- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı vesilesiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya bir mesaj gönderdi. Erdoğan, mesajında şunları ifade etti:
“Sayın Cumhurbaşkanı, Kıbrıs Türkü’nün mevcudiyetine kasteden teşebbüsü akim bırakan Barış Harekatı’nın 43. yıldönümünde, Zat-ı Devletleri’nin ve tüm Kıbrıs Türk Halkı’nın Barış ve Özgürlük Bayramını, şahsım ve milletim adına en kalbi dileklerimle tebrik ediyorum.
Kıbrıs Türkü Ada’da barışa ve çözüme olan bağlılığını her vesileyle kanıtlamış, maruz bırakıldığı haksız ve gayrimeşru kısıtlamalara rağmen demokratik değerleri, dayanışma bilinci ve kararlılığı ile her nevi badirenin üstesinden gelebilecek güce, azim ve iradeye sahip olduğunu ortaya koymuştur.
Bunun son örneğine, Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme yönelik olarak BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu çerçevesinde, Ada’daki iki taraf arasında, her iki tarafın siyasi eşitliğine dayalı yeni bir ortaklık devleti tesis etmeye matuf müzakere sürecinde bir kez daha şahit olunmuştur. Bu dönemde sergilediğiniz iyi niyetli ve samimi tutumunuza Rum tarafı, uzlaşmaz duruşuyla mukabele etmiştir. İsviçre, Crans-Montana’da yeniden toplanan Kıbrıs Konferansı, maalesef bu nedenle sonuçsuz kalmış, müzakere sürecinde bir çözüme ulaşılamamıştır.
Artık hiç kimse, Türkiye’nin, Kıbrıs Türk Halkı’nın ilanihaye çözümsüzlüğün mağduru olarak kalmasına, hiçbir hukuki temeli bulunmayan kısıtlamalara maruz bırakılmasına seyirci olmasını beklememelidir. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olmaya devam edecek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni desteklemeyi sürdürecek, gerek Kıbrıs Adası’nda, gerek Doğu Akdeniz’de barış, özgürlük ve istikrar ortamının teminatı olacaktır.
Bu vesileyle, Kıbrıs Türkü’nün geleceğine aydınlık katan 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine beni temsilen Genel Sekreterim Fahri Kasırga’nın katılacağını bildirmek isterim. Şahsım ve Büyük Türk Milleti adına Kıbrıs Türk Halkı’nın Barış ve Özgürlük Bayramını gönülden kutluyor, kurtuluş mücadelesinde canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi şükran ve saygıyla anıyor, Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin refah, esenlik ve mutluluğunun devamı için en iyi dileklerimi yineliyorum.”
Bana bu yaziya yorum yazmak yerine Merhume Nermin Nefçınınde bakanlik yaptığ kısa dönem hükmet yeni istifa etmişti onunla ilgili bir hatırami paylaşmak daha mantıkli geldiği için, ikiside rahmetli olan Cihat Babanın Nermin Neftçiye söylediğine şahit olduğum bir hatırami yaziyorum.
N Neftçi bir iş için C Babanın bir akrabasının evine gelmiş idi bende iş icabı orada bulunuyordum.
Kapı çaldı ben onların çocukları yaşında olduğum için kapıyı ev sahıbi yerine ben açtım.
Gelen beklenmedık misafir Cihat Baban idı,akrabası olduğu için ordan geçerken hatırını sormak için uğramış.
Salona girer girmez Nermin Neftçi ile karşılaşınca aralarında şü konuşma geçti.C Baban” Ooo Nermin hanim hoş geldin, geçmiş olsun nasılsın.”N Neftci “Teşekür ederim Cihat Abi,” der demez Rahmetli Cihat Baban onun konuşmasını yarıda keside ve devam etti.” Sakın ha bana şunu söyleme, sorumluluktan kurtardım rahatladım senin o lafına belki şu küçük hanım (o küçk hanım benidım) inanır ama o kultuğun tadını tadanlardan birde ben olduğum için ben inanmam.” Ve o koltuğa oturuncaya kadar gene kendi lafi ile millete ne vaatlerde bulunduklarını ve o koltukların kerametinden olsa gerek oturdukdan sonra hepisini nasıl unutuklarını gülerek bir çırpıda anlattı.
Rahmetli çok şakacı ve gerçekci bir beyefendi, Nermin hanimda ağır başlı ve mutavazı bir hanim idi.
O koltukların sahibi millet, o koltuklara laik olanı değil milleti uyutani oturtturanlarda gene milketin ta kendisi. Millete hizmet ederek değil,milletin duygularını sömürerek kandırmasını iyi becerenlere rağbet edildiğ içindırki biz her zaman bir ileri iki geri gidiyoruz.
“Layık olduğunuz gibi yönetılırsıniz” sözü boşuna söylenmemış.