Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’dan vize açıklaması.. Kendilerince bir misilleme yapmaya çalışıyorlar

0

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ‘MÜSİAD Vizyoner Sektörler Zirvesi’ sonrası gündemi değerlendirdi. Türkiye ile Amerika arasında yaşanan vize krizine değinen Kalın, şunları söyledi:

“Biz de ilk günden itibaren Türkiye’de yargının bağımsız olduğunu kendilerine tekrar hatırlattık. Tabii Cumhurbaşkanımızın da ilk açıklamasında ifade ettiği gibi üzüntü verici bir tablo bu. Bu ölçüsüz ve alakasız tepkiyi biz anlamakta da zorlandık. Türkiye’de devam eden bir yargı süreciyle ilgili olarak ki bu kişiler, söz konusu kişiler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Amerikan vatandaşı da değil. Bunlarla ilgili konuyu getirip vize meselesine ya da Amerikan elçiliğinde çalışan personelin güvenliğine bağlamalarını anlamak mümkün değil. Kendilerince bir misilleme yapmaya çalışıyorlar. Fakat şu anda tabii dün Dışişleri Bakanımız Mevlüt Bey’in Amerikan Dışişleri Bakanı’yla bir görüşmesi oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatları çerçevesinde bu konunun çözülmesiyle ilgili Amerikalıların teklifini aldık. Bunu değerlendireceğiz, detaylı bir şekilde buna bakacağız. Bizim açımızdan aslında ortada karmaşık bir tablo da yok.

Vize verilmesinin askıya alınması meselesi çok kolay bir şekilde bir günde halledilebilecek bir mesele. Ama böyle bir teklifle geldiler. Biz bunu da bir değerlendireceğiz. Ondan sonra gerekli adımları atacağız. Biz böyle bir şeyin Amerika veya başka bir ülkeyle yaşanmasını arzu etmeyiz. Ama Amerika veya bir başka ülke de Türkiye’deki yargı süreçlerine saygı duymak zorundadır. Nasıl başka ülkelerde bizim vatandaşlarımız yargıya konu edildiği zaman tutuklandığı, sorgulandığı veya ülkeye giriş yasağı konduğu gibi örneklerle karşılaştığımızda bize yargının bağımsızlığını öne sürüyorlarsa aynı şekilde Türkiye’de de bir yargı bağımsızlığı var. Bu kararı veren bir savcı var. Devam eden bir soruşturma var. Olaya da hukukun üstünlüğü çerçevesinde, yargı bağımsızlığı çerçevesinde bakmaları gerekir. Umarız bu konuda kendileri de bu tabloyu daha net bir şekilde görür, böyle bir rövanşist yaklaşımdan uzak bir şekilde tamamen hukukun ve diplomasinin kuralları çerçevesinde bu sorunun çözümüyle ilgili olumlu, yapıcı bir tutum içerisinde olurlar.”

Terörle mücadelede iş birliğinden anladığımız şey; söz değil, somut istihbarat paylaşımıdır

Amerikan Büyükelçisi’nin “9 aydır terör olayı yaşanmıyorsa iş birliğimiz sayesindedir” yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Kalın, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, şu anda 3 terör örgütüyle aynı anda mücadele eden tek NATO üyesi ülkedir. Bir tarafta PKK ile bir tarafta DEAŞ ile bir tarafta da FETÖ terör örgütüyle. Şimdi bu üç cephede verilen mücadelede Türkiye’ye NATO müttefiki ülkelerin ya da diğer dost, müttefik ülkelerin ne kadar destek verdiğine baktığınızda tablo aslında çok açık. Bizi tatmin edici düzeyde bir desteğin verilmediğini, bundan dolayı da birçok terör olayının yaşandığını görüyoruz. Bunun tersi olsaydı, bir başka NATO üyesi ülke, 3 terör örgütüyle aynı anda mücadele etseydi ve diğer ülkeler çok sınırlı, kısıtlı düzeyde destek verselerdi acaba bu ülkelerin tepkisi ne olurdu?

Terör artık dünyamızda küresel bir mesele haline gelmiş durumda. Bunu sadece tek bir ülkenin, tek bir bölgenin, tek bir coğrafyanın meselesi olarak görmek mümkün değil. Görüyoruz, çok farklı şekillerde, onun barbar yüzünü her gün dünyanın farklı yerlerinde gösterebiliyor. Bunun için de küresel bir iş birliğine ihtiyaç var. Bizim terörle mücadeleden anladığımız, terörle mücadelede iş birliğinden anladığımız şey nedir? Söz değil, somut istihbarat paylaşımıdır, anlık paylaşımdır, ortak operasyondur, geri planda istihbarat örgütlerimizin yürüttüğü, yürütmesi gereken birçok faaliyettir. Bunlar olduğu zaman terörle iş birliği anlamlı bir çerçeveye oturur ve somut neticeler alınır. Doğrudur, ABD ile özellikle DEAŞ terör örgütü, Suriye, Irak noktasında, o mücadelede bir işbirliğimiz vardır. Sadece orayla da değil, başka birçok ülkeyle de var ama biz bunları yeterli görmüyoruz.” dedi.

İdlib operasyonu

İdlib’deki operasyona ilişkin ise Kalın, şöyle konuştu: “Keşif görevi devam ediyor. TSK, evvelsi gün, Ukrayna’ya giderken yapılan açıklamada detaylarını verdi. Astana’da üzerinde müttefik kalınan çatışmasızlık bölgeleri ile ilgili planın uygulanması, teknik detaylarını TSK istihbarat teşkilatıyla birlikte çalışıyorlar. Yeni adımlar atıldıkça onunla ilgili gerekli bilgilendirmeleri de yapacaklar. Astana süreci geçen yılın aralık ayından beri hayata geçirdiğimiz bir mekanizma. O çerçevede zaten bu çatışmasızlık bölgeleri konusunu daha önce müzakere ettik, 4 çatışmasızlık bölgesi konusunda hemfikir kalındı. Şu anda bunun dördüncüsü olan İdlib, yani bizim sınırımıza en yakın olan çatışmasızlık bölgesiyle ilgili uygulama aşamasına geçmiş bulunuyoruz. O çerçevede bizim askerlerimiz de oraya gidip, bir gözetleme, çatışmasızlık durumunun gözetlenmesi görevini, misyonunu icra edecekler ama şu anda keşif çalışmaları devam ediyor. Çünkü bu detaylı çalışılması gereken bir konu, karmaşık bir coğrafya. Terör gruplarıyla sivil vatandaşların muhalefetle başka grupların iç içe yaşadığı çok sıkışık bir coğrafyadan bahsediyoruz. İdlib gibi nüfusu şu anda 1,5 milyonu aşmış bir bölgeden bahsediyoruz. Burada tabii öncelikle askerlerimizin can güvenliğini garanti altına almak, ikinci olarak orada sivillerin herhangi bir zarara uğramasını önlemek için gerekli detaylı çalışmalar yapılıyor. Önümüzdeki dönemde yeni adımlar atıldıkça bununla ilgili bilgilendirme yapacağız.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz