefetin hezeyanlarına kulak asmayın. Artık cumhurbaşkanı görevine gelecek kişi en az 25-30 milyon kişinin desteğini almak zorunda. Bu hayırcı takım var ya bunlar kim biliyor musunuz? 15 Temmuz Köprüsü yapıldığında, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapıldığında, Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapıldığında hayır dediler.

Osmangazi köprüsü yapıldı ne dediler hayır… Marmaray’a ne dediler? Hayır. Avrasya tüneli yapılırken hayır dediler. Çanakkale köprüsünün temelini attık. Ona hayır diyemediler. Çünkü artık biliyorlar ki bu hükümet bu devlet yapar mı yapar. Bunlarla dalga geçilmez. Bunlara hayır demeye kalkılmaz. Bunlar yapar. Bunu gördüler.

‘BUNLARIN HAVSALASI BUNU ALMAZ’

Kişi başı gelir 3 bin 400 dolarken 11 bin dolara çıktı. Bunların havsalası bunu almaz. Hadi bizim muhalefetin telaşını anladık. Peki bu Avrupa ülkelerine ne oluyor? Onların 16 nisan karşısındaki duruşları bizim muhalefetten daha sert daha yaralayıcı. Bizim ilan ettiğimiz OHAL beyleri rahatsız ediyor. İşinize bakın işinize. Türkiye’deki halk oylamasından hangi sonucun çıktığı sizi neden ilgilendiriyor.

Tabi onlar Türkiye’deki sistem değişikliğinin getireceği sonuçların farkında. Onlar farkında ama bizimkiler farkında değil. Tayyip Erdoğan’ın Rotterdam’da dev posterleri dükkanlara asılmış gelmiş Hollanda polisi onları söküp atıyor. Ama öte yanda PKK yasak olduğu halde onun başındaki zatın posterleriyle polislerin koruması altında gösteri yapıyorlar. Sadece Hollanda’da mı? Hayır Almanya’da da.
Ne yaparsanız yapın topunuz gelin. Bu millet 16 nisanda gereğini size gösterecektir.

Yıllarca bize Avrupa kriteri diye dayattığı ne varsa şimdi onların hepsini ayaklar altına alıyorlar. Şu 16 Nisan bir bitsin bittikten sonra masaya oturup konuşacağız. Bu devran böyle gitmez. Hollanda’da yerlerde sürüklenen kardeşimin hesabını soracağız. Yerlerde sürüklenen aynı zamanda AB muktesebatıdır.

Bunlar insanlıktan nasibini almamış. Bunlarda insanlık. Merhamet yok. Ne diyor Akif? Medeniyet denilen kahpe hakikat yüzsüz. Diyanetimizin imamlarına, öğretmenlerimize ajan muamelesi yapıyorlar. Almanya konsolosluğunda bir ajan terörist saklanıyor. Ziyaretime geldiğinde Merkel serbest bırakılmasını istiyor.

‘AJANLIK YAPAN HİÇBİR AVRUPALI’YA İZİN VERİLMEYECEK’

“Size verdiğimiz teröristlerin dosyalar nerede” dedim. ‘Yargı’ dedi.. Bizde de yargı kusura bakmayın dedim. Bundan sonra ülkemizde ajanlık yapan hiçbir Avrupalıya izin verilmeyecek. İster kişi olsun ister kurum. AB süreciymiş, geri kabul anlaşmasıymış artık hiçbiriyle bizi tehdit edemeyecekleri bitti o işler. Biz Çanakkale’de olduğu gibi yedi düvelin ordularına boyun eğmemiş bir milletiz. Hele 16 nisanda şu cumhurbaşkanlığı sistemine bir geçelim. Ondan sonra çok daha farklı bir Türkiye doğacak.

 
Kaynak: Hürriyet

2Polislerin yargılandığı “Bylock” davası (2)

DHA

21 Mart 2017 – 12:28Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 12:28

Hayati KILIÇ /İSTANBUL,(DHA) FETÖ’nün şifreli haberleşme programı “Bylock” kullandıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 63’ü tutuklu 86 polisin yargılandığı davanın ikinci duruşması sanık polislerin savunmaları ile devam ediyor.

İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı davanın ikinci duruşması Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nun karşısındaki duruşma salonunda devam ediyor. Duruşmaya “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istenen 60 tutuklu sanık ve 2 tutuksuz sanık katıldı. Sanıkların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya sanık yakınları da izleyici olarak katıldı. Duruşma sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER

Duruşmada tutuklu sanıklar Abdurrahman Kart, Abdulkadir Güler, Erdal Yıldırım, Hüseyin Canlıoğlu, İshak Kocamanoğlu, Mesut Ağca, Murat Bilge, Murat Davğdevir, Recep Ali Baştopçu, Resul Demir, Reşit Yılan, Mustafa Kılıboz, Zafer Okumuş ve Şenol Yağmur ifade verdi. Sanıklar ifadelerinde FETÖ ile bağlantılarının bulunmadığını belirterek, Bylock programı kullanmadığını söylediler. Haklarındaki suçlamaları kabul etmeyen sanıklar tahliyelerini ve beraatlerini talep ettiler.
“AMİRLERİMDEN BAŞKA KİMSEDEN EMİR ALMADIM”

Duruşmada ifade veren tutuklu sanıklardan Abdurrahman Kart, ByLock programını kullanmadığını belirterek, “15 Yıllık meslek hayatımda devletimden başka hiçbir gruba hizmet etmedim, sıralı amirlerimden başka kimseden emir almadım. Açığa alındığımda üzerime ait telefonu kendim teslim ettim. İddianamede yer alan telefon numarası bana ait ama kesinlikle ByLock kullanmadım” dedi.
“2 YAŞINDAKİ OĞLUM HASTANEDE TEDAVİ GÖRÜYOR”

Sanık Erdal Yıldırım hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek “Kanunlara aykırı şekilde evimde yapılan aramalarda bana ve eşime ait cep telefonu ve bazı eşyalara el konuldu. Bu aramalarda suç unsuruna rastlanılmadı. Ben ByLock kullanmadım, ayrıca iddianamede bu programı ne zaman kullandığıma dair bilgi bulunmuyor.2 ve 5 yaşında iki çocuğum var. Eşim çalışmıyor. Ailem bakıma muhtaç. 2 yaşındaki oğlum 3 aydır hastanede yatarak tedavi görüyor. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.
“KENDİMDEN ŞÜPHEM OLSA TELEFONU KAYBEDERDİM”

Sekiz yıllık polis memuru olduğunu ifade eden tutuklu sanıklardan İshak Kocamanoğlu, “Söz konusu programı medyadan öğrendim. Ektin pişmanlıktan yararlanacağım bir bilgim olsaydı bunu mahkemeyle paylaşırdım. Zaten böyle bir suçlamayla yargılanmak zoruma gidiyor. Ben böyle bir durumdayken kimseyi kollayacak halim de yok. Kendimden şüphem olsa suça konu olan telefonu kaybeder ve söylemezdim. Ama ben kendimi biliyorum. Böyle bir programı kullanmadım” dedi.
“FETÖ ÜYESİ OLMAYAN BİRİNİN BU DERSANELERDE ÇALIŞTIĞINI GÖRDÜN MÜ?”

Tutuklu sanıklardan Reşit Yılan “Suçlama tarihinde akıllı telefon kullanmıyordum. Sadece üzerime ait bir internet hattı mevcuttur. Bu hat üzerinden kimin ByLock programını indirdiğini ve kullandığını tespit edilmesini istiyorum. Ben akıllı telefonu 2016 yılında kullanmaya başladım. FETÖ gibi herhangi bir terör örgütüne bağlı olmadım. Polislik mesleğine başlamadan kısa bir süre önce coğrafya öğretmenliği yaptım. Ankara’da ‘Maltepe’ adında bir dershanede öğretmenlik yaptım” dedi.Mahkeme başkanı Fikret Demir, sanık Yılan’a bu dershanenin hangi kuruluşa ait olduğunu sordu. Sanık Yılan, “Ben bu dershanede bir ay çalıştım, FETÖ’ye ait olduğunu biliyorum” diye yanıt verdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Demir, sanık Yılan’a “Sen, FETÖ üyesi olmayan herhangi birinin bu dershanelerde çalıştığını gördün mü?” sorusunu yöneltti.Sanık Yılan ise “Gördüm efendim” dedi. Sanık Raşit Yılan savunmasının ardından tahliyesini talep etti.

Duruşma sanıkların savunma yapmasıyla devam ediyor.
İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan, FETÖ/PDY Örgütünün tarihçesi anlatıldığı ve analizi yapıldığı iddianamede,”ByLock” kullandığı tespit edilen 63’ü tutuklu 86 polis hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık polislerin bir kısmının meslekten ihraç edildiği, bir kısmının da açığa alındığı belirtiliyor. “ByLock” kullandıkları tespit edilen sanıkların, örgüt lider ve yöneticilerinden söz konusu program üzerinden emir ve talimat alarak süreklilik, etkinlik arz edecek şekilde örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde yer almak suretiyle üzerine atılı suçu işledikleri iddia ediliyor.

Kaynak: Hürriyet

1“Hemşireye otobüste tekme” sanığını cevaevinden salıveren hakim FETÖ’den tutuklandı

DHA

21 Mart 2017 – 12:18Son Güncelleme : 21 Mart 2017 – 12:18

 
Ümit TÜRK/İSTANBUL,(DHA) FETÖ soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen 8 hakim ve savcı bugün tutuklandı. Tutuklanan hakimler arasında İstanbul Maslak’ta bir otobüste hemşire Ayşegül Terzi’ye şort giydiği için tekme atan Abdullah Çakıroğlu’nun cezaevinden tahliye edilmesi kararına imza atan hakim İbrahim Uyanık da var.

Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, örgüte üye olduğu iddiasıyla meslekten ihraç edilen ve haklarında gözaltına alınan 54 hakim ve savcıdan 8’i sevk edildiği hakimlikçe, “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan tutuklandı. 46 şüpheli ise yurtdışı yasağı konularak serbest bırakıldı
ADLİYEYE SEVKEDİLDİLER
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Önder Yaman tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, gözaltına alınan 54 hakim ve savcı, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgularının ardından Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen şüphelilerden, aralarında hemşire Ayşegül Terzi’yi darbettiği gerekçesiyle tutuklu yargılanan Abdullah Çakıroğlu’nun tahliyesine karar veren hakim İbrahim Uyanık, Bursa Ticaret Mahkemesi Başkanı’nın da bulunduğu 8 şüphelinin, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla tutuklanmalarına karar verildi.
46 HAKİM VE SAVCI SERBEST…
Hakimlik, aralarında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf mahkemeleri) üyesi hakimlerinin de bulunduğu 46 şüpheli hakkında ise yurtdışı yasağı konularak serbest bırakılmalarına karar verdi.
202 HAKİM VE SAVCI İHRAÇ EDİLMİŞTİ
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca (HSYK) geçen hafta 202 hakim ve savcının meslekten ihracına ve haklarında soruşturma yapılmasına karar vermişti. 55 hakim-savcı hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan gözaltı kararı vermişti. Soruşturma kapsamında 54 şüpheli gözaltına alınmıştı

Kaynak: Hürriyet

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz