Erdoğan: Türkiye’nin en büyük şanssızlığı çapsız, ruhsuz, plansız, projesiz ama bir o kadar da muhteris bir ana muhalefet partisi

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Başkanları toplantısında konuştu. Türkiye’nin en büyük şanssızlığının çapsız, ruhsuz, plansız, projesiz ama bir o kadar da muhteris bir ana muhalefet partisine sahip olması olduğunu savunan Erdoğan, şunları söyledi:

Anamuhalefet partisi, programı ve gayretiyle milletimizin gönlünü kazanarak iktidara gelmek yerine, AK Parti ve şahsımızla birlikte Türkiye’nin de kaybetmesi pahasına yönetimi ele geçirme anlayışıyla hareket ediyor. Dil, normal bir muhalefet dili değil adeta bir terör örgütü dili. Tavırlar aynı. Benim milletim bunu yutar mı? Allah’ın izniyle yutmaz ve yutmayacak. Ülkemizi, attıkları her adım, söyledikleri her söz, uyguladıkları her politikayla Türkiye düşmanları ve terör örgütleri ile aynı safta oldukları intibası veren bu anlayışın insafına terk edemeyiz.

Ülkemize yönelik saldırıların dozu her geçen gün artıyor. Terör örgütleri bir yandan diğer ülkeler bir yandan ülkemizi yıpratmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Her şeyden önce bu saldırılara karşı mücadele etme sorumluluğu iktidar olarak bizim yani AK Parti kadrolarının üzerindedir. Kimseye suç yükleyemeyiz. Bunun faturası tarih tarafından bize kesilir. Onun için de çok hassas olacağız. Şayet milletimizin bize verdiği güçlü destek olmasaydı bilhassa son 4 yılda hem parti hem de ülke olarak çok kötü neticelerle karşı karşıya kalabilirdik.

Milletimizle olan irtibatımızı çok daha sıkılaştırmaya, aldığımız desteği çok daha arttırmaya ihtiyacımız var. Hep söylediğim gibi Türkiye’nin kaderi ile AK Parti’nin kaderi bütünleşmiştir bunu böyle bilelim. Biz tökezlersek Türkiye’nin de tehlikeye düşeceğini 7 Kasım 18 Haziran seçimleri arasında gördük. Bir tökezleme Türkiye’ni nereye götürüyordu.

Bu yürüyüşe ayağını uyduramayan kim varsa başta bakan arkadaşlarım olmak üzere bunları kenara koymamız lazım. Bakanlarımızın bu konuda kararlılığı çok önemli. Ayak uyduramıyor mu, kenara koyacağız, afedersiniz yolsuzluğa bulaşan mı var, kenara koyacağız. Buralarda dikkatli olmamız gerekiyor. Yola çıkarken söylediğimiz gibi bunlar içimizden de olabilir. Candan da olabilir yandan da olabilir. Bunları hemen kenara çekeceğiz çünkü istikbal bizlerden çok şey bekliyor.

Bundan sonra yapacağımız şeyler çok daha önemli. Sadece fiziki inşa değil. Gönüllerin inşa ve ihyası fiziki inşadan çok daha fazla önem arz ediyor, buna çalışacağız. CHP’nin, HDP’nin bunların Allah aşkına bu ülkede zerre kadar fiziki bir inşa hareketi mi var? Peki bu adamlar bu oyları nasıl alıyor? Onların da işte girdikleri bir zihinsel hareket var. Onlar da öylece gönül kapmaca oynuyor.

Arakan bizim için meçhul bir yer değildir. Arakan Müslümanları Kurtuluş Savaşı’nda bizim zaferlerimiz için dua etmişler. Bununla kalmamış gazetelere ilan vermişler, topladıkları paraları göndermişlerdir. Medyada, özellikle de sosyal medyada dolaşan görüntülerin, resimlerin, haberlerin pek çoğunun da Arakan’la ilgisi yoktur, bunu da bilmemizde fayda var. Bu resimlerin bir kısmı, bizdeki Gezi olayları ve bölücü örgütün çukur eylemleri dahil dünyadaki pek çok hadisede kullanılmıştır.

Bölgede yardım faaliyetlerini yürüten tek kuruluş TİKA olmuştur. Dün ben Başkan’la bir görüşme yaptım. Görüşmenin ardından kapıları açtılar. 1000 ton TİKA kamplara yardım götürüyor. Eşim, oğlum, Fatma Betül Sayankaya kardeşimiz, Ravza Hanım ve gazetecilerden oluşan bir ekip de inşallah bu gece orada olacaklar ve yardımları dağıtacaklar. İkinci etapta 10 bin topluk yardım dağıtılacak. Myanmar yönetimini bu meselenin insani bir zeminde çözümü konusunda teşvik etmeyi sürdüreceğiz. Hem kendimiz çalışacağız hem de uluslararası mekanizmaları harekete geçireceğiz. Şu anara kadar 30’a yakın lideri aradım. Özellikle İslam ülkelerinin liderleriyle görüşme yaptım ve bu konunun hassasiyetini anlattım. Bu mazlum halk bölge üzerinde hesabı olan iki gücün arasında ezilmeyi hak etmiyor.

Diğer taraftan Kuzey Kore’nin füze denemelerini yakından endişe ile takip ediyoruz. Bu krizin bir an önce çözülmesi dileğimizdir. Bizlere kitle imha silahı yapmayın tavsiyesinde bulunanlar ellerinde en güçlü kitle imha silahı bulunduranlar bize ‘sakın ha’ diyor. Dünyada nükleer silahlara yönelik bir mücadele başlatılacaksa bu önce sizden başlamalı.

Türkiye resmi devlet politikası olan AB üyeliği hedeflerinden vazgeçmiş değildir. Bu doğrultuda önce aday üyelik sonra tam üyelik görevlerimizi yerine getiriyoruz. AB’den kaynaklı gecikmeleri mesele etmedik ve yolumuzda ilerledik. Ancak sözleri yerine getirmeyen AB’nin bizi itham etmesi katlanılabilir bir durum değildir.

Adeta gece gündüz Türkiye ile, partimle, şahsımla yatıp kalkan bu siyaset tarzının Avrupa ülkelerine de faydası yoktur. Peki gün ola harman ola. Yarın benim yüzüme nasıl bakacaklar? Ben sırtımı dönüp geçeceğim. Yatıyorlar kalkıyorlar Türkiye, yatıyorlar kalkıyorlar Erdoğan. Ya bu Erdoğan size ne yaptı?

Almanya’daki kardeşlerime sesleniyorum, siz oyunuzu kullanırken Türkiye düşmanlarına oy vermeyin. Ama ben gerçek manada vatansever, ülkemin aşığı olan Almanya’da yaşayan kardeşlerime sesleniyorum, Türkiye düşmanlarına sakın ha oy vermeyin. Bizim Nazi benzetmelerimize alınıyorlar ya, Nazizim’de ne varsa siz onu yaptınız. Ben olayı takdim ediyorum. Bu olay Nazizim’dir. Seçim kampanyalarında bu sıfatı hak etme yoluna girdiniz.

Türkiye’nin AB üyeliğini engelleyeceklermiş, AB karar beraber olsun dedi. Hayırlı olsun, bir an önce alın kararı. Çıkın bunu mertçe söyleyin ve gereğini yapın. Bu mertliği göstermek yerine Türkiye AB tam üyelik müzakerelerini sonlandırmaya zorlamak riyakarlıktır, siyasi ahlaksızlıktır. Zaman tünelinde geri gidersek 59 fiili, 63 resmi üyelik sürecinde Türkiye’yi kapıda bekleten siz oldunuz.

Fasılların aç kapa anlayışını kaldırdınız. Bir maddede aç kapa yaptılar diğerlerinde buna ara verdiler. Bizi zirveye davet ederlerdi, 15 fasıl olduğu dönemde toplantılara katılırdım. Ne zaman Sarkozy ve Merkel başkanlığa geldi o zaman zirveye sadece üyelerin katılması kuralını getirdiler. Sonra fasılları 35’e çıkardılar. Bütün tezgah Türkiye üzerinden döndü. Vize meselesinde de aynı şeyi yaptılar. Latin Amerika ülkeleri bile Shengen’e dahil edildi Türkiye edilmedi.

 

 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz