‘Büyük Kudüs Mitingi’ yapıldı!..

0

Saadet Partisi’nin (SP) öncülük ettiği ve birçok sivil toplum kuruluşunun da destek verdiği “Büyük Kudüs Mitingi”, Yenikapı Meydanında yapıldı.

Arama noktalarından geçen vatandaşlara, Türk ve Filistin bayrakları dağıtıldı. Miting alanının farklı yerlerine 2Kanında boğulacaksın İsrail”, “Kahrolsun İsrail” yazılı pankartlar asıldı.

Mitingde Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, Mirasımız Derneği Genel Başkanı Muhammet Demirci, Cansuyu Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylü, Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı Salih Turhan konuşma yaptı.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yazılı bir mesaj gönderdiği mitinge, Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’ın lideri İsmail Haniye de canlı yayınla bağlanarak bir konuşma yaptı. Mitinge CHP İstanbul milletvekilleri Mahmut Tanal, İlhan Kesici, AK Parti Kocaeli milletvekilleri Sami Çakır ve Cemil Yaman da katıldı. Konuşmaların ardından Kudüs için yapılan duayla miting sona erdi.

Karamollaoğlu, miting öncesi Filistin konusundaki hassasiyeti dolayısıyla Real Madrid’de forma giyen Portekizli yıldız futbolcu Cristiano Ronaldo’ya bir davet mektubu göndermişti.

Kudüs’ün ulvi bir dava, vazgeçilmez bir sevda olduğunu dile getiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, şunları söyledi:

“Peygamberimizin miraca çıktığı ulu mekandır. Hakk’a açılan kapı, zulme karşı direniştir. İlk kıble, ilk istikamettir. Hepsinden öte Müslümanların ortak ruhu ve ortak paydasıdır. Bu meydanda Filistin işgal altındayken rahat uyuyamayan Selahaddin Eyyubi’nin torunları var. Alparslan’ın torunları var. Necmettin Erbakan’ın talebeleri var. Gazze’nin olduğu kadar Tel Aviv’in de gözü bu meydanda. Halid Meşal’in, İsmail Haniye’nin, Raid Salah’ın olduğu kadar Netanyahu’nun da gözü bu meydanda. Emin olun onların korkudan bacakları titriyor. Karanlık kapıların arkasında kurdukları ekranlarda bu alana bakıp ‘Ebabil kuşları gibi nereden çıktı bu insanlar?’ diyorlar. Derin bir korkunun içine kapılıyorlar. Bugün burada 80 milyon Türkiye’nin yüreği var.

Kudüs, ulvi bir dava, vazgeçilmez bir sevdadır. Peygamberimizin miraca çıktığı ulu mekandır. Hakk’a açılan kapı, zulme karşı direniştir. İlk kıble, ilk istikamettir. Hepsinden öte Müslümanların ortak ruhu ve ortak paydasıdır. Adeta insanlığın turnusol kağıdıdır. Tarihi hakikatler göstermektedir ki Kudüs’e hakim olan yeryüzüne hakimdir. Kudüs’e zulüm getiren yeryüzünü kana bulamış, barış ve huzur getiren yeryüzüne adaleti hakim kılmıştır. 5700 senelik bir mikrop. Bunları söylemek mecburiyetinde hissediyorum. Bu noktaya kendiliğinden gelinmediğini sizlere hatırlatmak istediğim için. Bunlar tam 5700 senedir ‘Biz dünyanın efendisiyiz. Allah’ın asıl kulları biziz. Diğerleri bize hizmet için yaratıldı. Bundan dolayı biz, üstün ırkız.’ diye inanmakta bunlar.

1897’de tam 120 sene önce birinci siyonist kongresinden itibaren silahlı çalışma yürütüyor. Emperyalist ülkeleri bu maksatla kullanıyorlar. Bu dünyanın önemli ülkeleri ve etkin yapıları İsrail’in bu zulmüne hep sahip çıkmışlardır. İsrail, Birleşmiş Milletler’de yüzlerce kere kınansa da aleyhine hiçbir karar alınmamıştır. Daha iki ay önce BM tarafından hazırlanan komisyon tarafından rapor İsrail’in ırkçı olduğunu tespit ettiği için kamuoyuna açıklanmasının ardından baskıyla geri çektirilmiştir. Bu gücün bir ifadesidir, bu etkinin bir ifadesidir, bu bütün dünyanın nasıl kullanıldığının en açık ifadesidir. Biz bunu bir kenara bırakamayız. Neredeyse bütün uluslararası kuruluşlar İsrail’i kayıtsız şartsız korumayı bir görev olarak kabul etmişlerdir. Bugün Kudüs’ün savunulması yeryüzünün bütün müsebbiplerine karşı bir başkaldırıdır. Asıl şeref nişanı bu başkaldırı olacaktır. Bizler Kudüs’ü her zaman İslam Birliği’ne giden yolun mihenk taşı olarak gördük. Bu sebeple Milli Görüş Hareketi’ni başlattığımız ilk günden itibaren hep Kudüs’ü ülkemizin ve dünyanın gündeminde tutmak için her sene Kudüs mitingleri yapmayı görev kılarak gördük.

Zaman konuşma zamanı değil, çok çalışmak ve şuurla hareket etme zamanıdır. Farklılıklarımızı kaşıyarak değil, ittifaklarımızı güçlendirerek bu kötü gidişe ‘dur’ diyebiliriz. Kudüs’ün kurtuluşu için lafa değil, icraate ihtiyacımız var. Başta ülkemiz olmak üzere bütün İslam ülkelerine sesleniyorum. Eğer gözünüz kesmiyor, gücünüz fiili adım atmaya yetmiyorsa hiç olmazsa şu zalim İsrail’le tüm münasebetlerinizi kesin. Sadece Mescid-i Aksa’dan değil, İsrail işgal ettiği bütün topraklardan çekilinceye kadar, elçilerinizi geri çağırarak diplomatik ve ticari münasebetlerinizi kesin. ‘İsrail’in Doğu Akdeniz’de çıkardığı gaz var’, ‘kapitalist ülkeler nezdindeki itibarı yüksekmiş’, ‘dünya finans kurumlarındaki hakimiyeti iyiymiş’, bırakın bunları. Mazlumun yanında yer almaya, hakkın tecellisi için risk almaya, şahsiyetli bir tavır sergilemeye gayret edin. Bilin ki İsrail sadece güçten anlar. Siz bir kararlılık gösterin bakın sonu nasıl gelecek. Biz 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatını başlattığımız zaman bütün dünya karşımıza çıkmıştı, ancak sonuç ne oldu? Biz Allah’ın yardımıyla Kıbrıs çıkarmasını yaptık ve adaya huzur getirdik. İsrail’in şu zulmünü durdurmak için yeni adımlar atalım.”

 

 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz