Bugünkü (6 Ocak 2017) Reina saldırısı haberleri

0

33‘Otoparka saklanıp polisi gözledi’

YILBAŞI gecesi İstanbul Ortaköy’de Reina gece kulübüne saldırı düzenleyerek onlarca can alan teröristin, o vahşet gecesine ait meçhul dakikaları ortaya çıktı.

Reina’da dehşet saçtıktan sonra üzerini değiştirip kalabalığın arasına karışarak kulübü terk ettiği düşünülen saldırganın kamera görüntülerinde bir taksiye bindiği ancak parası olmadığı için indirildiği belirlenmişti. Saldırganın, Reina’ya 5-6 dakika yürüme mesafesinde, Kuruçeşme’den Ulus’a çıkan bir yokuşun yanındaki çıkmaz sokaktaki bir otoparka 01.43’te girip saklandığı ortaya çıktı. Saldırganın selfie görüntülerinin yayınlanmasıyla, o gece yüz yüze geldiklerini anladıklarını söyleyen otoparkın işletmecisi İ. yaşananları Hürriyet’e şöyle anlattı:

‘TÜRKÇESİ İYİ DEĞİLDİ’

“Sokağın yukarısından aşağıya bize doğru eli cebinde geliyor. Kamera görüntülerimize de bu şekilde yansıyor. Aşağıdaki sokağa doğru bakıyor. Çıkmaz sokak olduğunu anlayınca, sahile doğru inerken polis arabalarının tepe lambasını görünce birden bizim otoparka giriyor. İki aracın arasına girip, caddeye, polislere bakıyor. İşte tam o sırada biraderime, ‘Şuna bir bak. Çıkar şunu’ dedim. Tuvaletini yapacak sandık. O da yanına gidip, ‘Ne işin var senin burada’ diye kızınca, ‘Yolumu kaybettim’ dedi. Türkçesi çok iyi değildi. Biraderim de ‘Burada yol mol yok. Ne arıyorsun’ dedi. Tam adama vuracaktı ben, kulübenin camından seslenip, ‘Yapma’ dedim. Hep eli cebindeydi. Bariyerin altına doğru eğilip, benim oradan çıktı. Geldiği yönde harabe duvarı gibi bir yer var. Oraya çöktü. Yürür gibi yapıp, kendini geri atıp çektiğini gördüm. Sonra kayboldu. Orada ne kadar kaldığını bilmiyorum. Geldiği yöne doğru, yukarı doğru çıktı. O sırada olayları duymamıştık. Çok fazla siren vardı. Ama tam ne olduğunu bilemiyorduk. Sonradan öğrendik.”

İ. ilk çıkan görüntülerdeki kişiye benzemediği için fark etmediklerini, ancak selfie görüntüsünden sonra otoparklarına giren kişinin terörist olduğundan emin olduklarını kaydederek şöyle devam etti: “Elleri sürekli cebindeydi. Biraderim onunla konuşurken de. Belki de pimini çekmeye hazır olduğu bomba vardı diye düşünüyorum. Üzerinde ince tişört, gömlek gibi bir şey vardı. Hatta, ‘Deli mi ne bu üzerinde bu havada incecik şeyle geziyor’ demiştim. Hafiften sekiyordu. Ekipler gelip görüntüleri inceledi.”
Kaynak: Hürriyet

32Saldırgan tek kişi tek silah kullandı

Olayda tek silah kullanıldığı, teröristin tek kişi olduğu bildirildi. Saldırganın geceyi geçirdiği Zeytinburnu’ndaki kafe işletmecisinden de para aldığı öğrenildi. Teröristin, Kırgızistan pasaportu kullanan Uygur Türkü olduğu da ortaya çıktı.

ZEYTİNBURNU’NDA BİR KAFEDE KALMIŞ
Yürütülen soruşturmada “Ebu Muhammed Horasani” kod ismini kullanan saldırganın gerçek kimliğine ulaşıldığı bildirildi. Saldırganın, 20 Kasım’da Kırgızistan’dan İstanbul’a bu ülkenin pasaportuyla giriş yapan Uygur Türkü olduğu belirlendi. Saldırganın son görüntüsüne Zeytinburnu Muratpaşa’da bir kafede ulaşıldı. Saldırı sonrası geldiği kafede geceyi geçiren saldırganın, sabah kafe işletmecisinden para alarak, yanına gelen 2 kişiyle birlikte ayrıldığı bilgisine ulaşıldı. Gözaltına alınan kafe sahibinin saldırganı önceden tanıdığı değerlendirilirken, örgüt ile bağlantısı da araştırılıyor.

SMOKE GAZ FİŞEĞİ
Saldırganın tek kişi olduğu ve saldırıda tek silah (Kalaşnikof) kullanıldığı tespit edildi. Saldırganın içeriye girdikten sonra kendisini kamufle etmek için duman çıkaran gaz fişeği kullandığı belirlendi. Bu fişek, güvenlik güçlerince, rehine kurtarma başta olmak üzere özel operasyonlarda kullanılıyor.

SALDIRGAN HÂLÂ İSTANBUL’DA
Saldırganın, örgüte bağlı uyuyan hücrelerden birinde saklandığı değerlendiriliyor. Son görüntüsüne Zeytinburnu’daki kafede ulaşılan saldırganın bu bölgede veya şu an operasyonların devam ettiği ikinci bir bölgede saklandığı düşünülüyor. İstanbul’da ayrılmadığı değerlendirilen saldırganın yakalanması için terör, istihbarat polisinin yanı sıra MİT ve özel hârekat polisi de çalışma yürütüyor.

KRİTİK İSİMLER İZMİR’DE

Terörİstle irtibatlı olduğu saptanan ve saldırı sonrası Konya’yı terk edip geldikleri İzmir’de gözaltına alınan yabancı uyruklu kişiler arasında örgütün kritik isimlerinin de bulunduğu belirlendi. Bu kişiler arasında teröristle bizzat ilişkili ve saldırıdan haberdar olan şüphelilerin bulunduğu öğrenildi. Saldırganın 15 Aralık’ta Konya’dan yalnız ayrılarak İstanbul’a gittiği, kendisiyle Konya otogarında görüntülenen ikinci kişinin ise otobüse binmediği belirlendi. Saldırganı İstanbul’a yolcu eden Hoca Yusuf kod adlı şüphelinin saldırıdan hemen sonra Konya’dan ayrıldığı da öğrenildi. / Fevzi KIZILKOYUN / ANKARA

İZMİR’E GELEN 3 AİLE DEAŞ İLE BAĞLANTILI
İSTANBUL’da Reina’da katliam yapan DEAŞ’lı teröristle ilişkili oldukları iddiasıyla İzmir’de gözaltına alınan yabancı uyruklu 3 aileyle ilgili araştırmalar sürüyor. Kırgızistan pasaportu taşıdıkları ve Doğu Türkistanlı oldukları belirtilen 3 ailenin Buca ve Bornova’da kaldıkları evlerde yapılan aramalarda, çoğunluğunun sahte olduğu değerlendirilen farklı ülkelere ait 41 pasaport, 12 cep telefonu, tablet, 2 palaska, 2 kütüklük, bel aparatı, GPS cihazı, keskin nişancı tüfeği dürbünü, gece görüş dürbünü, yabancılara mahsus 15 sahte geçici kimlik belgesi ele geçirildi. Terör uzmanları, erkeklerin terör örgütü DEAŞ’la ilişkili olduklarını belirledi. / DHA
Kaynak: Hürriyet

Kaynak: Hürriyet

31Bakan Özhaseki Cizre’de TOKİ inşaatlarını inceledi (2)

BAKAN ÖZHASEKİ SİLOPİ’DE TERÖR MAĞDURLARI İÇİN YAPILAN KONUTLARI GEZDİ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Şırnak Valisi Ali İhsan Su ile birlikte Cizre İlçesi’ndeki ziyaretin ardından Silopi’ye gelerek incelemelerde bulundu. Bakan Özhaseki’yi Silopi Kaymakamı Savaş Konak karşıladı. Terör mağdurları için Başak Mahallesi’nde inşaatı süren konutları ziyaret eden Bakan Özhaseki, Kaymakam Konak’tan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Daha sonra Bakan beraberlerindekiler ile birlikte inşaat halindeki konutların içerisini gezdi. Çıkışta inşaat işçileri ile sohbet eden Bakan Özhaseki, toplu fotoğraf çektirdikten sonra sivil toplum kuruluşları ile bir otelde biraya geldi.
Vali Ali İhsan Su’nun yaptığı kısa konuşmanın ardından TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu bir konuşma yaparak, “Cizre, Silopi tarihinden bu güne kadar gelecekte de bu coğrafya, Anadolu coğrafyasının güneye açılan kapısıdır. Her zaman da ticaret merkezi olmuştur, Cizre ve Silopi. Böyle olmaya devam edecektir. Biz de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak devletimizin bize verdiği görev çerçevesinde hepinizin bildiği gibi Habur Gümrük Kapısı projesinde yeniden yapılandırarak kapasitesini arttırdık, modern bir gümrük kapısı haline getirdik” dedi.
‘PKK BİRÇOK DEVLETİN OYUNCAĞI’
Bakan Özhaseki ise, İstanbul Ortaköy’deki eğlence merkezi Reina’ya yapılan saldırıyı anımsatarak, “Yılbaşında kendi halinde masumane bir şekilde eğlenen veyahutta yılbaşını kutlayan bu bir hayat tercihidir, kendileri bilir, hiç kimsenin karışmaya hakkı yoktur. İnsanları gelip tarayacak kadar vahşi insanlar çıkabiliyor. Terör, dünyanın en büyük suçudur. İnsanlığın hiçbir döneminde terör hoş görülmemiştir. Hiçbir din, terörü hoş görmemiştir. Masum insanlara elinde silahı olmayan insanlara savaşmayan insanlara kurşun sıkmak dünyanın en adi işidir. Kayseri’de içeride çalışan asker çocuklar, hepimizin yavrularıdır bunlar. İzne çıkacaklar sabah erkenden eksi -5’te 10’da çıkacaklar. Üstlerini giymişler, otobüse binmişler, şehre gidiyorlar. Yapacakları da şu; alışveriş merkezine gidecekler. Bir çay, kahve içecekler. Sevdikleri bir yemek varsa onu yiyecekler. Bu yavruların yanına bir cani geliyor. Bombayı patlatıyor. Bir sürü yavrumuz şehit oluyor. Kalanlara soruyorum; yavrum sen nerelisin? ‘Adıyamanlıyım efendim’ diyor. Sen nereden geldin evladım? ‘Van’dan geldim efendim’ diyor. Öbürüne soruyorum, İzmir’den gelmiş. Allah korumuş onları. Şehit olan yavrular kim? Yine bizim çocuklarımız. Üzerlerinde silah var mı, yok. Savaşa mı gidiyor, hayır. Sen ne iş yapardın diyorum; ‘Sıhhiyeydim efendim’ diyor. Bu yavruları öldürmek ne demek? Hangi kitapta yazıyor? Hangi milletin vicdanına sığar? Bir işyeri merkezinde bomba patlatıp küçücük yavruları öldürmek, hangi kitapta yazıyor? Hangi dinde yeri var bunun? Sırayla başladı. PKK terör örgütü, bir halk arayışı gibi başlayan olay, sonra anladık ki dışarıdaki birçok devletin oyuncağı. Dışarıdakiler, eğer size para veriyorsa, dışarıdakiler size silah veriyorsa, sizi dağda besliyorsa, yarın kullanırlar. Bir gün gelir paçavra gibi atarlar. Tuvalet kağıdı gibi atarlar. Şimdi yaptıkları gibi” dedi.
‘DİNDAR GÖRÜNÜP KURT ADAMA DÖNÜŞTÜLER’
FETÖ/PDY terör örgütünü ve 15 Temmuz sürecine de değinen Bakan Özhaseki, şöyle konuştu:
“Sonra 30-40 sene boyunca bu topraklarda FETÖ diye bir örgüt. Hepimize geldiler, sırıttılar, kibar bir yüzle; ‘efendim biz dindar insanlarız. Dışarıda güzel okullar açıyoruz. Bu ülkeye dost yetiştiriyoruz. Çocuklarınızı verin okutalım. Size yardımcı olalım. Paranızı zekatını kurbanlarınızı verin de burada değerlendirelim’ diyenler bir gün geldi, o kibar yüzleri gitti, kurt adama dönüştüler. Masum insanların üzerine kurşun yağdırdılar. Milletin meclisini bombaladılar ve sonra bombalar attılar. Bu vahşiliği de yaptılar. Birine bakıyorsunuz ırkçı bir terör örgütü, öbürüne bakıyorsunuz güya dindar olduğunu söyleyen bir grup. Bir başka grup daha çıktı, DEAŞ diye. Yeminle söylüyorum, proje örgüttür bu. Haklı hiçbir tabanı yoktur. İtikadi hiçbir tarafı yoktur. Dini hiçbir temeli yoktur. Dışarıdakiler bunları örgütlediler. Gönderdiler. Vahşet işletiyorlar. Sonra bütün batı dünyasına diyorlar ki işte Müslümanlar böyledir. Bunlar kafa keser, kelle keser, bunlar vahşidir, canidir. Bir taraftan bunlara karşı örgütlerin hepsi savaş kararı alıyorlar. Hem de bir taraftan batı dünyasını islamdan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Güçlü olmamızı istemiyorlar. Bir olmamızı istemiyorlar. Paramparça olmamızı istiyorlar, güçsüz düşmemizi istiyorlar. Bu parçalanmışlık içerisinde de her birini ufak ufak kullanmak istiyorlar. Ama başaramayacaklar, bölemeyecekler. İnşallah bu bayrak inmeyecek bu ezan da susmayacak inşallah.”
Bakan Özhaseki, konuşmasının ardından sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile basına kapalı soru-cevap şeklinde bir toplantı yaptı. Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ve beraberindekiler, Silopi ziyaretini tamamlayarak ilçeden ayrıldı.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

30Reina’ya saldıran terörist için Ege’de alarm

Bodrum’un karşısındaki Yunan adalarına giden tüm yollar tutuldu, sahil güvenlik botları ve helikopterleri bölgeyi kontrol altına aldı. Denize açılan tekne ve yatlar aranmaya başlandı.

İstanbul’daki katliamı gerçekleştirdikten sonra kaçan teröristin Yunan adalarına geçeceği ihbarı üzerine Bodrum, Marmaris ve Datça’da sahil güvenlik ekipleri denizden ve karadan alarma geçti. Milas ilçesine bağlı Güllük mahallesinden hareket ederek İsrail’e kuru yük götüren gemilerle denize açılan her türlü bot, tekne, yat ve balıkçı tekneleri didik didik aranıp, rotaları tespit ediliyor. Yalıkavak, Turgutreis ve Bodrum’da konuşlu altı sahil güvenlik botu, bir savaş gemisi ve iki helikopter Bodrum’a yakın Yunan adalarından İstanköy (Kos) Kilimli (Kalimnos), Psemiros, Leros, Kalalimnos ve Farmakonisi arasında bulunan 50 millik bölgede kıyı şeridi ile uluslararası sularda denetimlerini arttırdı.

Sahil güvenlik ekiplerini kuş uçurtmadığı bölgede ekipler 24 saat arama ve kontrollerini sürdürmeleri DHA kameralarına yansıdı.

Bu arada Yunanistan’a ait Kilimli ve İstanköy Adaları önlerinde de Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin devriye görevi yapması dikkati çekti.

 
Kaynak: Hürriyet

29Reina katliamını yapan DEAŞ’LI teröristi için Ege’de alarm

Yaşar ANTER/BODRUM (Muğla), (DHA) – İSTANBUL Ortaköy’de yılbaşı gecesi eğlence merkezi Reina’da meydana gelen 39 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısını gerçekleştiren şüphelinin yakalanması için Ege Denizi’nde bir dizi önlem alındı. Bodrum’un karşısındaki Yunan adalarına giden tüm yollar tutuldu, sahil güvenlik botları ve helikopterleri bölgeyi kontrol altına aldı. Denize açılan tekne ve yatlar aranmaya başlandı.
İstanbul’daki katliamı gerçekleştirdikten sonra kaçan teröristin Yunan adalarına geçeceği ihbarı üzerine Bodrum, Marmaris ve Datça’da sahil güvenlik ekipleri denizden ve karadan alarma geçti. Milas ilçesine bağlı Güllük mahallesinden hareket ederek İsrail’e kuru yük götüren gemilerle denize açılan her türlü bot, tekne, yat ve balıkçı tekneleri didik didik aranıp, rotaları tespit ediliyor. Yalıkavak, Turgutreis ve Bodrum’da konuşlu altı sahil güvenlik botu, bir savaş gemisi ve iki helikopter Bodrum’a yakın Yunan adalarından İstanköy (Kos) Kilimli (Kalimnos), Psemiros, Leros, Kalalimnos ve Farmakonisi arasında bulunan 50 millik bölgede kıyı şeridi ile uluslararası sularda denetimlerini arttırdı.
Sahil güvenlik ekiplerini kuş uçurtmadığı bölgede ekipler 24 saat arama ve kontrollerini sürdürmeleri DHA kameralarına yansıdı.
Bu arada Yunanistan’a ait Kilimli ve İstanköy Adaları önlerinde de Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin devriye görevi yapması dikkati çekti.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

28Teröristler ‘çok büyük bir kıyım’ hedeflemiş

İzmir’deki alçak saldırıyla ilgili soruları cevaplayan Başbakan yardımcısı Veysi Kaynak, “Çok büyük bir kıyımın hedeflendiği anlaşılıyor. Bugünkü hadise gösterdi ki polisimiz bu hususta tedbirli. Çok yakında göreceğiz. Bunların tamamının birer birer sonunu geldiğini göreceğiz” dedi.

Saldırının ardında PKK’nın bulunduğunu belirten İzmir Valisi Erol Ayyıldız, saldırının gerçekleştiği İzmir adliyesinde saldırganların üzerinden çıkan mühimmatı açıkladı. Ayyıldız’ın verdiği bilgiye göre teröristlerinden iki kaleşnikof tüfek, ayrıca 8 adet RPG-7 fişeği, 8 adet el bombası bulundu.

Adliye kapısındaki saldırı mesai saati bitimine doğru yaşandı.

Teröristlerin bomba yüklü aracı patlattıktan sonra oluşacak kargaşa sırasında adliyede büyük bir katliam düzenlemeyi planladıkları değerlendiriliyor.

Şehit polis memuru Fethi Sekin’in teröristleri fark etmesi alçak planın önüne geçti. Hain saldırıda mermisi bitene kadar çatışıp bir teröristi öldüren Sekin ile zabıt katibi Musa Can şehit oldu.

Öldürülen teröristlere ilişkin silahlarda ise bir detay dikkat çekti. Teröristler şarjör değiştirirken vakit kaybetmemek için şarjörleri bantlamış. İstanbul Reina’daki katliamda da DEAŞ’lı teröristin aynı yöntemi kullandığı belirlenmişti.

Kahraman polis Fethi Sekin şehit oldu, alçakların katliam planını önledi!

SON DAKİKA: İzmir’deki patlamada yeni detaylar!

Türkiye şehitlerini, kahramanlarını unutmayacak! pic.twitter.com/rW2Md4K8aF

— Hurriyet.com.tr (@Hurriyet) 5 Ocak 2017
Kaynak: Hürriyet

Kaynak: Hürriyet

27Özel güvenlikçiler Reina önünde arkadaşlarını andı

Özgür ALTUNCU – Hakime TORUN / İSTANBUL, (DHA) ÖZEL  güvenlikçiler saat 17.00’de Ortaköy’de toplanarak Reina’ya sessiz bir yürüyüş yaptı. Çelenk taşıyan ve siyah giyinen özel güvenlik elemanları Reina katliamında yaşamını yitiren meslektaşlarının fotoğraflarını yakalarında taşıdı. Reina önüne karanfil bırakan özel güvenlikçiler, hep birlikte İstiklal Marşı’nı okudu. Özel güvenlikçiler adına yapılan kısa açıklamada, “Şehitlerimizi anmaya geldik, Ayaktayız, diriyiz. Başka da söyleyecek bir şeyimiz yok” denildi.

(FOTOĞRAF)
Kaynak: Hürriyet

26Reina teröristi nasıl kaçtı? Toygun Atilla #SoruHürriyeti’nde yanıtladı

Reina’yı kana bulayan teröristi arama çalışmaları sürüyor. Hürriyet muhabiri Toygun Atilla #SoruHürriyeti’nde terör saldırısıyla ilgili son detayları paylaştı.

SORU HÜRRİYETİ YAYINININ TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Atilla, teröristin bir komşu ülkeye kaçmış olabileceği iddiasını gündeme getirdi. İşte Atilla’nın verdiği son bilgiler:

“Kameraların hepsi çalışıyordu. Polisin elinde onlarca saatlik görüntü var. İstanbul dışından da saatlerce süren görüntüler var. Gece kulübünün elinde de çalışmayan kamera yok. Soruşturmanın gizliliği açısından, insanları yanlış yönlendirmemek için bazı şeyleri konuşamıyoruz.

Şu ana kadar elde edilen bilgilere göre içeriden ateş açılan sadece bir silah var. Şu anki bilgilere göre saldırgan tek kişi.

NASIL GELDİ, NASIL ÇIKTI?

3 gün Başakşehir’de bir daire kiralamış. 15 Aralık’ta Konya’dan İstanbul’a gelmiş. Yılbaşı günü akşam Başakşehir’den Zeytinburnu’na gidiyor. Bu iki ev tespit edildi. Teröristin yanında sis bombaları var. Sis bombasını kasti olarak elinde patlatıyor. Elini yaralıyor. Bu sırada bir müşteri de saldırgana tekme atmaya çalışıyor. Tekme atmaya çalışan müşteriyi de bertaraf ediyor”

Teröristin bu şekilde yaralı elini gösterip dışarı çıktığı iddia ediliyor.

Son dakika | Reina saldırganının uyruğu belli oldu

Kaynak: Hürriyet

25CHP’li Cankurturan: MHP’lilerin ne kadar milliyetçi olduklarını göreceğiz

Utku BOLULU/İZMİR, (DHA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, anayasa değişikliği oylamasında milletin iyiliğini düşünen AK Parti ve MHP’li milletvekillerinin ‘Hayır’ oyu vermesini beklediklerini söyledi. Cankurtaran, “İkinci etapta, referandum kısmında biz MHP’li vekillerin de seçmenlerin de ülkelerini ne kadar sevdiklerini, ne kadar milliyetçi olduklarını göreceğiz” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, CHP İzmir İl Başkanlığı’nda basın toplantısı yaptı. Ankara’dan İzmir’e geldiği uçağın olumsuz hava koşullarından dolayı rötar yapmasıyla basın toplantısına 1 saat geç gelen Cankurtaran’a, CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ve CHP İl Başkanı Asuman Ali Güven de eşlik etti. Cankurtaran ilk olarak, OHAL’in üç ay daha uzatılmasına konusuna değindi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un “OHAL uygulamasına ihtiyacımız var” sözlerine dikkat çeken Cankurtaran, “Bu ülkenin OHAL’e değil, huzura ihtiyacı var. OHAL’e ihtiyacı olan AKP’dir. Çünkü OHAL’i bir sopa gibi muhaliflerin üstünde kullanmaktadır. Güvenlik getirecek denilen OHAL döneminde tarihin en kanlı terör saldırıları meydana gelmiş, şu ana kadar 204 insan ölmüş, 767’si yaralanmıştır. OHAL, ülkede gerilimi arttırmış, ekonomiyi daha da bozmuştur. Bu durum terörü tırmandırabilir. O zaman buradan hükümete sesleniyoruz. Terörü engelleyemeyecekse OHAL kimin işine yaramaktadır? Sırf sizi eleştiren insanları rahat hapse atmak için kaldırmayı düşünmediğiniz OHAL, Türkiye’de gerilimi büyütmekte ve terörün ekmeğine yağ sürmektedir. İnsanların birbirine bu kadar düşman gözüyle baktığı bir başka dönem görülmedi. OHAL’den ve hükümetten aldıkları destekle AKP yandaşları, televizyon ekranlarında ve sosyal medyada istedikleri gibi hakaretler savurmakta, sanki amirleriymiş gibi kolluk güçlerine ve savcılara ‘Şunu da alın, bunu da yakalayın’ diye telkinde bulunmaktadırlar. İşin acı tarafı dedikleri de kısa sürede yerine getirilmektedir. Sürekli olanın bitenin ardında adı konmayan bir üst aklın olduğunu söyleyenlere sesleniyorum. Ülkeyi ne olduğunu bilmediğimiz bir üst akıl değil, AKP’nin akılsızlığı bu hale getirdi. Bu akılsızlığa bir dur demedikçe daha çok canlar yanacaktır” dedi.
Yabancı medyada, Reina’daki katliamı gerçekleştiren terörist gibi, Suriye ve Irak’ta 2 ila 4 bin arasında Orta Asya kökenli cihatçı teröristin bulunduğunun iddia edildiğini dile getiren Cankurtaran, “AKP döneminde, sırf Esad gitsin diye cihatçıların Türkiye üzerinden Suriye’ye girmelerine ve iki ülke arasında mekik dokumalarına izin verildi. Ancak verilen bu rakamlar halihazırda Suriye’de olanlardır. Peki Suriye’ye ya da Irak’a gitmek için Türkiye’ye gelen ama sonra burada kalmaya başlayan veya Suriye’den Irak’tan dönüp Türkiye’de yaşamaya devam eden cihatçı teröristlerin sayısı nedir? Bu konuda bir bilgi var mıdır? Reina’daki katliamdan neredeyse dört gün sonra katilin ismini daha yeni belirleyebilen AKP hükümetinden bunu bilmesini beklemek zordur. Ancak kesin olan bir şey vardır. Dediğimiz gibi ortada ne olduğunu bilmediğimiz bir üst akıl değil, AKP’nin akılsızlığı vardır” diye konuştu.
“SOYLU, TEK KANALLI DÖNEMİN MASALCI TEYZELERİ GİBİ”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Türkiye’nin Karlofça’dan itibaren son 300 yılının en güçlü dönemini yaşadığı, 2002’den beri gerilemenin bittiği şeklindeki sözlerini de değerlendiren Cankurtaran şöyle devam etti:
“Soylu, tek kanallı dönemin çocuklara uyku saatinden önce masal okuyan masalcı teyzeleri gibi. Ancak masallar bile söylediklerinin yanında daha gerçekçi kalıyor. Daha geçenlerde yağıştan dolayı günlerce elektrik alamadık. Gebze Dilovası Sanayi Bölgesi’ne beş gün boyunca elektrik verilemediğinden üretim durma noktasına geldi, zarar 300 milyon Euro’ya ulaşmış durumda. Böyle güç mü olur? Türkiye’yi resmen çökerttiler.”
Reina katili henüz yakalanmamasına karşın laikliğe vurgu yapan iki gencin tutuklandığını, bu gençlerin İçişleri Bakanlığı’nın resmi Twitter hesabı tarafından Terörle Mücadele Şubesi’ne bildirildiğini söyleyen Cankurtaran, “Düşünün 39 kişinin katili daha tespit edilememişken İçişleri Bakanlığı, terörle mücadele polisini laikliği savunma çağrısı yaptılar diye iki genci yakalamaları için görevlendirmiştir. Bu olay, CHP’nin, polisin ve istihbaratın, AKP’nin muhaliflerinin peşinde koşmaktan asıl işleri olan terörle mücadeleye yoğunlaşamadığı yönündeki tezinin de kanıtı olmuştur. İki genci polise ihbar eden İçişleri Bakanlığı, sosyal medya üzerinden her gün hakaretler, katliam tehditleri savuran ve birçoğu AKP trolü olan hesaplar karşısında neden ses çıkarmamaktadır. Bu ülkede laiklik bayrağı sonsuza kadar dalgalanacaktır” dedi.
“NE KADAR MİLLİYETÇİ OLDUKLARINI GÖRECEĞİZ”
Cankurtaran, basın mensuplarının sorusu üzerine anayasa değişikliğinin TBMM’deki oylaması, kabul edilmesi durumunda CHP’nin referandumla ilgili görüşlerini dile getirdi. TBMM’deki oylama konusunda AK Parti ve MHP milletvekillerine yönelik açıklama yapan Cankurtaran, “Dileğimiz AK Parti ve MHP’den vicdanı olan, 90 yıllık parlamenter sisteme, Atatürk ilkelerine, Anayasa’nın ilk dört ilkesine saygısı olan, milliyetçi olan, milletin iyiliğini düşünen vekillerin, ilk etapta Meclis’te ‘Hayır’ demesini. Referandum süreci için de yapacağımız kampanyanın hazırlığını yaptık. Ancak gönül ister ki Meclis’ten bu geçmesin. İkinci etapta referandum kısmında biz MHP’li vekillerin de seçmenlerin de ülkelerini ne kadar sevdiklerini, ne kadar milliyetçi olduklarını göreceğiz” diye konuştu.
Cankurtaran, toplantının son bölümünde Gezi Parkı olayları döneminde 4 yıl önce, 14 yaşındayken polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesiyle yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın doğum günü olduğunu hatırlattı. Yaşasaydı Berkin Elvan’ın 18 yaşında olacağını belirten Cankurtaran, “Berkin’i 14 yaşında aramızdan alan merhametsizler, değil ülkeye kendi yüreklerine bile merhamet duyacak değiller. Yüreği büyük bedeni küçük evladımızın ruhu şad olsun” dedi.
CHP Gençlik Kolları yöneticileri, Cankurtaran’a Berkin Elvan’ın bir fotoğrafını hediye etti.

FOTOĞRAF
Kaynak: Hürriyet

24Konya’dan İzmir’e gelen 3 aile DEAŞ’la bağlantılı çıktı

Taylan YILDIRIM/İZMİR, (DHA) – İSTANBUL’da ünlü gece kulübü Reina’da katliam yapan DEAŞ’lı teröristle ilişkili oldukları iddiasıyla dün İzmir’de gözaltına alınan yabancı uyruklu 3 aileyle ilgili araştırmalar sürüyor. Konya’dan İzmir’e gelen, toplam 20 çocukları bulunan şüpheli 9 erkek ve 11 kadının sorgularında, terör örgütü DEAŞ’la bağlantılı olduklarına ilişkin önemli bilgilere ulaşıldı. Şüphelilerin üzerlerindeki kimliklerle pasaportların sahte çıkmasının, terör örgütü DEAŞ’ın bu tür kamufle yöntemi olduğu belirten güvenlik birimleri, gerçek kimlik ve uyruklarının belirlenmesinin zaman aldığını söyledi.
Yılbaşı gecesi Reina’da 35 kişinin ölümü, 65 kişinin yaralandığı katliamı gerçekleştiren Orta Asya kökenli ‘Abu Muhammed Horasani’ kod adlı DEAŞ’lı teröristin izini süren polis, İstanbul ve Konya’dan sonra İzmir’in Buca ve Bornova ilçelerinde operasyon yaptı. Reina katliamını gerçekleştiren DEAŞ’lı teröristle Konya’da ilişki kuran, ancak bir anda izlerini kaybettirip İzmir’e gelen 3 aileye mensup 9’u yetişkin erkek, 11’i kadın 20 kişi gözaltına alınırken, bu ailelerin 20 çocuğu da emniyete götürüldü. Kırgızistan pasaportu taşıdıkları ve Doğu Türkistanlı oldukları belirtilen 3 ailenin Buca ve Bornova’da kaldıkları evlerde yapılan aramalarda, çoğunluğunun sahte olduğu değerlendirilen farklı ülkelere ait 41 pasaport, 12 cep telefonu, tablet, 2 palaska, 2 kütüklük, bel aparatı, GPS cihazı, keskin nişancı tüfeği dürbünü, gece görüş dürbünü, yabancılara mahsus 15 sahte geçici kimlik belgesi ele geçirildi.
KİMLİKLER SAHTE ÇIKTI
İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde tutulan şüphelilere yönelik araştırmalar devam ederken, bu kişilerde ele geçirilen oturma belgelerinin yanı sıra kimlik ve pasaportların arasında da sahtelerinin çıkması, bu kişilere yönelik araştırmanın derinleştirilmesine neden oldu.
DEAŞ BAĞLANTISI AĞIRLIK KAZANDI
Eldeki verilerin yanı sıra İstanbul ve Konya polisiyle de bağlantı kuran İzmir’deki terör uzmanları, gözaltına alınan erkeklerin terör örgütü DEAŞ’la ilişkili olduklarını belirledi. Ancak Türkiye’ye ne zaman ve nereden girdikleri, hangi güzergah üzerinden İzmir’e ulaştıkları ve kimlerle bağlantı kurduklarına dair araştırmaların, diğer il emniyet müdürlükleriyle bağlantılı olarak sürdüğü ifade edildi.
Bu arada DEAŞ üyelerinin böyle aile görünümünde, çeşitli illerde hücre tipi yapılanmalarda bulunacağı yönünde emniyet müdürlüklerinin, istihbarat birimlerince uyarıldığı ortaya çıktı. Gözaltına alınan ailelerin de zaten bu kapsamda takipte oldukları açıklandı.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

23Tokat’ta Reina saldırganı alarmı

Mustafa TURAPOĞLU/TOKAT, (DHA) – TOKAT’ta bir eczaneden sargı bezi ile enjektör alan kişinin, İstanbul’da yılbaşı gecesi Reina’da 39 kişiyi öldüren terör saldırısını gerçekleştiren zanlıya benzemesi polisi alarma geçirdi.
Tokat’ta Mehmet Paşa Mahallesi’nde bulunan bir eczaneden sargı bezi ve enjektör alarak caddede yürüyen bir kişiden şüphelenenler, İstanbul’da Reina saldırısını gerçekleştiren zanlıya benzeterek, durumu polise bildirdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda ekip sevk edildi. Şüpheli kişinin en son Zincirlikuyu Caddesi üzerinde görüldüğünün belirlenmesinin ardından ekipler bu yöne sevk edildi. Polis telsizinden şüphelinin 20-25 yaş arasında ve çekik gözlü olduğu belirtildi. Şüpheli kişinin bulunması için ekiplerin şehirlerarası otogar ve bölgedeki arama çalışmaları devam ediyor.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

22Seyit Tümtürk: Reina saldırganı kesinlikle Uygur Türk’ü değildir

Oktay ENSARİ- Zafer BARIŞ/KAYSERİ (DHA) – DÜNYA Uygur Kongresi Genel Başkan Yardımcısı ve Doğu Türkistanlılar Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, Reina baskınını gerçekleştiren teröristin Uygur Türk’ü olduğu haberlere sert tepki gösterdi. Tümtürk, “Bu kişi kesinlikle Uygur Türk’ü değildir. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ı, elinde belge olmadığı halde bu sorumsuz açıklamasından dolayı Doğu Türkistan camiası adına kınıyoruz” dedi.
‘Ebu Muhammed Horasani’ kod adlı teröristin Uygur Türk’ü olduğu yolundaki açıklamaların, Türkiye’deki onbinlerce Doğu Türkistanlı’yı zan altında bıraktığı ve algı yaratıldığı görüşünü savunan Doğu Türkistanlılar Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, şunları söyledi:
“Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın açıklamalarına asla katılmıyorum. Zira, bu katil ve teröristin Uygur Türkü olduğuna dair bir tek belge ve bulgu yoktur. Ama, bize ulaşan bilgilere ve devlete göre bu terörist, çok iyi Rusça ve Özbekçe konuşmaktadır. O nedenle teröristin Özbek olma ihtimali daha yüksektir. Biz, Doğu Türkistanlılar olarak çektiğimiz eziyet ve zulüm yüzünden 1965 yılında devletimiz tarafından Türkiye’ye getirildik. O günden bu yana soydaşlarımız; kan kardeşlerimiz ve kardeşlerimizle yan yana omuz omuza Türkiye’nin bekası ve iyiliği için çalıştık. Hiçbir şekilde terör olaylarının içinde olmadık ve olmayacağız. O nedenle, bizim diasporamızın, Çin başta olmak üzere Batılı istihbaratların kışkırtması ve yazılı, sözlü ve sosyal medyada Uygur Türklerini hedef gösteren, ilk günden beri bu yöndeki çaba ve açıklamaları çok manidar buluyoruz. İlk günlerde olay sonrası medyada Kazak Türk’ü Ramazan İşhan ve Kırgız vatandaşları Lake Masrafhov’un isimleri ve resimleri haksız yere basıldı ve  Doğu Türkistanlı Uygur teröristi denilerek, hedef gösterildi.”
Bunların gerçek olmadığının ortaya çıktığını söyleyen Seyit Tümtürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böylesine bilgi kirliliği olan bir ortamda Doğu Türkistanlılara yöneltilen açıklamaları, hele Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın kamuoyuna biraz önce yaptığı açıklamaları haksız, mesnetsiz ve sorumsuz buluyoruz. Uygur Türkleri mazlum ve muhacirdir. Devlet adamlarının bu tür açıklamaları bizi hayrete düşürmüştür. 5 günden bu yana bir kısım medyanın üzerimizde oluşturduğu algı, ‘Doğu Türkistanlılar teröristtir’ şeklindeki nitelendirmeleri ve iddiaları ne yazık ki resmileştirmiştir. Bizim için DEAŞ, PKK ve FETÖ terör örgütleri aynıdır. Onlarca cana mal olan olayın, camide veya bir gece kulübünde gerçekleştirilmiş olması bizim için terör olayından başka bir şey ifade etmez.”
“ZEYTİBURNU ADETA ORTA ASYA’DIR”
Başbakan Yardımcısı Kaynak’ın yaptığı açıklamanın ardından Doğu Türkistanlı Uygur Türklerinin başına gelebilecek olaylardan sorumlu olacağına vurgu yapan Tümtürk, 6 milyar insan arasında bir kişinin gerek batılı örgütler, gerek DEAŞ gerekse Çin istihbaratı tarafından yönlendirilmiş bile olsa, bunu 35 milyon Doğu Türkistan halkının ve diasporasının üzerine yıkmanın doğru olmayacağını ifade etti. Seyit Tümtürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Zanlının Zeytinburnu semtinden taksiye binmiş olması, Doğu Türkistanlı olduğu anlamına gelmez. Zeytinburnu semti adeta bir küçük Orta Asya’dır. Orada Kazak, Türkmen, Afgan, Uygur, Kırgız ,Tatar olmak üzere bir çok Türk Cumhuriyeti’nden soydaşımız yaşamaktadır. O nedenle Doğu Türkistanlılar zan altında bırakılamaz. Bu güne kadar haklı davamızda  Doğu Türkistanlı Uygur Türk’ü lafını ağızlarına almayıp, Çin’in ağzıyla Sincan diyenlerin nasıl oldu da Doğu Türkistanlıları terörist diye hedef göstermesi manidardır.”

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

21CHP Kadın Kolları’ndan Reina önünde saygı duruşu

Özgür ALTUNCU -Hakime TORUN/İSTANBUL, (DHA) CHP Kadın Kolları üyeleri, terör saldırısına hedef olan Reina önüne yürüdü.

“Analar burada, evlatları nerede, terörü lanetliyoruz” yazılı pankart taşıyan kadınlar adına CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse bir açıklama yaptı.

“Bizler katliamlar ülkesi haline gelen Türkiye’de hergün yeni bir acıya uyanmaktan yorulduk” diyen Köse, ” Bu katliamların önüne geçilmelidir. Şiddet üreten politikalardan ve şiddete zemin hazırlayan açıklamalardan vazgeçilmelidir. Yetkilileri sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz. Tedbir alamıyorsanız, istifa etmeye davet ediyoruz. Bizler tüm saldırılara karşı kardeşçe bir arada yaşamayı, şiddete karşı barışı, kin ve düşmanlığa karşı ülkenin bütünlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Laik Türkiye Cumhuriyetinin bekçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Arzu Öner ve 39 ilçe kadın kolları başkanının da katıldığı açıklamanın ardından kadınlar yanlarında getirdikleri mektupları bir kutuda topladı.

Bu mektupları hükümet yetkililere göndereceklerini söyleyen CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse, “İktidar bu haykırdığımız mektuplardan bir ders alır ve bu katliamların son bulması için gereğini yapar. Gereğini yapamıyorsa bu mevcut hükümet, derhal istifa etmelidir” dedi. CHP’li kadınlar son olarak Reina’nın önüne çelenk bırakıp katledilenler için saygı duruşunda bulundu.
“TERÖR AYRIŞMAMAKLA SON BULACAKTIR”

CHP’li kadınların ardından Sigorta Acenteleri Birliği üyesi bir grup da Reina önünü gelip karanfil bıraktı. Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Hüseyin Kasap her kesimi terörün karşısında birlik olmaya çağırarak, “Terör kınanmakla, lanet okunmakla değil, kaynağı neresi olursa olsun, karşısında toplum olarak birlikte durmakla, ayrışmamakla , ayrıştırmamakla ve birbirimize ülke olarak ortak değerlerimize, beraberinde evrensel değerlere sahip çıkmakla azalacak, son bulacaktır” dedi.

(FOTOĞRAF)

Kaynak: Hürriyet

20Sosyal medyanın konuştuğu ABD’li Jacob (Jake) Raak

İstanbul’da ünlü gece kulübü Reina’da düzenlenen terör saldırısında 39 kişi hayatını kaybetmiş, aralarında turistlerin de bulunduğu çok sayıda vatandaş da yaralanmıştı. Yaralılar arasında bulunan ABD’li Jacob Raak, hastaneden taburcu olmasının ardından bir gün sonra ülkesine dönmüştü. Jake Raak’ın ülkesine giderken sergilediği rahat tavırlar ise sosyal medyada yorumları peş peşe getirdi. Komplo teorileri, iddialar sıralandı.

ABD’de Pensilvanya eyaletinin Chadds Ford kasabasında doğup büyüyen 35 yaşındaki Raak’ın, şu anda da aynı eyalette yaşadığı ve küçük bir şirket sahibi olduğu belirtiliyor.

Raak’ın şapkasında “quiet storm” yazdığına dikkat çeken bir sözlük yazar bunun Amerikan Kara Kuvvetlerine istihbarat üreten bir şirketin programı olduğunu iddia etti.

Twitter’da Raak’ın ABD’li bir deniz piyadesi olduğu iddiası ortaya atıldı. Ancak bir eksisözlük yazarı bu iddiaya karşın, “Linkedin profili geldi. Bahsedilen ‘dükkan’ Pennsylvania’da bildiğin askeri malzemeler üreten bir firmaymış” diye şahsa ait olduğu iddia edilen profilin görselini paylaştı.

İHA’nın haberine göre Raak’ın askeri lise mezunu olduğu belirtiliyor.

HABER VİDEOLARINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

 

SES ÇIKARMADIM DEMİŞTİ

Ülkesine döndükten sonra NBC News’a konuşan 35 yaşındaki Raak, saldırgan tarafından vurulduktan sonra ses çıkarmadığını ve hareketsiz şekilde beklediğini belirtmişti. Saldırganın yerde yatanlara ateş ettiğini anlatan Raak, kalçasından vurulduğunu ve merminin dizine kadar ulaştığını söylemişti.

“VURMASINA İZİN VERDİM”

Raak, “Vurduğu insanlara tekrar ateş ediyordu. Yerde yatarken vuruldum. Ama hiç hareket etmedim. Sadece beni vurmasına izin verdim” diye konuşmuştu. Habere göre ABD’nin Delaware eyaletinde küçük bir işyeri sahibi olduğu aktarılan ve İstanbul’daki arkadaşlarını ziyaret için Türkiye’ye geldiği belirtilen Raak, Reina’da dokuz kişilik bir grup içindeydi. Raak, saldırıda söz konusu gruptaki yedi kişinin vurulduğunu söyledi.

“ÖNCE İNANMADIM”

Raak, “Birileri ateş edildiğini söylüyordu. Ama saldırganı görüne kadar buna inanmadım… Daha sonra ise saldırganın bize doğru geldiğini gördüm. Hepimizi vurdu” diye konuştu.

ANNESİ DOĞUMGÜNÜ DEDİ

Raak’ın annesi Grace Raak ise Associated Press’e yaptığı açıklamada oğlunun İstanbul’a doğumgünü kutlaması için gittiğini söylemişti.

Havaalanından ülkesine dönerken sergilediği röportajla tanınan Amerikalı turist Jake Raak’ın rahat tavıları sosyal medyanın dikkatini çekti. Raak’ın deniz piyadesi olduğundan Pensilvanya’da silah satıcısı olduğuna dair türlü iddialar ortaya atıldı.

Raak Türkiye’den ayrılırken “Büyük bir trajediydi. Kulübün içinde ne olduğu konusunda konuşmak istemiyorum. 9 kişiydik 7’si yaralanmış. Çok güzel bir ülke burası. Size böyle bir şeyin olması çok yazık. Buradaki herkes için de böyle düşünüyorum. Çok üzücü. Herkese en iyi dileklerimi iletiyorum. Çok iyi insanlarla tanıştım. “ demişti. Raak, Türkiye’ye tekrar gelmek isteyip istemediği ile ilgili bir soru üzerine, “Tekrar gelmeyi isterim biraz daha güvenli olduğunda. Çok güzel bir ülke, insanlar da iyi. Bu talihsizlik için üzgünüm. Çok iyi adamlarla tanıştım bu adam (kendisiyle ilgileneni göstererek) sürekli yanımdaydı” diye yanıt vermişti.
Kaynak: Hürriyet

19‘Lokanta açacağız’ diye ev kiralamışlar

Haberin diğer fotoğrafları için tıklayın

Yılbaşı gecesi Reina’da 35 kişinin ölümü, 65 kişinin yaralandığı katliamı gerçekleştiren Orta Asya kökenli ’Abu Muhammed Horasani’ kod adlı DEAŞ’lı teröristin izini süren polis, İstanbul ve Konya’dan sonra İzmir’in Buca ve Bornova ilçelerinde operasyon yapmıştı. Reina katliamını gerçekleştiren DEAŞ’lı teröristle Konya’da ilişki kurdukları ancak bir anda izlerini kaybettirip İzmir’e geldikleri iddia edilen 3 aileye mensup 9’u yetişkin erkek, 11’i kadın 20 kişi gözaltına alınırken, bu ailelerin 20 çocuğu da emniyete götürülmüştü. Kırgızistan pasaportu taşıdıkları ve Doğu Türkistanlı oldukları belirtilen 3 ailenin Buca ve Bornova’da kaldıkları evlerde yapılan aramalarda, çoğunluğunun sahte olduğu değerlendirilen farklı ülkelere ait 41 pasaport, 12 cep telefonu, tablet, 2 palaska, 2 kütüklük, bel aparatı, GPS cihazı, keskin nişancı tüfeği dürbünü, gece görüş dürbünü, yabancılara mahsus 15 sahte geçici kimlik belgesi ele geçirilmişti.

TÜRK UYRUKLU KİMSEYLE İRTİBATLARI YOK

Saldırıdan önce ayrıldıkları Konya’da ailelere ev kiralayan emlakçıların emniyetteki işlemleri sürüyor. Ailelerin ve saldırganın Konya’da iki emlakçı dışında Türk uyruklu kimseyle bir irtibatının olmadığı tespit edildi. Bu konuda çalışmalarını sürdüren ekipler, belirlenen adreslere baskın yapıyor. Ekipler, bu kapsamda, Konya’da dedektör köpeklerle şu ana kadar 11 adreste arama yaptı. Şüpheli ailelerin Konya’da “lokanta açacağız” diyerek ev kiraladıkları, çevresindekilerle iletişim kurmadıkları ifade edildi.

Son dakika | Reina saldırganının uyruğu belli oldu

Şüphelilerin kaldığı evlerde yapılan aramada, çoğunluğu sahte olduğu değerlendirilen farklı ülkelere ait 41 pasaport, 12 cep telefonu, 1 tablet bilgisayar, çatışma bölgelerinde kullanılan palaska, 2 kütüklük, 1 bel aparatı, 1 GPS cihazı, 1 keskin nişancı tüfeği dürbünü, 1 gece görüş dürbünü, operasyonlarda kullanılan el feneri, 15 adet yabancı uyruklulara verilen sahte geçici kimlik belgesi ele geçirilmişti.

ARALARINDA SAHTE KİMLİKLER DE VAR

İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde tutulan şüphelilere yönelik araştırmalar devam ederken, bu kişilerde ele geçirilen oturma belgelerinin yanı sıra kimlik ve pasaportların arasında da sahtelerinin çıkması, bu kişilere yönelik araştırmanın derinleştirilmesine neden oldu.

DEAŞ BAĞLANTISI AĞIRLIK KAZANDI

Eldeki verilerin yanı sıra İstanbul ve Konya polisiyle de bağlantı kuran İzmir’deki terör uzmanları, gözaltına alınan erkeklerin terör örgütü DEAŞ’la ilişkili olabileceklerini belirledi. Ancak Türkiye’ye ne zaman ve nereden girdikleri, hangi güzergah üzerinden İzmir’e ulaştıkları ve kimlerle bağlantı kurduklarına dair araştırmaların, diğer il emniyet müdürlükleriyle bağlantılı olarak sürdüğü ifade edildi.

Bu arada DEAŞ üyelerinin böyle aile görünümünde, çeşitli illerde hücre tipi yapılanmalarda bulunacağı yönünde emniyet müdürlüklerinin, istihbarat birimlerince uyarıldığı ortaya çıktı. Gözaltına alınan ailelerin de zaten bu kapsamda takipte oldukları açıklandı.

GÖRÜNTÜDEKİ KİŞİ ARANIYOR

Konya Şehirlerarası Otobüs Terminali’ndeki güvenlik kameralarına görüntüsü yansıyan ve 15 Aralık’ta otobüsle İstanbul’a gittiği belirlenen saldırganın yanında, terminaldeki kayıtlara göre mavi montlu biri görünüyor.

İSTANBUL’A BİLET ALMIŞ AMA…

Söz konusu iki kişinin de İstanbul’a bilet aldığı ancak Konya’dan sadece saldırganın ayrıldığı belirlendi.

Polis, kimlik tespit çalışmaları henüz süren mavi montlu kişinin Konya’da olup olmadığını araştırıyor.

 

DİĞER VİDEOLARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Kaynak: Hürriyet

18Son dakika… Reina katliamını övenlere soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ortaköy’de ünlü gece kulübüne düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısı sonrası sosyal medyada saldırıyı öven, “Oh olsun…” şeklinde paylaşımlarda bulunan kişiler hakkında “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan soruşturma başlattı.

20’YE YAKIN HESAP İNCELENİYOR

Şu ana kadar 20’ye yakın sosyal medya hesabın incelenmeye alındığı öğrenilirken, tespit edilen hesap sahipleri hakkında gözaltı kararı verileceği belirtildi.

 

HABER VİDEOLARINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Kaynak: Hürriyet

17Reina saldırganı alarmı… Kaçak göçmenlere tek tek bakılıyor

Edinilen bilgiye göre göçmen kaçakçılığı ile mücadele eden Sahil Güvenlik, Jandarma ve Emniyet birimlerine saldırganın göçmenlerin arasına karışarak kaçma şüphesine karşı uyarı gönderildi. Kolluk kuvvetlerinin yakaladığı tüm kaçak göçmenlerin tek tek kontrol edildiği, eşkallerine bakıldığı öğrenildi.

İRTİBATLARI ARAŞTIRILIYOR

İzmir Emniyeti Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerinin dün sabaha karşı düzenlediği operasyonda İstanbul Ortaköy’deki katliamı gerçekleştiren saldırganla bağlantı ihtimalleri bulunan 3 ailenin üyesi 20 kişiyi gözaltına alınmıştı. 20 gözlem altına alınan çocukla birlikte 11’i erkek, 9’u kadın toplam 40 kişinin İzmir Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde işlemleri sürerken, kimlik tespitleri tamamlandı.

Şüphelilerin irtibatlarının, nereden nasıl kimin aracılığı ile geldiklerinin araştırıldığı; araştırmanın tamamlanması sonrasında ise ifadelerinin alınmaya başlanacağı öğrenildi.
Kaynak: Hürriyet

16Son dakika | Reina saldırganının uyruğu belli oldu

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, A Haber’deki canlı yayında yılbaşı gecesi İstanbul Ortaköy’de düzenlenen saldırı, İncirlik’teki koalisyon varlığı ve Başbakan Binali Yıldırım’ın bu hafta gerçekleştireceği Irak ziyareti konusunda şunları söyledi:

*İstanbul saldırganının kimliği, muhtemel olabileceği yerler ve bağlantıları belirlendi.

*Saldırganın yurtdışına kaçma ihtimalini yok saymamakla beraber, daha çok yurt içindeki operasyonlardan netice alınması muhtemel

*Saldırgan muhtemelen bir Uygur, ama uyruğu konusunda bir şey söylemek istemiyorum

*Saldırıyı fiilen tek kişinin yaptığı aşikar, ama yardım edenler olabilir

*İncirlik’teki koalisyon varlığının en azından milletçe sorgulandığını ve bunun hükümetin gündeminde olduğunu söylemek lazım

*Başbakanın Irak ziyareti terörle mücadelede önemli kapı açacaktır; ticaretimizi özellikle de petrol ticaretimizi artıracak konular da masaya gelebilir

Kaynak: Hürriyet

15Reina’daki katliamda ikinci terörist şüphesi!

Reina katliamında ikinci bir terörist olduğu şüphesi… İstihbarat uzmanlarına göre, kanlı saldırıda iki DAEŞ’li terörist olabilir.

Karar Gazetesi’nden Hilal Öztürk’ün haberine göre, teröristin güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerinde Zeytinburnu’nda kaldığı evden çıkarken tespit edilen görüntüsünde pantolununun açık renkli ve cepli olduğu dikkat çekiyor. Teröristin Reina’ya ateş ederek girerken görüntüsünde ise koyu renk ve dar kesim pantolonu olduğu görülüyor. Yine gece kulubü içindeki görüntülerde ise evden çıkış kayıtlarındaki gibi üzerinde açık renk ve cepli bir pantolon olduğu dikkat çekiyor.

Teröristin taksiye binerek kaçtığını gösteren ve Kuruçeşme’de mobese kamerasına takılan görüntüsünde ise üzerinde yine dar kesimli ve koyu renkli bir pantolon olduğu görülüyor. Teröristin içeride üstünü değiştirdiği belirtilmişti. Teröristin Zeytinburnu’ndaki evden çıkış görüntüsü ile Reina içindeki görüntü bire bir uyuşuyor. Reina girişindeki görüntü ile Zeytinburnu’ndan çıkış görüntülerindeki pantolan detayı bir teröristin, daha önce içeri girdiği şüphesini doğuruyor.

SALDIRGAN TÜRKİYE’DE

Öte yandan Reina saldırısını gerçekleştirdiği belirtilen teröristin, Taksim meydanında çektiği selfi videosunun da ilk olarak DAEŞ’in 700 kişilik Telegram kanalından yayınlandığı belirlendi.  Terörist örgütün Reina içindeki ikinci teröristin kimliğini gizlemek amaçlı yaptığı bu yanıltıcı video paylaşımının, polisin ikinci saldırganı da belirlemesi sonrası örgütün hesabından geri çekildiği iddia edildi. DAEŞ’in teröristin Suriye topraklarına ulaştığı bilgisini de militanının kaçtığının düşünülmesi amacıyla yine hedef saptırmak için açıkladığı belirtildi. Ancak teröristlerin her ikisinin de halen Türkiye’de olduğu ifade ediliyor.

İFADELERDE İKİ SALDIRGAN DETAYI

Reina saldırısı sonrası ifadesi alınan tanıklar da iki saldırgan olduğuna ilişkin ifade vermişti. Saldırıdan eş sayesinde yara almadan kurtulan Sinem Uyanık iki kişinin silahla etrafa ateş ettiğini söylemişti. Bir başka görgü tanığı müşteri de içeri de sağ olan herkesin kafasına sıkarak öldürdüklerini gördüğünü, saldırganların birden fazla olduğunu, çapraz ateş altına alındıklarını belirtmişti. Kulüpte çalışan bir garson da ifadesinde saldırganların iki kişi olduklarını ve silahla içeriyi taradıklarını anlatmıştı. Sabah

 

DİĞER VİDEOLARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Kaynak: Hürriyet

14Maliyeciler Reina’daki katliamdan böyle kurtulmuş

Habertürk’ten Rahim Ak’ın haberine göre, İstanbul Vergi Dairesi’ne bağlı çalışan 3 müfettiş, yılbaşı gecesi Ortaköy’de bulunan gece kulübü Reina’ya gitti.

Saldırının olduğu saate yakın bir zaman diliminde kulüpte olan vergi müfettişleri bir süre kasada ve masalarda oturup gözlem yapmaya başladılar.

Gözlemin yeterli olması ve saatin de ilerlemesi sonucu müfettişler muhasebe odasına geçtiler. Maliyecileri asıl olarak kurtaran da bu oldu.

Bir süre muhasebe odasında kayıtları inceleyen müfettişler, silah sesleri duymaya başladı. Silah seslerinin yaklaşması ve sona ermemesi üzerine endişelenen müfettişler önce kapıyı kilitledi. Bir süre beklediler. Ancak korkunç silah sesleri ve çığlıklardan ciddi bir saldırı olduğunu anlayan maliyeciler bu kez camları kırarak pencereden atladı ve canlarını böylece kurtardılar.

DİĞER VİDEOLARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

 
Kaynak: Hürriyet

13Reina katliamı sonrası Silivri’de operasyon

Ortaköy’de gece kulübü Reina’ya saldırı düzenleyen teröristi arama çalışmaları sürerken polis, teröriste yardım ve yataklık yaptığını belirlediği kişilerin bulunduğu bazı adreslere operasyon yaptı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Silivri, Selimpaşa’da bulunan yazlık bir sitedeki adrese çok sayıda zırhlı araçla operasyon düzenledi.

TEM ekiplerine Özle Harekat Polislerinin destek verdiği operasyona jandarma ekipleri de eşlik etti. 112 Sağlık ekipleri de operasyon bölgesinde hazır tutuldu.

Yoğun güvenlik önleminin alındığı sitedeki adrese düzenlenen operasyonun ardından bazı şüphelilerin gözaltına alındığı öğrenildi.

Site sakinlerinden edinilen bilgilere göre yaklaşık 2 ay önce, 35 tane Türkmen ailenin sitede ikamet etmeye başladığı öğrenildi.

İzmir’de 3 aileye gözaltı

Kaynak: Hürriyet

123 aileye gözaltı

Reina saldırganı en son 15 Aralık’ta Konya otogarında görülmüştü ve ailesi de bu kentte yaşıyordu. Temasta oldukları 3 ailenin ise Konya’daki evlerini terk ettikleri ortaya çıkmıştı. İzmir Emniyet Müdürlüğü, Uygur Türkü ve Doğu Türkistanlı bu 3 ailenin 10 Aralık’ta Konya’dan İzmir’e geldiğini ve Buca’ya yerleştiğini saptadı.

Bu kişilerin evlerine dün sabaha karşı baskın yapılırken yanlarında gözlem altına alınan 20 çocukla birlikte 11’i erkek, 9’u kadın toplam 40 kişi Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Şüphelilerin DEAŞ bağlantısı tespit edildiği, aile görünümü altında hücre ev oldukları ihtimalinin güçlendiği belirtildi. Evlerde palaska, yelek ve bazı askeri malzemeler ele geçirildiği öğrenildi. Üzerlerinden Doğu Türkistan, Kırgız ve Dağıstan pasaportu çıkan şüphelilerin saldırıyla bağlantılı olarak Konya’da ortadan kaybolan aileler olup olmadıkları araştırılıyor.
Kaynak: Hürriyet

11Numan Kurtulmuş izlenen politikayı eleştirdi: Suriye baştan yanlıştı

TEK ÖRGÜT OLARAK GÖRMELİ

“(Ortaköy saldırısı) Muhtemelen Kırgızistan üzerinden gelmiş biri. Bu tür saldırıları yapanları tek bir örgüt olarak görmek gerek. Bir örgütün farklı şubeleri. Saldırıyı yapan elemanlar farklı ama hedefler aynı. Önemli olan büyük resmi görmek. Karşımızdaki örgütler oldukça profesyonelleşmiş. Canlı bombayı tahmin edebiliyorsunuz ama böyle bir saldırı çok ilginç. Belki içeride de bir destekçileri vardı. Bunların hepsi değerlendiriliyor. Tehdit sadece bir tek örgütten gelen bir tehdit olmadığı için işimiz hakikaten çok zor.

CİDDİ İSTİHBARATLAR VAR

(Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye suikast girişimi iddiaları) Siyasette herkesin böyle bir tehdit altında olduğu aşikar. Çok ciddi istihbaratlar var. Özellikle parti başkanları için. Bu tür bireysel şeylerle Bahçeli’ye, Kılıçdaroğlu’na bir suikast yapıldığını düşünün… Allah korusun. Bırakın suikastın başarılı olmasını, Türkiye siyaseti şöyle bir sallanır. Ruslar ile iyileşme sürecine girmiş olmasaydık, Rus Büyükelçi suikastında kıyamet kopartırlardı.

AKRABALIĞI KULLANIYORLAR

(Göçmen politikası) Belki bizim göç ile ilgili eksiğimiz, göçmen bakanlığının bir an önce kurulması. Sıkıntılı bölgelerden gelenlerin özellikle bir müddet kontrol edilmesi lazım. Akrabalık hukukunu kullanıyorlar. Ama bu da hassas bir nokta. Kırgızistan’dan, Türkmenistan’dan gelen bir vatandaşa setler oluşturuyor olamazsınız, Türkiye onların ikinci vatanı.

BU, 2. SYKES-PİCOT

Büyük resim çok net; bir asır evvelki oyunun 2. perdesi oynanıyor. Bölge bir kere daha dizayn ediliyor, bölünmeye çalışılıyor. Burada da bu oyunu bozabilecek tek ülke Türkiye olarak görüldüğü için bu oyuna müdahale etmemesi isteniyor. Bunun Türkiye’nin yönetim yapısıyla falan hiçbir ilgisi yok. Bu, 2. Sykes-Picot, çok açık. 10 sene öncesine göre mezhebi bakımdan da bölge çok daha fazla bölünmüş durumda. Meselenin başlangıcı 1991 Irak’ın işgalidir.

Başbakan’ın Irak ziyaretinde Irak Merkezi Hükümeti’yle Başika’daki Türk askeri varlığına ilişkin bir görüşme olacak. Başika’da onları da rahatlatacak bir öneri götürüyoruz. Çekilme söz konusu değil. Baştan beri Suriye politikasının büyük yanlışlarla dolu olduğuna inananlardanım. Tabii ki Esad rejiminin, zalimlerin yanında yer alacak değiliz. Şimdi bunları tamir ediyoruz, düzeltiyoruz. Suriye’de Ruslarla gidilecek olan görüşmelerde Halep üzerinden iyi bir Halep barışı ve Halep barışı üzerinden de iyi bir Suriye barışı tahkim edilmesi lazım. Musul meselesinde de yeni bir yaklaşımla Irak hükümetiyle bir ittifak yapılmalı. Önce ateşkesin doğru uygulanması, sonra masanın doğru kurulması önemli. Böyle bir katilin iş başında durmasının insani olmadığını düşünüyoruz. Ama ortada barış sürecinin görüşmelerinin başlamasıyla birlikte karşılıklı olarak karar verecek olan, masadaki insanlar.

RUSYA ORTADOĞU’YA DÖNDÜ

Emareler, eğer söylediklerini yaparsa Trump’ın dahil olmaktan ziyade mümkün olduğu kadar hızlı şekilde Ortadoğu’dan askeri varlığını çekmek tercihi ile yaklaşacağı yönünde. Ama siyaset belli olmaz, daha 20 Ocak’a çok var. Rusya, rejimin yanında yer alarak savaştan önce olmadıkları kadar bir güce sahip oldu. Ruslar yeniden Ortadoğu’ya döndü. ABD ne yapacağını bilmediği için sahada inisiyatifi Ruslara bıraktı.

ABD TAVIR DEĞİŞTİRİR

ABD ile gerginleşen ilişkilerin rahatlayacağını ümit ediyorum. İki unsur var. FETÖ hâlâ orada bir takım imkânlarla network’ünü canlı tutmaya çalışıyor. Bir an evvel iadesi ile ilgili sonuç alacağımıza, en azından iade sürecinde gözaltında tutulmasının sağlanacağına inanıyorum. İkinci mesele de PYD meselesi, Ortadoğu’da bir takım normalleşmeler başladıkça burada terör örgütleri üzerinden bir varlık mı olsun yoksa Türkiye gibi devlet geleneği olan bir ülke ile mi işbirliği yapacak? Ben ABD’nin Türkiye ile işbirliği yapacağına, açık, aleni tavır değişikliğine gideceğine inanıyorum. İnşallah kısa sürede PYD’yi desteklemekten vazgeçer.”

REİNA PAYLAŞIMINDAN 92 KİŞİ MAHKEMEDE

REİNA saldırısından sonra sosyal medya hesabından paylaşım yapan 92 kişi mahkemeye çıkarıldı. Bazı hesapların kapatılması konusunda Twitter ve Facebook ile ilişkilerimiz biraz daha düzeldi. Onlardan da destek alıyoruz.

HÜRRİYET’E KONUŞTU

BAŞBAKAN Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Hürriyet gazetesine nezaket ziyaretinde bulundu. Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Kurtulmuş, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat’a da yeni görevinde başarılar dileyerek vazo hediye etti. (Selahattin SÖNMEZ)
Kaynak: Hürriyet

10Tescilli Ali Kemaller

AMAÇ FAY HATTINI KIRMAK

“Bu saldırıların asıl amacı duygularımızı aklımızın önüne geçirmektir, bizi birbirimize düşürmektir. Toplumumuz içinde var olan o fay hatlarını derinleştirme ve kırma amacı güdenler her fırsatı değerlendirmekte, her yöntemi kullanmakta çekinmemektedir. İşte bu oyuna gelmeyeceğiz. Gerekirse, ‘kan kusup kızılcık şerbeti içtik’ deme pahasına dik duracağız, soğukkanlılığımızı her daim muhafaza edeceğiz. Bulundukları makamın gerektirdiği mesuliyetten uzak tavır ve ifadeler içinde olanların hezeyanları milletimizle birlikte elbette bizi de üzüyor.

TERÖRİSTLE AYNI SAFTA

‘Türkiye teröre teslim oldu demek’, teröristle, terör örgütleriyle aynı safta yer almaktır. Çünkü terör örgütlerinin tüm amacı birilerine işte bu sözü söyletmektir. Bu sözü ifade eden kişi siyaset yapmıyor. Sadece, kendi ülkesinin karşısında oluşturulan şer ittifakının değirmenine de su taşımış oluyor. DEAŞ’a karşı en etkili mücadeleyi veren bir ülkeyi, hâlâ ‘Bu alçak örgüte destek sağlıyor’ imasıyla suçlamak, tam da terör örgütleri üzerinden Türkiye’ye saldıranların istedikleri türden bir söylemdir. Bölücü örgüte, dinimizi istismar eden FETÖ gibi DEAŞ gibi örgütlere fiili, yazılı, sözlü destek verenlere ne yapılıyorsa, mezhep ayrımcılığı veya hayat tarzı üzerinden milletimizin bir kesimini istiskal etmeye çalışanlara da aynı muamele yapılacaktır, bu böyle bilinmeli.

GAZİANTEP’TE SUSTUNUZ

DEAŞ’ın Gaziantep’te bir kına töreninde yaptığı canlı bomba saldırısı ile her yönüyle profesyonel bir eylem olduğu görülen Ortaköy saldırısı arasında Allah aşkına ne fark var? Şu anda Ortaköy’le ilgili bu kadar feveran edenler, bu kadar farklı şekilde yazanlar acaba Gaziantep’teki o 56 kişiyle ilgili ne yazdılar, ne söylediler, ne konuştular, soruyorum. O da büyük bir vahşet, büyük bir katliam değil miydi? Orada niye sustunuz? Mesela Gaziantep saldırısına gösterilmeyen bu türden tepkiler ve yapılmayan değerlendirmeler Ortaköy saldırısına yapılınca oraya soru işaretini koymamız gerekiyor. Hemen bunu yaşam biçimleri vesaire buraya kaydırmanın hiçbir anlamı yok. Saldırgan o gece orada değil de ertesi gün mesela bir pazar yerinde aynı eylemi yapsa, aynı sayıda insanı katletse yine benzer tavırlar sergilenecek miydi acaba?

Buradaki amacın Ortaköy’de ölenlerin hakkını korumak, onların yasını tutmak değil olaya atfedilen değerler üzerinden bir çatlak oluşturup toplumu kutuplaştırmak olduğu çok açıktır. Bu gerçeği görmek için aynı çevrelerin her iki olayla ilgili ifadelerini yan yana koyup bakmak kafidir. En iğrenç istismar, Ortaköy saldırısında olduğu gibi ölü bedenler üzerinden yapılmaya çalışılan istismardır. Türkiye’de kimsenin hayat biçimi sistematik bir tehdit altında değildir. Aksini iddia eden varsa somut örnekleriyle bunu ortaya koymak mecburiyetindedir. Ağzımdan çıkan her sözün kamuoyunun gözü önünde cereyan ettiği bu uzun sorumluluk dönemimde hayat tarzı baskısı altında kalan acaba tek bir kişi var mıdır? Yani kim acaba bu ülkede ‘ben şu şekilde yaşamak istiyordum da yaşayamadım veya şöyle giyinmek istiyordum da giyinemedim’ diyen var mı?

MÜDAHALE ETMEDİM

Bütün bunlar ortadayken bakıyorsunuz, birileri hâlâ utanmadan sıkılmadan bunları yazabiliyorlar. Bu yalanı bu iftirayı, bu istismarı yapanların kendileri en başta olmak üzere kimin yediğine, içtiğine, giydiğine, gezdiğine, aldığına, sattığına karışılmış mıdır soruyorum. Herkes gibi ben de tasvip etmediğim görüntüleri, ifadeleri eleştirmişimdir. Ama asla temsil ettiğim kamu gücünü kullanarak, kimsenin hayat tarzına müdahale sayılabilecek bir yola başvurmadım. Kurucusu olduğum siyasi partinin de bu yönde girişimi, adımı hiçbir zaman bu noktada olmamıştır. Bugün de Cumhurbaşkanı olarak böyle bir yola başvurduğuma dair en küçük bir örnek dahi gösterilemez. Biliyorum ki dünyadaki ve ülkemizdeki herkesin aynı hayat biçimine sahip olma mecburiyeti yoktur.

TÜRKİYE HUKUK DEVLETİDİR

Bu ülke ve devlet hem ekmeğini yiyip hem kendisine ihanet edenleri sırtında taşımak mecburiyetinde bırakılamaz. Biz milletimizle birlikte yürüttüğümüz istiklal ve istikbal mücadelemizi bu tescilli Ali Kemallere rağmen zafere ulaştıracağız, hiç merak etmeyin. Türkiye bir hukuk devletidir. Ülkemizde hesap sormayı yaptırıma dönüştürebilecek tek merci de hukuktur. Kimsenin sokağa çıkıp da bu işi kendi başına yapma hakkı ve salahiyeti yoktur. Tüm kesimleri bu konuda dikkatli olmaya hukuka riayet etmeye davet ediyorum.”

OH OLSUNLA BARIŞ HUZUR TESİS EDİLMEZ

Hayat biçimlerine saygı anlayışı tek yönlü değildir, karşılıklıdır. Ezan okunmasına tahammül edemeyenlerin müezzinin üzerine yürümesi ne kadar yanlışsa, namaz kılmayana karşı zor kullanılması da aynı derecede yanlıştır. Tüm bu hassasiyetleri hep birlikte ve herkes için göstermeliyiz. Her birimiz kendi mahallemizi savunurken diğer tarafta olanlara ‘Oh olsun’ mantığıyla yaklaşırsak arzu ettiğimiz toplumsal huzur ve barışı tesis edemeyiz. Milletimizin varlığına ve birliğine yönelik saldırıların hesabını sormak da bizim en başta gelen görevimizdir. Hiç bir sıfat ve konum bu hesabın sorulmasına mani değildir.

KARADENİZLİ-KASIMPAŞALIYIM YASA DIŞINDA YOLA BAŞVURMADIM

Türkiye’nin hayat biçimi yüzünden en çok saldırıya maruz kalmış siyasetçisi herhalde bu kardeşinizdir. Hakkımda demediklerini bırakmadılar. Yetinmediler, eşime çocuklarıma saldırdılar. Benim gibi Karadeniz kökenli Kasımpaşa’da yetişme, her türlü mücadelede aktif rol almış birisi bile bu durum karşısında yasal haklarımı kullanmanın dışında bir yola başvurmadım. Bazı şeyleri elle düzeltmek mümkün değilse dilimizle, eğer bu da mümkün değilse kalbimizle buz ederek mücadelemizi yürüteceğiz. Dikkat ederseniz burada meşru olmayan yöntemleri kullanmak, hele hele şiddete başvurmak kesinlikle yoktur.

ALİ KEMAL KİMDİR?

1867-1922 yılları arasında yaşayan Ali Kemal, İttihat ve Terakki karşıtı görüşleriyle tanındı. Damat Ferit Paşa hükümetlerinde kısa bir süre Milli Eğitim (Maarif) ve İçişleri (Dahiliye) bakanlığı yaptı. Ermeni yanlısı olarak görülen bazı yazılarından dolayı ‘Artin Kemal’ diye de adlandırıldı.
Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal ve Milli Mücadele’ye karşı tutumu, ağır hakaretleri nedeniyle birçok kişi tarafından ‘hain’ diye nitelendirildi. Kurtuluş Savaşı zaferinden sonra İzmit’te linç edildi.
Kaynak: wikipedia
Kaynak: Hürriyet

9Reina saldırganına benzettilen kişiye dayak

Uğur AYAZSIN/İSTANBUL, (DHA) – PENDİK’te kendisini Reina saldırganına benzeten vatandaşlar tarafından dövüldüğü iddia edilen Türkmenistan uyruklu K.M.’nin vize süresini geçirdiği için sınır dışı edileceği öğrenildi.

Olay, Pendik Kaynarca Mahallesi Kemalpaşa Caddesinde saat 13.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Reina’ya silahlı saldırıda bulunan teröriste benzeyen bir kişi, caddede ilerlerken çevredekiler tarafından fark edildi.

TERÖRİST SANIP SALDIRDILAR

Vatandaşların kendisini takip ettiğini anlayan kişi, kaçmaya çalışınca çevredekiler tarafından yakalandı. Yaşanan kargaşada Reina saldırganı sanılan kişi, vatandaşlar tarafından darp edildi.

İNCELENMEK İÇİN KARAKOLA GÖTÜRÜLDÜ

İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, darp edilen kişiyi polis aracına bindirerek karakola götürdü. Burada incelenen K.M. isimli kişinin Reina saldırısını gerçekleştiren terörist olmadığı belirlendi. İncelemelerde Türkmenistan uyruklu K.M.’nin pasaportundaki vizenin süresinin geçtiği belirlendi.

SINIR DIŞI EDİLECEK

K.M. incelemenin ardından vizesi dolduğu gerekçesiyle sınır dışı edilmek üzere Yabancılar Şube Müdürlüğü’ne gönderildi.

Olayın meydana geldiği caddedeki vatandaşlar dayak yiyen kişiyi Reina katliamını yapan saldırgan sandıkları için dövdüklerini söylediler.
Kaynak: Hürriyet

8Reina katliamcısının Konya’daki hücre evi iddiası

Mehmet Kayhan YILDIZ- Hasan DÖNMEZ/KONYA, (DHA)- İSTANBUL’da yılbaşı gecesi ünlü gece kulübü Reina’da katliam yapan DEAŞ’lı teröristin, Konya’da kaldığı iddia edilen hücre evlerinden biri ortaya çıktı. Eve polisin operasyon düzenlediğini doğrulayan sitenin yöneticisi, aralık ayı başında 1’i kadın, 1 çocuk ve 2 erkeğin evi kiraladığını ancak aralarında saldırganın olup olmadığından emin olmadığını ve yılbaşından 10- 15 gün öncede evi boşalttıklarını söyledi.
Reina’ya saldıran teröristin yakalanması için çalışma başlatan polis, teröristin geçen kasım ayı sonunda eşi ve 2 çocuğuyla Konya’ya gelip, burada stüdyo tipi evlerde kalan yabancı uyruklu 3 aile ile temasa geçtiğini saptadı. Bunun üzerine Konya polisi, 3 eve baskın düzenledi. Ancak evlerde kimseye rastanılamadı. Evleri kiraya veren 2 emlakçı gözaltına alındı.  Teröristin, 15 Aralık günü otobüsle, İstabul’a gittiği belirlendi.
Teröristin, merkez Selçuklu İlçesi Selçuk Üniversitesi yakınındaki Bosna Herkes Mahallesi’ndeki stüdyo tipi evlerden birini hücre evi olarak kullandığı ileri sürüldü. Saldırının ardından polisin, teröristin kaldığı iddia edilen eve operasyon düzenlediğini doğrulayan sitenin ismini vermek istemeyen yöneticisi, ”Aralık ayı başında 1 kadın, 1 çocuk ve 2 erkek, evi emlakçıdan kiralamış. Ancak evin aidat ve kiranın bir kısmını ödemediler. Tercüman aracılığıyla parayı istedik, vermediler. Yılbaşından 10-15 gün önce de evi boşaltmışlar. Benim görüştüğüm kişi sakallı birisiydi. Saldırgan mıydı bilmiyorum. Polisin baskınından sonra durum ortaya çıktı. Polis, evde inceleme yaptı, parmak izi aldı. Sitenin güvenlik kamerası görüntülerine de incelenmek üzere el koydu. Gazetelerde 3 aile ile temasa geçtiği söylendi. Burada kalan belki de o ailelerden biriydi. Çünkü Türkçe konuşamıyorlardı, kim olduğunu da bilmiyoruz” dedi.
Sitede oturan bir genç ise, ”Ben saldırganı hiç görmedim. Ancak 81’nolu dairede peçeli kadınların bulunduğu bir aile oturuyordu. Yabancı uyrukluydu” diye konuştu.
FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

7Reina saldırganı Konya’da stüdyo dairede kalmış

Edinilen bilgiye göre, terörist, ilk olarak Selçuklu ilçesinde bir emlakçı aracılığı bulduğu apartta 1 gün kaldıktan sonra kiralamaktan vazgeçti. Daha sonra yine aynı bölgede başka bir aparta bakan zanlı, iddiaya göre, yine emlakçı aracılığı ile daha uzun süre kaldığı ikinci stüdyo daireyi bin 100 liraya tuttu.

Teröristin kaldığı iddia edilen stüdyo dairelerin bulunduğu site sakinleri kameralara konuşmazken, polisin eve operasyon düzenlediği ve inceleme yaptığını ileri sürdüler.

Zanlının, apartmanda kaldığı öne sürülen dairenin kapısındaki inceleme yapıldığına dair izler de dikkat çekti. Site sakinlerinden bir kişi, saldırganla birkaç kez kapıda karşılaştıklarını, hiç konuşmadıklarını belirtirken; başka bir site sakini de, teröristin yanında bulunan kadın ile iki çocuğun olaydan önce gece saatlerinde yanında iki çocukla apartmandan ayrıldığını gördüğünü iddia etti.

Saldırganın Konya Otogarı’nda güvenlik kamerasına yansıyan görüntüleri ve otobüs firmasının bankosunda fotoğrafı ortaya çıkmıştı.

Kaynak: Hürriyet

6Terörist İstanbul’a ‘Yusuf Hoca’ kod adlı DEAŞ’lı ile gitmiş

Reina katliamını gerçekleştiren teröristin geçen Kasım ayı sonlarında eşi ve 2 çocuğuyla birlikte Konya geldiği ve 15 Aralık’ta İstanbul’a otobüsle gittiğinin belirlenmesinin ardından, yeni ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı.

EŞYA VE ÇANTA YOK

Konya Şehirlerarası Otobüs Terminali’nin güvenlik kamera kayıtlarına, terminale rahat tavırlarla elleri cebinde yanında eşya ve çanta bulunmadan yürüyerek girdiği saptanan teröristin, otobüs firmalarına İstanbul’a gitmek için bilet sorduktan, sonra terminal çevresinde çekik gözlü ve ’Yusuf Hoca’ kod adlı yabancı uyruklu olduğu değerlendirilen bir kişiyle buluştuğu belirlendi.

Güvenlik kamerası görüntülerinde buluştuğu kişiyle tekrar terminale giren teröristin, yanındaki kişiyle birlikte otobüs bileti aldığı görüldü. Katliamcı terörist biletini ’Ebu Muhammed’ adına kestirdi.

Reina’daki terörist saldırıda flaş gelişme…

KİMLİĞİ ARAŞTIRILIYOR

Polis, teröristin buluştuğu ve birlikte İstanbul’a gittiklerini tahmin ettikleri ’Yusuf Hoca’ kod adlı ikinci kişinin gerçek kimliğini araştırıyor.

Teröristin Konya’da temasa geçip, yanlarında kaldığı öne sürülen 3 aileye ev kiralayan 2 emlakçının da halen gözaltında olduğu belirtildi. Teröristin temasa geçtiği ailelerden 2’sinin saldırıdan önce, 1’inin de saldıran sonra Konya’dan ayrıldığı belirtildi. Emlakçıların da, aileler Konya’dan ayrıldıktan sonra evleri başka kişilere kiraladıklarını, saldırıyı gerçekleştiren kişiye de ev kiralamadıklarını söyledikleri öğrenildi.

SINIR KAPILARINDA TERÖRİST ALARMI

Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Kapıkule, İpsala ve Hamzabeyli sınır kapılarında Ortaköy’de yılbaşı akşamını kana bulayan teröristin yurt dışına kaçma ihtimali üzerine Edirne Emniyet Müdürlüğü ekiplerince arama noktaları kuruldu. Yurt dışına çıkış yapmak isteyen araçlar ve kişiler tek tek arandı.

Yılbaşı akşamı Ortaköy’deki gece kulübünde 39 kişiyi öldürdükten sonra kaçan teröristin yurt dışına çıkma ihtimali üzerine sınır kapıları alarma geçirildi. Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Avrupa’ya açılan Hamzabeyli, İpsala ve Kapıkule sınır kapılarına giden yollar üzerinde Edirne Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince arama noktaları kuruldu. Yurtdışına çıkış yapmak için gümrük kapısına gelen araçlar polis ekiplerince sıkı denetimden geçirildi. Polis ekipleri Reina’yı kana bulayan teröristin fotoğraflıyla şüpheli araçlar ve kişiler üzerinde arama yaptı.

Kapıkule Sınır Kapısı’nda polis ekiplerince, pasaportların kontrol edildiği peronlara teröristin fotoğrafları asıldı. Pasaport işlemlerini yapan polis memurları yurt dışına çıkacak kişileri dikkatle incelerken, otobüslerde de ellerinde teröristin fotoğraflarıyla arama yaptı.

Kırklareli’nde de Dereköy Sınır Kapısı’na giden yollar üzerinde Kırklareli Emniyet Müdürlüğü’nce arama noktaları kurularak araçlar ve kişiler üzerinde uygulama yapıldı
Kaynak: Hürriyet

5Reina’ hesabına mesajları yazan ‘Woo George’ gözaltında

Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, (DHA) – İSTANBUL Ortaköy’de 39 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısının meydana geldiği ünlü gece kulübü Reina’nın sosyal paylaşım hesabına, ‘Sizi istiyorummm’ ve ‘Dövüşe 5 kalaa’ yazılı mesajları yazdığı iddia edilen ‘Woo George’ takma adını kullanan F.S.M., polis ekipleri tarafından Düzce’nin Cumayeri İlçesi’nde gözaltına alındı.
Reina katliamının öncesinde eğlence merkezinin sosyal medya hesabına ‘Woo George’ adıyla ‘Sizi istiyorummm’ ve ‘Dövüşe 5 kalaa’ şeklindeki iki mesajı yazdığı iddia edilen F.S.M.’nin Düzce’nin Cumayeri İlçesi’nde ikamet ettiği tespit edildi. Mesajları yazdığı iddia edilen F.S.M., Düzce Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından evine yapılan baskında gözaltına alındı. Şüphelinin evinde Terörle Mücadele  ekipleri tarafından arama yapılarak bilgisayar ve cep telefonlarına el konuldu.
Şüphelinin Emniyet’teki sorgusu sürüyor.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

4Trakya’daki sınır kapılarında ‘Reina saldırganı’ alarmı

Engin ÖZMEN- Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)- TRAKYA Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Kapıkule, İpsala ve Hamzabeyli sınır kapılarında Ortaköy’de yılbaşı akşamını kana bulayan teröristin yurt dışına kaçma ihtimali üzerine Edirne Emniyet Müdürlüğü ekiplerince arama noktaları kuruldu. Yurt dışına çıkış yapmak isteyen araçlar ve kişiler tek tek arandı.
Yılbaşı akşamı Ortaköy’deki gece kulübünde 39 kişiyi öldürdükten sonra kaçan teröristin yurt dışına çıkma ihtimali üzerine sınır kapıları alarma geçirildi. Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Avrupa’ya açılan Hamzabeyli, İpsala ve Kapıkule sınır kapılarına giden yollar üzerinde Edirne Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince arama noktaları kuruldu. Yurtdışına çıkış yapmak için gümrük kapısına gelen araçlar polis ekiplerince sıkı denetimden geçirildi. Polis ekipleri Reina’yı kana bulayan teröristin fotoğraflıyla şüpheli araçlar ve kişiler üzerinde arama yaptı.
Kapıkule Sınır Kapısı’nda polis ekiplerince, pasaportların kontrol edildiği peronlara teröristin fotoğrafları asıldı. Pasaport işlemlerini yapan polis memurları yurt dışına çıkacak kişileri dikkatle incelerken, otobüslerde de ellerinde teröristin fotoğraflarıyla arama yaptı.
Kırklareli’nde de Dereköy Sınır Kapısı’na giden yollar üzerinde Kırklareli Emniyet Müdürlüğü’nce arama noktaları kurularak araçlar ve kişiler üzerinde uygulama yapıldı

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

3Reina katliamcısı, Konya’dan başka bir kişiyle birlikte İstanbul’a gitmiş

İsmail AKKAYA- Hasan DÖNMEZ/ KONYA, (DHA)- İSTANBUL’da yılbaşı gecesi ünlü gece kulübü Reina’da katliam yapan DEAŞ’lı teröristin, Konya Şehirlerarası Terminalde yabancı uyruklu bir kişiyle buluşup bilet aldığı ortaya çıktı. Teröristin, bilet aldığı ve ‘Yusuf Hoca’ kod adlı DEAŞ’lı ile teröristle İstanbul’a gittiği ileri sürüldü.
Reiana katliamını gerçekleştiren teröristin geçen Kasım ayı sonlarında eşi ve 2 çocuğuyla birlikte Konya geldiği ve 15 Aralık’ta İstanbul’a otobüsle gittiğinin belirlenmesinin ardından, yeni ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı. Konya Şehirlerarası Otobüs Terminali’nin güvenlik kamera kayıtlarına, terminale rahat tavırlarla elleri cebinde yanında eşya ve çanta bulunmadan yürüyerek girdiği saptanan teröristin, otobüs firmalarına İstanbul’a gitmek için bilet sorduktan, sonra terminal çevresinde kendisi gibi çekik gözlü ve ‘Yusuf Hoca’ kod adlı yabancı uyruklu  olduğu değerlendirilen bir kişiyle buluştuğu belirlendi. Güvenlik kamerası görüntülerinde buluştuğu kişiyle tekrar terminale giren teröristin, yanındaki kişiyle birlikte otobüs bileti aldığı görüldü. Katliamcı terörist biletini ‘Ebu Muhammed’ adına kestirdi.
Polis, teröristin buluştuğu ve birlikte İstanbul’a gittiklerini tahmin ettikleri ‘Yusuf Hoca’ kod adlı ikinci kişinin gerçek kimliğini araştırıyor.
Teröristin Konya’da temasa geçip, yanlarında kaldığı öne sürülen 3 aileye ev kiralayan 2 emlakçının da halen gözaltında olduğu belirtildi. Teröristin temasa geçtiği ailelerden 2’sinin saldırıdan önce, 1’inin de saldıran sonra Konya’dan ayrıldığı belirtildi. Emlakçıların da, aileler Konya’dan ayrıldıktan sonra evleri başka kişilere kiraladıklarını, saldırıyı gerçekleştiren kişiye de ev kiralamadıklarını söyledikleri öğrenildi.

FOTOĞRAFLI

Kaynak: Hürriyet

2Eskişehir’de ‘Reina katliamcısı’ ihbarı polisi ayağa kaldırdı

Kemal ATLAN- Hakan TÜRKTAN/ESKİŞEHİR, (DHA) – ESKİŞEHİR’de cep telefonu satışı yapılan mağazaya giren Irak uyruklu bir gencin, İstanbul Ortaköy’de bulunan ünlü gece kulübü Reina katliamını gerçekleştiren teröriste benzetilmesi polisi alarma geçirdi. Olayla bir ilgisi olmadığı belirlenen Iraklı genç, üzerinden kimlik çıkmaması üzerine polis merkezine götürüldü.
İstiklal Mahallesi Mustafa Kemal Atatürk Caddesi’ndeki bir GSM şirketine ait cep telefonu mağazası çalışanı kadın, işyerine gelip telefon hattı satın almak isteyen yabancı uyruklu kişiyi İstanbul Reina katliamı şüphelisine benzetip, ‘155 Polis İmdat’ hattını arayarak ihbarda bulundu. İhbar üzerine çok sayıda polis ekibi bölgeye sevk edildi. Mağazada güvenlik kamerası olmaması üzerine polisler şüpheli kişiyi cadde ve sokaklarda aramaya başladı.
Basın mensupları da polislerin arama çalışmaları görüntüledi. Bir kişi basın mensuplarına cep telefonu mağazasına giren şüpheli kişiyi tarif ederken, birden karşı kaldırımı göstererek, “Bakın o kişi karşıda yürüyor” dedi. Basın mensuplarının durumu polislere bildirmesinin ardından bu kişi yakalandı.
Polisler Irak uyruklu olan genci cep telefonu mağazasına getirerek burada çalışan kadına teşhis ettirdi. Mağaza çalışanı kadın polislere ihbarda bulunduğu kişinin bu kişi olduğunu söyledi. Polisler, Reina katliamı şüphelisine benzemeyen ve olayla bir ilgisi olmayan Irak uyruklu genci üzerinden kimlik çıkmaması nedeniyle polis merkezine götürdü.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

1İşte İzmir’de baskın yapılan evden çıkanlar

İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünce DEAŞ terör örgütüne yönelik sürdürülen istihbari çalışmalar çerçevesinde yapıldığı belirtilen operasyonda Konya ilinden İzmir’e geldikleri tespit edilen ve çatışma bölgeleri ile irtibatlı Yabancı Terörist Savaşçı oldukları tespit edilen Orta Asya ve Kuzey Afrika ülkelerinden geldikleri anlaşılan şüpheliler gözaltına alındı.

Bornova ve Buca ilçelerinde bulunan 3 adrese yönelik olarak Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve Özel Harekat Şube Müdürlüğü ekiplerince Konya ili ile irtibatlı gerçekleştirilen operasyonda 11 kadın, 9 erkek ve beraberinde 20 çocukla birlikte yakalandı.

Yabancı Terörist Savaşçı oldukları değerlendirilen şüphelilerin kalmış oldukları adreslerde;41 adet çoğunluğunun sahte olduğu değerlendirilen farklı ülkelere ait pasaportlar,12 adet cep telefonu,1 adet tablet, 2 adet çatışma bölgelerinde kullanılan palaska,2 adet kütüklük,1 adet bel aparatı,1 adet GPS cihazı,1 adet keskin nişancı tüfeği dürbünü,1 adet gece görüşü dürbünü,1 adet operasyonel fener,15 adet yabancılara mahsus sahte geçici kimlik belgesi ele geçirildiği öğrenildi.

Yakalanan yabancı uyruklu şüphelilerin Konya’dan İzmir’e geldikleri, dikkat çekmemek için aileleri ile birlikte ev kiraladıkları ve normal yaşam sürdükleri tespit edildiği açıklanırken, Reina saldırganı ile bağlantıları olup olmadığının araştırıldığı kaydedildi.

DİĞER VİDEOLARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN…
.
Kaynak: Hürriyet

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz