Erdoğan: Her CHP’li vatandaşımızı, bu utanç için partisinin yönetiminden hesap sormaya davet ediyorum

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Bu seçimlerin aynı zamanda yeni yönetim sistemine geçişin de miladı olduğuna dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:

“Türkiye bugüne takdir edersiniz ki bir anda gelmemiştir. 2007 yılında AK Parti’ye cumhurbaşkanı seçtirmemek için, yasalar, meclis teamülleri ve hepsinden önemlisi adalet ve hakkaniyet ayaklar altına alınmıştır. Olmayan kurallar, 11’inci cumhurbaşkanlığı seçiminde önümüze çıkartılmıştır.

Milletimizin özellikle oylamasına sunduğumuz bir anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesini sağlayarak bizi bugünlere kadar getiren süreci de başlattık. Gerçi bu adımın bedelini partimizi kapatmaya kalkarak ödetmeye çalıştılar ama hamd olsun bu sıkıntıları da suhuletle aştık. 2014 cumhurbaşkanı seçiminden önce de benzer tezgahlarla karşı karşıya kaldık.

Gezi olaylarından 17-25 yargı emniyet darbe girişimine, pek çok hadiseye kadar her yol denenerek milletimizin iradesi ipotek altına alınmaya çalışıldı. Milletimiz cevabını 10 ağustos 2014 seçimlerinde, şahsımı milletin oyuyla göreve gelen ilk cumhurbaşkanı yaparak verdi. Kendi senaryolarını milletin iradesinin üzerine görenler, 2015 sürecindeki o karanlık ittifaklarından, çukur eylemlerinden nihayet 15 temmuz darbe girişimine kadar devreye soktular.

Son umut olarak 24 Haziran seçimlerine sarıldılar. Birbirlerini yolda görse selam vermeyecek olanlar her nasılsa karşımızda birleştiler. Öyle ki CHP, bölücü terör örgütünün güdümündeki partiyi barajın üstüne taşımak için kendisine oy verenlerin bir kısmını oraya yönlendirildi. Gerçi bunlar 1991’deki seçimde de benzer bir yola başvurmuşlardı. Bölücü örgütün güdümündeki siyasiler ilk defa Meclis’e ayak bastılar. Bugün de Meclis’te milletvekili olarak yerlerini alacaklar. Milletini seven her CHP’li vatandaşımızı, bu utanç için partisinin yönetiminden hesap sormaya davet ediyoruz.

Şayet CHP bu hesaplaşmayı kendi içinde yapmazsa, bölücü örgütle ana muhalefet arasındaki bağ taktik olmaktan çıkıp, esas haline dönüşecektir. Bir şeyin aslı varken kopyasına gerek yoktur. Böyle bir durumda CHP’nin varlığının da anlamı kalmayacaktır. Türkiye’nin en eski partisini, batıdaki bir avuç marjinalin ve yurt dışındaki terör örgütü yöneticisinin oyuncağı haline getirenlerden hem bu millet ve tarih açık ve net hesabı soracaktır. Biz bu ikazı CHP’nin içişlerine karışmak için değil, milletimizin tüm fertleri gibi ana muhalefete oy veren kardeşlerimize karşı da sorumluluğumuzun gereği olarak yapıyoruz. sonuçta karar bu partinin kendi mensuplarına, seçmenlerine aittir.

Pazartesi günü cumhurbaşkanı olarak yemin edip inşallah yeni sisteme göre göreve başlıyoruz. Artık Bakanlar Kurulu değil, Cumhurbaşkanı doğrudan ifa edecek. Anayasa değişikliğine uyum çerçevesinde, kanunlarda yer alan başbakana ve bakanlar kuruluna yapılan tüm atıflar değiştirildi. Pazartesi günü yemin töreninin hemen ardından yayınlayacağımız 1 numaralı kararname ile bakanlıkları kuruyor, aynı akşam kabinemizi de inşallah açıklıyoruz.

Bakanlıkların, kurum ve kuruluşların yapılarını milletimize daha iyi anlayışa uygun şekilde yeniliyoruz. Elbette bu sistemin oturması belli bir zaman alacaktır. Biz ilk etapta, bakanlar, bakan yardımcıları, kurum başkanları, genel müdürler düzeyine kadar bu kısmı bir noktaya getirdik. Benzer işleri yapan kurumları birleştirerek, devletin işleyişini hızlandırıyor ve etkin hale getiriyoruz.

Bu yeniden yapılanma çalışması en aşağıya kadar devam edecektir. Uygulamadaki eksiklikleri, aksaklıkları tespit ettikçe sistemi geliştirecek, güçlendireceğiz. Bunun için yeri gelecek yeni kanunlara veya kanun değişikliklerine, yeri gelecek anayasa değişikliklerine ihtiyaç duyacağız. Cumhur İttifakı’nı Meclis’te de devam ettireceğiz. İttifaklarını pazara kadar bile sürdüremeyenlerin aksine biz bu birlikteliğe sahip çıkacağız.

Siyasi hayatımızın her döneminde girdiğimiz tüm seçimlerin ardından hedefimize ister ulaşmış isterse ulaşmamış olalım, milletimizle aramızdaki münasebetin muhasebesini yapmadan yolumuza devam etmedik. Hedefimize ulaşmışsak çıtayı daha yukarıya çıkardık. Hedefimize ulaşamamışsak sebeplerini tespit edip, mümkünse tamir, değilse yeniden inşa yoluna gittik. AK Parti’yi diğer partilerden farklı kılan ve 16 yıldır iktidarda tutan işte bu anlayıştır.

Şayet 24 Haziran’ı doğru analiz edemez ve gereğini yerine getiremezsek her şeyden önce kendi ilkelerimizle kendi geçmişimizle çelişmiş oluruz. Bugüne kadar böyle bir yanlışa hiç düşmedik, bugün de düşmeyeceğiz. Seçim sonuçlarını bu anlayış içinde değerlendirmek yerine kişisel kariyeriyle irtibatlandırarak eğip büken herkes her şeyden önce milletimize yanlış yapar. Millete yanlış yapan hiç kimsenin de AK Parti’de yeri olamaz. Çünkü partimiz, milletin bizatihi kendi partisidir.

Bizi yücelten tevazumuz olmuştur. Eğer biz bu tevazuyu kaybettiysek işte bu açık net puan kaybına da neden olmuştur. 2019 Mart’ına kadar belediyeciliğin adını ‘gönül belediyeciliği seferberliği’ olarak koyuyorum. Şüphesiz ki MKYK’mizden tutun da MYK’mize varıncaya kadar bir değişim, dönüşüm orada da azda olsa yapacağız ama ondan sonra çok yoğun bir maraton başlıyor. Yerel seçimlerin startını vereceğiz ve bu startı verirken de kaşına gözüne değil, hem iş bitirme potansiyeline hem halkla uyumuna bakarak adım atmak durumundayız.

Gönüllere girmiyor da vatandaşa eğer tepeden bakıyorsak, bir gurur abidesi olarak bakıyorsak, kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir ondan sonra kenara koyar. Zaten demokrasinin güzelliği de burasıdır. Mevcutları korumak bir yana bugüne kadar istediğimiz neticeye ulaşamadığımız nice belediyeyi partimizin saflarına katacağımıza inanıyorum. Bugün dünden daha güçlüyüz ama bu gücümüzü tevazu üzerinde yükseltmeliyiz. Şimdi artık partili olmayan bakanlarımızla bir kabine oluşturuyoruz.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz