CHP Sözcüsü Tezcan: Provokatör eylemlere hiçbir şekilde karşılık vermeyeceğiz..

0

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında ‘Adalet Yürüyüşü’ güzergahında Düzce İhsaniye Mevkii’nde toplandı. Toplantı sonrası konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, şunları söyledi:

“Ne yazık ki her gün bir şehit haberiyle karşılaşıyoruz. Şehitlerin olmadığı bir ülke istiyoruz. Evlatlarımızın kanının akmadığı, anaların ağlamadığı bir ülke istiyoruz. 16 Nisan referandumuna giderken iktidar, ‘sandıktan evet çıksın terör bitecek, şehitlerimiz gelmeyecek’ diye halkı kandırmıştı. Yüksek Seçim Kurulunu da dahil ettikleri bir hileyle zorla sandıktan ‘evet’i aldılar, ama şehit cenazelerimiz hala gelmeye devam ediyor. Şehitlerin olmadığı bir ülkeyi kurmak için mücadelemiz devam edecek. Terörün her türlüsünü lanetliyoruz. Terörün olmadığı bir Türkiye’yi kurma yürüyüşüdür bu aynı zamanda. Adalet yürüyüşümüz, terörsüz bir ülke özlemini de dile getiren ve ifade eden bir yürüyüştür. Bu çerçevede şehit yakınları ve aileleri de çeşitle etaplarda yürüyüşümüze katılıp destek vermekte ve bu noktada yürüyüşümüze desteklerini sürdürmektedir.

14 gün önce Ankara Güvenpark’tan ‘ben adalet için yürüyorum’ diye yola çıktı, 14 günden bu yana arkasında önce binler, sonra on binler toplanmaya başladı. Biliyoruz ki, bu yürüyüşün sonunda, İstanbul’daki o büyük buluşmada milyonlarla bulaşacak Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun adalet istemi, adalet çığlığı, adalet özlemi. 9 Temmuz Pazar günü saat 16.00’da Maltepe’de miting meydanında olacağız. 9 Temmuz Pazar günü saat 16.00’da bütün Türkiye’deki adalet isteği ve özlemi olanlarla buluşacağımız büyük buluşmayı gerçekleştireceğiz.

Artık halk olaya el koymuştur. Adalet ihtiyacı halkın doğrudan doğruya sahip çıktığı bir ihtiyaç olarak, bir çığlık olarak dalga dalga büyüyerek devam ediyor. Türkiye’nin artık bir adalet sözcüsü vardır. Türkiye’nin adalet sözcüsü Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Kılıçdaroğlu adalet istek ve ihtiyacı olan herkesin sözcüsü durumundadır. Bu yürüyüş bir siyasi parti yürüyüşü değildir. Bu yürüyüş sağcıların, solcuların, devrimcilerin, muhafazakarların herhangi bir şekilde ambargo koyarak kendi tekellerine aldıkları, alacakları, alabilecekleri bir yürüyüş değildir. Sağcısı, solcusu, devrimcisi, muhafazakarı herkesin bir ortak özlemde buluştuğu bir yürüyüştür. Mazlumların yürüyüşüdür, mağdurların yürüyüşüdür, adalet isteyenlerin yürüyüşüdür. Hayatın her alanında adaletsizlikten mustarip olanların bir buluşması ve yürüyüşüdür. Onun için milyonların buluştuğu bir yürüyüştür. Adalet Sözcüsü Kılıçdaroğlu adım adım, temiz adımlarla adalete yürüyor. Son nokta, 9 Temmuz günü Maltepe meydanındaki büyük buluşmadır.

Öncelikle ilk günden bu yana bu yürüyüşe katılan, destek veren Sayın Genel Başkanımızın Adalet Sözcüsü Kılıçdaroğlu’nun arkasında yürüyen herkese teşekkür ediyoruz. Fiilen yürüyemediği halde destek veren, desteklerini bizimle paylaşan herkese teşekkür ediyoruz. Yol güzergahında gönülden yüzleri gülerek, gözlerinin içi gülerek destekleyen, selamlayan vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

Yürüyüş boyunca çeşitli provokasyonlarla karşı karşıya kaldığımızı biliyorsunuz. Provokatör eylemlere hiçbir şekilde karşılık vermeyeceğiz. Provokasyona teslim olmayacağız. Provokasyonlar bizi korkutmayacak. Provokasyonlar bu yürüyüşü zayıflatmayacak. Tam tersine her provokasyon yürüyüşe katılanları ve hatta izleyenleri daha fazla bileyip bilinci çelikleştiren ve yürüyüşün gücünü arttıran bir müdahale niteliğine dönüşüyor. Kararlılığımız karşısında her türlü provokasyon aciz kalacaktır. Bu yürüyüşü provoke etmek isteyenlerin tamamı aciz kalacaktır.

Bu nokta da hem provokasyon ihbarları geliyor, hem provokasyonlara dönük girişimler var. Ama sükunetle, kararlılıkla, cesaretle tahrike kapılmadan, tahrik etmeden bu yürüyüşü tamamlayacağız. Bu çerçevede yeni önlemler aldık. Milletvekillerimiz özellikle kortej güvenliğinde, kortejin belli bir düzen içerisinde yürümesi için görev alacaklar. Şu anda katılan milletvekillerimizden 25 kişilik bir ekip oluşturduk. Onlar görevli kıyafetleriyle ve birbirleriyle irtibat kuracak cihazlarla kortej boyunca görev alacaklar başından sonuna kadar. İhtiyaç arttığında, kortej büyüdüğünde sayıları arttırarak özellikle milletvekillerimizin ve parti görevlilerimizin etkin kortej düzeni sağlamasını hayata geçireceğiz. Ve düzenli bir biçimde yürüyüşümüzü tamamlamayı hedefliyoruz. Ayrıca “Adalet” yürüyüşü temel kurallarını belirledik, bunları bastırdık. 12 ayrı kuralda nasıl yürüneceğini ve nelere dikkat edileceğini sabah dağıttık. Bütün yürüyüşçülerimiz bu çerçevede gerekli önlemleri alarak yürüyüşlerine devam edecekler.

14. günümüzü tamamlamak üzereyiz. Yarı etabını bitirdik bir 10 kilometrelik daha etabımız var. Bugüne kadar 241 kilometre yol yürüdük. Bu kutlu yürüyüş yarıyı geçti. Yolun yarısını geçtik 241 kilometre yol yürüdük ve yaklaşık 179 kilometre daha yolumuz var. Tabi ki, bu yürüyüş 9 Temmuz günü İstanbul’daki mitingle bitmeyecek. Bir yeni yürüyüşten bahsetmiyorum ama bu mücadele adaleti kazanıncaya kadar devam edecek. Adalete ulaşıncaya kadar mücadelemiz devam edecek. Kutlu yürüyüşümüz başarılı bir sonuçla Türkiye’nin aydınlık geleceğini kurmaya yarayacak.”

“Bugün Genel Başkanın birkaç adım ötesinde de bir mermi bulundu. Bunun bir eylem olduğunu söyleyebilir miyiz? Böyle bir bilgi var mı?” şeklindeki soruya Tezcan, “Tabi son dönemlerde mafya babaları özellikle, beyanatta bulunma yarışına girdiler. İktidarlar fırsat vermediği sürece mafya babalarının rahat rahat tehdit edip konuşabilmeleri pek mümkün değildir. Ama biliyoruz ki, mafya babalarının iktidar güzellemesi yaparak muhalefeti kan akıtmayla tehdit ettiği bir süreçten geçiyoruz. Mermi atma olayı yeni değildir. Sayın Genel Başkanımıza daha önce de benzer tehditler yapılmıştı. Bölücü terör örgütü Sayın Genel Başkanımıza ayrıca bir başka silahlı saldırı hazırlığındaydı Karadeniz gezisi sırasında. Bu çerçevede bugün de bir mermi atma, yani bir mermi yolda atıldığını gördük, haberini aldık. Sadece şunu söylüyorum, mermi değil, oraya otomatik tüfek de atsalar bizi korkutmaya güçleri yetmeyecek. Kararlılığımız devam edecek, bu tehditlere, şantajlara pabuç bırakmayacağız. Biz bu yola çıkarken tehditlerin sayısı ya da niteliği ya da niceliğinin ne olacağını düşünerek yola çıkmadık, hedefimizin kutsallığı, davamızın kutsallığını düşünerek yola çıktık. O yüzden bu saldırılara itibar etmiyoruz.” karşılığını verdi.

“HDP’den bir açıklama geldi efendim, Kandıra Cezaevinin olduğu bölgeden Adalet Yürüyüş kortejine katılacakları yönünde. Bir de PKK’nın da yürüyüşe destek verdiği yönünde iddialar var.” sorusuyla ilgili de Tezcan, şöyle konuştu: “Önce şunu bilmekte yarar var. Biz bu yürüyüşü bir siyasi parti yürüyüşü olarak yapmıyoruz. Çıktığımız günden bu yana Adalet Sözcüsü Kılıçdaroğlu, “ben adalet yürüyüşü için çıktım” dedi. Biz de arkasına takıldık ve milyonlar arkasına takıldı. Bugün Demokrat Parti Genel Başkanı buradaydı, yöneticiler buradaydı, başka siyasi partilerden gelenler var. Bugün ÖDP Genel Başkanı da buradaydı. Farklı farklı yapılardan destek açıklamaları ve bu yürüyüşe katılanlar ya da sözlü olarak desteklediklerini açıklayanlar var. Ülkücü kesimden var, biraz önce söyledim muhafazakar, devrimci, solcu, sağcı fark etmiyor. Adalet ortak paydasında buluşan herkes buraya destek veriyor. Biz parti bayrağıyla yürümüyoruz. Dolayısıyla bu yürüyüşü, adalet yürüyüşünü parti kimlikleri üzerinden konuşmak doğru değil. Katılımları da parti kimlikleri üzerinden tarif etmek ya da anlamak doğru değil. Bizim herhangi bir şekilde parti kimliğine dayalı bir destek arayışımız ya da bir buluşmamız sözkonusu değil. Hayır buluşmasında olduğu gibi, referandum sürecinde sandığa giderken nasıl fark etmiyorsa, “tek adam rejimine hayır” diyenler aynı yerde buluşup hayır demişse, bugün de adalet ortak paydasında buluşanların siyasi kimliği olmaksızın, bayrakları, flamaları olmaksızın yürüyecekleri bir güzergahtır bu güzergah İstanbul güzergahı, adalet güzergahı. Dolayısıyla meseleye böyle bakmak lazım. Adalet ihtiyacı hisseden herkes parti kimliği, parti tartışması yaratmadan, bayrak flama almadan kendini burada tarif etmek isteyebilir.

Gelelim ikinci bölümüne ayırmamız gerekir dediğim nokta; terör örgütlerinin meselesi. Terör örgütleri adaletin düşmanıdır arkadaşlar. Her türlü terör, bölücü terör, diğer terör örgütleri adaletin en baş düşmanlarından birisi de terör örgütleridir. O yüzden terör örgütlerinin herhangi bir şekilde bilmiyorum nerede dediler, ne dediler, destek var mıdır, yok mudur ama böyle bir beyanları varsa dahi, bu bizim kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Bu destek değil köstek olma beyanıdır. Tam tersine bu yürüyüşü sabote etmeye, provoke etmeye, değerden düşürmeye dönük bir beyandır. O beyanları da kabul etmiyoruz, bizimle bir ilgisi yoktur. Terör elinden silahı bırakacak, terörden vazgeçecek ve gerçekten adalet arıyorsa terörle mesafesini koyup ondan sonra dönecek adalet arayışı içerisinde olacak.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz