Erdoğan: Devletler ve milletler adalet üzerinde yükselir veya adaletsizlik batağında boğulur giderler

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Kura Töreni’nde konuştu. Sözlerinin başında hayatını kaybeden Hasan Celal Güzel’e Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dileyen Erdoğan, devlet, siyaset hayatında her zaman hizmetlerinin saygıyla hatırlanacağını ifade etti.

“FETÖ’nün en çok hedef aldığı kurumların başında adalet teşkilatımız geliyordu.” diyen Erdoğan, şunları söyledi:

“Zira onun için her şey orada başlıyor, orada bitiyordu. İçindeki FETÖ’cüleri en hızlı ve kararlı şekilde temizleyen kurum yine adalet teşkilatımız oldu. Bu temizliğin yol açtığı boşluğun doldurulması konusunda atılan adımları en başından beri takdirle takip ettim, ediyorum. Fakat ben bittiğine henüz inanmıyorum. Daha çok çalışacağız. Kim bilir, nerelerde daha neler çıkacak. Adeta metastaz yapmış, bunların temizlenmesi gerekiyor.

Hakim ve savcı olarak atanacak kişilerin önce ciddi deneyim sahibi olmasına özel önem verilir. Avukatlıktan hakim savcılığa geçiş uygulamasını yaygınlaştırarak sürdürmemiz gerektiğine inandık ve bu adımı attık. Bu konuda zaten kat etmemiz gereken daha çok mesafe var. Çalışmaları ideal hakim ve savcı sayısına ulaşana kadar devam etmeliyiz.

Adalet devletin de toplumun da, beşeri münasebetlerin de taşıyıcı sütunudur. Kanunların hazırlanmasından, mahkemelerdeki uygulamalara kadar her aşamada çok ciddi titizlik göstermek gerekiyor. Devletler ve milletler adalet üzerinde yükselir veya adaletsizlik batağında boğulur giderler. Adalet daima bizim önceliğimiz olmuştur.

Ülkemizde adalet hizmetlerinin hukuka uygun şekilde yürütülebilmesi konusundaki hassasiyetimiz bugüne mahsus değildir. 2002’de milletimize Türkiye’yi eğitim, sağlık, adalet, emniyet üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Önce vesayet güçlerinin, ardından FETÖ’nün tüm tuzaklarına rağmen her iki alanda da önemli mesafe katettik.

Adalet teşkilatımızın altyapısını güçlendirme konusundaki en önemli çalışmalardan biri de inşa ettiğimiz 235 adalet sarayıdır. Fiziki şartlardaki gelişmeyi şu örnek çok iyi ifade edecektir. 2002’de 600 bin metrekare bile değilken şimdi bu rakam 3 milyon 800 bin metrekarenin üzerine çıktı. Projeler bittiğinde 6 milyon metrekareye kadar ulaşmış olacak adliyelerimizin büyüklüğü. İnsan hakları reformları sayesinde hem vatandaşlarımıza karşı gönlümüz ferahtır hem de uluslararası alanda hiçbir ciddi sıkıntıyla karşılaşmıyoruz. Ceza infaz kurumlarımızı da yeniledik, modernize ettik. Vatandaşlarımızın adalet hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması da bir başka önemli hizmet olmuştur. Ülkemizde adalet hizmetlerinin lafzı ve ruhu ile hakettiği yere gelmesi için her türlü çabayı gösteriyoruz.

Afrin’de virgülü koyduk, inşallah noktayı da koyacağız

Türkiye, Fırat’ın kıyısında kaybolan kuzunun sorumluluğunu üzerine taşıyan yöneticilere, bunun hesabını soracak hakim ve savcılara sahip olduğu müddetçe millet olarak kimse sırtımızı yere getiremez. Cumhurbaşkanı olarak adalete uygun davrandığınız, milletimize hizmet yolunda çalıştığınız sürece daima yanınızda olduğumu bilmenizi isterim.

Çevremizdeki komşularımızın başı dara düştüğünde birilerinin yaptığı gibi sınırlarımızı kapatıp kendi keyfimize bakmadık. Suriye’den 3.5 milyon, 500 bin Irak’tan, bunların hepsi bizim misafirimiz oldu. Bu riskin altına girmekte bir an bile tereddüt etmedik. Hiç kimseyi zalim rejimin veya terör örgütlerinin eline bırakmadık. Eğitim, sağlık başta olmak üzere tüm ihtiyaçlarını karşıladık.

Ülkemizdeki sığınmacılara sağladığımız bu imkanlar her türlü takdirin üzerindedir. Bize verilen sözler ise maalesef tutulmamıştır. Serbest dolaşım söylendi, yapılmadı. 3 milyar avro + 3 milyar avro destek söylendi, kasamıza giren 850 milyon avrodur. Bu da Kızılayımıza, AFAD’ımıza gelen dolaylı destektir. Adeta yokuşa sürüyor. Vereceksen ver. Bizi oyalama. Bu milletin bir şahsiyeti var, izzeti var, onuru var. Bunlar böyle alışmışlar ve kapılarında süründüreceklerini sanıyorlar.

Biz asaletimizden asla taviz vermeden çalışmalarımızı yaptık. İkinci dilimi konuşuyorlar ama biz daha birincisini tamamen alabilmiş değiliz ki. Pazartesi günü Varna’da bir araya geleceğiz. Bütün çekilen resimleri ortalarına, video çekimleri önlerine koyacağım, buyur diyeceğim. Verecekseniz verin, vermeyecekseniz dürüst olun, “veremeyeceğiz” deyin. İlla proje diye ısrar edilmesini biz iyi niyetle bağdaştıramıyoruz. Paranın üzerine yatacaklarsa kendileri bilir. Varna’da bunları tekrar önlerine koyacağız.

Bugün ülkemize karşı faaliyet gösteren ne kadar terör örgütü mensubu varsa hepsi Avrupa’da baş tacı edilirken silahlar verilirken işte Afrin’de olayı gördünüz. Afrin’de baktık ki bunlar dinlemiyor artık Hatay’a Kilis’e yapılan roket atışları neticesinde buraya girdik. 3622 terörist etkisiz hale getirildi. Bir gece ansızın gelebiliriz diye diyorduk geldik işi bu noktaya getirdik. Dün sabah 08.30 itibarıyla da son operasyon yapıldı. İş bitmedi. ÖSO bizim askerimizle birlikte oradaki el yapımı bomba bunların aramasını yapıyor. Afrin’de virgülü koyduk, inşallah noktayı da koyacağız.

Bir gece ansızın Sincar’a da gireriz, oradaki PKK’lıları da temizleriz

Terör örgütleriyle mücadele alanımızı bunların eğitildiği, desteklendiği yerlere doğru genişlettik. Tabii bu arada sınırlarımızın içinde de teröristleri boş bırakamazdık. Onları da tamamen imha etmeyi sürdürüyoruz. Dün Afrin şehir merkezine kontrol altına alınarak Zeytin Dalı harekâtının en önemli aşamasını geride bıraktık. Ardından şimdi Münbiç, Ayn el Arap, Tel Abyad, Resul Ayn, Kamışlı şeklinde bu koridoru tümüyle ortadan kaldırana kadar bu süreci devam ettireceğiz. Aynı şekilde Kuzey Irak’taki terör kamplarını da sürekli olarak kontrolümüz altına alarak. Zira merkezi yönetime söyledik. Burada ikinci bir Kandil ihdas ediliyor. Neresi o ikinci Kandil? Sincar. Eğer halledecekseniz siz halledin. Eğer halledemiyorsanız biz hemen bir gece ansızın Sincar’a da gireriz, oradaki PKK’lıları da temizleriz. Eğer dostsak, eğer kardeşsek bize gerekli kolaylığı sağlayacaksınız.

Sizden önceki yönetimlere de bunları söyledik. Eğer bunları temizlemiyorsanız bize bırakın, PKK’yı da biz temizleyelim. Dediler ki “Biz sıkıntıya düştüğümüzde durumu bildireceğiz” O gün bugün hâlâ bildirecekler. Sayın Başbakanımız görüşüyor, biz görüşüyoruz. Ama çok daha bu iş uzarsa, yeni bir Zeytin Dalı da orada olur. Dünyanın dört bir yanında gelip burnumuzun dibinde tezgâh kuranlara gıkı çıkmayanların Türkiye’ye vaveylaları bizi hiç ilgilendirmiyor.”

 

 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz