Erdoğan’dan Alman İstihbarat Başkanına: Sen kimsin ya, haddini bil ya..

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli’de konuştu. “Türkiye 16 Nisan’da tarihi bir tercihte bulunacak. Yapacağımız iş gayet basit, ülkemizin eski yönetim sistemiyle mi devam edeceğinin yoksa yeni bir yönetim sistemine mi geçeceğinin tercihini yapacağız, mesele bu. Eski mi, yeni mi?” Erdoğan, şunları söyledi:

Böyle 9 ayda, 16 ayda hükümetlerin kurulup, indiği bir ülkede istikrar olur mu? Güven olur mu? Yeni sisteme göre, seçimler ne zaman yapılacak, Kasım 2019’da. O zaman eğer partim beni kalkar da aday yaparsa milletim de teveccüh gösterirse o zaman beraber yürürüz. Başka birine teveccüh gösterirse, o kişi gelir ülkeyi yönetir.

Bizim amacımız milli, yerli, demokrat, özgürlükçü, müreffeh Türkiye’yi daha ileriye taşımaktır. Biz yerli, milli bir başkanlıktan bahsediyoruz. Türk tipi bir başkanlık sistemi. Bugüne kadar demokrasiyle geldik, bundan sonra da yolumuza demokrasiyle devam edeceğiz.

Demokraside, ekonomide, yatırımlarda, büyük projelerde daha güçlü bir Türkiye için yönetim sistemimizi yeniliyoruz. Yenilikten, değişimden korkmuyoruz. Türk milleti tarihi boyunca iyi, güzel, faydalı olan ne varsa almaktan kaçınmamış, değişime öncülük etmiş bir millettir. İnanıyorum ki bugün de tercihini değişimden yana kullanacaktır.

Hani ana muhalefetin başındaki zat soruyor ya; ‘Herkes uzaya giderken Türkiye ne yapıyordu?’ diye. İşte o dönemlerde Türkiye koalisyonlarla, Cumhurbaşkanı-Başbakan kavgalarıyla uğraşıyordu ey Kılıçdaroğlu. Bak, Türkiye 15 senedir nasıl kalkınıyor. Çünkü artık koalisyon diye bir şey olmadı. Bizler ülkemizi sıçrattık.

Şu anamuhalefetin bu ülkede terör estirdiği zamanları biliriz. Bunları Menderes idama götürüldüğü zaman alkışlayanlardandı. İki arkadaşı idama götürüldüğü zaman alkışlayanlardandı. Bunlarda demokrasi yok. Avrupa’nın Almanyası’nda demokrasi mi var? Hollandası’nda demokrasi mi var? Belçikası’nda demokrasi mi var? 16 Nisan’dan sonra dinleyecekler, merak etmeyin.

Daily Sabah’ın AP’ye girmesini yasakladılar. Hani sizde basın özgürlüğü vardı? Hesabını vereceksiniz. Size rahat olmayacak. Siz Tayyip Erdoğan’a diktatör dediğiniz sürece, Tayyip Erdoğan da sizlere ‘Faşist’ de diyecek, ‘Nazi’ de diyecek.

Bizim camilerimizin camları indiriliyor mu; bunları niye takip etmiyorsunuz? Birçok vatandaşlarımız Avrupa’da öldürüldü hala neticesi yok. Türkiye sadece 1990’ların başından beri tek parti iktidarıyla yönetilseydi, bugünden iki kat zengin olacaktı. Kişi başına milli gelir bugün 11 bin dolar, ama 22 bin dolar olacaktı.

İdam; öyleyse işte 16 Nisan, 16 Nisan bunun kırılma noktasıdır. Kılıçdaroğlu varım diyor, Bahçeli de aynısını söylüyor. Yıldırım’ı da biliyoruz. Parlamentodan geçip bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Avrupa Birliği ne der beni enterese etmez.

Şu Batılılar var ya, üç gün geçmeden bize baş sağlığı dileğinde bulunan olmadı. Çünkü onlar, o FETÖ’yü falan bunlar destekliyordu. İşte Almanya’nın istihbarat başkanı çıkıyor, açıklama yapıyor. Yapamaz. “Biz bu olayların arkasında bir terör örgütü olarak Gülen’i göremiyoruz” diyor. Ya sen ne anlarsın FETÖ’den, FETÖ’nün terör örgütü olup olmadığından. Sen kimsin ya, haddini bil ya. Ha, Almanya’nın en üst düzeyinde olanlar diyor ki “Ben söyleyemiyorum, sen söyle.”

Türkiye’yi hazmedemiyorlar. Bize gerekçe gösteriyorlar; sizin nüfusunuz çok kalabalık. E başka kalabalık olanlar da var? Almanya’nın nüfusu da bizimki kadar. Biz ilk müracaat edenlerdeniz ya, bize niye numara yapıyorsunuz? Biz ne yapıyoruz ya? Biz sadece anti demokratik uygulaması nedeniyle Avrupa’da çıkacak sorunlara karşı uyarmaktan ibaret. Bizim meşrebimizde yüze gülüp arkadan kuyu kazmak, arkadan hançerlemek yoktur. Türk arkadan hançerlemez. Arkadan kuyu kaymaz. Avrupalılar merak etmesinler, biz ne düşünüyorsak açıkça söyleriz. Ne yapıyorsak açıkça yaparız.

Biz ülkemize hizmetin bedelini cezaevindeki demir parmaklıkların arkasından dünyayı seyrederek ödedik. Biz diyoruz ki; Türkiye cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle daha iyi yönetilecek. Hayır diyenler, Türkiye’nin mevcut sistemle daha iyi yönetildiğini savunuyorsa darbelerin, muhtıraların, ekonomik krizlerin arkasında demektir.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz